2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Evlilik Terapisi İşe Yarar mı?
MAKALE #16468 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Eyüp SARI | Yayın Nisan 2016 | 10,194 Okuyucu
Evliliğiniz hakkında bir evlilik terapisi , uyum sağlanmanıza yardımcı olabilir mi? Belki. Size şu kadarını söyleyeyim, her iki taraf da ilişkilerinin üzerine eğilip, emek vermek istediklerinde. Evlilik terapisti harika bir evlilik danışmanı olabilir, ancak çaba tek taraflı olduğunda aynı başarıyı göstermesi tabii ki çok zor.

Sizin ilişkinizdeki gerçekler neler? Hem siz, hem de eşiniz ilişkinizin aksayan yönleri üzerinde emek vermeye hazır mısınız, yoksa bu sistemin rayında gitmesi için sadece biriniz mi istekli? Danışanlarımızdan gördüğümüz kadarıyla; sadece tek taraf istekli olduğunda, ilişkinin düzelme olasılığı çok zayıftır. Takım halindeki atlar bile, aralarından birinin yatmakta direnmesi halinde bir yükü çekemezler.

Belki de şu anda başarısızlık duygularıyla kendinizi suçlayıp, keşke oyunları oynuyorsunuzdur: “Keşke onu daha iyi dinleyebilseydim; keşke bu denli öfkelenmeseydim; keşke her seferinde onunla sevişseydim; keşke ona bu denli cadılık yapmasaydım.” vs. vs.

Umuyorum kendinizi cezalandırma ihtiyacınızı tatmin etmişsinizdir. Lütfen bundan vazgeçin. Geçmişi şimdi daha iyi anlıyorsunuz. İlişkinizdeki sorunlar baş göstermeye başladığından bu yana yaşam ve kendiniz hakkında çok şey öğrendiniz. Olayları değerlendirmeniz ve bilinciniz gelişme kaydetti. Peki, neden şimdi elinizdeki bu verileri kendinizi cezalandırmak yerine, biraz daha geliştirmek için kullanmıyorsunuz? Geçmiş için değil, hayatınızın bundan sonraki bölümü için birşeyler yapın. Şöyle demeyi deneyin: ” Ben bilebildiğim kadarını ve muhatap olduğum durum çerçevesinde, elimden geleni yaptım.” ve bir nokta koyun. Bundan böyle, bugün, yarın, bir sonraki gün ve bir sonraki… için çaba harcayın. Eğer kendiniz işin içinden çıkamıyor, bir çözüme kavuşamıyorsanız evliliğiniz için bir evlilik terapisti yardımı almayı deneyimleyebilirsiniz.

EVLİLİK TERAPİSİ BAŞARI ORANI

Evliliğiniz hakkında bir evlilik terapisti size yardımcı olabilir miydi? Belki. Size şu kadarını söyleyeyim, her iki taraf da ilişkilerinin üzerine eğilip, emek vermek istediklerinde. Evlilik terapisinin başarı oranı yüzde 98, ancak çaba tek taraflı olduğunda aynı başarıyı göstermesi tabii ki çok zor, yüzde 50’nin altında diyebiliriz. İstanbul’lulara tanıdık bir ifadedir köprüden önce son çıkış. Eğer son çıkış kaçmışsa dönüş epey zor oluyor tabii ki de. Şu soruyu sorabilirsiniz köprüden önce son çıkışı kaçırdığımızı nerden bilebiliriz. Bunu Amerikalı Ünlü Çift Terapisti Dr. John ve eşi Julie Gottman 3000 çift üzerinde yaptıkları araştırmalardan yola çıkarak, boşanmaya giden çiftlerin Mahşerin 4 Atlısının içinde boğulduklarını söylüyor. Gottman’ların “Mahşerin 4 Atlısı” dediği ‘aşağılama, eleştiri, sürekli savunma ve duvar örme.’

Mahşerin 4 Atlısını açacak olursak;

Bu dördünün içinde en kötüsü aşağılama. Uzun vadede bağışıklık sistemini bozup çeşitli hastalıklara yol açabiliyor. Aşağılama varsa yani saygı yoksa ilişkiyi kurtarmak neredeyse imkansız. Eleştiri, çiftlerin davranışlarından ziyade birbirlerinin kişilik özelliklerini eleştirmeleridir. Böyle durumlarda eleştirilen kişi takdir edildiği başka bir ortama gitme ihtiyacı hisseder. Sürekli Savunma, karşı tarafın söylediğiyle ilgili hiçbir sorumluk almayıp sürekli savunmaya geçmektir. “Sen bunu daha çok yapıyorsun” demek gibi. Duvar örmek ise küsmek ve iletişimi kesmektir. Bu hareket karşı tarafa ‘sen değersizsin’ mesajı verir.

Bu mahşerin 4 atlısı ilişkinizi esir almış olsa bile bir tarafınız kalmak isteyebilir hala. Çünkü yılların emeği vardır , çocuklarınız vardır gözlerinize masumca bakan, yada iş, sosyal çevre vs birçok sebep. Yok mu çaresi bu kadar mı çözümsüzüz diye soran çok danışanım oldu. Cevabım hiçbir zaman değişmedi. Bu şekilde devam ederseniz evet yok!! Hep aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek sizce de delilik değil mi? Bu 4 Atlı’yı bir şekilde aşabilirsiniz ortak hedefle. Her iki taraf da ilişkilerinin üzerine eğilip, emek vermek istediklerinde ve sorumluluk aldıklarında. Bunun nasıl yapacaklarını keşfetmelerinde, terapistleri rehber olacak. Bazen böyle de olmaz, bir şekilde düzelmez ilişki. O zaman şu soru gelir akla.

Sizin ilişkinizdeki gerçekler neler?


Hem siz, hem de eşiniz ilişkinizin aksayan yönleri üzerinde emek vermeye hazır mısınız, yoksa bu sistemin rayında gitmesi için sadece biriniz mi istekli? Sadece tek taraf istekli olduğunda, ilişkinin düzelme olasılığı çok zayıftır. Takım halindeki atlar bile, aralarından birinin yatmakta direnmesi halinde bir yükü çekemezler.
Belki de şu anda başarısızlık duygularıyla kendinizi suçlayıp, keşke oyunları oynuyorsunuzdur: “Keşke onu daha iyi dinleyebilseydim; keşke bu denli öfkelenmeseydim; keşke her seferinde onunla sevişseydim; keşke ona bu denli cadılık yapmasaydım.”

Umuyorum kendinizi cezalandırma ihtiyacınızı tatmin etmişsinizdir. Lütfen bundan vazgeçin. Geçmişi şimdi daha iyi anlıyorsunuz. İlişkinizdeki sorunlar baş göstermeye başladığından bu yana yaşam ve kendiniz hakkında çok şey öğrendiniz. Olayları değerlendirmeniz ve bilinciniz gelişme kaydetti. Peki, neden şimdi elinizdeki bu verileri kendinizi cezalandırmak yerine, biraz daha geliştirmek için kullanmıyorsunuz? Geçmiş için değil, hayatınızın bundan sonraki bölümü için bir şeyler yapın. Şöyle demeyi deneyin: ” Ben bilebildiğim kadarını ve muhatap olduğum durum çerçevesinde, elimden geleni yaptım.” ve bir nokta koyun. Bundan böyle, bugün, yarın, bir sonraki gün ve bir sonraki için çaba harcayın.

EVLİLİK NEDEN SONA ERMEK ZORUNDA KALDI?

Seminerlerimde ergenlik çağındakilere şu soruyu sorarak başlamaktan hoşlanırım: "Aranızda kaç kişi evlenmeyi planlıyor?" Genellikle yarıdan fazlası el kaldırır. Derken, "Kaç kişi boşanmayı planlıyor?" diye sorarım, ama bu kez kimse el kaldırmaz.

Kimse boşanmayı planlamamaktadır.Çoğumuz da zaten böyle bir şey başımıza geldiğinde bunu inkar etmeye çalışırız. Devekuşu gibi, fırtınadan kaçmak için başımızı kuma gömmek isteriz. Ama ilişkimizde, ayna devekuşu gibi misalindeki bizden çok başkaları tarafından daha iyi algılanan sorunlarımız vardır.

Bir aşk ilişkisi üç parçadan oluşur. İki kişi ve o kişilerin arasındaki ilişki. Bunu bir köprüye benzetmek de doğru olabilir: İki kişi, köprünün iki ucundaki ayakları oluşturur, ilişki ise onları birbirine bağlayan bölümü. Köprünün herhangi bir ayağında meydana gelen değişiklik bağlantıyı gerer. Bazı değişiklikler köprünün kaldırabileceğinden fazla olduğundan, bağlantı çöker nehrin dibini boylar. İnsan ilişkilerinde, bu tür değişiklikler, kişiliğin gelişmesi, eğitim, dini inançlar, tavır değişikliği, huzursuzluk, öfke, yer değişimi ya da stres veya travmalara tepkinin bir sonucu olarak meydana gelir.

İlişki üzerindeki baskıyı kaldırmanın bir yolu da herhangi bir şekilde değişime uğramamak ya da gelişme kaydetmemekle mümkün olabilir pek sağlıklı bir yöntem olduğu söylenemez, değil mi?
Sizin ya da eşinizin kişisel bir değişim sürecinden geçmiş olmanızın, aşk ilişkinizdeki etkileşim sistemini bozmuş olabileceğini, köprünüzü nehre gömdüğünüzü kabul etmek zorunda kalabilirsiniz.

Benliğinizden ve yeteneklerinizden kuşkulanıp, onları sorgulama gereği duyacak olursanız, o zaman değişimden kaynaklanan bu strese uyum göstermiş olmanız gerektiğini düşünebilirsiniz. Benim size cevabım şudur:

Yaşamımız boyunca öğrenmemiz gereken en önemli iki yetenek;


1-) Aşk ilişkisinde, iki kişi arasındaki köprünün nasıl kurulupkorunacağını
2-) Çocuklarımıza nasıl anababalık yapacağımızdır. Bu önemli iki rol için eğitim ve pratiğimizi nerede ediniriz? Çoğunlukla aile ortamımızda elbette ki okulda değil.

Kısa bir süre önce, yüz kişilik bir kadın grubuna içerikli konuşmamda, aralarından kaç kişinin kendi anababalarınınki gibi bir evlilik yapmak istediklerini sordum. Sadece bir kadın el kaldırdı. Geri kalanlar ailelerinden mutlu bir aşk ilişkisi konusunda iyi bir eğitim almışlarmıydı? Siz ilişkinizdeki bir gerginlik karşısında nasıl uyum göstereceğiniz konusunda iyi bir eğitim aldınız mi? Muhtemelen almadınız. Bu döngüyü kırmadığınız taktirde ister istemez ebeveynlerinizin ilişkisini veya ilişki haritanızı tekrar etme meyilinde olacaksınız. Ve bu sorunlar ilişkilerinizde hep karşınıza çıkacak. Evlilik terapisti , aile danışmanı gibi uzmanlar evlilik sorunlarınızda geçmiş hayatınızla ilgili farkındalık ve yeni bir evlilik bilinci kazanmanıza destek olurlar.

Sevgiyle kalın..

Uzm.Psk.Dan.Eyüp SARI
Çift ve Evlilik Terapisti
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Evlilik Terapisi İşe Yarar mı?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Eyüp SARI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Eyüp SARI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Eyüp SARI Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Eyüp SARI
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolojik Danışman
Aile Danışmanı
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi132 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Eyüp SARI'nın Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Evlilik Terapisi İşe Yarar mı?' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:06
Top