Ergenlikte Öfke
ERGENLİKTE ÖFKE
Ergenlik, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Genç, bedensel olarak hızlı bir büyüme içindedir. Bedendeki hızlı değişime bazen duygularındaki olgunluk eşlik edemez. Genç yetişkinlikle çocukluk arasına sıkışıp kalmıştır. Duygu durumunda hızlı geçişler olur, mutsuz ve üzgünken bir süre sonra neşeli ve coşkulu olabilir. Henüz kendisi ile ilgili belirlenmiş kesin yargıları yoktur. Kendisini ve bedenini tanımak ister bu nedenle dışarıdan gelen tepkiler genç için önem kazanır. Arkadaşının onu güzel bulması, çevresindeki kişilerin ona olumlu mesajlar vermesi oldukça önemlidir. Başkaları ona sen beceriklisin derse kendisini becerikli hisseder. Beden imajına takıntılı durumdadır. Duyguları çocukluk ve yetişkinlik arasında gidip gelir. Bazen oldukça olgun düşünce ve davranışlar sergilerken bazen de çocukluk coşkusuna kapılabilir. İlgi alanı sürekli değişebilir. Kimi zaman gitar çalmak ister, şarkı söyler kimi zaman şiir yazar, tiyatro ile ilgilenir, ama sonunda yeteneğine uygun bir alan bulup geliştirebilir.
En fazla medyadan ve arkadaş gruplarından etkilenir, özgür yaşamak ister, ancak diğer taraftan ailesine bağlı olmayı da sürdürmek ister. Aldığı kararlar ve seçtiği yaşam tarzı ile ilgili çatışma yaşar.
Farklı olma, marjinal yaşama, kural tanımama ve kendi kurallarını oluşturma peşindedir. Popüler olma onun için çok önemlidir. Kısaca genç yoğun bir arayış içindedir. Hormonlarının hızlı çalıştığı, duygularını kontrol edemediği, yetişkin mi? Çocuk mu? Karar veremediği, ama daha çok büyüdüğünü kendisine ve çevresine kanıtlamaya çalıştığı, bunu yaparken de yaralandığı, bazen örselendiği ve yıprandığı dönemdedir. Çoğu zaman gençle birlikte ailede yara alır. Anne baba ve genç arasında iletişim çatışmaları yaşanır. Bu çatışmalar ve değişken duygu durumları öfke patlamalarına neden olur.
Öfke; Herkes tarafından hissedilen, bazen önlenemeyen, güçlü ama kontrol edilmesi öğrenilebilen, hoşa gitmeyen bir durum karşısında verilen tepkidir. Saldırganlıktan farklıdır.
Gençler içinde bulundukları gelişim döneminin özelliklerinden dolayı öfke duygusunu yetişkinlere göre daha yoğun ve fazla yaşayabilirler. Gençlerin duygularını kontrol altına almaları zordur bu nedenle, öfke duygusu yoğun olarak bu döneme damgasını vuran temel duygulardan en önemlisidir ve nereye, nasıl akacağı belli olmayabilir. Bu dönemi sağlıklı yaşayabilmesi için gence, öfke duygusunu anlatmak, bu duyguyu nasıl kontrol edeceğini öğretmek gerekmektedir. Ergenlerin davranışları ve duyguları arasında yakın bir ilişki vardır, ergenin davranışlarını açıklamak için duyguların bilinmesi gerekir. Duygular, haz ve mutluluk kaynağı olabildiği gibi acı ve mutsuzluk kaynağı da olabilir. Gencin hangi durumlarda kendisini mutlu hissettiğini hangi, durumların kendisini mutsuz hissettirdiğini ve hangi durumların öfkelendirdiğini fark ettirmek, duygular konusunda farkındalık kazandırmak gereklidir. İnsanın davranışları üzerindeki etkileri nedeniyle duygular, bireyin başka insanlarla ilişkilerini de etkilemektedir. Ergenlerin davranışları, ergenin duyguları incelenerek açıklanabilir.
Öfkenin nedenleri
Genç, sosyal ilişkilere karşı duyarlıdır. Yaşadığı başarısızlıklar ve karşılaştığı engeller onun öz güvenini sarsar. Benlik saygısında sarsıntı yaşayabilir. Bu nedenle başkalarının yanında yapılan (özellikle arkadaşlarının) eleştiriler, utandırmalar, küçümsemeler ve reddedilmeler öfkelenmesine neden olabilir. Bu davranışları zaten hassas olan benliğine ve onun için önemli olan sosyal statüsüne karşı yapılan bir tehdit olarak algılayabilir.
Bu dönemde gencin öfkesini tetikleyen unsurlar genellikle sosyal uyarıcılardır. Ayrıca gencin kendini özgür hissetmemesi fiziksel ve sosyal hareketliliğinin kısıtlanması ve engellenmesi hayal kırıklıklarına neden olabilir ve öfke hissedebilir.
Genç ile iletişimde iken, fiziksel görünümü ile ilgili olumsuz cümleler kullanmak, alay edici tavır sergilemek veya iğneleyici sözler kullanmak öfkelenmesine neden olabilir.
Gencin içsel çatışma yaşaması da öfke hissetmesine neden olur. Özgür olmak ister, kendi si ile ilgili kararları kendi almak ister. Böylece Anne- babası veya öğretmenleri ile çatışır. Ama henüz kendisinden emin değildir, ihtiyaçlarını giderebilmek için ailesine bağımlıdır. Ailesinin desteğine bağlı olmak onda öfkeye neden olabilir. Öte yandan ailenin isteğini gerçekleştirmesi, kendi duygularının engellenmesine, bağımsız hareket etmesi de, aile desteğinin yoksunluğuna neden olduğu için genç kendi içinde savaş yaşayabilir. Bu savaş öfkesini tırmandırabilir.
Gencin toplumsal yaşamda statüsü belirginleşmemiştir. Ne tam olarak çocuk nede tam olarak yetişkindir. Bu nedenle de çevresindeki kişilerle sıklıkla duygusal çatışma yaşayabilir. Çatışmalar da öfkelenmesine neden olabilir.
Genç artık soyut düşünme yeteneğini kazanmıştır ve bu yeteneğini sürekli geliştirmektedir. Artık olaylarla ilgili kendi alternatif düşünceleri vardır. Çoğu zaman bu düşünceleri çevresindeki yetişkinlerle çatışır, çünkü yetişkinlerin doğru bulduğu her şeyi sorgusuz sualsiz kabul etme dönemi geride kalmıştır. Çevresindeki yetişkinlerin kendi özelliğini kabullenmesini bekler. Bu beklenti çatışmaya çatışmada öfkeye neden olur.
Genç yaşıtları ile birlikte zaman geçirmekten çok hoşlanır. Yaşıtlarının kendisi üzerindeki etkisi, Anne baba ve öğretmenden daha fazladır. Arkadaşları ile aralarında kopukluk olsun istemez. Onların içinde var olabilmek ve popüler konumunu koruyabilmek için mücadele verir. Konumunda farklılık oluşması öfkelenmesine neden olabilir.
Genç okulda akademik güçlükler çekebilir, bu güçlüklere karşı tepkisini öfkelenerek ifade edebilir. Bazen okulda kimin daha güçlü olduğunu ifade edebilmek içinde öfkeyi kullanabilir.
Gencin vücudunda salgılanan hormon miktarı çok yoğundur. Hormonların fazla salgılanması da duygu durumunu ve dengesini oldukça etkiler. Çabuk parlayan, vara yoğa ağlayan, kızgınlık ve öfkesini kontrol altında tutamayan durumdadır. Becerileri ile ilgili sıkıntılarda yaşar. Elinde taşıdığı nesneleri sık sık düşürür, döker ve kırar vücudunun hızlı büyümesi nedeniyle hareketlerini kontrol etmekte zorlanır denge sorunu yaşar. Bu durumu düzenlemek elinde değildir. Konu ile ilgili yetişkinlerden eleştiri aldığında öfkelenebilir.
Gencin, rahat bir dönem geçirebilmesi, ergenlik dönemini örselenmeden atlatabilmesi için, Anne baba ve çevresindeki yetişkinlerin duyarlı yaklaşımlarına ihtiyacı vardır.
Öfkeyi doğru bir şekilde tüketmeyi sağlamak ve doğru ifade etme becerisi kazandırmaya öfke kontrolü denir. Öfke kontrolü sağlamaktaki temel amaç kişinin duygularını kendisine ve çevresine zarar vermeden ifade etme becerisini kazandırmaktır.
Gençte öfke kontrolünü sağlayabilmek için Anne baba olarak neler yapılabilir. Gencin öfkelenmesinin nedenini doğru tespit etmeli ve bu neden doğrultusunda davranışta bulunulmalı. Öfke ile yaklaşan gence öfke ile karşılık verilmemeli.
Gencin, duygu durumu değişikliğine, coşkulu yaklaşımlarına anlayışla karşılık verilmeli, gencin davranışları genellememeli “Sen zaten böylesin, her zaman bunu yapıyorsun” Gibi yaklaşımlar kişiliğine dönük suçlamayı içerir, oysaki sadece davranışı eleştirilmelidir. “Eve her zaman gecikiyorsun, bu eve zamanında gelinecek hala öğrenemedin mi?” Tarzındaki yaklaşım yalnızca gencin daha yoğun öfke hissetmesine neden olur. “Eve geç gelmen beni endişelendiriyor. Bu konuyu konuşalım, bir ortak nokta bulalım.” Şeklinde yaklaşım suç ayıcılıktan uzaktır. Çözümleyici bir yaklaşım gencin öfkesini söndürür. Yetişkinlerle yaşadığı iletişim çatışmaları gencin kendisini anlaşılır hissetmesine engel olur. Duygularını ifade etmekte zorlanabilir. Gençle iletişimde ben dilini kullanmak, oldukça işe yarar. Yanlış anlaşılmaları engeller, Ebeveynler kendi korku, kaygı ve hissettiklerini dile getirdiği için genç , yargılanmadığı ve suçlanmadığı için karşı duruş sergilemez. Yetişkinlerle daha kolay uzlaşır. Öfke duygusunu açığa çıkarmadan, kendisinin değerli olduğunu düşünür.
Gencin sakin olduğu bir zaman diliminde onu neyin öfkelendirdiğini sormak ve iç dünyasında hissettiği duyguların açığa çıkmasını sağlamak yararlı olabilir. “Seni öfkelendiren şey nedir?” “Değişmesini istediğin durum nedir? Gibi sorular iç dünyasını anlatmasına destek verebilir.
Kızgınlık duygularına zemin hazırlayan bazı düşünceleri fark etmesini sağlamak gereklidir. Asla ya da Her zaman” Gibi sözcüklerine kadar sıklıkla kullanıyor. Farkındalık yaratmak kendisinin haklı olduğu inancını engeller ve problemin çözümüne katkı sağlar.
Öfkesinden dolayı hissettiği kızgınlık duygularını ifade etmekle ilgili her zaman seçme şansının olduğu gence anlatılmalıdır. Öfkelenince bağırıp çağırabileceği, saldırıp öfkesini kusabileceği gibi, kızgınlık durumunda kızdığı kişiye neler hissettiğini söyleme seçeneğinin de olduğu açıklanabilir her iki durumun yaratabileceği sonuçlarla ilgili bilgi verilebilir. Gencin de görüşleri alınabilir.
Gencin duygularını yazabileceği bir günlük tutması önerilebilir. Böylece kendisini öfkelendiren problemin nedenlerini, nasıl tepkide bulunduğunu, bu tepkilerin nasıl sonuçlar doğurduğunu, çözümlemek için hangi yolları denediğini yazması öfkelenmenin dışında da duygularını ifade edebileceği baka başka yollar olduğunu fark etmesini sağlayabilir.
Gencin problemlerini sakin davranışlarla çözdüğü zaman dilimlerinde onu takdir etmek iyi sonuçlar verebilir. Gençlere örnek olmak, problem çözerken, farklı yaklaşımları da hissettirmek için ebeveyn olarak, ondan beklenilen gibi davranılabilir. Yaşanan bir çatışmayı çözmek için öfkeyi kelimelere döker ve ona gerçek sorunun öfke değil, ifade etme biçimi, olduğu gösterilebilir. Ayrıca yetişkinlerin kendisi ile ilgili;
–Öfkeyi olumlu ve yapıcı biçimde ifade edebiliyor muyum?
-Çatışmaları sağlıklı bir biçimde çözebiliyor muyum?
-Başkalarının öfkesini kabul etmeyi ve em pati kurmayı biliyor muyum?
-Kızgınlık anında kendimi sakinleştirebiliyor muyum? Gibi soruları uygun biçimde yanıtlayabilir ve genç için ideal bir yetişkin örneği sergilenebilir.
Öfke, sadece yoğun olarak hissettiğimiz duygulardan biridir. Bu duyguyu hissetmek tıpkı sevgiyi, neşeyi, mutluluğu ve sevinci hissetmek gibi normaldir. Önemli olan ifade ediş biçimidir. Kırıcı olmadan ifade edebilmek içinde, yoğun yaşanan bu duyguyu kontrol altına almayı öğrenmek gerekmektedir.
Sadece ergenlerin değil, günümüzde herkesin öfke duygusunu ifade ederken saldırganlık davranışları sergilediğini görüyoruz. Günümüz çevre koşulları, kent yaşamının zorlukları stres ve birçok iletişim sıkıntıları öfke duygusunu daha sık yaşanmasına neden oluyor. Her şeye rağmen bu duygu kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi yükseltilebilir.
Yaşamınızda sevgi, sevinç ve mutluluk duygularının yoğun yaşanması dileği ile hoşça kalın.
Meral Hasandayıoğlu
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı & Aile Danışmanı
Ergenlik, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Genç, bedensel olarak hızlı bir büyüme içindedir. Bedendeki hızlı değişime bazen duygularındaki olgunluk eşlik edemez. Genç yetişkinlikle çocukluk arasına sıkışıp kalmıştır. Duygu durumunda hızlı geçişler olur, mutsuz ve üzgünken bir süre sonra neşeli ve coşkulu olabilir. Henüz kendisi ile ilgili belirlenmiş kesin yargıları yoktur. Kendisini ve bedenini tanımak ister bu nedenle dışarıdan gelen tepkiler genç için önem kazanır. Arkadaşının onu güzel bulması, çevresindeki kişilerin ona olumlu mesajlar vermesi oldukça önemlidir. Başkaları ona sen beceriklisin derse kendisini becerikli hisseder. Beden imajına takıntılı durumdadır. Duyguları çocukluk ve yetişkinlik arasında gidip gelir. Bazen oldukça olgun düşünce ve davranışlar sergilerken bazen de çocukluk coşkusuna kapılabilir. İlgi alanı sürekli değişebilir. Kimi zaman gitar çalmak ister, şarkı söyler kimi zaman şiir yazar, tiyatro ile ilgilenir, ama sonunda yeteneğine uygun bir alan bulup geliştirebilir.
En fazla medyadan ve arkadaş gruplarından etkilenir, özgür yaşamak ister, ancak diğer taraftan ailesine bağlı olmayı da sürdürmek ister. Aldığı kararlar ve seçtiği yaşam tarzı ile ilgili çatışma yaşar.
Farklı olma, marjinal yaşama, kural tanımama ve kendi kurallarını oluşturma peşindedir. Popüler olma onun için çok önemlidir. Kısaca genç yoğun bir arayış içindedir. Hormonlarının hızlı çalıştığı, duygularını kontrol edemediği, yetişkin mi? Çocuk mu? Karar veremediği, ama daha çok büyüdüğünü kendisine ve çevresine kanıtlamaya çalıştığı, bunu yaparken de yaralandığı, bazen örselendiği ve yıprandığı dönemdedir. Çoğu zaman gençle birlikte ailede yara alır. Anne baba ve genç arasında iletişim çatışmaları yaşanır. Bu çatışmalar ve değişken duygu durumları öfke patlamalarına neden olur.
Öfke; Herkes tarafından hissedilen, bazen önlenemeyen, güçlü ama kontrol edilmesi öğrenilebilen, hoşa gitmeyen bir durum karşısında verilen tepkidir. Saldırganlıktan farklıdır.
Gençler içinde bulundukları gelişim döneminin özelliklerinden dolayı öfke duygusunu yetişkinlere göre daha yoğun ve fazla yaşayabilirler. Gençlerin duygularını kontrol altına almaları zordur bu nedenle, öfke duygusu yoğun olarak bu döneme damgasını vuran temel duygulardan en önemlisidir ve nereye, nasıl akacağı belli olmayabilir. Bu dönemi sağlıklı yaşayabilmesi için gence, öfke duygusunu anlatmak, bu duyguyu nasıl kontrol edeceğini öğretmek gerekmektedir. Ergenlerin davranışları ve duyguları arasında yakın bir ilişki vardır, ergenin davranışlarını açıklamak için duyguların bilinmesi gerekir. Duygular, haz ve mutluluk kaynağı olabildiği gibi acı ve mutsuzluk kaynağı da olabilir. Gencin hangi durumlarda kendisini mutlu hissettiğini hangi, durumların kendisini mutsuz hissettirdiğini ve hangi durumların öfkelendirdiğini fark ettirmek, duygular konusunda farkındalık kazandırmak gereklidir. İnsanın davranışları üzerindeki etkileri nedeniyle duygular, bireyin başka insanlarla ilişkilerini de etkilemektedir. Ergenlerin davranışları, ergenin duyguları incelenerek açıklanabilir.
Öfkenin nedenleri
Genç, sosyal ilişkilere karşı duyarlıdır. Yaşadığı başarısızlıklar ve karşılaştığı engeller onun öz güvenini sarsar. Benlik saygısında sarsıntı yaşayabilir. Bu nedenle başkalarının yanında yapılan (özellikle arkadaşlarının) eleştiriler, utandırmalar, küçümsemeler ve reddedilmeler öfkelenmesine neden olabilir. Bu davranışları zaten hassas olan benliğine ve onun için önemli olan sosyal statüsüne karşı yapılan bir tehdit olarak algılayabilir.
Bu dönemde gencin öfkesini tetikleyen unsurlar genellikle sosyal uyarıcılardır. Ayrıca gencin kendini özgür hissetmemesi fiziksel ve sosyal hareketliliğinin kısıtlanması ve engellenmesi hayal kırıklıklarına neden olabilir ve öfke hissedebilir.
Genç ile iletişimde iken, fiziksel görünümü ile ilgili olumsuz cümleler kullanmak, alay edici tavır sergilemek veya iğneleyici sözler kullanmak öfkelenmesine neden olabilir.
Gencin içsel çatışma yaşaması da öfke hissetmesine neden olur. Özgür olmak ister, kendi si ile ilgili kararları kendi almak ister. Böylece Anne- babası veya öğretmenleri ile çatışır. Ama henüz kendisinden emin değildir, ihtiyaçlarını giderebilmek için ailesine bağımlıdır. Ailesinin desteğine bağlı olmak onda öfkeye neden olabilir. Öte yandan ailenin isteğini gerçekleştirmesi, kendi duygularının engellenmesine, bağımsız hareket etmesi de, aile desteğinin yoksunluğuna neden olduğu için genç kendi içinde savaş yaşayabilir. Bu savaş öfkesini tırmandırabilir.
Gencin toplumsal yaşamda statüsü belirginleşmemiştir. Ne tam olarak çocuk nede tam olarak yetişkindir. Bu nedenle de çevresindeki kişilerle sıklıkla duygusal çatışma yaşayabilir. Çatışmalar da öfkelenmesine neden olabilir.
Genç artık soyut düşünme yeteneğini kazanmıştır ve bu yeteneğini sürekli geliştirmektedir. Artık olaylarla ilgili kendi alternatif düşünceleri vardır. Çoğu zaman bu düşünceleri çevresindeki yetişkinlerle çatışır, çünkü yetişkinlerin doğru bulduğu her şeyi sorgusuz sualsiz kabul etme dönemi geride kalmıştır. Çevresindeki yetişkinlerin kendi özelliğini kabullenmesini bekler. Bu beklenti çatışmaya çatışmada öfkeye neden olur.
Genç yaşıtları ile birlikte zaman geçirmekten çok hoşlanır. Yaşıtlarının kendisi üzerindeki etkisi, Anne baba ve öğretmenden daha fazladır. Arkadaşları ile aralarında kopukluk olsun istemez. Onların içinde var olabilmek ve popüler konumunu koruyabilmek için mücadele verir. Konumunda farklılık oluşması öfkelenmesine neden olabilir.
Genç okulda akademik güçlükler çekebilir, bu güçlüklere karşı tepkisini öfkelenerek ifade edebilir. Bazen okulda kimin daha güçlü olduğunu ifade edebilmek içinde öfkeyi kullanabilir.
Gencin vücudunda salgılanan hormon miktarı çok yoğundur. Hormonların fazla salgılanması da duygu durumunu ve dengesini oldukça etkiler. Çabuk parlayan, vara yoğa ağlayan, kızgınlık ve öfkesini kontrol altında tutamayan durumdadır. Becerileri ile ilgili sıkıntılarda yaşar. Elinde taşıdığı nesneleri sık sık düşürür, döker ve kırar vücudunun hızlı büyümesi nedeniyle hareketlerini kontrol etmekte zorlanır denge sorunu yaşar. Bu durumu düzenlemek elinde değildir. Konu ile ilgili yetişkinlerden eleştiri aldığında öfkelenebilir.
Gencin, rahat bir dönem geçirebilmesi, ergenlik dönemini örselenmeden atlatabilmesi için, Anne baba ve çevresindeki yetişkinlerin duyarlı yaklaşımlarına ihtiyacı vardır.
Öfkeyi doğru bir şekilde tüketmeyi sağlamak ve doğru ifade etme becerisi kazandırmaya öfke kontrolü denir. Öfke kontrolü sağlamaktaki temel amaç kişinin duygularını kendisine ve çevresine zarar vermeden ifade etme becerisini kazandırmaktır.
Gençte öfke kontrolünü sağlayabilmek için Anne baba olarak neler yapılabilir. Gencin öfkelenmesinin nedenini doğru tespit etmeli ve bu neden doğrultusunda davranışta bulunulmalı. Öfke ile yaklaşan gence öfke ile karşılık verilmemeli.
Gencin, duygu durumu değişikliğine, coşkulu yaklaşımlarına anlayışla karşılık verilmeli, gencin davranışları genellememeli “Sen zaten böylesin, her zaman bunu yapıyorsun” Gibi yaklaşımlar kişiliğine dönük suçlamayı içerir, oysaki sadece davranışı eleştirilmelidir. “Eve her zaman gecikiyorsun, bu eve zamanında gelinecek hala öğrenemedin mi?” Tarzındaki yaklaşım yalnızca gencin daha yoğun öfke hissetmesine neden olur. “Eve geç gelmen beni endişelendiriyor. Bu konuyu konuşalım, bir ortak nokta bulalım.” Şeklinde yaklaşım suç ayıcılıktan uzaktır. Çözümleyici bir yaklaşım gencin öfkesini söndürür. Yetişkinlerle yaşadığı iletişim çatışmaları gencin kendisini anlaşılır hissetmesine engel olur. Duygularını ifade etmekte zorlanabilir. Gençle iletişimde ben dilini kullanmak, oldukça işe yarar. Yanlış anlaşılmaları engeller, Ebeveynler kendi korku, kaygı ve hissettiklerini dile getirdiği için genç , yargılanmadığı ve suçlanmadığı için karşı duruş sergilemez. Yetişkinlerle daha kolay uzlaşır. Öfke duygusunu açığa çıkarmadan, kendisinin değerli olduğunu düşünür.
Gencin sakin olduğu bir zaman diliminde onu neyin öfkelendirdiğini sormak ve iç dünyasında hissettiği duyguların açığa çıkmasını sağlamak yararlı olabilir. “Seni öfkelendiren şey nedir?” “Değişmesini istediğin durum nedir? Gibi sorular iç dünyasını anlatmasına destek verebilir.
Kızgınlık duygularına zemin hazırlayan bazı düşünceleri fark etmesini sağlamak gereklidir. Asla ya da Her zaman” Gibi sözcüklerine kadar sıklıkla kullanıyor. Farkındalık yaratmak kendisinin haklı olduğu inancını engeller ve problemin çözümüne katkı sağlar.
Öfkesinden dolayı hissettiği kızgınlık duygularını ifade etmekle ilgili her zaman seçme şansının olduğu gence anlatılmalıdır. Öfkelenince bağırıp çağırabileceği, saldırıp öfkesini kusabileceği gibi, kızgınlık durumunda kızdığı kişiye neler hissettiğini söyleme seçeneğinin de olduğu açıklanabilir her iki durumun yaratabileceği sonuçlarla ilgili bilgi verilebilir. Gencin de görüşleri alınabilir.
Gencin duygularını yazabileceği bir günlük tutması önerilebilir. Böylece kendisini öfkelendiren problemin nedenlerini, nasıl tepkide bulunduğunu, bu tepkilerin nasıl sonuçlar doğurduğunu, çözümlemek için hangi yolları denediğini yazması öfkelenmenin dışında da duygularını ifade edebileceği baka başka yollar olduğunu fark etmesini sağlayabilir.
Gencin problemlerini sakin davranışlarla çözdüğü zaman dilimlerinde onu takdir etmek iyi sonuçlar verebilir. Gençlere örnek olmak, problem çözerken, farklı yaklaşımları da hissettirmek için ebeveyn olarak, ondan beklenilen gibi davranılabilir. Yaşanan bir çatışmayı çözmek için öfkeyi kelimelere döker ve ona gerçek sorunun öfke değil, ifade etme biçimi, olduğu gösterilebilir. Ayrıca yetişkinlerin kendisi ile ilgili;
–Öfkeyi olumlu ve yapıcı biçimde ifade edebiliyor muyum?
-Çatışmaları sağlıklı bir biçimde çözebiliyor muyum?
-Başkalarının öfkesini kabul etmeyi ve em pati kurmayı biliyor muyum?
-Kızgınlık anında kendimi sakinleştirebiliyor muyum? Gibi soruları uygun biçimde yanıtlayabilir ve genç için ideal bir yetişkin örneği sergilenebilir.
Öfke, sadece yoğun olarak hissettiğimiz duygulardan biridir. Bu duyguyu hissetmek tıpkı sevgiyi, neşeyi, mutluluğu ve sevinci hissetmek gibi normaldir. Önemli olan ifade ediş biçimidir. Kırıcı olmadan ifade edebilmek içinde, yoğun yaşanan bu duyguyu kontrol altına almayı öğrenmek gerekmektedir.
Sadece ergenlerin değil, günümüzde herkesin öfke duygusunu ifade ederken saldırganlık davranışları sergilediğini görüyoruz. Günümüz çevre koşulları, kent yaşamının zorlukları stres ve birçok iletişim sıkıntıları öfke duygusunu daha sık yaşanmasına neden oluyor. Her şeye rağmen bu duygu kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi yükseltilebilir.
Yaşamınızda sevgi, sevinç ve mutluluk duygularının yoğun yaşanması dileği ile hoşça kalın.
Meral Hasandayıoğlu
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı & Aile Danışmanı
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Ergenlikte Öfke" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Meral HASANDAYIOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Meral HASANDAYIOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
ergende öfke, ergende duygular, ergende öfkeli davranış, ergende duygu kontrolü, ergende öfke kontrolü, ergen özellikleri, ergenle iletişim, gençlerde öfke, gençlikte öfke
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.