2007'den Bugüne 92,325 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Teknoloji Bağımlılığın Ruhsal Bozukluklarla İlişkisi Var Mıdır?
YAZI #7600 © Yazan Psk.Gülnaz ATEŞ | Yayın Nisan 2023
Teknoloji bağımlılığı da teknolojik cihazların aşırı kullanılmasıyla kişinin günlük yaşamındaki aktivitelerini (yemek yemek, ödev yapmak, işe gitmek, duş almak vs.) ihmal etmesi bununla birlikte sosyal ilişkilerinde kopukluklar yaşamasıyla karşımıza çıkar. Teknoloji bağımlılığının sürekliliği bir müddet sonra bireyi sosyal ilişkilerinden uzaklaştırıp yalnızlık nedeniyle bireyi depresyona itebiliyor. Yapılan çalışmalara bakıldığında ruhsal bozukluklar içinde teknoloji bağımlılığına en sık eşlik eden tanının depresyon olduğuna dair çalışmalar bulunuyor. Depresif bireyler yaşadıkları yalnızlık duygusu ve sosyal çevre ihtiyacına yardım aramak amacıyla da sanal/teknolojik araçlara başvurarak aradığı sosyal hayat doyumunu alamaması bireyin daha fazla arayış içinde bulunmasına neden oluyor. Bununla birlikte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, öfke, anksiyete, uyku bozuklukları, sosyal fobi ve yeme bozukluklarının da teknoloji bağımlılığıyla ilişkisi olduğuna dair çalışmaların olduğunu söyleyebiliriz. Ebeveyn olarak bu konuda daha titiz ve özenli davranılması herhangi bir bağımlılık gelişmeden teknolojiyi daha bilinçli kullanmaları ve aynı şekilde çocuklara da bilinçli, doğru bir şekilde kullanmalarını öğretmeleri konusunda ebeveynlere büyük bir sorumluluk düşüyor. Teknoloji bağımlılığı gibi durumlarda üstesinden gelemedikleri noktada ileride gelişebilecek herhangi bir ruhsal bozukluğun ortaya çıkmaması adına bir uzmandan destek almaları büyük önem taşıyor.

Peki, teknoloji kullanım yaşı kaç olmalı, ebeveynler bu konuda çocuklarını kısıtlamalı mı?

Ebeveynlerin en çok merak ettiği konulardan biri de teknoloji kullanım yaşı.. Teknoloji günlük hayatımızı kolaylaştıran bir araçken gün geçtikçe küçük yaş gruplarının sık sık teknolojik aletlere maruz kalması teknolojinin kolaylaştırıcı etkisinden çok olumsuz sonuçları ortaya çıkarabiliyor maalesef ki. Küçük yaş gruplarındaki çocukların uzun süre ekrana maruz kalmaları temel hareket ve kas becerileri dediğimiz psikomotor gelişimlerini olumsuz etkileyebiliyor. Bununla birlikte ekran karşısında uzun süre geçirilen vakit çocukların sosyal, fiziksel ve dil gelişimlerini olumsuz etkiliyor. Çocukların fazla uyarana maruz kalmalarından dolayı durağan araç gereçlere karşı kayıtsızlık göstermelerine, sosyal beceride yaşıtlarından geri kalmalarına, çevreleriyle etkileşim eksikliği yaşamlarına bunların beraberinde getirdiği içe kapanıklık, zamanla kendine dönük ilişki kurma veya saldırganlık gibi davranışlar gösterebiliyorlar. Teknoloji kullanımının erken yaşlara düşmesi, sık sık ekrana maruz kalmak gelişimsel açıdan yalnızca çocuklar için değil ergenler içinde hatta yetişkinlerde içinde olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Uzun süreli ekran kullanımı aynı zamanda fiziksel yönden duruşta bozukluk veya uzun süre ekran karşısından ayrılmama ile gereken besin ihtiyacının karşılanmaması mide, bağırsak rahatsızlıkları veya uykusuzluk, yorgunluk hatta dikkatsizlik yaratabilir.

Teknolojiyle tanışma yaşı bu süreçte bir hayli daha erken yaş aralıklarına düşse de özellikle 0-3 yaş grubunun gelişimleri açısından ebeveynlerin bu konuda daha titiz davranmaları gerekiyor. 0-3 yaş döneminin tamamen teknolojiden uzak kalması çok önemli. 3-6 yaş grubunda ise günde en fazla 30 ile 40 dk arasında kontrol edilmesi şartıyla kullanımına izin verilebilir. İlkokul için en fazla 1,5 saat ortaokul yaş grubu için en fazla 2 saat olarak izin verilebilirken lise döneminde ebeveynlerle birlikte kullanım çizelgesi oluşturulup, teknoloji kullanımı daha sağlıklı bir şekilde sınırlandırılabilir.

Ailelerin burada en sık düştüğü hatalardan biri çocukların teknoloji kullanımını ödül olarak algılamasına neden olmak. Örneğin; akıllı durursan veya ödevini yaparsan tableti/bilgisayarı kullanabilirsin gibi vaatlerde bulunmak bir süre sonra denetim kurmalarında problem yaşamalarına neden olacaktır. O yüzden kullanım çizelgesi oluşturmak ve herhangi bir vaatte bulunmadan çizelgeye uygun hareket etmek daha doğru olacaktır.

Aslında burada en mühim nokta teknolojinin kullanım süresinden çok çocukların teknolojiyi nasıl, ne için kullandığı. Elbette, teknolojiyi kullanma süreleri de teknoloji bağımlılığı konusunda çok büyük önem taşıyor. Fakat ebeveynleri olarak çocuklarınız teknolojiyi kullanırken hangi siteleri ziyaret ediyor veya hangi oyunları oynuyor bunları denetmek onlar teknolojiyi kullanırken yanlış yönelimlerde bulunmalarının da önünü kesecektir. Bunu yaparken otoriter, yönlendirici bir tavır takınmak yerine, arkadaşı gibi merakla, ilgiyle ziyaret ettiği sitelere birlikte bakmak oynadıkları oyunun içeriğini bilmek adına onlara oyunda eşlik etmeleri çatışma yaşamadan denetimi sağlayabilmelerine yardımcı olacaktır.

Peki, teknolojiyi bağımlılığa dönüştürmeden kullanmak mümkün mü?

Teknoloji şu an hayatımızın bir parçası ve aslında ondan bağımsız bir yaşam sürdürmemiz pek gerçekçi değil. Bu nedenle burada en önemli husus teknoloji kullanım süresi denetimi ve teknoloji kullanım yaşı konusunda ebeveynlerin daha titiz, özenli davranmaları…. Bunun yanı sıra geçirilen sürenin önemini ile birlikte o sürenin içeriği de çok mühim bir konu. Özellikle küçük yaş gruplarının ekran karşısında pasif bırakmamak örneğin ekranda yansıtılan oyunları el/ kol hareketleriyle veya sesleri taklit ettirmek, dans ettirmek, onunla sohbet halinde kalmak çocuğun gelişim döneminde yaşayabileceği olumsuz etkileri en aza indirmelerine yardımcı olacaktır. Çocuklar belirlenen süre içinde ekran karşısında ne kadar aktif bir izleyici konumunda kalırlarsa ya da teknolojiyi oyun için kullanılıyorsa ebeveynleri olarak onların belirli zaman sınırı içinde eğitici oyunları oynamasına müsaade etmek onların gelişimi açısından yarar sağlayacaktır. Teknolojinin belirli sınırlar içinde, uygun yaş aralığında, doğru amaçlar için kullanılması teknoloji bağımlılığına dönüşmeden teknolojiden sağlıklı bir şekilde yararlanmamızı sağlayacaktır. Tabi ki bu noktada en temel anahtarımız: ebeveynler. Sizler anne babaları olarak onlara nasıl örnek oluyorsunuz, siz teknolojiyi kullanırken kendinize belirli sınırlar oluşturabiliyor musunuz? Çünkü çocuklar bizi dinleseler de aslında bizim ayak izlerimizi takip ederler. Ebeveynlerini gözlemleyip onları taklit ederler. Siz bu konuda onlara doğru ayak izlerini bıraktıkça onlarda belirli süre içerisinde teknolojiyi doğru amaçlar için bağımlılığa dönüştürmeden sağlıklı bir şekilde teknolojiden yaralanabilmeleri o kadar mümkün olacaktır.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Gülnaz ATEŞ Fotoğraf
Psk.Gülnaz ATEŞ
Antalya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Gülnaz ATEŞ'in Makale ve Yazıları
► Bağımlılığın Nörobiyolojisi Psk.Atakan ŞAHİN
► Teknoloji Bağımlılığı Psk.Namık ACAR
► Teknoloji Bağımlılığı Psk.Beniz YILMAZ
► Teknoloji ve Çocuklar Psk.İpek ÖRGÜT
► Çocuklar ve Teknoloji Kullanımı Psk.Cevher SÖNMEZ
► Ergenlik ve Teknoloji Kullanımı Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Teknoloji Bağımlılığın Ruhsal Bozukluklarla İlişkisi Var Mıdır?' başlığıyla benzeşen toplam 33 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Sınırlar Nisan 2023
◊ Kardeş Kıskançlığı Nisan 2023
◊ Psikoterapi Nedir? Eylül 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:51
Top