Kayıp ve Yas
Yas insanların kayıplara verdiği doğal ve evrensel bir tepkidir. Yas deyince, aklımıza sevdiğimiz bir kişinin ölümü sonrası yaşadıklarımız gelir. Ancak, yas değer verilen her türlü nesnenin kaybıyla ilgili olabilir.
Rotter’e (2007) göre, kişi, sevilen birinin yitiminden sonra duygusal, davranışsal, fiziksel ve sosyal birçok tepki verebilir. Geride kalan kişi, şok, üzüntü, kaygı, keder, yalnızlık, çaresizlik, suçluluk ve kayıp edilen kişiye yönelik öfke gibi duyguları yaşayabilir. Düşünsel olarak, düşüncelerde dağınıklık, unutkanlık, dikkat dağınıklığı ve kayba inanmama gibi durumlar yaşayabilir.
Kayıp sonrası yaşanılan duyguların şiddeti ve süresi kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Yas sürecinde yaşananlar, kaybedilen kişinin kim olduğuna, kaybedilen kişiyle olan ilişkinin niteliğine, kişinin nasıl öldüğüne, kültüre, sosyoekonomik statüye ve yas tutan kişinin geçmiş yaşantılarına ve kişilik özelliklerine bağlı olarak değişir. Bu kişisel farklılıkların yanında, genel olarak yas sürecinin benzer özellikleri ve dinamikleri vardır.
Yas sürecinde kişi, kaybı kabullenip yaşamını yeniden düzenleyinceye kadar çeşitli aşamalardan geçer. Bu aşamaların sırası, süresi ve yoğunluğu bireyler arası farklılık gösterebilir. Kaybın olduğu veya öğrenildiği ilk zamanlarda şok yaşanır ve kişi ölüm gerçeğiyle kısa bir süre hissizlik yaşar. Daha sonra kişi, kayıp gerçeğini bir süre reddederek hiçbir şey olmamış gibi davranabilir. Bu tepki, kişinin durumla kısa bir süre başa çıkmasına yardımcı olur. Arzu etme aşamasında, kaybedilen kişinin geri dönmesi arzu edilir ve beklenir. Bu arzu gerçekleşmeyince, kızgınlık ve öfke hissetmek sürecin önemli bir parçasıdır. Çaresizlik aşamasında, kayıp gerçeğinin kabullenilmesi ve sonuçlarının anlaşılmasıyla birlikte kişi elinden hiçbir şey gelmediği için suçluluk ve çaresizlik hisseder. Bu aşamada kişi, hissettiği kaygı sonucu iş hayatında ve sosyal ilişkilerinde güçlükler yaşayabilir. Kabullenme aşamasında, ölüm/kayıp gerçeği artık kabullenilmiştir. Yas tepkilerin çeşitliliği ve yoğunluğunda azalmalar görülür. Kaybedilen kişiye özlem duyulur, ancak bir yandan gündelik yaşama devam edilir.
Yas sürecinde verilen tepkiler, yaşanan kayıpla baş edebilme çabasının bir sonucudur. Yas sürecinde bilinmesi gereken noktalardan biri, sağlıklı bir yas sürecinin kaybı unutmak anlamına gelmediğidir. Aksine, kişi kaybı yaşamının bir parçası haline getirecektir. Ancak tepkileriniz yaşamınızı sürdüremeyecek kadar yoğunsa ve giderek artıyorsa bir uzmandan yardım almanız faydalı olabilir.
Yas Sürecini Daha Sağlıklı Atlatabilmek için Öneriler
• Öncelikle fiziksel ihtiyaçlarınıza (uyku, sağlık, yemek) özen göstermeye çalışın.
• Güvendiğiniz birilerine yaşadığınızı anlatmak size yardımcı olur, kaybınızı tek başınıza yaşamayın.
• Aileden birilerini kaybettiğinizde, aile üyelerini daha çok üzmekten kaçınmak ve onları korumak için onlarla konuşmaktan kaçınıyor olabilirsiniz. Aslında ailece kaybettiğiniz kişi hakkında konuşmanız, birbirinizi daha iyi anlamanıza ve yas sürecini tamamlamanıza yardımcı olur.
• Daha önce kayıp yaşamış birileriyle konuşmak, sizi yas sürecine hazırlar.
• Tepkilerinizi konuşarak ya da davranışsal olarak (mezar ziyaretleri) ifade etmeye çalışmanız sizi rahatlatır.
• Yazmak ya da resim yapmak da duygularınızı ifade etmek konusunda size yardım edebilir.
• Kaybettiğiniz kişinin cenaze törenine ve mezarına gitmek sizi ölüm gerçeğiyle yüzleştirir ve acınızı yaşamanız, ifade etmeniz ve kaybınızla vedalaşmanız için size fırsat sağlar.
• Yapabildiğiniz kadar okul, iş ve sosyal aktivitelerinize geri dönmeye çalışın.
• Çok çalışarak, alkol ya da başka maddeler kullanarak acınızla baş etmeye çalışmak yas sürecini zorlaştıracaktır.
Rotter’e (2007) göre, kişi, sevilen birinin yitiminden sonra duygusal, davranışsal, fiziksel ve sosyal birçok tepki verebilir. Geride kalan kişi, şok, üzüntü, kaygı, keder, yalnızlık, çaresizlik, suçluluk ve kayıp edilen kişiye yönelik öfke gibi duyguları yaşayabilir. Düşünsel olarak, düşüncelerde dağınıklık, unutkanlık, dikkat dağınıklığı ve kayba inanmama gibi durumlar yaşayabilir.
Kayıp sonrası yaşanılan duyguların şiddeti ve süresi kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Yas sürecinde yaşananlar, kaybedilen kişinin kim olduğuna, kaybedilen kişiyle olan ilişkinin niteliğine, kişinin nasıl öldüğüne, kültüre, sosyoekonomik statüye ve yas tutan kişinin geçmiş yaşantılarına ve kişilik özelliklerine bağlı olarak değişir. Bu kişisel farklılıkların yanında, genel olarak yas sürecinin benzer özellikleri ve dinamikleri vardır.
Yas sürecinde kişi, kaybı kabullenip yaşamını yeniden düzenleyinceye kadar çeşitli aşamalardan geçer. Bu aşamaların sırası, süresi ve yoğunluğu bireyler arası farklılık gösterebilir. Kaybın olduğu veya öğrenildiği ilk zamanlarda şok yaşanır ve kişi ölüm gerçeğiyle kısa bir süre hissizlik yaşar. Daha sonra kişi, kayıp gerçeğini bir süre reddederek hiçbir şey olmamış gibi davranabilir. Bu tepki, kişinin durumla kısa bir süre başa çıkmasına yardımcı olur. Arzu etme aşamasında, kaybedilen kişinin geri dönmesi arzu edilir ve beklenir. Bu arzu gerçekleşmeyince, kızgınlık ve öfke hissetmek sürecin önemli bir parçasıdır. Çaresizlik aşamasında, kayıp gerçeğinin kabullenilmesi ve sonuçlarının anlaşılmasıyla birlikte kişi elinden hiçbir şey gelmediği için suçluluk ve çaresizlik hisseder. Bu aşamada kişi, hissettiği kaygı sonucu iş hayatında ve sosyal ilişkilerinde güçlükler yaşayabilir. Kabullenme aşamasında, ölüm/kayıp gerçeği artık kabullenilmiştir. Yas tepkilerin çeşitliliği ve yoğunluğunda azalmalar görülür. Kaybedilen kişiye özlem duyulur, ancak bir yandan gündelik yaşama devam edilir.
Yas sürecinde verilen tepkiler, yaşanan kayıpla baş edebilme çabasının bir sonucudur. Yas sürecinde bilinmesi gereken noktalardan biri, sağlıklı bir yas sürecinin kaybı unutmak anlamına gelmediğidir. Aksine, kişi kaybı yaşamının bir parçası haline getirecektir. Ancak tepkileriniz yaşamınızı sürdüremeyecek kadar yoğunsa ve giderek artıyorsa bir uzmandan yardım almanız faydalı olabilir.
Yas Sürecini Daha Sağlıklı Atlatabilmek için Öneriler
• Öncelikle fiziksel ihtiyaçlarınıza (uyku, sağlık, yemek) özen göstermeye çalışın.
• Güvendiğiniz birilerine yaşadığınızı anlatmak size yardımcı olur, kaybınızı tek başınıza yaşamayın.
• Aileden birilerini kaybettiğinizde, aile üyelerini daha çok üzmekten kaçınmak ve onları korumak için onlarla konuşmaktan kaçınıyor olabilirsiniz. Aslında ailece kaybettiğiniz kişi hakkında konuşmanız, birbirinizi daha iyi anlamanıza ve yas sürecini tamamlamanıza yardımcı olur.
• Daha önce kayıp yaşamış birileriyle konuşmak, sizi yas sürecine hazırlar.
• Tepkilerinizi konuşarak ya da davranışsal olarak (mezar ziyaretleri) ifade etmeye çalışmanız sizi rahatlatır.
• Yazmak ya da resim yapmak da duygularınızı ifade etmek konusunda size yardım edebilir.
• Kaybettiğiniz kişinin cenaze törenine ve mezarına gitmek sizi ölüm gerçeğiyle yüzleştirir ve acınızı yaşamanız, ifade etmeniz ve kaybınızla vedalaşmanız için size fırsat sağlar.
• Yapabildiğiniz kadar okul, iş ve sosyal aktivitelerinize geri dönmeye çalışın.
• Çok çalışarak, alkol ya da başka maddeler kullanarak acınızla baş etmeye çalışmak yas sürecini zorlaştıracaktır.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Kayıp ve Yas" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Şule ÜZÜMCÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Şule ÜZÜMCÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.