2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Boşanmada Çocuk Psikolojisi: Anne Babanın Ayrıldığını Durumlarda Çocukların Ruhsal Durumu
MAKALE #1859 © Yazan Uzm.Psk.Füsun BUDAK | Yayın Kasım 2008 | 105,956 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR

Eyvah! Anne Babam Ayrılıyor… (Ben Ne Olacağım?)

Anne babası boşanmak üzere ya da boşanmış olan çocukların düşündüklerini ve hissettiklerini paylaşmak istiyorum. Bu olay her çocuk üzerinde farklı etkiler yaratıyor. Ama çocukların ortak sorunu anne babanın boşanması sonucunda ona ne olacağı kaygı ve endişesidir.

Boşanmak aile bütünlüğünün bozulması ve değişmesidir. Bu durum zaten kaygı yaratan bir olaydır. Bir de bunun üzerine anne ve babanın olumsuz düşünce, duygu ve davranışları eklenirse çocuk daha fazla panik yaşayacaktır. Çocuğun bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimini etkileyecektir.

Evlilik kadar boşanma da doğal bir olaydır. Her türlü şey denenmiş ve iki birey arasında bazı değerler çökmüş ise boşanmayı seçmek doğru olandır. Psikolojik ve fiziksel zararlar vermeden yaşanan bu durumu ortadan kaldırmak gerekir. Kişilerin birbirine zararının yanı sıra çocuklara verilecek zarar daha da önemlidir. Çocuğun asıl endişesi biraz önce ifade ettiğim gibi bana ne olacaktır. Bu durumla baş etme zorluğu yaşarken bir de birbirimize olan öfkemiz nedeniyle bunu çocuklara da göstermek ya da çocukları iki kişi arasında bırakmak endişe ve kaygının artmasına sebep olur. Çocuğun çevresine olan güvenini sarsar ve genellemesine yol açar.

Anne babanın aralarında yaşadıkları sorunlardan ziyade onları kaybedeceğini ve kendisinin nasıl bir şeyle karşılaşacağını bilememesinden dolayı gelecekle ilgili kaygı ve endişeleri artar. Gelecekte başına geleceklerle ilgili belirsizliklerden ürker. Ya anne babasından biri başka biri ile evlenirse o ne yapacaktır? Yıllarca üvey anne ya da üvey baba masalları ve hikayeleri ile kafası doldurulan çocuklar, kendilerinin de bu durumu yaşayacağı endişesine kapılır. Kimi zamanda anne ya da babadan her birinin diğerine olumsuz bir şeyler yüklemek için söylediği annen ya da baban sana cici anne ya da baba getirsin o zaman görürsün gibi sözleri çocuğu telaşlandırır.

Anne babanın davranışını anlamakta güçlük çeker. İlgisini vermesi gereken konulara ve derslere veremez. Çünkü aklı sürekli anne ve babasının ayrılmasındadır. Bu durumla baş etme güçlüğü onun arkadaşlarından uzaklaşmasına sebep olur. Sadece kendi başına gelen bir olay olduğunu düşünür, soruları cevaplamak istemediği için de çevresinden ve arkadaşlarından uzaklaşır.

Bu tür olaylara maruz kalmış çocuklarla çok karşılaşıyorum. Anne ya da baba çocuğunda gördüğü duygusal çöküntüler için başvuruyor. Ya da okul başarısında gözlenen olumsuz çöküşler ve bu konuda hassasiyet gösteren öğretmenler çocukları ve aileyi destek almaları konusunda uyarıyor. Aslında tabii çocuğun duyguları ve düşünceleri üzerinde çalışmak gerekiyor, ama asıl üzerinde durulması gereken anne ve babanın tutumlarından kaynaklanan olumsuzlukları aileye göstermek ve çocuğun zarar görmesini engellemek için belki de birkaç seans aile ile görüşmek daha doğru olacaktır. Anne ya da babanın tutumlarında olumlu değişimler sağlanabilirse, çocuk yeni ortama daha kolay uyum sağlayabiliyor.

Kimi zaman da aşırı hırçın ve saldırgan davranışlarda bulunabilir. Düşünce ve duygularını paylaşamadığı için ancak kendini davranışları ile ifade etmeye çalışır. Söylenenleri dinlemeyip, kendi isteklerini yaptırabilmek ya da anne babadan intikam almak için her konuda sorun yaratır.

Korkuları ve endişeleri çocukta takıntılar ve hassasiyetler oluşturur. Kendini sorumlu hisseder. Annesine hayran olan ve babasını rakip olarak gören erkek çocuk ve babasına hayran olan ve annesini rakip olarak gören kız çocuk onların ayrılıklarından kendini sorumlu hissedebilir.

Bu karmaşanın üzerine bir de anne babanın çocukları kendi taraflarına çekmeye çalışması onun paniklemesine sebep olur. Çocukla iyi iletişim kurabilmek için onu maddi olarak tatmin etmeye çalışırlar. Halbuki çocuk duygusal bir boşluk yaşamaktadır. Her istediği yapılmaya çalışılır. Çocuğa sınır konmadığı için de çocuk iki tarafı kendi istekleri için kullanır.

Anne baba bu süreçte birbirleri ile görüşmez ve kanlı bıçaklı olurlarsa da çocuk bu durumdan faydalanmaya çalışır. Bazen eşler kendi istediklerini elde edebilmek içinde çocuklardan yararlanabiliyor. Eşinden öcünü almak için çocuklarını ön safhalara sürebiliyorlar. Tıpkı savaş durumunda yaşananlar gibi… Yani yara alan ya da olumsuzluklara maruz kalan kişiler ön safhada yer alan kişiler oluyor.

Boşanma sırasında çocuğun ruh sağlığının korunması önemli bir sorun. Boşanma öncesi ve sonrasında çocuklar bu tartışmaların dışında tutulmalıdır. Boşanma kararı çocuğa birlikte anlatılmalı. Onu çok sevdiklerini, eski standartlarını kaybetmeyeceğini ve istediği zaman anne ya da babayı görebileceğini belirtmeliler. Birbirleri ile ilgili en ufak olumsuz bir cümleden kaçınmalılar.

Pek çok kişinin evliliğini çocuklarını düşündüğü için sonlandırmak istemediğini duyuyoruz. Bana göre; sürekli kavga gürültünün olduğu bir aile ortamında yaşamak çocukların gelişimlerini ve ruhsal durumunu daha da olumsuz etkileyebilir. Tabii ki her çatışmada ve olumsuz durumda boşanma olsun demek istemiyorum, ama hiçbir çıkar yol yoksa boşanmak kaçınılmazdır. Ancak bu olayı dramatize edip, işin içinden çıkılamaz bir hale dönüştürmemek gerekir.

Anne babalar kendi hırsları ve tutkularından dolayı duygusal davranıyor. Karşı tarafa öfkeli olduğu için sanki etrafındaki herkes bu durumdan sorumluymuş gibi çevresindekilere de öfke duyuyor. Bunu da her durumda ortaya koyuyor. Kız çocuğu varsa ‘sende tıpkı annen gibisin’ ya da erkek çocuksa ‘sende tıpkı baban gibisin’ şeklinde olumsuz algılanabilecek imalarda bulunuyorlar. Ya da kendi sözlerini dinletemedikleri takdirde beğenmiyorsan ‘git annenle ya da babanla yaşa’ diyebiliyorlar. Bu durumun oluşumuna sebep olan kişiye sorumluluğu yüklüyorlar. Şöyle ki ‘annen ya da baban istemeseydi ya da şöyle davranmasaydı, biz boşanmayacaktık’ gibi sözlerle çocuğun karmaşıklaşan dünyasını biraz daha karmaşıklaştırıyorlar.

Eşler boşanma kararı aldıktan sonra bu durumu birlikte çocukları ile paylaşmalı. Zor olsa bile çocukların önünde sakin görünmeye ve kontrolü kaybetmemeye çalışmalıdır. Eğer eşler kendilerinden emin görünür ve tutarlı konuşurlarsa, çocuklar üzülseler bile durumu daha kolay kabul edeceklerdir. Şunu unutmamak gerek; eşler birbirinden boşanabilir, ancak çocuklarından boşanamazlar.

Boşanmış anne babalara sahip olmak ya da boşanmış bir ailenin üyesi olmak kendi başına zararlı değildir. Önemli olan, aile üyeleri arasındaki ilişkilerin ve aile hayatının kalitesidir. Çocukların ayrılma ve boşanmaya gösterdikleri tepki büyük ölçüde eşlerin birbirlerine tepkilerine bağlıdır. Çocuğun en az zararla bu olayı atlatmasını sağlamak gerekir.

Boşanma kararı alındıysa bu durumu çocuklardan saklamamak en doğru yoldur. Eşlerden biri hiçbir açıklama yapmadan evden ayrılırsa çocuk reddedildiğini ve istenmediğini düşünebilir ve her şeyin sorumlusu olarak kendini görebilir. Onlarla konuşurken eşinizle aranızdaki sorunlardan ve ayrılma kararınızdan onların sorumlu olmadıklarını belirtin. Çocukların önünde mutsuz görünmemeye ve kontrolünüzü kaybetmemeye çalışın. Sorulara açık ve net cevaplar vermeye ve birbirinizi suçlamamaya çalışın. Ayrıca istediği zaman evden ayrılan ebeveyni görebileceği belirtilmeli.

Çocukların ruhsal olarak sağlıklı gelişebilmeleri ve insanlarla kalıcı ve sevgi dolu ilişkiler kurabilmeleri onların hayatlarındaki en önemli kişilere anne babalarına yakın olmalarına bağlıdır. Eşler boşanma döneminde öfke, kırgınlık, küçümsenme ve suçluluk duygularını bir arada yaşarlar, ancak çocukları bunlardan uzak tutmak gerekir.

Yukarıda bahsedilenler daha çok olumsuzlukların yaşandığı aileler. Oysa birbirine karşı saygılı olan ve anlaşarak boşanan eşlerin çocukları bir süre bu durumu kabullenme güçlüğü yaşıyorsa da bu durumu çabuk atlatıyorlar. Ya da zarar görmüyorlar.

Anne babaların bu kararı alırken ve aldıktan sonra çocukları ile birlikte konuşmaları ve birbirleri ile ilgili en ufak olumsuz geri bildirimde bulunmamaları geleceğimiz olan çocuklarımızın psiko-sosyal gelişiminin sağlıklı olmasını sağlayacaktır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Boşanmada Çocuk Psikolojisi: Anne Babanın Ayrıldığını Durumlarda Çocukların Ruhsal Durumu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Füsun BUDAK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Füsun BUDAK'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     26 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Füsun BUDAK Fotoğraf
Uzm.Psk.Füsun BUDAK
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi16 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Füsun BUDAK'ın Yazıları
► 0-3 Yaş Çocukların Ruhsal Gelişimi Psk.Saadet YAVUZBİLGE
► Kişilik Gelişiminde Anne ve Babanın Yeri Psk.Dnş.Evrim Alkış DEMİREL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Boşanmada Çocuk Psikolojisi: Anne Babanın Ayrıldığını Durumlarda Çocukların Ruhsal Durumu' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Çocuk ve Şiddet Eylül 2011
► İlk Çocukluk Aşkları Ağustos 2011
► İç Motivasyon Ağustos 2011
► Panik Atak mıyım?... Kasım 2008
◊ Gelinime Mektup... Kasım 2008
◊ Ben Çocuğum! Kasım 2008
◊ Kayınvalideme Mektup... Ağustos 2008
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:32
Top