2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Obsesif - Kompulsif Bozukluk Nedir?
MAKALE #10120 © Yazan Psk.Azade ALTINTAŞ DURMUŞ | Yayın Aralık 2012 | 4,547 Okuyucu
Obsesif - Kompulsif Bozukluk Nedir?

Halk dilinde takıntı hastalığı olarak da bilinen, obsesif- kompulsif bozukluk, temelde obsesyon ve kompulsiyon olarak adlandırılan belirtilerin oluşturduğu ruhsal bir bozukluktur. Obsesif Kompulsif Bozukluğun temel özelliği kişide belirgin strese yol açacak düzeyde şiddetli tekrarlayan obsesyon ve kompulsiyon belirtileridir. Obsesyon ve kompulsiyonlar zaman alıcıdır ve kişinin alışılmış düzeni, işle ilgili işlevlerini sosyal etkinliklerini veya ilişkilerini önemli ölçüde engeller. Obsesif Kompulsif Bozukluğu hastada obsesyonlar, kompulsyonlar veya her ikisi birden olabilir.

Obsesyonlar, davetsiz olarak akla gelen girici, tekrarlayan düşünceler, itkiler ve imgelerdir. Bunları yaşayan kişilerce kontrol edilemez ve akla aykırı olarak algılanırlar. Bu düşünceler çoğu zaman hastanın kendisine de saçma ve anlamsız gelebilir. Bir çoğumuz benzer deneyimleri geçici olarak yaşarken, obsesif bireyler bu deneyimleri günlük yaşam işlevlerini bozacak düzeyde güçlü ve sık biçimde yaşarlar. Klinik olarak en sık gözüken obsesyonlar; bulaşma korkusu, cinsel ya da öfke dolu tepkiler göstermeye ilişkin korkular ya da bedensel fonksiyonların bozulmasına ilişkin hipokondriyak korkulardır. Obsesyonlar aşırı şüphecilik, erteleme ve kararsızlık gibi görünümlerde alabilmektedir. Obsesyonlar çoğu zaman bir tereddüt içerirler ve hiçbir zaman kesin cümleler olarak ifade edilmezler. Çoğunlukla; ya yaparsam, ya yaptıysam, ya olduysa ve ya oldu mu, olmadı mı? şeklinde düşüncelerdir.

Kompulsiyonlar, çoğunlukla obsesyonlara tepki olarak ortaya çıkan davranışlardır. Sıkıntıyı azaltmak ya da bir felaketin olmasını önlemek için kişinin yapmaya zorunlu hissettiği tekrarlayıcı davranıştır. Davranışın o anki görünen amacıyla gerçekçi bir bağlantısı yoktur ya da açık bir biçimde aşırıdır. Genellikle bir davranış sürekli olarak yineleyen birey bu eylemi yerine getirmediği zaman olacak korkunç sonuçlardan korkmaktadır. Bir davranışın toplam yinelenme frekansı çok şaştırtıcı olabilir. Sıklıkla kompulsiyonlar, temizlik ve düzenle ilgilidir, bunlar bazen saatler, hatta günün büyük bir kısmını alan törenlerle; kahverengi olan şeyler gibi belirgin eşyalardan kaçınmakla; sayı saymak, bazı sayıları söylemek, uğurlu eşyaya ya da bedenin bir yerine dokunmak gibi tekrar edici sihirli önlemlerle; kapı kapama, elektrik ocak söndürme gibi yaptığı bir şeyin yedi, sekiz defa üzerinden gidip kontrol ederek gerçekleştirilir. Bazen kompulsiyonlar yemek yeme gibi bir işi çok ağır yapma şeklini alır.

Obsesyonlar, genellikle bir tehdit; kompulsiyonlar ise bu tehdide karşı bir tedbir niteliğindedir.

Obsesif kompulsif bozukluğun sıklıkla rastlanan sonucu insanlarla olan ilişkiyi, özellikle aileyle ilişkilerini olumsuz olarak etkilemesidir. Her on dakikada bir karşı koyamadığı bir ihtiyaçla ellerini yıkayan, geçtikleri her kapının koluna dokunan ya da banyo karolarını her seferinde sayanlar eşlerde, çocuklarda, arkadaşlarda ve meslektaşlarda kaygıya ve bazen de kızgınlığa yol açar. Kişinin yaşamındaki önemli kişilerce hissedilen kızgınlık, bir düzeyde onlarında elinde olmadığının hissedilmesiyle, suçluluk duygularıyla karışır. Son olarak başkalarının üzerindeki istenmeyen etkilerin, obsesif kompulsif kişide depresyon duyguları ve genellenmiş kaygıda artma gibi farklı sonuçları olabilir. Bu da kişisel ilişkileri daha da zedeleyebilir.

Kişiler belirtileri nedeni ile son derece tedirgindirler. Ancak acı veren olayları sanki başkası yaşıyormuş gibi duygudan izole edilmiş bir şekilde anlatırlar. Kuşku, hastalık, sayma, metafizik, ayıp bir şey düşünmek gibi pek çok obsesyon olabilir. Kişi bunaldığı gibi çevresindekileri de bunlarla bunaltır.

Obsesif ya da kompulsiyonlar, doyum sağlayan ve yararlı davranışların yerini alabilirler, genel işlevsellik düzeyini ileri derecede bozabilirler. Obsesif düşünceler, dikkati dağıtabileceklerinden dolayı bilişsel etkinliklerde sıklıkla yetersizliğe yol açarlar.

Tanı ölçütleri
Obsesif – kompulsif için tanı ölçütleri
A. Obsesyonlar ve kompulsiyonlar vardır:
Obsesyonlar aşağıdakilerden 1, 2, 3 ve 4 ile tanımlanır:
1. Bu bozukluk sırasında kimi zaman istemeden gelen ve uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin anksiyete ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceleri dürtüler ya da düşlemler
2. Düşünceler, dürtüler ya da düşlemler sadece gerçek yaşam sorunları hakkında duyulan aşırı üzüntüler değildir.
3. Kişi, bu düşünceleri, dürtüleri ya da düşlemlerine önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır ya da başka bir düşünce ya da eylemle bunları etkisizleştirmeye çalışır.
4. Kişi, obsesyon düşüncelerini, dürtülerini ya da düşlemlerini kendi zihninin bir ürürnü olarak görür. ( düşünce sokulmasında olduğu gibi değildir.)
Kompulsiyonlar aşağıdakilerden 1 ve 2 ile tanımlanır.
1) Kişinin, obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulanması gereken kurallarına göre yapmaktan alıkoyamadığı kendini yineleyici davranışlar ( örn. El yıkama, düzene koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemler ( örn. Dua etme, sayı sayma, bir takım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma.
2) Davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya ya da var olan sıkıntıyı azaltmaya ya da korku yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir. Ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler ye etkisizleştirilmesi ya da korunulması tasarlanan şeylere gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir.
B. Bu bozukluğun gidişi sırasında bir zaman kişi obsesyon ya da kompulsiyonlarının aşırı ya da anlamsız kabul eder. NOT: Bu çocuklar için geçerli değildir.
C. obsesyon ya da kompulsiyonlar belirgin bir sıkıntıya neden olur, zamanın boşa harcanmasına zaman yol açar ( günde bir saatten daha uzun zaman alırlar.) ya da kişinin olağan günlük işlerini, mesleki ( ya da eğitimle ilgili) işlevselliğini ya da olağan toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozar.
D. Başka bir Eksen I bozukluğu varsa, obsesyon ya da kompulsiyonların içeriği bununla sınırlı değildir.
E. Bu bozukluk bir maddenin (örn. kötüye kullanılabilen bir ilaç ya da tedavi için kullanılan bir ilaç) ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir.

Etiyoloji
1. Biyolojik Etmenler
Beyin görüntüleme çalışmaları: Çeşitli fonksiyonel beyin görüntüleme çalışmalarında, obsesif kompulsif bozukluğu olan hastalarda singulum, bazal gangliyonlar ve frontal loblarda etkinlikte artma gösterilmiştir. Ayrıca bu çalışmalar obsesif kompulsif bozukluğu olan hastalarda kaudatların 2 taraflı küçüldüğünü göstermiştir.
Genetik: Obsesif kompulsif bozukluğu ile edinilen genetik veriler, hastalığın önemli bir genetik bileşeninin olduğu hipotezini destekler. Yapılan çalışmalardaki bulgular görülme oranının tek yumurta ikizlerinde çift yumurta ikizlerindekine oranla daha fazla olduğu saptanmıştır. Ayrıca obsesif kompulsif bozukluğu olan hastaların birinci dereceden akrabalarının %30’unda obsesif kompulsif bozukluğu bulunduğu saptanmıştır.

1. Psikanalitik Kuram

Psikanalitk kuramda obsesyonlar ve kompulsiyonlar benzer olarak kabul edilir. İkisi de katı tuvalet eğitimi sonucunda kontrol edilemeyen cinsel ya da saldırgan dürtüsel kuvvetlerin sonucudur. Böylece kişi anal dönemde saplanmıştır. Gözlenen belirtiler, id ve savunma mekanizmalarının çatışmasının sonucunu temsil eder; bazen idin saldırgan dürtüleri, bazen de savunma mekanizmaları öne geçer. Örneğin, öldürme düşünceleri ön planda olduğu zaman id kuvvetleri başlatır. Ancak çoğunlukla gözlenen belirtiler, kısmen başarılı olmuş savunma mekanizmalarını yansıtır. Örneğin anal dönemde saplanmış olan bir kişi karşıt tepkiler (reaksiyon formasyon) geliştirilerek kirletme dürtüsünü aşırı düzenli ve temiz olarak engeller.

2. Bilişsel Davranışçı Kuram

Davranışçı görünüşe göre, obsesif kompulsif bozukluk sonuçlarının pekişmesiyle öğrenilen davranışlardır. Korkudan azalma, bunlardan biridir. Örneğin, kompulsif el yıkama, kirlenme ve mikrop bulaşması obsesyonlarını azaltan edimsel bir kaçma davranımı olarak düşünülür. Benzer şekilde, kompulsif kontrol etme, böyle bir kontrol olmasaydı olabilecek felaketlerle ilgili kaygıyı azaltmaktadır. Kendini bildirim ölçekleri ve psikofizyolojik tepkilerle değerlendirilen kaygı azalmaktadır. Ancak araştırmalar bütün kompulsif davranışların kaygıyı aynı derecede azaltmadığını göstermektedir.

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Obsesif - Kompulsif Bozukluk Nedir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Azade ALTINTAŞ DURMUŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Azade ALTINTAŞ DURMUŞ'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Azade ALTINTAŞ DURMUŞ'un Makaleleri
► Obsesif Kompulsif Bozukluk (Okb) Nedir? ÇOK OKUNUYOR Psk.Dnş.Furkan BAYRAM
► Obsesif Kompulsif Bozukluk (Okb) Nedir? Psk.Gökhan BİNGÖL
► Obsesif Kompulsif Bozukluk (Okb) Nedir? Psk.Aslı TAŞ KAYABAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Obsesif - Kompulsif Bozukluk Nedir?' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Panik Bozukluk Nedir? Ocak 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:21
Top