Yaşınız Hüzün Vermesin!
Her yaşın kendine göre güzelliği var…
Bu cümleyi hep söyler ve duyarız ancak kaçımız ciddi anlamda içselleştirerek yaşarız? Örneğin; saçlarımız beyazladığında hemen beyazlarımızı kapatmak için çareler ararız, yüzümüz buruştuğunda detoks yaptırmayı isteriz. Oysa ki görünmek nedir? Önemli olan insanın hissettiği yaş değil midir?
Genç olmak; ruhtaki heyecan, yaşamak şevki, içindeki duygular, ümit etme ve ideallerin olmasıdır. Nicelerimiz vardır ki 25’inde ölüp 75’inde gömülür. UNESCO ise yaşlılık tanımını şöyle yapar:
‘’Bir insan konfor alanının dışına çıkamıyorsa, yeni şeyler öğrenmiyorsa, artık şaşırmıyorsa ve çoğu şeyi bildiğini düşünüyorsa, merak etmiyorsa, keşfetmiyorsa yaşlıdır.’’
İlerlemiş yaşlarda bile kendini genç hissedebilmek de hareket etmeyi gerektirir. Yavaş, az ve devamlı hareket halinde olmak hem fizyolojik hem de psikolojik olarak sağlıklı kalmanın, dinç olmanın sırrıdır. Devamlı hareket halinde olabilmek için ise insanın hedeflerinin, ideallerinin olması gerekir. Ünlü General Mac Arthur’un da dediği gibi: ‘’ İnsan hayatta bir miktar yaşamış olmakla yaşlanmaz, idealsiz kaldığı zaman yaşlanır.’’
Şimdi kendinize sorun, kaç yaşındasınız? Takvim yapraklarındaki yaşınızı değil hissettiğiniz yaşınızı söyleyin… Peki, hissettiğiniz yaş, istediğiniz yaş aralığında değil mi? O halde hemen şimdi bir kâğıt kalem alın elinize, hayattaki hedefinizi yazın.
Her birimizin hayatta var oluşunun kendine özgü biricik bir anlamı var. O anlamı bulup çıkaramazsak Dünya bizim aydınlığımızdan mahrum kalacak. Kendinizin hayatta var oluş anlamınızı bulun ve harekete geçin! Kaç yaşında olursanız olun, bilin ki mutlu hissedecek yaştasınız.
Son olarak, devlet adamı ve hatip Çiçero’nun sözlerine kulak verelim:
‘’ Ömrün her çağı güzeldir. Bunun tersini söylemek, Yaratıcı’yı hayat piyesinin üç perdesini pek güzel yazdığı halde son perdesine aldırış etmemiş bir acemi piyes yazarı yerine koymak olur ki, bu da elbette olacak şey değildir.’’
Yaşamasını bilirseniz her yaş güzeldir…
Sağlık ve sevgi ile…
Bu cümleyi hep söyler ve duyarız ancak kaçımız ciddi anlamda içselleştirerek yaşarız? Örneğin; saçlarımız beyazladığında hemen beyazlarımızı kapatmak için çareler ararız, yüzümüz buruştuğunda detoks yaptırmayı isteriz. Oysa ki görünmek nedir? Önemli olan insanın hissettiği yaş değil midir?
Genç olmak; ruhtaki heyecan, yaşamak şevki, içindeki duygular, ümit etme ve ideallerin olmasıdır. Nicelerimiz vardır ki 25’inde ölüp 75’inde gömülür. UNESCO ise yaşlılık tanımını şöyle yapar:
‘’Bir insan konfor alanının dışına çıkamıyorsa, yeni şeyler öğrenmiyorsa, artık şaşırmıyorsa ve çoğu şeyi bildiğini düşünüyorsa, merak etmiyorsa, keşfetmiyorsa yaşlıdır.’’
İlerlemiş yaşlarda bile kendini genç hissedebilmek de hareket etmeyi gerektirir. Yavaş, az ve devamlı hareket halinde olmak hem fizyolojik hem de psikolojik olarak sağlıklı kalmanın, dinç olmanın sırrıdır. Devamlı hareket halinde olabilmek için ise insanın hedeflerinin, ideallerinin olması gerekir. Ünlü General Mac Arthur’un da dediği gibi: ‘’ İnsan hayatta bir miktar yaşamış olmakla yaşlanmaz, idealsiz kaldığı zaman yaşlanır.’’
Şimdi kendinize sorun, kaç yaşındasınız? Takvim yapraklarındaki yaşınızı değil hissettiğiniz yaşınızı söyleyin… Peki, hissettiğiniz yaş, istediğiniz yaş aralığında değil mi? O halde hemen şimdi bir kâğıt kalem alın elinize, hayattaki hedefinizi yazın.
Her birimizin hayatta var oluşunun kendine özgü biricik bir anlamı var. O anlamı bulup çıkaramazsak Dünya bizim aydınlığımızdan mahrum kalacak. Kendinizin hayatta var oluş anlamınızı bulun ve harekete geçin! Kaç yaşında olursanız olun, bilin ki mutlu hissedecek yaştasınız.
Son olarak, devlet adamı ve hatip Çiçero’nun sözlerine kulak verelim:
‘’ Ömrün her çağı güzeldir. Bunun tersini söylemek, Yaratıcı’yı hayat piyesinin üç perdesini pek güzel yazdığı halde son perdesine aldırış etmemiş bir acemi piyes yazarı yerine koymak olur ki, bu da elbette olacak şey değildir.’’
Yaşamasını bilirseniz her yaş güzeldir…
Sağlık ve sevgi ile…
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.