2007'den Bugüne 92,325 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Stres
YAZI #117 © Yazan Psk.Ayşın KURTULUŞ | Yayın Eylül 2008
Stres, günlük dilimize girmiş ve çok kullanılan bir kelimedir. ”Stres“ kelimesini Türkçe’ye çevirmek ancak anlamından fedakarlık yapmakla mümkündür. Çünkü stres yaygın olarak kullanıldığı gibi sıkıntı, üzüntü problem, zorlanma, endişe gerginlik, dert, kaygı kelimelerini ifade ettiğinden daha fazla ve daha farklı bir anlama gelmekte ve yerine göre-yukarıda sayılanlara yol açmaktadır. Bu nedenle biz stresi de radyo, televizyon, telefon gibi türkçe imlasıyla yazıp kullanmanın doğru olacağını düşündük.

20.yüzyılın hastalıkları insanı hemen öldürmeyip, hayatını karartan bir gölge gibi her an varlığını hissettirmektedir .İnsanı yakın duyusal ilişkilerden uzaklaştıran, verimliliğini düşüren ve en önemlisi hayattan aldığı zevki azaltan bu gölge, tıbbın çeşitli dallarında çalışan bir çok bilim adamına göre “stres” tir. Stres sırasında verilen tepki, canlının canlılığını sürdürmek amacını taşır. İnsan gerçek bir tehlike karşısındaysa, salgılanan adrenalin ve diğer hormonlarla başlatılan faaliyet ve depolardan harekete geçilerek kana verilen yağ ve şeker, hayatı korumak için yapılan mücadele sırasında amacına uygun olarak kullanılır. Bedende yaratılmış alarm durumuna göre, insan koşar, mücadele eder, varlığını veya elindekini savunur ve böylece beden içinde bu amaç için hazırlanmış olan maddeleri kullanır ve tüketir. Fakat 20.yüzyılın tehlikeleri, tehditleri ve stresleri, büyük çoğunlukla insanın bedensel gücünü kullanmasını gerektiren türden değildir. İşini kaybetme endişesi, arkadaşın ve eşin olumsuz davranışının zihne takılması, sinemaya bilet bulamama sıkıntısı, konsere geç kalma korkusu, otobüse, derse randevuya zamanında yetişememe ihtimali gibi yüzlerce sebeb her gün bize stres tepkisini yaşatan, ancak bu amaç için hazırladığımız maddeleri kullanamadığımız türden streslerdir. Kısacası beynimiz hızla gelişen ve değişen problemlerine uyarken, bedenimiz bu konuda geride kalmaktadır.

STRES SIRASINDA BEDENDE MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİKLER

Organizmanın tehdit karşısında olduğu stres durumunda insanlarda hem bedensel hem psikolojik düzeyde bir dizi olay meydana gelir.Şimdi sayacağımız bedensel düzeydeki değişikliklerin bütün insanlarda aynı basamaklardan geçmesine karşılık, psikolojik düzeyde olaylar, kişilik ve çevre gibi bireysel şartlara bağlı bir çok değişiklik gösterir .Bu tepkiler her iki düzeyde tek tek verilebileceği gibi bedensel ve psikolojik yapıların ikisinde birden de ortaya çıkabilir.

Bedensel düzeydeki stres tepkisinin özelliği, stres vericilerin türüne bağlı olmaksızın ortaya çıkan sabit bir tepki olmasıdır. Bu tepki, organizmanın dengesini bozma tehlikesi gösteren dış şartta otonom sinir sisteminden yöneltilen “Kaçma ve savaşma” tepkisidir. Çünkü insan, karşılaştığı tehdit edici durumlarla mücadele ederek veya bu durumlardan uzaklaşarak kendisini korumak zorundadır. Böylece bir tehdit karşısında hayatını sürdürme amacına yönelik bir dizi faliyette bulunulur.

Bu faaliyetler;
-Depolanmış yağ ve şeker kana karışır (mücadeleye gerekli enerji için ham madde sağlanır.)
-Solunum sayısı artar (bedene daha fazla oksijen
-Kanda alyuvarlar artar.(beyne ve kaslara daha fazla oksijen sağlanır.)
-Kalp atım sayısı artar ve kan basıncı yükselir.
-Kas gerimi artar (kuvvet gerektiren işlere hazırlık )
-Kan pıhtılaşma mekanizması harekete geçer. (yaralanmalara karşı kan kaybını azaltmak için önlem alınır.)
-Sindirim yavaşlar yada durur. (iç organlardaki kan, kas ve beyne geçer barsak ve mesane kasları gevşer.
-Göz bebekleri gevşer (daha fazla ışık alınarak algıyı guçlendirmeye yardımcı olunur )
-Bütün duyumlar artar (dış ortamdan daha çok haberdar olunması sağlamak.
-Hipofız bezi uyarılır. (iç salgı sisteminin etkinligi artar, böbrek üstü bezinden adrenalin noradrenalin salgılanır.)

STRESİ KOLAYLAŞTIRAN VE ZORLAŞTIRANLAR

Stres alanında çalışan bilim adamlarının fikir birliği içinde olmadıkları bir konu vardır .Bazı bilim adamları, insanın sağlığını bozan stres verici olayların insan hayatındaki önemli değişiklikler olduğunu savunmaktadır. Buna karşılık bazı bilim adamları da, insan sağlığını esas bozanın gündelik hayatın küçük problemleriyle etkili şekilde başa çıkamamak olduğuna inanırlar. Onlara göre yaşarken önemli gelen ancak yaşandıktan sonra unutulup giden olaylar insan sağlığını törpüler.

Kanner ve Lazarus insanları rahatsız eden ve yarattıkları zorlamayla, hem günlük hayatın stresleriyle başa çıkmayı zorlaştıran hemde kendileri bir stres olarak saglığı olumsuz etkileyen faktörleri şöyle sıralamışlardır;
1-Çok fazla sorumluluk altında olmak,
2-Fizik görüntüleri ile ilgili endişeleri olmak,
3-Yetersiz kişisel enerji,
4-Mesleki ilerlemeleri ile ilgili endişeleri olmak,
5-İş tatminsizliği içinde olmak,
6-Dinlenme ve eğlenmeye ayıracak zamanın olmaması,
7-Yapılacak çok fazla işin olması,
8-Yalnız olmak,
9-Reddedilme korkusu,
10-Hayatın anlamı ile ilgili endişeler.

Buna karşılık aşağıdaki sıralanan doyum sağlayıcı yaşantıların insan hayatında bulunmasının, hem bunları yaşamanın yarattığı haz ve keyif açısından, hem de bu keyfin doğurduğu olumlu duygular açısından günlük hayatın stresleriyle başa çıkmayı kolaylaştıracağı söylenmiştir,
1-Eşle iyi ilişkilerde bulunma,
2-Aile ile birlikte olabilmek,
3-Çocuklarıyla birlikte olabilmek,
4-Doyumlu bir cinsel hayata sahip olabilmek,
5-Umulmadık zamanda para elde edebilmek,
6-Müzikten zevk almak ve dinleyecek imkana sahip olmak,
7-Sevdiklerini ziyaret edebilmek, telefon, mektupla arayabilmek,
8-Boş zamanı olmak,
9-İstediklerini yapacak yeterli zamana sahip olmak,
10-Dinlenme ve eğlenmeye imkan sağlayacak yeterli paraya sahip olmak.
Bu bakış açısından eş ve çoçuklarıyla olumlu ilişkiler içinde olan, doyumlu bir cinsel hayatı olan, sabit bir bütçeyle yaşamayan, kendine ve boş zaman faliyetlerine zaman ayıran ve sanatın güzelliğini algılayabilecek birikime sahip olan insanlar streslerle başa çıkmak ve sağlıklarını korumak açısından daha şanslı gibi görünmektedirler. Bu görüşe göre ilginç olan, ”ZAMANIN PARADAN DAHA ÖNEMLİ olarak degerlendirilmiş olmasıdır.

OLUMLU VE OLUMSUZ STRESLER

Stres genellikle olumsuz ve zararlı anlamda ele alınıp konuşulmaktadır. Halbuki bu zorlamaların insanlığı ve insanı, yenileri aramak, çalışmak, yaratmak konusunda harekete geçirdiği bilinmektedir. Bu zorlanma fizik koşulların insanı bedensel olarak zorlamasından, doğa güçlerine ve beynin güçlerine ulaşmak ve bunları tanımak merakıyla oluşacak zihinsel zorlanmalara kadar uzanır. Bu anlamıyla stresler bireyi ileriye götürücüdür. Çeşitli kültürlerde zorlanmaların insan hayatına getirdiklerini anlatan özdeyişler vardır .

Çin yazısında “KRİZ” kelimesi iki sembolle ifade edilir. Bunlardan biri “FIRSAT” diğeri “TEHLİKE” anlamına gelmektedir. Yani bir krizde anlaşılması gereken zorluklar, hem de bu gerginlik ve güçlüklerin aşılmasında elde edilecek yeni kazançlar vardır. İnsana kazanç sağlayacak olan, hayatın özündeki gerilim ve rahatlamanın bilinçli ve amaçlı planlanmasıdır. Stres hayatın özünde vardır. Modern bir hayat bir taraftan kimyasal ve fizik stresleri ve psiko-sosyal stresleri arttırırken diğer taraftan insan hayatını kolaylaştıran pek çok faktörü beraberinde getirmiştir.

Motorlu araçlar, gürültü ve hava kirlenmesi gibi olumsuz stres kaynakları oldukları halde, ulaşım açısından insanlığa kazandırdıklarından asla vazgeçilemez Eğitim dönemlerinde sınavlarda yaşanan stresler, yetişkinlerdeki iş hayatındaki ilerleme dönemlerinde yaşanan stresler, hep kazandırıcı ve vaat edicidir. Bunlar psiko sosyal yönden bir gelişimi sağlayacaklardır. Ancak biyolojik gelişim ve değişimi simgeleyen streslerinde yaşanması zor, ancak organizma için mutlak ve gereklidir .
Hayatın özünde olan ama yaratıcılığı içeren en temel stres, bedensel ve psikolojik boyutları ile doğuma hazırlanan ve doğum halinde olan bir annenin durumudur. Yaşadığı stresler bir kazancın en somut örneğidir. Kazanılan bir varlık, yeni bir insandır.

18.ve 24. aylarda gerçekleşmesi beklenen konuşma işlevi o yaşdaki bir çocuk için, istenilen ve ifade edilmeye çalışanların sözlü sembollerle dışlaştırılması zorlayıcı ama geçilecek bir hayat dilimidir. Bunların aşılması o insan için bir gelişme ölçüsüdür.

Bütün bu anlamlı zorlanmalar göz önüne alınarak 70 li yıllardan bu yana yıkıcı stresler, olumlu zorlanmalarla olumsuz zorlanmalar birbirinden farklı kavramlarla anlatılmıştır Jessi Bernard stresi “zevk veren “ve zevk vermeyen “ olarak ikiye ayırmıştır. Bunlardan birincisini yaşarken neşe canlılık ve kazanç sağlayan, istenmesi gereken bir durumdur, diğeri tersidir.

STRESLE BAŞA ÇIKILABİLİR.
Stresin verdiği zararları nasıl ortadan kaldırabiliriz ve stresi nasıl geliştirme yolunda bir araç olarak kullanabiliriz?

Şurası muhakkak ki, sağlıklı yaşamak için “stresi olmayan bir hayat dileyerek” stresin yol açtığı zararlardan ve muhtemel tehlikelerden uzak duramayız . Çünkü hem stres veren pek çok şey hayatın içinde vardır, hemde stres vericilerin bir bölümü başarı için gerekli olan dinamizmin ve gelişmenin sebebidir.

Hayatı daha zengin ve doyumlu yaşamanın ön şartı altarnetif yaratabilmektir. “Bu durumda bir tek şey yapılabilir, o da benim yaptığım “diye düşünmek veya “Aynı durumla karşılaşsam yine aynı şeyi yaparım “demek hayatı daraltmak, tecrübelerden ders almamak ve başarısızlık ihtimalini arttırmaktır. Alternatif yaratabilmek için zeka, bilgi, cesaret ve istek gerekir. Hayatın kontrolunu ele almak için gerekli olan bilgiyi edindikten sonra bu bilginin verdiği cesaretle girişimde bulunma isteği alternatif yaratmayı mümkün kılar. Bir tek cümleyle özetlemek gerekirse, canlılık “değişen şartlara uyum“ olduğuna göre, hayatta kalmak ve sağlıklı kalmak için şartların değişmesi beklenemez. Bu sebeble insan, sağlıklı yaşamak için “stresi olmayan bir hayat” dileyemez.

STRESLE BAŞA ÇIKMAK İÇİN İZLENECEK YOL

A-Stresle başa çıkılabilirliğini kabullenme süreci

1-Amacın belirlenmesi
2-Stres kaynağı ölçeği
3-Gerilim ve kaygı ölçeği
4-Yakın zaman hayat olayları ölçeği
5-Solunum kontrolu
6-Nefes egsesizleri
7-Gevşeme eksesizleri ve eğitimi
8-Fizik eksesiz ve yararları
9-Fizik egzersiz ve cinsel hayat
10-Beslenme

B-Zihinsel teknikler

1-Makul olmayan inançlar
2-Zihinsel düzenleme tekniği

C-Davranışçı teknikler

1-Davranış biçiminin değiştirilmesi ve yeni bir davranış modelinin belirlenmesi
2-Güvenli davranış biçiminin kazanılması
3-Zaman düzenlenmesi
4-Öfkeyi yenmek
5-Daha iyi bir hayat için yapılabilecekleri tartışmak

Birinci adım: Bir işe başlarken amaçların belirlenmesi her zaman yararlıdır. Bu sebeble stresle başa çıkma programını uygulamak için belirlediğiniz amaçları ve sebebleri not defterinize kaydedin.

Stres vericiler dört ana grupta toplanmıştır: Bunlar;
1-Sosyal
2-İş ile ilgili
3-Fizik çevre
4-Kendini yorumlama
bu ölçeklerden yola çıkarak ve kendimize uyarlayarak bizi zorlayan, bunaltan ve sağlığımızı tehdit eden stresin kaynağı konusunda bilgi sahibi olmamız mümkündür .

İkinci adım, bazı streslerin 3 veya 5 yıl önce meydana gelmiş olsa bile etkilerinin ve doğurduğu sonuçların devam etmesi mümkündür. Bu sebeple etkilerini halen sürdürmekte olduğuna inandığımız daha eski yaşantılarımızı da, listemize alıp ağırlıklı olarak değerlendirebilmekteyiz .

Türkiye ile ilgili bazı değerler;

Ege üniversitesinden Dr.Salamon Sorias yeni yaşantılar ve kayıpların Türkiye için ağırlıklı stres puanlarını saptamak üzere girişimde bulunmuştur.

Biraz daha ayrıntılı ve daha uzun olan bu ölçekteki değerlerden bazıları şöyledir :
Çocuk ölümü--------------------------------------------- 92
Eşin ölümü------------------------------------------------ 90
Eşin aldatması--------------------------------------------87
Ana baba ölümü------------------------------------------87
Hapis------------------------------------------------------- 86
Çocuğun ağır hastalanması veya yaralanması---85
Evlilik dışı hamilelik------------------------------------- 83
Aile tarafından istenmeyen evlilik -------------------83
Eşin ciddi hastalığı veya yaralanması--------------79
Ana-babanın ciddi hastalığı veya yaralanması --78
İşten çıkarılma --------------------------------------------76
Boşanma----------------------------------------------------73
Hakkında dedikodu çıkartılmak------------------------72
İstenmeyen hamilelik ------------------------------------65

Üçüncü adım, bedeni kontrol etmektir. Bu da öncelikle nefes ile başarılır. Önce nefes almayı tekrar gözden geçirmemiz lazımdır. Çünkü solunum bir yönüyle istediğimiz zaman nefes aldığımız, istediğimiz zaman nefesimizi tuttuğumuz için irademizle yönlendirdiğimiz bir faaliyettir. Ancak diğer taraftan solunum beyin sapındaki bir merkez tarafından kandaki oksijen ve karbondioksit dengesine göre bütünüyle otonom olarak yürüyen bir faliyettir .

Yukarıda sayılan sebeblerden ötürü otonom faliyetleri kontrol etmeye “solunumu kontrol etmekten” başlamak çok anlamlıdır. Aynı zaman da doğru ve derin nefes almayı öğrenmek, gevşemeyi öğrenmek yolunda atılan en önemli adımdır.
Nefes almanın kendisi bir gevşeme yolu olduğu gibi, bütün gevşeme egzersizleri içinde egzersizin bir parçası olarak kullanılmaktadır. Ayrıca nefes egzersizleri günlük hayatın akış içinde uygulanması en kolay egzersizdir.

Derin nefes almayı böyle önemli kılan nedir?

Doğru ve derin nefes almanın kendisinin doğrudan damarları gevşetme ve kanın (dolayısı ile oksijenin ) bedenin en uç ve en derin noktalarına kadar ulaşmasını sağlama özelliği vardır. Stres tepkisi sırasında kan beden yüzeyinden içeri çekilir ve yüzey sıcaklığı düşer (el ve ayaklarda soğur.) Hem stres tepkisinin biyokimyasal maddeleri, hem de gevşemenin biyokimyasal maddeleri birarada bulunamaz. Bu sebeple doğru ve derin nefes alarak sağlanan değişiklik özellikle kaygının da dahil olduğu bir çok durumda kişinin başlayacak olan (veya başlamış olan) stres tepki zincirini kırmakta ve ters yöndeki zinciri başlatmaktadır.

KAYNAKLAR:

1. Baltaş A,Baltaş Z.:Stres ve Başaçıkma Yolları, Remzi Kitabevi İstanbul 1999
2. Cüceloğlu, D.: İnsan İnsana, Altın Kitaplar, İstanbul 1979
3. Pehlivan İ.:İş Yaşamında Stres, Pegem Yayıncılık, Ankara 2000
4. Songar A.:Temel Psikiyatri, Minnetoğlu Yayıncılık, İstanbul 1981
5. Yavuzer,H.:Ana-Baba ve Çocuk, Remzi Kitabevi,İstanbul 1987
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Ayşın KURTULUŞ'un Yazıları
► Stres ve Stres Kaynakları Psk.Ziya ÜNLÜTÜRK
► Stres ve Stres Yönetimi Dr.Psk.Ümit AKÇAKAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Stres' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Zaman Yönetimi Eylül 2008
◊ Bilginin Yolculuğu Eylül 2008
◊ Doğru Çalışma Eylül 2008
◊ Başarıya Giden Yol Eylül 2008
◊ Motivasyon ÇOK OKUNUYOR Eylül 2008
◊ Zamanın Değeri Eylül 2008
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:44
Top