Antalya Depresyon Döngüsü
Antalya Depresyon Döngüsü
Antalya Psikolog Ali Bıçak sayfasında, Antalya Depresyon Döngüsü başlıklı bir yazı kaleme aldı. Depresyon ve kaygıdan uzak kalmak, daha az depresif yaşamak istiyorsanız bu yazı ilginizi çekebilir. Duygusal olarak kendinizi daha iyi hissetmek, depresyondan uzak kalmak istiyorsanız aşağıdaki 10 etkili yöntemi denemenizi öneririz. Bütün bunlar depresyonu düşürmüyor ise, Antalya’ da uzman psikolog, psikoterapist desteğine başvurmalısınız.
Facebook’ta Daha Az Zaman Geçirin
Sosyal medyada birileri ile bağlantıda kalıp ihtiyacınız olan paylaşımları yapabiliriz. Ancak gerek kendimizle ilgili paylaşımları başkalarının beğenisine sunmak, gerekse de başkalarınınkini beğenmek, bilinçsizce fark etmeden kendimizi başkaları ile kıyaslarken buluyoruz. Kendimizi daha yetersiz, daha zayıf bulup kıskançlık duyguları ile beraber kendimize olan güveni kaybedebiliriz. Sosyal medyadan uzak durmak ne kadar zor olsa da, kendi ruh sağlığınız için facebook gibi ortamlarda daha az vakit geçirebilirsiniz. Hatta hiç uğramadan geçebilirsiniz. Antalya depresyon döngüsü, sosyal medyanın gerçek ve sahici ilişkilere ve duygusal olarak iyi hissettirecek gerçek yakınlık ve paylaşımlara engel olacağı görüşünde.
Başkaları İçin Yaşamaktan Vazgeçin
Bir bakmışız ‘yaşadığım hayatı kendim için mi yoksa başkaları için mi yaşıyorum?’ sorusuna cevap ararken buluruz. Eğer cevap başkalarından yana olmaya başlamışsa, artık depresyonun kapısına gelmişsiniz demektir. Yaşam sizin yaşamınız, başkalarının değil. Yaşamınızı yıkan da yapan da sizsiniz. Eğer, ‘benim için yaşa’ diye sizi etkileyen bağlarınız varsa, bunu sorgulabilirsiniz. Kendi kişisel hedeflerinize erişmek, kendi yaşam amacınızı gerçekleştirmeye çabalamak, ruhunuz için en önemli yakıttır, sizi zinde tutar. Antalya depresyon güncesi, sizi depresyon ve kaygının ağından uzak durmanız için kendiniz için yaşamanızı tavsiye eder.
Bir Şeyler Yazın
Günlük tutmak, duygu ve düşüncelerinizi ifade edecek yazılar yazmak kötü duygulardan uzaklaştırır. Eğer kendinizi ifade etmekte güçlük yaşıyorsanız, duygu ve düşüncelerimizi kağıda dökmek katersiz etkisi yapar. İçinizi boşaltabilirsiniz. Duygu ve düşüncelerimizi bir kağıt üzerinde görmek, olumsuzlukları dışsallaştırır, kendinizi rahatlamış ve dingin hissettirir. Artık bir çok Antalya depresyon döngüsü ve bir çok psikoterapi ekolü, terapi süreçlerinde hastaların duygu ve düşüncelerini ödev olarak yazmalarını öneriyor.
Kendinizi Başkaları İle Kıyaslamaktan Vazgeçin
Kendinizi başkaları ile kıyaslamaya başladığınızda, depresyon ve kaygı durumunuzu yükseltirsiniz. Başkalarını izlemek, her ne kadar bizi daha motive edip, daha çok çaba göstermemize yardım etse de, çoğunlukla kendimizi yetersiz ve güçsüz hissetirir. Kendinizi kıyaslamak enerji ve zaman kaybına neden olur. Komşunuz ya da arkadaşınızın sahip oldukları, güzel bir araba, daha büyük bir ev, daha fit bir vücut gibi özellikleri yerine, kendinize sahip olduklarınıza ve yaşamınıza odaklanın. Antalya depresyon döngüsü’ ne göre başkalarını kafanıza takmamayı denemelisiniz.
Sağlıklı Beslenin
Düzenli olarak balık yağı ve B vitamin desteği ile depresyon ve kaygınızla daha kolay baş edebilirsiniz. Eğer Psikiyatri doktorunuz antideprasan önermişse, onunla birlikte alacağınız vitaminleri sorun. Depresyon ve kaygı bozukluğu üzerine yapılan birçok araştırma balık yağı ile omega 3, B12, B6 vitaminlerinin alınmasının septomları azalttığını göstermiştir.
İnsanlarla Konuşun, Karşılaşın, Onlara Kendinizi İfade Edin
Depresyon şikayetleri olan birisi genellikle kendini yalnız, sevgisiz ve ilgisiz hisseder. Haftalarca kimse ile iletişim kurmak istemezler. İnsanlardan kendini izole etmek belirtilerin daha da artmasına yarar, size kendinizi iyi hissettirmez. Diğer insanlarla konuşmak, ağzınızdan çıkan kelimelere izin verdiğinizde ne kadar da rahatlayabileceğinizi keşfedersiniz. Karşılaştığınız herhangi birine ‘merhaba’ deyin, arkadaşça davranın, bir yabancıya göstereceğiniz küçük bir gülümseyle bile daha iyi hissettiğinizi göreceksiniz.
Kendinize Hedef Belirleyin, Her Hangi Bir Amaç Edinin
Nasıl bir hedef olursa olsun, onu gerçekleştirmek için adım atmanız, gün gün, yavaş yavaş ona doğru ilerlemeniz kendinize güveninizi getirir. Hedefsiz, rüzgarda sallanan yaprak misali bir yaşamda karşılaşacağınız şey hayal kırıklığı ve huzursuzluktan öte bir şey değildir. Kendinize vereceğiniz en güzel hediye, ulaşılabilir bir hedef belirlemektir. Böylece kendinizi önemli ve vazgeçilmez hissedebilir, yaşamınızı yöneten ve belirleyen kişi olduğunuzu farkedersiniz. Deneyin, ruh halinizin nasıl değiştiğini göreceksiniz.
Özellikle Astronomi, Spiritüel ve Psikoloji İçerikli Romanlar Okuyun
Okumak belki sıkıcı bir öneri gibi gelebilir ancak evrenin büyüklüğü, kosmik yapısının bir resmini edindiğimizde, yaşamımızın önemli ve değerli olduğunu keşfedebiliriz. Başkalarının yaşamı, onların hikayesini öğrenebileceğimiz romanlarla kendi eşsizliğimizi, insan olmanın erdemini görebiliriz. Yaşamın anlamını sorguladığımızda, evrende varoluşumuzun kozmik yalnızlığını deneyimleme şansını yakalar, mesele ettiğimiz dertlerin bu kadar ciddiye almanın belki de anlamsızlığını farkederiz.
Rutininizin Dışana Çıkacak Deneyimler Yaşayın
Hiç yapamadığınız, yapmak istediğiniz şeyleri hatırlayın. Güzel bir kitap okuyun, meditasyon yapın, farklı yollardan evinize dönün, dua edin, hamama gidin. Böylece kendinizi rahat ve huzurlu hissedebilir, kendinizle ve dünyanızla barışabilirsiniz. Rutin dışında zaman geçirmek, resmin büyüğünü görmenize, günlük yaşam telaşlarınızın sizi çökertmesinin önüne geçebilirsiniz. Günde 15 dakikalık bir çıkış, yaşamınızı yönlendirmek için zihninize bir nefes aldırır.
Kendinizi Mutlu Etmeye Çalışın
Mutluluk hali bir kafadır, çaba, deneme ve uyanıklık gerektirir. Yaşamınıza derin bir bakış atarak, size zarar veren alışkanlıkları, insanları kendinizden uzaklaştırabilirsiniz. Kendi içsel beklenti ve davranışlarınızı oluşturabilirsiniz. Rahat olun! Dünyada sonsuza kadar yaşamayacaksınız, bundan 1000 yıl sonra burada olamayacaksınız.
Mutluluk Kendiliğinden Gelmiyor
Belki de 20 bin yıl sonra insan soyu da kalmayacak. Dünyayı ve yapacaklarınızı o kadar da ciddiye almayabilirsiniz. Bakın, kaygı ve stresinizin azaldığını göreceksiniz. Gezegende bulunduğunuz kısa süre boyunca, huzur ve güven içinde kalmayı başarabilirsiniz. Deneyin hakedeceksiniz.
Antalya Depresyon Döngüsü başlıklı yazımızın sonuna geldik. Depresyon şikayetleri olan bireylerin sıklıkla Antalya ‘da uzman psikolog arayışında oldukları bir şehirdir. Depresyon belirtilerini azaltmak, depresyon hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz aşağıdaki bağlantılar ilginizi çekebilir.
Depresyon Nasıl Geçer
‘Kaygı ve Depresyon Nedir?, Kaygı ve Depresyon Belirtileri Nelerdir?, Kaygı Ve Depresyon Birbirine Karışmıştır, Depresyon Neden Kaygıya Eşlik Eder? Kaygı ve Depresyon Tedavisi’ alt başlıklarında kaygı ve depresyon ilişkisini anlatıyoruz. Kaygım var, depresyonum nasıl geçer ve Antalya da uzman psikolog arıyorum diyorsanız bu yazımız ilginizi çekebilir.
Kaygı Ve Depresyon Nedir? Depresyon Nasıl Geçer?
Kaygı, içimizden ya da dışımızdan gelen uyaranlara karşı bedensel ve ruhsal tepkilerin eşlik ettiği aşırı korku halidir. Eğer belli bir düzeyde kaygı duymazsak, harekete geçip kendimizi koruyamaz, işlevselliğimizi kaybederiz. Ancak ortada gerçek bir neden yokken kaygı duymaya başlamış ve kaygının şiddeti orantısız ve sürekli hale gelmiş, yaşamınıza mani olmaya başlamış olabilir. Kendinizi depresyonda hissediyor, hissettiğiniz kaygı ile baş etmekte zorlanıyorsanız, depresyon nasıl geçer diyorsanız, Antalya da uzman psikolog, psikiyatrist, psikoterapist desteğine başvurabilirsiniz. Antalya da depresyon tedavisi ‘ne başvurmadan önce bu yazımızı okumanızı tavsiye ediyoruz.
Kaygı Bozukluğu ve Depresyon Belirtileri Nelerdir? Depresyon Nasıl Geçer?
Anksiyete (kaygı) bozukluğunun belirtileri, bilişsel, duygusal, davranışsal ve fizyolojik olarak ortaya çıkar. Zihnimizden olumsuz düşünceler daha sık geçmeye başlar. Düşüncelerimiz yaşadıklarımızı aşırı genelleyerek, karamsar ve umutsuz bir tablo sunar ve başımıza geleni felaketleştiririz. Yoğun korku, huzursuzluk, endişe, çaresizlik ve panik duyarız. Kaygımızı artıracak durumlardan kaçınır, karşılaşınca da donakalırız. Çarpıntı, kan basıncı değişiklikleri, nefes darlığı, boğazda düğümlenme, boğulma hissi, yutma güçlügü, bunaltı, kusma, ishal, karın ağrısı, sık idrara çıkma, cinsel isteksizlik, terleme, kızarma, sıcak basması, başdönmesi, bayılma hissi veya bayılmalar, kas gerginliği gibi bedenimizde değişimler yaşarız.
Psikolojik bir rahatsızlık olan kaygı bozukluğu bir çok farklı kaygı çeşidine verilen genel bir tanımdır. Sosyal fobi, genel kaygı bozukluğu, panik bozukluğu, panik atak, obsessif-kompalsif bozukluk ve özgül fobiler kaygı bozukluklarının en yaygın karşılaşılan çeşitleridir. Böyle bir rahatsızlık yaşayan kişiler hayatlarını sürdürmekte bir çok alanda sıkıntı çekerler. Yaşamlarında bir şekilde kaygıları ile baş etseler de, bir süre sonra depresyonun da eşlik ettiği bir duygu durumuna düşebilirler.
Kaygı Ve Depresyon Birbirine Karışmıştır
Kaygı bozukluğuna depresyonun eşlik etmesi oldukça yüksektir. Major depresyon yaşayanların yarısı herhangi bir kaygı bozukluğundan muzdariptirler. Depressif kişiler genellikle kaygılı ve korkuludurlar. Ancak kaygı genellikle depresyondan önce gelir. Travma sonrası stress bozukluğu (TSSB) bir kaygı bozukluğuna eşlik eder ve genellikle depresif duygu durumunu geliştirir. Özellikle kaygı bozukluğunda depresyona nazaran geçmiş aile yaşantılarının etkisi daha çoktur. Tabiki genetik yatkınlığın da kaygı ve depresyonu geliştirici bir etkisi vardır.
Şu sıralar ülkemizde peşi sıra yaşanan bir çok terör olayının hepimizi kaygıya boğduğunu sanırım inkar edemeyiz. Klinik olarak kaygı bozukluğu teşhisi bulunan birisinin böylesi gündemlerle kaygısının tavan yapması elde değil. Ruh sağlığı yerinde, normal olanların bile 2016 yılında yaşanan olaylar sonucunda olmadığı kadar kaygıları yükselmiştir. Hepimiz daha çok kaygı duyarken, giderek yalnızlaşıyor, kendi içimize çekiliyor, belki de yavaş yavaş bir çeşit depresyon yaşıyoruz. Tıpkı Türkiye genelinde olduğu gibi, Antalya’ da uzman psikolog arayan pek çok kişi, depresyon ve kaygı bozukluğu yaşayıp yaşamadığını merak ediyor, Antalya da depresyon nasıl geçer merak ediyor
Depresyon Neden Kaygıya Eşlik Eder?
Kaygı bozukluğu korku ve tedirginlik halinden daha fazla bir şeydir. Kaygı bozukluğu yaşayan kişi bir şeylerden başkaları için o kadar korkutucu olmasa da, dehşet içinde korku duyar. Kaygı bozukluğu yaşayan bir çok kişi düşüncelerinin mantıksızlığını kabul eder, ancak o düşüncelerin önüne geçip duygularını yatıştıramazlar. Kaygı bozukluğu ile depresyon bir döngü içinde oluşurlar. Eğer kaygı duyarsanız, bir şeylerin yanlış gideceğinden, beklenmedik şeyler olacağından, felaket senaryoları ve olumsuzlukları genelleştirici düşüncelerin ağına düşersiniz. Başarısızlığa uğrayacağınız hissi sizi depresyona sürükler.
Kaygı Bozukluğu ve Depresyon Tedavisi
Antalya’ da depresyon tedavisi için kullanılan ilaçlar her ne kadar daha hızlı sonuç almak isteyen hastalar için ilk başvurulan yöntem olsa da, buna ek olarak psikoterapi psikolog ile konuşma tedavisi çok etkili bir yöntemdir. Sadece ilaçlara bağlı kalmak, kalıcı bir çözüme kavuşmak için yeterli olmayabilir. Kaygı ve depresyondan kurtulmak için psikoterapi desteği almayı ihmal etmemeliyiz. Antalya da uzman psikolog arıyorum diyorsanız, Antalya Depresyon Nasıl Geçer adlı yazımızla birlikte, kaygı ve depresyon hakkında aşağıdaki yazılar ilginizi çekebilir.
Ali Bıçak
Uzman Klinik Psikolog
Psikoterapist
Antalya Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık
www.antalyapsikoloji.net
0242 742 66 42
05324570574
Antalya Psikolog Ali Bıçak sayfasında, Antalya Depresyon Döngüsü başlıklı bir yazı kaleme aldı. Depresyon ve kaygıdan uzak kalmak, daha az depresif yaşamak istiyorsanız bu yazı ilginizi çekebilir. Duygusal olarak kendinizi daha iyi hissetmek, depresyondan uzak kalmak istiyorsanız aşağıdaki 10 etkili yöntemi denemenizi öneririz. Bütün bunlar depresyonu düşürmüyor ise, Antalya’ da uzman psikolog, psikoterapist desteğine başvurmalısınız.
Facebook’ta Daha Az Zaman Geçirin
Sosyal medyada birileri ile bağlantıda kalıp ihtiyacınız olan paylaşımları yapabiliriz. Ancak gerek kendimizle ilgili paylaşımları başkalarının beğenisine sunmak, gerekse de başkalarınınkini beğenmek, bilinçsizce fark etmeden kendimizi başkaları ile kıyaslarken buluyoruz. Kendimizi daha yetersiz, daha zayıf bulup kıskançlık duyguları ile beraber kendimize olan güveni kaybedebiliriz. Sosyal medyadan uzak durmak ne kadar zor olsa da, kendi ruh sağlığınız için facebook gibi ortamlarda daha az vakit geçirebilirsiniz. Hatta hiç uğramadan geçebilirsiniz. Antalya depresyon döngüsü, sosyal medyanın gerçek ve sahici ilişkilere ve duygusal olarak iyi hissettirecek gerçek yakınlık ve paylaşımlara engel olacağı görüşünde.
Başkaları İçin Yaşamaktan Vazgeçin
Bir bakmışız ‘yaşadığım hayatı kendim için mi yoksa başkaları için mi yaşıyorum?’ sorusuna cevap ararken buluruz. Eğer cevap başkalarından yana olmaya başlamışsa, artık depresyonun kapısına gelmişsiniz demektir. Yaşam sizin yaşamınız, başkalarının değil. Yaşamınızı yıkan da yapan da sizsiniz. Eğer, ‘benim için yaşa’ diye sizi etkileyen bağlarınız varsa, bunu sorgulabilirsiniz. Kendi kişisel hedeflerinize erişmek, kendi yaşam amacınızı gerçekleştirmeye çabalamak, ruhunuz için en önemli yakıttır, sizi zinde tutar. Antalya depresyon güncesi, sizi depresyon ve kaygının ağından uzak durmanız için kendiniz için yaşamanızı tavsiye eder.
Bir Şeyler Yazın
Günlük tutmak, duygu ve düşüncelerinizi ifade edecek yazılar yazmak kötü duygulardan uzaklaştırır. Eğer kendinizi ifade etmekte güçlük yaşıyorsanız, duygu ve düşüncelerimizi kağıda dökmek katersiz etkisi yapar. İçinizi boşaltabilirsiniz. Duygu ve düşüncelerimizi bir kağıt üzerinde görmek, olumsuzlukları dışsallaştırır, kendinizi rahatlamış ve dingin hissettirir. Artık bir çok Antalya depresyon döngüsü ve bir çok psikoterapi ekolü, terapi süreçlerinde hastaların duygu ve düşüncelerini ödev olarak yazmalarını öneriyor.
Kendinizi Başkaları İle Kıyaslamaktan Vazgeçin
Kendinizi başkaları ile kıyaslamaya başladığınızda, depresyon ve kaygı durumunuzu yükseltirsiniz. Başkalarını izlemek, her ne kadar bizi daha motive edip, daha çok çaba göstermemize yardım etse de, çoğunlukla kendimizi yetersiz ve güçsüz hissetirir. Kendinizi kıyaslamak enerji ve zaman kaybına neden olur. Komşunuz ya da arkadaşınızın sahip oldukları, güzel bir araba, daha büyük bir ev, daha fit bir vücut gibi özellikleri yerine, kendinize sahip olduklarınıza ve yaşamınıza odaklanın. Antalya depresyon döngüsü’ ne göre başkalarını kafanıza takmamayı denemelisiniz.
Sağlıklı Beslenin
Düzenli olarak balık yağı ve B vitamin desteği ile depresyon ve kaygınızla daha kolay baş edebilirsiniz. Eğer Psikiyatri doktorunuz antideprasan önermişse, onunla birlikte alacağınız vitaminleri sorun. Depresyon ve kaygı bozukluğu üzerine yapılan birçok araştırma balık yağı ile omega 3, B12, B6 vitaminlerinin alınmasının septomları azalttığını göstermiştir.
İnsanlarla Konuşun, Karşılaşın, Onlara Kendinizi İfade Edin
Depresyon şikayetleri olan birisi genellikle kendini yalnız, sevgisiz ve ilgisiz hisseder. Haftalarca kimse ile iletişim kurmak istemezler. İnsanlardan kendini izole etmek belirtilerin daha da artmasına yarar, size kendinizi iyi hissettirmez. Diğer insanlarla konuşmak, ağzınızdan çıkan kelimelere izin verdiğinizde ne kadar da rahatlayabileceğinizi keşfedersiniz. Karşılaştığınız herhangi birine ‘merhaba’ deyin, arkadaşça davranın, bir yabancıya göstereceğiniz küçük bir gülümseyle bile daha iyi hissettiğinizi göreceksiniz.
Kendinize Hedef Belirleyin, Her Hangi Bir Amaç Edinin
Nasıl bir hedef olursa olsun, onu gerçekleştirmek için adım atmanız, gün gün, yavaş yavaş ona doğru ilerlemeniz kendinize güveninizi getirir. Hedefsiz, rüzgarda sallanan yaprak misali bir yaşamda karşılaşacağınız şey hayal kırıklığı ve huzursuzluktan öte bir şey değildir. Kendinize vereceğiniz en güzel hediye, ulaşılabilir bir hedef belirlemektir. Böylece kendinizi önemli ve vazgeçilmez hissedebilir, yaşamınızı yöneten ve belirleyen kişi olduğunuzu farkedersiniz. Deneyin, ruh halinizin nasıl değiştiğini göreceksiniz.
Özellikle Astronomi, Spiritüel ve Psikoloji İçerikli Romanlar Okuyun
Okumak belki sıkıcı bir öneri gibi gelebilir ancak evrenin büyüklüğü, kosmik yapısının bir resmini edindiğimizde, yaşamımızın önemli ve değerli olduğunu keşfedebiliriz. Başkalarının yaşamı, onların hikayesini öğrenebileceğimiz romanlarla kendi eşsizliğimizi, insan olmanın erdemini görebiliriz. Yaşamın anlamını sorguladığımızda, evrende varoluşumuzun kozmik yalnızlığını deneyimleme şansını yakalar, mesele ettiğimiz dertlerin bu kadar ciddiye almanın belki de anlamsızlığını farkederiz.
Rutininizin Dışana Çıkacak Deneyimler Yaşayın
Hiç yapamadığınız, yapmak istediğiniz şeyleri hatırlayın. Güzel bir kitap okuyun, meditasyon yapın, farklı yollardan evinize dönün, dua edin, hamama gidin. Böylece kendinizi rahat ve huzurlu hissedebilir, kendinizle ve dünyanızla barışabilirsiniz. Rutin dışında zaman geçirmek, resmin büyüğünü görmenize, günlük yaşam telaşlarınızın sizi çökertmesinin önüne geçebilirsiniz. Günde 15 dakikalık bir çıkış, yaşamınızı yönlendirmek için zihninize bir nefes aldırır.
Kendinizi Mutlu Etmeye Çalışın
Mutluluk hali bir kafadır, çaba, deneme ve uyanıklık gerektirir. Yaşamınıza derin bir bakış atarak, size zarar veren alışkanlıkları, insanları kendinizden uzaklaştırabilirsiniz. Kendi içsel beklenti ve davranışlarınızı oluşturabilirsiniz. Rahat olun! Dünyada sonsuza kadar yaşamayacaksınız, bundan 1000 yıl sonra burada olamayacaksınız.
Mutluluk Kendiliğinden Gelmiyor
Belki de 20 bin yıl sonra insan soyu da kalmayacak. Dünyayı ve yapacaklarınızı o kadar da ciddiye almayabilirsiniz. Bakın, kaygı ve stresinizin azaldığını göreceksiniz. Gezegende bulunduğunuz kısa süre boyunca, huzur ve güven içinde kalmayı başarabilirsiniz. Deneyin hakedeceksiniz.
Antalya Depresyon Döngüsü başlıklı yazımızın sonuna geldik. Depresyon şikayetleri olan bireylerin sıklıkla Antalya ‘da uzman psikolog arayışında oldukları bir şehirdir. Depresyon belirtilerini azaltmak, depresyon hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz aşağıdaki bağlantılar ilginizi çekebilir.
Depresyon Nasıl Geçer
‘Kaygı ve Depresyon Nedir?, Kaygı ve Depresyon Belirtileri Nelerdir?, Kaygı Ve Depresyon Birbirine Karışmıştır, Depresyon Neden Kaygıya Eşlik Eder? Kaygı ve Depresyon Tedavisi’ alt başlıklarında kaygı ve depresyon ilişkisini anlatıyoruz. Kaygım var, depresyonum nasıl geçer ve Antalya da uzman psikolog arıyorum diyorsanız bu yazımız ilginizi çekebilir.
Kaygı Ve Depresyon Nedir? Depresyon Nasıl Geçer?
Kaygı, içimizden ya da dışımızdan gelen uyaranlara karşı bedensel ve ruhsal tepkilerin eşlik ettiği aşırı korku halidir. Eğer belli bir düzeyde kaygı duymazsak, harekete geçip kendimizi koruyamaz, işlevselliğimizi kaybederiz. Ancak ortada gerçek bir neden yokken kaygı duymaya başlamış ve kaygının şiddeti orantısız ve sürekli hale gelmiş, yaşamınıza mani olmaya başlamış olabilir. Kendinizi depresyonda hissediyor, hissettiğiniz kaygı ile baş etmekte zorlanıyorsanız, depresyon nasıl geçer diyorsanız, Antalya da uzman psikolog, psikiyatrist, psikoterapist desteğine başvurabilirsiniz. Antalya da depresyon tedavisi ‘ne başvurmadan önce bu yazımızı okumanızı tavsiye ediyoruz.
Kaygı Bozukluğu ve Depresyon Belirtileri Nelerdir? Depresyon Nasıl Geçer?
Anksiyete (kaygı) bozukluğunun belirtileri, bilişsel, duygusal, davranışsal ve fizyolojik olarak ortaya çıkar. Zihnimizden olumsuz düşünceler daha sık geçmeye başlar. Düşüncelerimiz yaşadıklarımızı aşırı genelleyerek, karamsar ve umutsuz bir tablo sunar ve başımıza geleni felaketleştiririz. Yoğun korku, huzursuzluk, endişe, çaresizlik ve panik duyarız. Kaygımızı artıracak durumlardan kaçınır, karşılaşınca da donakalırız. Çarpıntı, kan basıncı değişiklikleri, nefes darlığı, boğazda düğümlenme, boğulma hissi, yutma güçlügü, bunaltı, kusma, ishal, karın ağrısı, sık idrara çıkma, cinsel isteksizlik, terleme, kızarma, sıcak basması, başdönmesi, bayılma hissi veya bayılmalar, kas gerginliği gibi bedenimizde değişimler yaşarız.
Psikolojik bir rahatsızlık olan kaygı bozukluğu bir çok farklı kaygı çeşidine verilen genel bir tanımdır. Sosyal fobi, genel kaygı bozukluğu, panik bozukluğu, panik atak, obsessif-kompalsif bozukluk ve özgül fobiler kaygı bozukluklarının en yaygın karşılaşılan çeşitleridir. Böyle bir rahatsızlık yaşayan kişiler hayatlarını sürdürmekte bir çok alanda sıkıntı çekerler. Yaşamlarında bir şekilde kaygıları ile baş etseler de, bir süre sonra depresyonun da eşlik ettiği bir duygu durumuna düşebilirler.
Kaygı Ve Depresyon Birbirine Karışmıştır
Kaygı bozukluğuna depresyonun eşlik etmesi oldukça yüksektir. Major depresyon yaşayanların yarısı herhangi bir kaygı bozukluğundan muzdariptirler. Depressif kişiler genellikle kaygılı ve korkuludurlar. Ancak kaygı genellikle depresyondan önce gelir. Travma sonrası stress bozukluğu (TSSB) bir kaygı bozukluğuna eşlik eder ve genellikle depresif duygu durumunu geliştirir. Özellikle kaygı bozukluğunda depresyona nazaran geçmiş aile yaşantılarının etkisi daha çoktur. Tabiki genetik yatkınlığın da kaygı ve depresyonu geliştirici bir etkisi vardır.
Şu sıralar ülkemizde peşi sıra yaşanan bir çok terör olayının hepimizi kaygıya boğduğunu sanırım inkar edemeyiz. Klinik olarak kaygı bozukluğu teşhisi bulunan birisinin böylesi gündemlerle kaygısının tavan yapması elde değil. Ruh sağlığı yerinde, normal olanların bile 2016 yılında yaşanan olaylar sonucunda olmadığı kadar kaygıları yükselmiştir. Hepimiz daha çok kaygı duyarken, giderek yalnızlaşıyor, kendi içimize çekiliyor, belki de yavaş yavaş bir çeşit depresyon yaşıyoruz. Tıpkı Türkiye genelinde olduğu gibi, Antalya’ da uzman psikolog arayan pek çok kişi, depresyon ve kaygı bozukluğu yaşayıp yaşamadığını merak ediyor, Antalya da depresyon nasıl geçer merak ediyor
Depresyon Neden Kaygıya Eşlik Eder?
Kaygı bozukluğu korku ve tedirginlik halinden daha fazla bir şeydir. Kaygı bozukluğu yaşayan kişi bir şeylerden başkaları için o kadar korkutucu olmasa da, dehşet içinde korku duyar. Kaygı bozukluğu yaşayan bir çok kişi düşüncelerinin mantıksızlığını kabul eder, ancak o düşüncelerin önüne geçip duygularını yatıştıramazlar. Kaygı bozukluğu ile depresyon bir döngü içinde oluşurlar. Eğer kaygı duyarsanız, bir şeylerin yanlış gideceğinden, beklenmedik şeyler olacağından, felaket senaryoları ve olumsuzlukları genelleştirici düşüncelerin ağına düşersiniz. Başarısızlığa uğrayacağınız hissi sizi depresyona sürükler.
Kaygı Bozukluğu ve Depresyon Tedavisi
Antalya’ da depresyon tedavisi için kullanılan ilaçlar her ne kadar daha hızlı sonuç almak isteyen hastalar için ilk başvurulan yöntem olsa da, buna ek olarak psikoterapi psikolog ile konuşma tedavisi çok etkili bir yöntemdir. Sadece ilaçlara bağlı kalmak, kalıcı bir çözüme kavuşmak için yeterli olmayabilir. Kaygı ve depresyondan kurtulmak için psikoterapi desteği almayı ihmal etmemeliyiz. Antalya da uzman psikolog arıyorum diyorsanız, Antalya Depresyon Nasıl Geçer adlı yazımızla birlikte, kaygı ve depresyon hakkında aşağıdaki yazılar ilginizi çekebilir.
Ali Bıçak
Uzman Klinik Psikolog
Psikoterapist
Antalya Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık
www.antalyapsikoloji.net
0242 742 66 42
05324570574
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
