2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Evlilikte Empati ve Evlilik Doyumu
MAKALE #16451 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Murat ÇAKIR | Yayın Nisan 2016 | 5,344 Okuyucu
Evlilik doyumu, bireyin evlilik ilişkisinde gereksinimlerini karşılama derecesine dair algısı olarak tanımlanmaktadır. Bu araştırma evlilik doyumunu etkileyen duygusal zeka, dindarlık düzeyi, empatik eğilim ve çeşitli kriterlerin incelenmesi amacıyla yapılacaktır. Bu nedenle eş seçiminde dikkat edilmesi gereken kriterler ve bu kriterlerin etkilerinin bilinmesi konusunda evlenmeyi düşünen bireylere ışık tutacağı düşünülmektedir. Araştırma evreninin Ordu ilinin Ünye İlçesinde görev yapan evli öğretmenlerden oluşması planlanmaktadır. Araştırmaya toplam 350 evli öğretmen dahil edilmiş olup örneklem ulaşılabilir yöntem ile belirlenecektir. Bu amaç doğrultusunda Evlilik Doyumu Ölçeği ve Empatik Eğilim Ölçeği(Dökmen,1988) ile araştırmaya katılması planlanan kişilerin demografik bilgilerine ulaşabilmek amacı ile kişisel bilgi formu uygulanacaktır. Araştırmada ulaşılmakistenen verilerin Ordu ilinin Ünye ilçesindeki 25-60 yaş aralığındaki 350 evli öğretmenden elde edilesi amaçlanmaktadır. Araştırma sonucunda evlilik doyumu ile empatik eğilim arasında olumlu bir ilişki olduğu varsayılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Evlilik doyumu, duygusal zeka, empati

Evlilik, iki kişinin aile kurmak üzere kanunların uygun gördüğü şekilde, ruhen ve bedenen bir ömür boyu sürecek şekilde bir araya gelmesi (wikipedi) olarak tanımlanmış olup, Medeni hukuk ve tarihte evlenmenin amacı, müstakbel eşlerin devamlı bir yuva kurmak için yaptıkları karşılıklı taahütlere resmi bir nitelik kazandırmaktır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlığı, "sadece hastalıklardan ve mikroplardan korunma değil, bir bütün olarak fiziki, ruhi ve sosyal açıdan iyi olma hali" olarak açıklar. Eşlerin evlilikten doyum sağlaması, sosyal ve psikolojik ve fiziki iyi olma durumlarını etkileyen önemli bir faktör olarak değerlendirilebilir.
Evlilik bireylerin yaşam kalitesi, iyi oluş düzeyleri ve yaşam doyumları gibi pek çok alanı etkilemektedir. (Scheidler, 2008; Williams, 2003). Yapılması amaçlana çalışma sonucunda; kadınların duygusal zeka düzeyleri erkeklerin duygusal zeka düzeylerine göre daha yüksek olduğu, duygusal zeka düzeyi yüksek olan kişilerin evlilik doyumları daha yüksek olduğu, görücü usulü evlilik, evlilik doyumunu olumsuz yönde etkilediği sonuçlarının elde edileceği öngörülmektedir.
Evlilik Doyumu
Evlilik, karşılıklı cinsel doyumun sağlanmasını, birlikteliği, dayanışmayı ama bunlardan da önemlisi, neslin devamını sağlayan bir ilişki biçimidir. Aynı zamanda evlilik; toplumlarda farklı yapılar gösterebilen, aile kurmayı ve türün devamını sağlayan iki insanın kalıcı bir beraberlik için bir araya gelerek oluşturdukları, birbirlerine ve çocuklarına karşı ortak sorumluluklarını yerine getirmeye söz verdikleri, birbirine bağlı sistemlerden oluşan evrensel bir kurumdur. (Saxton, 1982:216)
Evliliklerin boşanma ile sonuçlanmasının en önemli nedenlerinden biri, eşlerin evlilik uyum ve doyumlarının azalması veya olmamasıdır. Evlilik doyumu çiftlerin evlilik ilişkisinden duydukları mutluluk olarak tanımlanmaktadır. (Halat ve Hovardaoğlu 2010). İleriye dönük 21 iyilik bir izlem çalışmasının sonuçlarına göre, evlilik ilişkisindeki kötüleşme hem annenin hem de çocukların ruh sağlığının olumsuz etkilemektedir. Annenin yeniden evlenmesi kendisinin depresyon düzeyini azaltsa da, çocuklarınki artarak devam etmektedir (Clavarino ve ark. 2011). Evlilik doyumunda eşlerin kişisel ve ilişkisel özellikleri önemli rol oynamaktadır. Literatür, eşlerden birindeki depresyon ve anksiyetenin evlilik doyumlarını azalttığını göstermektedir. (Caughlin ve ark. 2000, Kronmüller ve ark. 2011, Renshaw ve ark. 2010).
Literatürde, evlilik doyumunu yordayan değişkenlere ilişkin pek çok çalışma yer almaktadır. Bunlar arasında; evlilik istikrarı, eşe bağlılık, güçlü manevi değerler, eşe saygı duymak, cinsel yaşamda sadakat, iyi bir eş olmaya istekli olmak, tanrıya inanma ve dine bağlılık, eşi desteklemeye ve memnun etmeye istekli olmak, eş için iyi bir arkadaş olmak ve affetme ve affedilmeye gönüllü olmak yer almaktadır (RosenGrandon, Myers ve Hattie, 2004). Bunun yanında Young ve Long (1998)’e göre evlilik doyumunda eşlerin sağlıklı kişilik özelliklerine (örn. sorumluluk almak, açık iletişim kurmada destekleyici olmak, empatik dinlemek vb.) sahip olması da önemli yer tutmaktadır. Mackey ve O’Brien (1995) ise evlilik doyumunu arttıran beş evlilik etkileşimini tanımlamışlardır. Bunlar; çatışmanın kontrolü, karar vermede ortaklık, iletişim kalitesi, cinsel ve psikolojik yakınlık ve güven, saygı, empatik anlayış ve eşitlik konularında ilişkisel değerler olarak sıralanmaktadır.
Evlilikte tatmin edilmesi gereken bir takım psikolojik ihtiyaçlar vardır. Evli bireyler evlilik ilişkisini korumaya ve geliştirmeye yönelik üzerlerine düşen görevleri 18 yapmadıklarında bu psikolojik ihtiyaçlar zarar görmekte ve doğal olarak evlilik doyumu da düşmektedir. Evlilik doyumunu etkileyen bu psikolojik ihtiyaçlar şunlardır (Tarhan, 2005, s.73):
1. Sevmek ve sevilmek ihtiyacı.
2. Güvenmek ve güvenilmek ihtiyacı.
3. İlgi ve destek görme, istendiğini hissetme ihtiyacı.
4. Terk edilmeyeceğine inanma ihtiyacı.
5. Önem ve değer verilme ihtiyacı.
6. Korunma ve güvenlik ihtiyacı.
7. Açık iletişim ihtiyacı.
8. Cinsel mutluluk ihtiyacı.
9. Kişisel özgürlük ihtiyacı.
10. Ana-baba olma ihtiyacı.
11. Eğlenme ve finansal eşitlik ihtiyacı.
12. Kendini geliştirme ve manevi değerler ihtiyacı.
Evlilik kurumu insanların yaşamında önemli bir role sahiptir. Günümüzde evliliklere ve evlilik ilişkilerine dair çalışmalar giderek artmakla birlikte evlilik uyumunu etkileyen değişkenler de araştırmacılar tarafından dikkatle incelenmektedir. Bunun yanı sıra yaşam doyumu, çatışma yönetimi, cinsel doyum, iletişim ve evlilik doyumu gibi faktörler fonksiyonel aileyi etkileyen çok önemli belirleyiciler olarak karşımıza çıkmaktadır (Greef, 2000).
Evlilikte eşlerin birbirlerinin özelliklerini kabul etmelerinin eşler arasındaki ilişkide doyumu arttıracağını vurgulamış ve yaptığı çalışmada benlik saygısı yüksek evli kadınların mesleklerinde ve aile içi işlerde ve cinsel ilişkilerinde çok başarılı olduklarını belirtmiştir.(Daniluk 1999)
Empati
Bugün üzerinde uzlaşılan Rogers’ın 1970’li yıllarda yaptığı tanıma göre empati, bir insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun düşüncelerini doğru olarak anlama, duygularını hissetme ve bu durumu ona anlatma sürecidir. Empatik anlayış her zaman kişilerarası alan içinde oluşur. Kişilerarası etkileşim her iki yönde bilgi ve duyguların akışını içerir, bu da karşılıklı geribildirim süreçlerini güçlendirip, anlayışı arttırır (Akt.,Tutarel-Kışlak ve Çabukça, 2002).
Günümüzde empati denildiğinde akla Carl Rogers ve onun konuya ilişkin çalışmaları gelir.(Dökmen,1996)
Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak onun bakış açısı ile bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaşması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine empati adı verilir. (Rogers, 1970 ve 1983 Aktaran Dökmen, 1996)
Empati tanımı üç temel öğeden oluşur.
a) Empati kıracak kişi kendini karşısındakinin yerine koymalı, onun bakış açısı ile bakmalıdır. Yani karşısındaki kişinin fenomenolojik alanına girmelidir.
b) Empati kurabilmemiz için karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini doğru anlayabilmemiz gerekir. Başka bir ifade ile bilişsel ve duyuşsal rol alabilmemiz gerekmektedir.
c) Empati kuran kişinin zihninde oluşan empatik anlayışın karşısındaki kişiye iletilebilmesidir. Bu iletimi sağlayamazsak empati kurmuş sayılmayız. (Dökmen,1996)
Çiftler arasındaki ilişkide etkili ana göstergelerden biri olan empatik eğilim, çiftlerden birinin diğerinin duygularını ve düşüncelerini doğru bir şekilde anlama becerisidir. Empatik eğilim, evliliklerde yaşanan çatışmalar sırasında, belirli bir duygu hakkında eşlerin bireysel değerlendirmelerindeki benzerliği göstermektedir. Eşlerin çatışma sırasında birbirlerinin duygularını anlayabilme yeteneği, iletişimin kalitesiyle de ilişkilidir (Papp, Kouros ve Cummings, 2010).
Duygusal Zeka
Duygusal Zeka kavramı ile ilgili olarak çeşitli kişiler tarafından çeşitli tanımlar yapılmıştır.
Daniel Goleman, 1995 yılında yayınlanan "Duygusal Zeka" adlı kitabında "Duygusal zekayı kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenleyebilmesi yetisi" olarak tanımlamaktadır (Goleman, 1998). Goleman’a göre; Beynin düşünen parçası, beynin duygusal parçasından üremektedir. Beynin düşünen ve duygusal parçaları genelde yaptığımız her şeyde birlikte çalışıyor ve gerek iş yaşamında gerekse özel yaşamda başarılı ve mutlu olmak, insanların duygusal zeka becerilerine bağlı olmaktadır (Duygusal Zeka, 22.11.2006, www.duygusalzeka.net).
Genel olarak Duygusal Zeka kavramını şöyle tanımlayabiliriz; Duygusal zeka (EQ): Hem kişisel ilişkilerde hem de iş ilişkilerinde, kişinin kendi duygularını ve diğer insanların hissettiklerini algılayabilme, tanımlayabilme, duygularını kullanarak kendini motive edebilme ve yönlendirebilme kapasitesine sahip olmasıdır. IQ, kavramaya ilişkin kapasiteyi ölçerken, EQ akademik zekanın destekleyicisi olan yeteneği tanımlamaktadır (HumanResources,22.11.2006,www.insan kaynakları. gokceada.com).
Duygusal zekâ kişinin kendi ve etrafındaki insanların duygularını anlama ve kontrol etmenin yanında duyguları yönlendirmek olarak açıklanabilir. Duygusal zekâ duygularla ilgili olmasına rağmen zihinsel bir beceridir (Epstein, 1999) ve bu beceri aklın kullanılmasını sağlar. Aklı kullanmak ise duygusallığın ve dürtülerin üstesinden gelip doğru ve iyi kararlar vermek demektir (Erdoğdu ve Kenarlı, 2008:298). Duygusal zekâyı duyguları bastırmak ve denetim altına almak için gerekli bir yetenek olarak değil; aksine onların nasıl daha verimli ve etkin kullanılacağına yardım eden bir yeterlilik olarak algılamak daha doğru olacaktır. 212 Murat DELİCE, Murat GÜNBEYİ Duygusal zekâyı etkileyen faktörlere gelince; yaş ile duygusal zekâ arasında, IQ’nun aksine, pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu rapor edilmektedir (Ergin, İşmen ve Özabacı, 2000; Mayer, 2001). Bir diğer ifadeyle, insanların yaşları ilerledikçe duygusal zekâları da artmaktadır. Ayrıca, duygusal zekânın IQ’da olduğu gibi kalıtımsal olarak nesiller arasında aktarıldığını gösteren bir bulgu da yoktur. Dolayısıyla duygusal zekânın gelişimi çocukluk dönemiyle sınırlı değildir. Benzer olarak, eğitim seviyesi ile duygusal zekâ arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu rapor edilmektedir (Ergin vd., 2000; Gürbüz ve Yüksel, 2008:187; Mayer, 2001). Eğitim seviyeleri arttıkça insanların duygusal zekâları da artmaktadır. Bunu destekler nitelikte, duygusal zekânın öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir yetenek olduğu ve bilişsel zekâ gibi küçük yaşlarda geliştirilmeye başlanabileceği belirtilmektedir (Goleman, 1995; Shapiro, 1988; Weisinger, 1998). Yaş ve eğitimle beraber sosyal ve çevresel faktörlerin de duygusal zekâ üzerinde etkili olduğu ifade edilmektedir. Daha çok sosyal tecrübesi olan bireyler, özellikle çevresinde ideal sosyal davranışlara tanık bireyler duygusal zekâya sahip olma ve bunları geliştirme konusunda daha avantajlıdırlar (Öztürk ve Deniz, 2008)
Diğer Değişkenler
Bazı sosyodemografik değişkenler evlilik uyumunu etkilemektedir. Örneğin eşlerin yaşları, evlilik süreleri, aile ziyaretleri gibi değişkenler ile evlilik uyumu arasında bağlantılar görülmüştür (Demiray, 2006). İlk kez evlenenlere kıyasla yeniden evlenenlerin evlilik doyumlarının daha yüksek olduğu, ayrıca evlilik süresi ve çocuk sayısı ile evlilik problemlerinin ve cinsel problemlerin pozitif yönde ilişkili olduğu bildirilmektedir (Jose ve Alfons, 2007). Fışıloğlu (2001), akraba evliliği yapanların uyumlarının düşük olduğunu belirlemiştir. Ekonomik koşullar ile evlilik uyumu arasındaki ilişkinin incelendiği bir araştırmada, düşük ekonomik koşullardaki çiftlerin daha fazla psikolojik sıkıntıları olduğu bulunmuş ve bu bağlamda evlilik uyumunun da olumsuz yönde etkilendiği görülmüştür (Kinnunen ve Feldt, 2004).
Evliliği etkileyen birçok unsur söz konusudur bu unsurlardan en önemlilerinden biri yaşam doyumudur. Yapılan çalışmalar insanların psikolojik iyi olma hallerinin onların yaşam doyumlarını etkilediğini belirtmektedir. Ayrıca gelir, sağlık, eğitim düzeyi, yaş gibi faktörlerin psikolojik iyi olma düzeyini etkilediği ve psikolojik iyi olma düzeyinin ise bireyin genel yaşam doyumunun yüksek veya düşük olmasında büyük role sahip olduğu ifade edilmektedir (Lykken ve Tellegen, 1996).
Sınırlılıklar ve Sayıltılar
Araştırmaya katılan kişiler kendilerine yöneltilen ölçek sorularına dair gerçek fikir ve duygularını içten-
likle yansıtmamış olabilirler.
Araştırma Ordu İlinin Ünye İlçesinde yapıldığı için sonuçlar sadece benzer gruplara genellenebilir.

Evlilik Doyumu Ölçeği
(Synder, 1979) bireylerin evlilik ilişkilerinin bazı boyutlarıyla ilgili tutum ve inançlarını değerlendirmek için Evlilik Doyum Ölçeği geliştirmiştir. Ölçeğin evlilik doyumunu ölçmesine rağmen, aynı zamanda evlilik ve aile hayatının 10 değişik boyutunu kapsayan bir takım alt ölçekler içermekte ve şu boyutları ölçmeyi amaçlamaktadır: (1) Genel Sıkıntı (evlilikle ilgili genel tatminsizlik); (2) Etkili İletişim (çiftlerin sözlü ve sözsüz olarak etkiyi ne kadar iyi anlattıkları); (3) Problem Çözme İletişimi (farklılıkları çözmedeki etkililik); (4) Birliktelik zamanı (Genel İlgi ve tatminsizliklerin derecesi ile birlikte geçirilen boş zamanın niteliği ve niceliği); (5) Mali Konulardaki Anlaşmazlık; (6) Cinsel Tatminsizlik; (7) Rol Yönelimi (bir bireyin evlilik ve ailesel cinsiyet rollerine yönelik uyarladıkları geleneksel ve geleneksel olmayan yönelimlerin derecesi); (8) Sıkıntının Aile Geçmişi; (9) Çocuklarla İlgili tatminsizlik ve (10) Çocuk Yetiştirmeyle İlgili Çatışmalar.
Güvenirlik Çalınmalarına ilişkin tartışma ve yorum ölçeğin güvenirliğini sınamak amacıyla madde-toplam puan korelasyonları, iç tutarlık katsayıları ve zamana karşı tutarlığını sınamak için de test-tekrar test güvenirlik katsayıları hesaplanmıştır. EDÖ alt ölçeklerinin madde toplam korelasyonlarının, iç tutarlık katsayılarının yeterli düzeyde olduğu görülmüştür. Aile alt ölçeği madde toplam puan korelasyonları .59 ile .71; Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı .83; Cinsellik altölçeği madde toplam puan korelasyonları .49-.73, Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı .81; Benlik altölçeği madde toplam puan korelasyonları .49ile .67, Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı .75 arasında değişmektedir. Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı “1”e yaklaştıkça ölçek maddelerinin aynı niteliği ölçme oraı yükselmektedir (Özgüven, 1994). İç tutarlık katsayısı için genel kabul en az .70 olmasıdır (Tavşanlı, 2002). Her üç alt ölçeğin Cronbach alfa değeri 70’in üzerindedir. Ayrıca madde toplam puan korelasyonlarının en az .20 olması beklenir (Tavşanlı, 2002). Alt ölçeklerdeki madde toplam puan korelasyonlarının. 30’un üzerinde olması alt ölçeklerdeki maddelerin ölçülen özellikle ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. EDÖ’nün alt ölçeklerinin test tekrar test analizleri sonucunda elde edilen güvenirlik katsayıları Aile alt ölçeği için .80, Cinsellik alt ölçeği için .83, Benlik alt ölçeği için ise .74 bulunmuştur. Bu değerler ölçeğin belli zaman aralıkları içinde uygulanması durumunda kararlık göstereceği anlamına gelmektedir.

Empatik Eğilim Ölçeği
Dökmen (1988) tarafından empatinin teorik özünden yola çıkarak geliştirilen Empatik Eğilim Ölçeğinin amacı; kişilerin günlük yaşamında empati kurma potansiyellerini (eğilimlerini) ölçmektir.133 133 DÖKMEN, Ü., Empatinin Yeni Bir Modele Dayanılarak Ölçülmesi ve Psikodrama ile geliştirilmesi, Ankara Ünv. Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 1988, 2(1-2), s. 155-190 49 Likert türü bir ölçek olarak hazırlanan ve 20 maddeden oluşan Empatik Eğilim Ölçeğinin maddelerinin yaklaşık yarısı, bireylerin evet deme eğilimlerini önlemek için negatif yazılmıştır. Bireylerden her bir maddenin yanındaki 1‟den 5‟e kadar olan sayılardan birisini işaretleyerek, o maddedeki görüşe ne ölçüde katıldıklarını belirtmeleri istenmiştir. Bireylerin maddeleri okuduktan sonra işaretledikleri sayılar o maddeye ilişkin puanları oluşturmaktadır. Negatif yazılmış maddeler tersten puanlanmakta, “tamamen katılıyorum“ cevabına 1, “hiç katılmıyorum” cevabına ise 5 puan verilmektedir. Testten alınabilecek en düşük puan; 1x20=20 iken en yüksek puan ise 5x20=100‟dür. Puanın yüksek olması, empatik eğilimin yüksek olduğu, düşük olması ise empatik eğilimin düşük olduğu anlamına gelmektedir. Empatik Eğilim Ölçeği, Dökmen (1988) tarafından 70 kişilik bir öğrenci grubuna üç hafta arayla iki defa uygulanmış, bu iki uygulamadan elde edilen testin tekrarı güvenirlik katsayısı 0.82 olarak bulunmuştur. Testi yarılama yöntemiyle öğrencilerin ölçeğin tek ve çift maddelerinden aldıkları puanlar arasındaki korelasyon katsayısı ise 0.81‟dir. Bu araştırma kapsamında araştırmacı tarafından ölçeğin güvenirliği test tekrar test yöntemi ile incelenmiş, ölçek 100 kişilik bir öğrenci grubuna 15 gün ara ile uygulanmıştır. İki uygulamadan elde edilen puanlar arasındaki korelasyon 0.78 bulunmuştur. Geçerlik çalışması için Empatik Eğilim Ölçeği ve Edwards Kişilik Tercih Envanteri’nin “Duyguları Anlama” bölümü arasındaki ilişkiye bakılmış ve 0.68 düzeyinde bir korelasyon bulunmuştur.


Zekâ Özelliği Ölçeği–Kısa Formu

Yapı geçerliği aşamasında, faktör yapısının özelliklerini betimlemek amacıyla Açıklayıcı Faktör Analizi (AFA) ve AFA sonucu ortaya çıkan 4 faktörlü yapının örneklem verisine iyi uyumgösterip göstermediğini anlamak amacıyla doğrulayıcı faktör analizleri yapılmıştır. Ölçeğin,kuramsal olarak da ortaya konan (Petrides ve Furnham, 2001, 2003; Petrides, 2009) “öznel iyioluş”,“özkontrol”,“duygusallık” ve “sosyallik” olarak adlandırılan dört alt boyutlu yapıya dasahip olduğu anlaşılmıştır.
Ölçeğin ölçüt bağıntılı geçerliği kapsamında beş faktörlü kişilik özellikleri ile DZÖÖ-KF’ndan elde edilen değerler arası ilişkiler incelenmiştir. Yapılan önceki çalışmalardakine benzer şekilde (Petrides ve ark., 2010), DZÖÖ-KF toplam puanı ve iyi oluş, öz kontrol, duygusallık ve sosyallik alt boyutları için nevrotik kişilik özelliğiyle negatif yönde anlamlı korelasyonlar ve dışadönüklük, deneyime açıklık, yumuşak başlılık ve sorumluluk alt boyutlarıyla pozitif yönde anlamlı korelasyonlar bulunmuştur. Ayrıca, ölçeğin orijinal İngilizce formu ve Fransızca’ya uyarlanmış formundakine benzer şekilde (Luminet ve Roy, 2007; Petrides ve Furnham, 2000b)kızların duygusallık boyutunda, erkeklerin ise toplam duygusal zeka özelliği puanında anlamlı düzeyde yüksek puan aldıkları gözlenmiştir.
Güvenirlik için yapılan analizlerde DZÖÖ-KF’nunCronbach alfa katsayıları İyi Oluş faktörü için .72, Öz kontrol için .70, Duygusallık için .66, Sosyallik için .70 ve ölçeğin tamamı için .81 olarak bulunmuştur. Bu değerler ölçeğin orijinal formu ve farklı dillere çevrilmiş formlarından elde edilen değerlere oldukça yakındır (Cooper ve Petrides, 2010; Freudenthaler ve ark., 2008; Petridesve Furnham, 2000b; Petrides ve ark., 2007; Petrides ve ark., 2010). Ayrıca testin zaman içerisindeki kararlılığını belirlemek için yapılan ve test tekrar test güvenirliği çalışmaları sonucunda ölçeğin üç hafta arayla uygulanması sonucu korelasyon düzeyi .86 bulunmuştur ve bu değer de ölçeğin güvenirliği için oldukça yeterlidir.
Genel olarak değerlendirildiğinde, DZÖÖ-KF’nun Türkçe formunun üniversite öğrencileri ile kullanmak için geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu belirlenmiştir. Duygusal yeterlikleriyle ilgili algılama düzeyini belirlemeyi amaçlayan bu form, bireysel veya grup olarak uygulanabilir. Ölçeğin toplamında yüksek puanlar alan bireylerin, duygusal yeterliğini yüksek olduğunu algıladıklarına, düşük puan alanların yeterliklerinin az olduğuna algıladıklarını göstermektedir.
Bireysel psikolojik danışma sürecinde, danışanın “kendilik değeri”, “farkındalık” odaklı görüşmelerde kullanılıp, danışanla ilgili daha detaylı, objektif bilgilerle hareket edilebilir. Ölçeğin üniversiteli öğrenciler üzerinde uygulanmasından dolayı, ölçeğin üniversite yaş aralığında veya biraz üstünde kullanılmasının uygun olacağı, bu araştırma bulgularına dayanarak ifade edilebilir. DZÖÖ-KF’nun “çocuk formu” ve “ergen formu” gibi değişik versiyonları da mevcuttur.
İleriki araştırmalarda, bu ölçeğin farklı versiyonlarının, farklı yaş gruplarında geçerliğin ve güvenirliğinin yapılarak, ölçeklerin farklı versiyonları arasındaki benzerlikler ve farklılıkları içeren karşılaştırmalar yapılabilir.



Kaynakça
Çelik, M. (2006). Evlilik Doyum Ölçeği Geliştirme Çalışması Doktora Tezi Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 13, Sayı 1, Nisan 2012, Sayfa 223-238
Lykken, D. &Tellegen, A. (1996). Happiness is a stochasticphenomenon. PsychologicalScience, 7(3), 186-189.
Keskin (2012), Evlilik Terapisi için Başvuran Çiftlerin Evlilik Doyumu ve Evlilik Terapisiyle Hakkındaki Görüşleriyle İlişkili Etmenler
Çağ P. ve Yıldırım İ. (2013). Evlilik Doyumunu Yordayan İlişkisel ve Kişisel Değişkenler Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi 2013, 4 (39), 13-23
Rosen-Grandon, J.,Myers, J. E. &Hattie, J. A. (2004). Therelationshipbetweenmaritalcharacteristics, maritalinteractionprocesses, andmaritalsatisfaction. Journal of Counseling& Development, 82(1), 58-68.
Young, M. E. &Long, L. L. (1998). Counselingandtherapyforcouples. Canada: Brooks/Col.
Thomas, D. L.,&Cornwall, M. (1990). Religionandfamily in the 1980s: Discoveryanddevelopment. Journal of MarriageandFamilyTherapy, 52, 983-992.
M. Lambert David C. Dollahite, 55 (Ekim-2006), 439-449. FamilyRelationsNathaniel
Dökmen, Ü. (1988). Empatinin yeni bir modele dayanılarak ölçülmesi ve psikodrama ile geliştirilmesi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 21, (1–2), 155–190.
Demiray, Ö. (2006). Evlilikte Uyumun Demografik Özelliklere Göre İncelenmesi. Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi
Fışıloğlu, H. (2001). ConsanguineousmarriageandmaritaladjustmentinTurkey. TheFamilyJournal: CounselingandTherapyforCouplesandFamilies, 9, 215-222
Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in EducationandTeaching Şubat 2014 Cilt:3 Sayı:1 Makale No: 24 ISSN: 2146-9199 250
Çelik, M ve İnanç, Y. (2009). Evlilik Doyum Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışmaları Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 18, Sayı 2, 2009, Sayfa 247-269 247
Tutarel-Kışlak, Ş. ve Çabukça, F. (2002). Empati ve demografi k değişkenlerin evlilik uyumu ile ilişkisi. Aile ve Toplum Dergisi, 2(5), 40-46.
Soylu, Y. veKağnıcı, Y. (2005) Evlilik Uyumunun Empatik Eğilim, İletişim ve Çatışma Çözme Stillerine Göre Yordanması
İsmen, E. (2001). Duygusal Zeka Ve Aile İşlevleri Arasındaki İlişki
Goleman, D. (1995). Emotionalintelligence. New York: Bantam.
Mayer, J. (2001). EmotionalIntelligenceandGiftedness. RoeperReview, 23(3), 131-137.
Delice, M. (2013). Duygusal zekâ ve liderlik ilişkisinin incelenmesi Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 1, 2013 209
Tarhan, N. (2005). Kadın psikolojisi (3. baskı). İstanbul: Nesil Yayınları.
Dökmen, (2005). İletişimÇatışmaları ve Empati (30. baskı).İstanbul: Sistem Yayıncılık
Çetin, Ü. (2010). Ortaöğretim Düzeyi GençlerdeDindarlık-Empati İlişkisi(Isparta Örneği)
Yüksek Lisans Tezi
HumanResources,22.11.2006,www.insan kaynaklari. gokceada.com).
www.wikipedi.com
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Evlilikte Empati ve Evlilik Doyumu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Murat ÇAKIR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Murat ÇAKIR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uzm.Psk.Dnş.Murat ÇAKIR
Ordu (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Murat ÇAKIR'ın Yazıları
► Evlilik Doyumu Doç.Dr.Psk.Dnş.Bülent ŞEN
► Evlilik Doyumu Nedir ? Psk.Muharrem ÇAPKIN
► Evlilik Tipleri ve Evlilikte Uyum Psk.Aylin GÜNDOĞDU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Evlilikte Empati ve Evlilik Doyumu' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aile ve Evlilik Mart 2017
► Evlilik ve Cinsellik Ekim 2016
► Psikolojide Eş Seçimi Nisan 2016
► Boşanma Ocak 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:20
Top