Aşk ve Cinsellik
Aşk ve Cinsellik
Sağlıklı bir kişi için aslında cinsellikle duygusallık arasında keyfi bir ayrım yapmak, gerçeği aşan bir tutum olur. Kadın erkeğin birbirine aşık olmasını cinsiyet hormonları sağlamakta ve cinsellikte bu hormonlar sayesinde yaşanmaktadır. Yani cinsellik ve aşk aynı kaynaktan beslenir. Bu sebeple aynı kaynaktan beslenen aşk ve cinsellik arasındaki farkları bulmak pek mümkün değildir, bulunsa bile bulunan bu farklar gerçeği temsil etmeyecektir. Ancak bütün bunların yanında cinsellik olmadan aşk, aşk olmadan cinsellik yaşanamaz demek de mümkün değildir. Fakat aşk olmadan yaşanan cinsellik tam bir cinsellik değildir. Tıpkı cinsellik olmadan yaşanan aşkın tam bir aşk olmaması gibi. Çünkü cinsellik demek sadece iki vücudun birleşmesi demek değildir. Cinsellik iki ruhun birleşmesidir. Eğer iki ruh birleşmeden cinsellik yaşanıyorsa o seks masturbatik bir ilişki halini alır. Oysa birbirini sevgiyle, aşkla okşayan ve sevişen bir çiftin yaptığı sadece tene dokunmak değil birbirlerinin tenlerinden içeri girerek ruha dokunarak sevişmedir. Ancak bu şekilde yaşanan cinsellik tam anlamıyla bir hazzı yaşatır. Bu yüzden cinsellik sonunda yaşanan boşalma ve orgazm birbirinden farklı tanımlanır.
Aşk olmadan sevgi olmadan yapılan seks sonunda yaşanan durum boşalmadır. Yani erkeğin sperminin dışarı çıkması, kadının kasılmasıdır. Oysa sevgiyle, aşka yapılan seks ardından kişi tam anlamıyla orgazm yaşar. Ruhu ve bütün duyguları o anda boşalır. Derin bir rahatlama yaşar. Boşalmada ise sadece fizyolojik bir hal yaşanır. Kişi tam anlamıyla hazza ulaşamaz. Orgazm ve boşalma arasındaki ayrımını sevgili Çağan Irmak “Issız Adam” filminde çok güzel anlatmıştır. Ada kendi evindeki sevişme sahnesinde Alper ‘in alnına elini koyar ve “hisset” der ilk defa Alper gerçekten zevk almıştır ve ilk kez ağzından “Seni Seviyorum” kelimeleri dökülmüştür. Çünkü Ada’dan önceki seksleri sadece boşalmayı içeriyordu. Hiç birinde ruhunu ortaya koymuyordur. Hiç birinde kimsenin ruhunu okşamıyor ve ruhunun okşanmasına izin vermiyordu. Böylece hiç birinde gerçek bir orgazm yaşayıp rahatlamıyordu.
Her iki cins içinde aynı durum geçerlidir. Yapılan araştırmalar da göstermektedir ki sevgiyle yaşanan cinsellik mutluluk hormonlarını harekete geçirmektedir. Sevgiyle cinsellik yaşayan her iki cins kendilerinin daha rahatlamış, daha mutlu olarak cinselliği sonlandırdıklarını dile getirmişlerdir. Cinsellik olmadan aşık olur mu? Sorusuna ise şöyle bir yanıt getirebiliriz. Cinselliği sevişme, ruhları okşama olarak tarif ediyoruz. Yani tam bir penis vajina birlikteliği olmak zorunda değildir. Bu sebeple çiftlerin el ele tutuşması , öpüşmesi, oynaşması ve sevişmesi sekstir. Gerçek orgazm bununla sağlanır.Cinsellikte penis vajina figüran oyunculardır. Asıl kahramanlar ten ve ruhlardır. Ten ve ruhun birleşmesini sağlamakta ancak sevgi ve aşk ile olur.
Sevgi ve aşkın ön planda olduğu ruhların birleşerek tüm duyguların boşaltıldığı cinsellik yaşabilme ve yaşatabilme dilekleriyle…
Psikolog Esra Bayraktar
Evlilik ve Cinsel Terapist
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Aşk ve Cinsellik" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Esra BAYRAKTAR SÜNGÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Esra BAYRAKTAR SÜNGÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
5 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.