İlişkilerde Cinsiyet Olgusu; Kadın ve Erkek
İLİŞKİLERDE CİNSİYET OLGUSU; KADIN VE ERKEK…
İnsanların kişilik yapıları ve kişisel özellikleri birbirinden farklıdır. Kişilik yapılarındaki bu farklılıklar kadın ve erkek arasında oldukça belirgin olarak gözlemlenir. Bu durum beklenen doğallıkta bir sonuçtur ve genetik yapılanmanın bir gerekliliğidir. Bir ilişkinin başlatılması ve sürdürülmesinde kadın ve erkeğin bu farklılığın doğal bir gereklilik olduğunu bilmesi, ilişkinin daha sağlıklı olması için atılan ilk adım gibidir. Aksi takdirde bizim hissettiğimizi onun da hissetmesini veya bizim istediğimizi istemesini arzularız. Bu ise ne mümkündür, ne de doğru ve gereklidir. Çünkü insanlar tek tip yaratılmamışlardır. Biz sevdiğimiz kişiye nasıl davranıyorsak karşı tarafın da bize öyle davranmasını beklemek, olgunlaşmamış bir kişilik belirtisidir. Sevme tarzlarımız farklı olsa da, gösterme biçimlerimiz çeşitlilik gösterse de en temelde sevilen kişiye bunu 'göstermek' esastır. Sevilen kişiye ilgi göstermek, gelişmiş insan profilinin en önemli göstergesidir. Kişinin kendisinden sıyrılıp ötekini görebilmesi, hissedebilmesi, verebilmesi üst düzey bir insanlık durumudur. Yediden yetmişe ilgiden hoşlanmayan kimse yoktur. Kadın-erkek ilişkilerinde, her iki tarafında ilgi ve alaka konusunda, yeterli doyumu hissetmesi oldukça önemlidir. İlgi denilen olgu yakınlık duyma, öncelik tanıma, bağlılık, dikkati belirli bir şey üzerinde toplama ve aidiyet gibi tanımları içerir. İlişkilerde ilgi, tıpkı organizmanın yaşaması için gerekli olan temel besin maddeleri, hava ve su gibi insan ruhunun cansızlaşmaması, işinde ve ilişkilerinde gerekli motivasyon ve üretkenliği göstermesi, mutlu bir birey olması için gereken unsurların en önemlilerinden birisidir çünkü dünyaya gözlerimizi açtığımız ilk anda tanıştığımız şey ilgidir. Sonrasında tüm yaşam boyunca, dereceleri değişse de ilginin üzerimizde olması bize var olduğumuzu, değerli olduğumuzu hissettiren bir durumdur. Kadın ve erkeğin ilgi beklentilerinin içeriği farklılık gösterebilir. İnsanların ilgilenme kapasiteleri değişiklik gösterebilir. Kişilere yakınlık derecesine göre, ilgi gösterme derecemiz de değişiklik gösterir. Sevdiğimiz kişilere ilgi göstermek zaten içimizden gelen ve bizi de mutlu eden bir davranıştır. Ancak sevdiğimiz ve en yakınımızda bulunan eşimizi, sevgilimizi beraberliğin cicim ayları geçtikten sonra kanıksayıp ilişkiyi kendi haline bırakmak, sağlıklı ve mutlu bir beraberliği tehdit edecek bir ilişki kurma biçimidir. Birisine ilgi göstermek, aynı zamanda o kişiye yatırım yapmak demektir. İlgi göstermek, karşınızdaki kişiye "Seni düşünüyorum", "Seni önemsiyorum", "Benim için değerlisin", "İhtiyaçlarına duyarlıyım", "Seni mutlu etme sorumluluğunu taşıyorum" demektir.
Kadınlar erkeklerle, erkeklerde kadınlarla ilgili olarak sürekli bir yakınma halindedir. Birbirleri tarafından anlaşılmadıklarını düşünürler. Kadınların en çok şikayet ettikleri konu erkeklerin onları dinlemediği ve anlamadığıdır. Kadının ilişkideki önceliği, paylaşmak ve yakınlık hissetmektir. Erkeğin önceliği ise yetenekli, yeterli ve güçlü olduğunu hissetmesidir.
Erkekler doyumu başarıda ve sonuç almada bulurken, kadınlar paylaşma, değer verilme ve önemsemede yaşarlar. Bir kadın eşini sevdiğinde onun gelişmesine yardımcı olmayı, erkeğinin eksiklerini gidermeyi ve düzeltmeyi görev bilir ve bunun için çalışır.
Bu, doğal bir eğilimdir. Kadın bunu yaparken eşini koruduğunu düşünür. Erkek ise karısını, kendisini yönettiğini düşünmeye başlar. Yeterli olduğunu kanıtlama çabasındaki bir erkeğe kadın yardım önerdiğinde erkek yetersiz ve eksik olarak algılandığını zanneder.
Kadın, erkek istemeden öneride bulunursa bu, erkekte güçsüzlük ve beceriksizlik duygusu uyandırır. Kadını tatmin eden duygular, destek görmek ve destek vermek, paylaşmak, yardımcı olmaktır. Kadın, erkekten çok daha fazla estetik kaygılara, sevgiye, iletişime, güzelliğe değer verir. Sevgi ve uyum onlar için daha önemlidir. Bir erkeğin yarışı kazanmaktan veya tuttuğu takımının attığı golden aldığı zevki, kadın yakınlaşma ve paylaşma anında hisseder. Erkeğin kendisini sorunlu ve yetersiz hissetmesine meydan vermeden ona öğüt vermenin yolunu bulan kadın, kendini aşmış demektir. Erkekler bu açıdan çocuk gibidirler. Kabullenip sonra yönlendirilirlerse düşünce yanılgısına düşmezler. Eşlerin birbirlerine verecekleri en önemli armağan, güvenlerini hissetmeleridir. Bu, aynı zamanda karşımızdakini onurlandırma yoludur. Bir kadın, erkeğin giydiği gömleğin pantolonuna uymadığını gördüğünde “Bu olmamış” derse erkek kendisini beceriksiz hisseder. Bunun yerine “Bence böyle olsa sana daha çok yakışır” demek, olumsuz duyguları bertaraf edecektir. Ancak diğer taraftan kadın, fikrini söylemediğinde kendisini işe yaramaz gibi zannedebilir. Bu noktada erkek, kadının fikrine saygı duymayı bilmelidir.
Kadının psikolojik ihtiyacında önceliği, duyguları anlamak, ifade etmek ve değiştirmek alır. Erkek ise hep çözüm odaklı düşünür ve kadının duygulara verdiği önemi algılayamaz. Kadında erkeğin bu kadar duygusuz olmasına bir anlam veremez. Ancak bunun sırrı, farklı genetik yapıda saklıdır ve bu konuda gösterilecek çabayla düzeltilebilir. Erkeğin, kadının duygularını önemsediğini hissettirmesi için kadını dinlemesi gerekir. Çözüm önermeye hiç gerek yoktur. Erkeklerin yaptıkları en büyük hata, sorunu konuşurken hemen çözmek zorundaymış gibi davranmalarıdır. Oysa kadın için, düşüncelerinin paylaşılması ve yakınlaşmak, çözümden daha önemlidir. Kadının duygularını anlamaya çalışan erkeğin, onu anlamasa da dinlemesi yeterlidir. Böyle davranmayı başarabilen bir erkek, karısının kendisini nasıl takdir ettiğini hayretle görecektir. Kadın bir şeye üzüldüğünde erkek onun duygularını göz önüne almadan önerilerde bulunmaya başlar. Erkek bir şeye üzüldüğünde de kadın, istenmeyen tavsiye ve eleştirilerde bulunarak onun kendisini yetersiz hissetmesine sebep olur. Erkek aslında kendisine akıl verilmesini değil, kabullenilmesini istemektedir. Kadın üzüldüğünde sorunlardan söz ederek kendini rahatlatır. Erkek eşinin çok konuştuğunu söylemeye başladığında ise kadın ihmal edildiğini düşünmeye başlar. Üzüntü anında erkeğin ve kadının beyni farklı çalışır. Erkek sessizleşir, kabuğuna çekilir, konuşmak yerine düşünmeyi tercih eder. Bir çözüm bulduğunda sessizliğini bozar.
Cinsellikte yaşanan mutluluk, kadın erkek ilişkilerinde en özel duygudur. Bu özel ve önemli duygu insanın özel ve önemli gördüğü kişiyle, yani eşiyle paylaşılmalıdır. Cinselliğin eşinin dışında biriyle paylaşılması aile sadakatine zarar verdiği için insanın psikolojik doğasına aykırıdır. Erotik duygular, sadakat sınırları içerisinde paylaşıldığında iki tarafa da özel olduğunu hissettirir. Kadının sevilmek ve okşanmak psikolojik ihtiyaçlarını giderirken, erkek de kabullenilmek, eşinin mutluluğuyla mutlu olmak, potansiyelini kanıtlamak ve iyi tarafını gösterme imkanları bularak doyuma ulaşır. Kadını motive etmenin en iyi yollarından biri de ona saygı değer olduğunu hissettirmektir. Saygıya layık olduğunu hisseden kadın, zorlayıcı olmaktan vazgeçer, gevşer ve çok konuşma gereksinimi azalır. Eşler arasında doğru kurulan her türlü iletişim ilişkiyi daha ileri bir evreye taşır ve bağlılık duygusunu oluşturur. Eğer eşler birbirleriyle iletişim kuramıyorlarsa ya da sürekli çatışma yaşıyorsa yapmaları gereken ilk şey birbirlerinin iletişim dilini öğrenmektir. Bu da, iki tarafın da “Şu ana kadar uyguladığım iletişim dili başarılı olmadığına göre başka bir alternatif denemeliyim” şeklinde kendini sorgulamasına ve çözüm için kafa yormasına bağlıdır. Eşler hep böyle sorgulama içinde olurlarsa, doğru iletişim yolunu bulacaklardır. Aslında eşler arasında zaman zaman yaşanan çatışmalar ve durumsal krizler ilişkinin dinamiği açısından fırsattır. Çince'de "kriz" kelimesinin iki farklı anlamı vardır; tehlike ve fırsat. Evlilikte çatışmalar da aile için hem tehlike hem de fırsattır. Bir çatışma yaşayan eşler kendilerine, “Bu bana ne öğretti Ben nasıl bir hata yaptım da böyle bir çatışma oldu çatışmanın tekrarlanmaması için ne yapmalıyım” gibi sorular sorarak olayı analiz ederlerse, krizi fırsata dönüştürebilirler. Çatışmalardan ders almaya yönelik bu tarz yaklaşımlar evlilik için faydalıdır. Eşler arasında kesinlikle sorun yaşanacaktır denemez ama sorunsuz ve krizsiz bir evlilik olduğunu düşünmek bir parça hayaldir. Bu yüzden eşlerin, çatışma olduğunda kriz yönetimi uygulamayı öğrenmesi gereklidir.
İnsanların kişilik yapıları ve kişisel özellikleri birbirinden farklıdır. Kişilik yapılarındaki bu farklılıklar kadın ve erkek arasında oldukça belirgin olarak gözlemlenir. Bu durum beklenen doğallıkta bir sonuçtur ve genetik yapılanmanın bir gerekliliğidir. Bir ilişkinin başlatılması ve sürdürülmesinde kadın ve erkeğin bu farklılığın doğal bir gereklilik olduğunu bilmesi, ilişkinin daha sağlıklı olması için atılan ilk adım gibidir. Aksi takdirde bizim hissettiğimizi onun da hissetmesini veya bizim istediğimizi istemesini arzularız. Bu ise ne mümkündür, ne de doğru ve gereklidir. Çünkü insanlar tek tip yaratılmamışlardır. Biz sevdiğimiz kişiye nasıl davranıyorsak karşı tarafın da bize öyle davranmasını beklemek, olgunlaşmamış bir kişilik belirtisidir. Sevme tarzlarımız farklı olsa da, gösterme biçimlerimiz çeşitlilik gösterse de en temelde sevilen kişiye bunu 'göstermek' esastır. Sevilen kişiye ilgi göstermek, gelişmiş insan profilinin en önemli göstergesidir. Kişinin kendisinden sıyrılıp ötekini görebilmesi, hissedebilmesi, verebilmesi üst düzey bir insanlık durumudur. Yediden yetmişe ilgiden hoşlanmayan kimse yoktur. Kadın-erkek ilişkilerinde, her iki tarafında ilgi ve alaka konusunda, yeterli doyumu hissetmesi oldukça önemlidir. İlgi denilen olgu yakınlık duyma, öncelik tanıma, bağlılık, dikkati belirli bir şey üzerinde toplama ve aidiyet gibi tanımları içerir. İlişkilerde ilgi, tıpkı organizmanın yaşaması için gerekli olan temel besin maddeleri, hava ve su gibi insan ruhunun cansızlaşmaması, işinde ve ilişkilerinde gerekli motivasyon ve üretkenliği göstermesi, mutlu bir birey olması için gereken unsurların en önemlilerinden birisidir çünkü dünyaya gözlerimizi açtığımız ilk anda tanıştığımız şey ilgidir. Sonrasında tüm yaşam boyunca, dereceleri değişse de ilginin üzerimizde olması bize var olduğumuzu, değerli olduğumuzu hissettiren bir durumdur. Kadın ve erkeğin ilgi beklentilerinin içeriği farklılık gösterebilir. İnsanların ilgilenme kapasiteleri değişiklik gösterebilir. Kişilere yakınlık derecesine göre, ilgi gösterme derecemiz de değişiklik gösterir. Sevdiğimiz kişilere ilgi göstermek zaten içimizden gelen ve bizi de mutlu eden bir davranıştır. Ancak sevdiğimiz ve en yakınımızda bulunan eşimizi, sevgilimizi beraberliğin cicim ayları geçtikten sonra kanıksayıp ilişkiyi kendi haline bırakmak, sağlıklı ve mutlu bir beraberliği tehdit edecek bir ilişki kurma biçimidir. Birisine ilgi göstermek, aynı zamanda o kişiye yatırım yapmak demektir. İlgi göstermek, karşınızdaki kişiye "Seni düşünüyorum", "Seni önemsiyorum", "Benim için değerlisin", "İhtiyaçlarına duyarlıyım", "Seni mutlu etme sorumluluğunu taşıyorum" demektir.
Kadınlar erkeklerle, erkeklerde kadınlarla ilgili olarak sürekli bir yakınma halindedir. Birbirleri tarafından anlaşılmadıklarını düşünürler. Kadınların en çok şikayet ettikleri konu erkeklerin onları dinlemediği ve anlamadığıdır. Kadının ilişkideki önceliği, paylaşmak ve yakınlık hissetmektir. Erkeğin önceliği ise yetenekli, yeterli ve güçlü olduğunu hissetmesidir.
Erkekler doyumu başarıda ve sonuç almada bulurken, kadınlar paylaşma, değer verilme ve önemsemede yaşarlar. Bir kadın eşini sevdiğinde onun gelişmesine yardımcı olmayı, erkeğinin eksiklerini gidermeyi ve düzeltmeyi görev bilir ve bunun için çalışır.
Bu, doğal bir eğilimdir. Kadın bunu yaparken eşini koruduğunu düşünür. Erkek ise karısını, kendisini yönettiğini düşünmeye başlar. Yeterli olduğunu kanıtlama çabasındaki bir erkeğe kadın yardım önerdiğinde erkek yetersiz ve eksik olarak algılandığını zanneder.
Kadın, erkek istemeden öneride bulunursa bu, erkekte güçsüzlük ve beceriksizlik duygusu uyandırır. Kadını tatmin eden duygular, destek görmek ve destek vermek, paylaşmak, yardımcı olmaktır. Kadın, erkekten çok daha fazla estetik kaygılara, sevgiye, iletişime, güzelliğe değer verir. Sevgi ve uyum onlar için daha önemlidir. Bir erkeğin yarışı kazanmaktan veya tuttuğu takımının attığı golden aldığı zevki, kadın yakınlaşma ve paylaşma anında hisseder. Erkeğin kendisini sorunlu ve yetersiz hissetmesine meydan vermeden ona öğüt vermenin yolunu bulan kadın, kendini aşmış demektir. Erkekler bu açıdan çocuk gibidirler. Kabullenip sonra yönlendirilirlerse düşünce yanılgısına düşmezler. Eşlerin birbirlerine verecekleri en önemli armağan, güvenlerini hissetmeleridir. Bu, aynı zamanda karşımızdakini onurlandırma yoludur. Bir kadın, erkeğin giydiği gömleğin pantolonuna uymadığını gördüğünde “Bu olmamış” derse erkek kendisini beceriksiz hisseder. Bunun yerine “Bence böyle olsa sana daha çok yakışır” demek, olumsuz duyguları bertaraf edecektir. Ancak diğer taraftan kadın, fikrini söylemediğinde kendisini işe yaramaz gibi zannedebilir. Bu noktada erkek, kadının fikrine saygı duymayı bilmelidir.
Kadının psikolojik ihtiyacında önceliği, duyguları anlamak, ifade etmek ve değiştirmek alır. Erkek ise hep çözüm odaklı düşünür ve kadının duygulara verdiği önemi algılayamaz. Kadında erkeğin bu kadar duygusuz olmasına bir anlam veremez. Ancak bunun sırrı, farklı genetik yapıda saklıdır ve bu konuda gösterilecek çabayla düzeltilebilir. Erkeğin, kadının duygularını önemsediğini hissettirmesi için kadını dinlemesi gerekir. Çözüm önermeye hiç gerek yoktur. Erkeklerin yaptıkları en büyük hata, sorunu konuşurken hemen çözmek zorundaymış gibi davranmalarıdır. Oysa kadın için, düşüncelerinin paylaşılması ve yakınlaşmak, çözümden daha önemlidir. Kadının duygularını anlamaya çalışan erkeğin, onu anlamasa da dinlemesi yeterlidir. Böyle davranmayı başarabilen bir erkek, karısının kendisini nasıl takdir ettiğini hayretle görecektir. Kadın bir şeye üzüldüğünde erkek onun duygularını göz önüne almadan önerilerde bulunmaya başlar. Erkek bir şeye üzüldüğünde de kadın, istenmeyen tavsiye ve eleştirilerde bulunarak onun kendisini yetersiz hissetmesine sebep olur. Erkek aslında kendisine akıl verilmesini değil, kabullenilmesini istemektedir. Kadın üzüldüğünde sorunlardan söz ederek kendini rahatlatır. Erkek eşinin çok konuştuğunu söylemeye başladığında ise kadın ihmal edildiğini düşünmeye başlar. Üzüntü anında erkeğin ve kadının beyni farklı çalışır. Erkek sessizleşir, kabuğuna çekilir, konuşmak yerine düşünmeyi tercih eder. Bir çözüm bulduğunda sessizliğini bozar.
Cinsellikte yaşanan mutluluk, kadın erkek ilişkilerinde en özel duygudur. Bu özel ve önemli duygu insanın özel ve önemli gördüğü kişiyle, yani eşiyle paylaşılmalıdır. Cinselliğin eşinin dışında biriyle paylaşılması aile sadakatine zarar verdiği için insanın psikolojik doğasına aykırıdır. Erotik duygular, sadakat sınırları içerisinde paylaşıldığında iki tarafa da özel olduğunu hissettirir. Kadının sevilmek ve okşanmak psikolojik ihtiyaçlarını giderirken, erkek de kabullenilmek, eşinin mutluluğuyla mutlu olmak, potansiyelini kanıtlamak ve iyi tarafını gösterme imkanları bularak doyuma ulaşır. Kadını motive etmenin en iyi yollarından biri de ona saygı değer olduğunu hissettirmektir. Saygıya layık olduğunu hisseden kadın, zorlayıcı olmaktan vazgeçer, gevşer ve çok konuşma gereksinimi azalır. Eşler arasında doğru kurulan her türlü iletişim ilişkiyi daha ileri bir evreye taşır ve bağlılık duygusunu oluşturur. Eğer eşler birbirleriyle iletişim kuramıyorlarsa ya da sürekli çatışma yaşıyorsa yapmaları gereken ilk şey birbirlerinin iletişim dilini öğrenmektir. Bu da, iki tarafın da “Şu ana kadar uyguladığım iletişim dili başarılı olmadığına göre başka bir alternatif denemeliyim” şeklinde kendini sorgulamasına ve çözüm için kafa yormasına bağlıdır. Eşler hep böyle sorgulama içinde olurlarsa, doğru iletişim yolunu bulacaklardır. Aslında eşler arasında zaman zaman yaşanan çatışmalar ve durumsal krizler ilişkinin dinamiği açısından fırsattır. Çince'de "kriz" kelimesinin iki farklı anlamı vardır; tehlike ve fırsat. Evlilikte çatışmalar da aile için hem tehlike hem de fırsattır. Bir çatışma yaşayan eşler kendilerine, “Bu bana ne öğretti Ben nasıl bir hata yaptım da böyle bir çatışma oldu çatışmanın tekrarlanmaması için ne yapmalıyım” gibi sorular sorarak olayı analiz ederlerse, krizi fırsata dönüştürebilirler. Çatışmalardan ders almaya yönelik bu tarz yaklaşımlar evlilik için faydalıdır. Eşler arasında kesinlikle sorun yaşanacaktır denemez ama sorunsuz ve krizsiz bir evlilik olduğunu düşünmek bir parça hayaldir. Bu yüzden eşlerin, çatışma olduğunda kriz yönetimi uygulamayı öğrenmesi gereklidir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "İlişkilerde Cinsiyet Olgusu; Kadın ve Erkek" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
7 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
ilişkilerde cinsiyet, ilişkilerde cinsiyet olgusu, cinsiyet olgusu, ilişkilerde erkek, ilişkilerde kadın
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.