Emdr ile Travma Sonrası İyileşme
Travma, beklenmedik bir zamanda ortaya çıkan ve kişiyi bedensel ve ruhsal olarak tehdit altına alan bir psikolojik durumdur. Travmaya neden olan olaylar; ölüm tehlikesi, ölüm haberi, taciz ve tecavüz gibi büyük olaylar olabileceği gibi işsiz kalmak, boşanma ve terk edilmek gibi olaylar da olabilir.
Bu olaylar sırasında bireyin psikolojik sağlamlığı zayıflar ve ortaya çıkan zorlukla baş edemez. Duygusal tepkiler verilebilir, dengesizlik duygusu yaşanabilir ve kontrol kaybedebilir. Travma sonrasında bireyler geleceğe güvenle bakamazken, kendi ruhsal organizasyonunu ve ihtiyacı olan dengeyi sağlayana kadar sürecek travmatik bir sürece girer (Graf, 2015:1).
Travma sonrasında bireyler; anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) nedeniyle günlük rutin yaşamına uyum sağlayamayabilir. Örneğin, trafik kazası geçirmiş birinin iş yerindeki performansı düşebilir ya da akademik hayatında başarısız sonuçlar alabilir. Ancak bu sonuçlar, kişinin zorluklarla baş etme gücüne göre değişebilir ve her zaman sonuçlar bu kadar olumsuz olmayabilir.
EMDR: ‘’Travmatik Olaylara Karşı Göz Hareketleri İle Duyarsızlaşma ve Yeniden İşleme’’
EMDR; Travma sonrasında ortaya çıkan olumsuz duygu, düşünce ve davranış örüntülerini ortadan kaldırmak için bilimsel olarak geçerliliği ispatlanmış bir yöntemdir.
1987 yılında göz hareketlerinin, olumsuz ve rahatsız edici düşüncelerin yoğunluğunu azalttığını keşfeden Francine Shapiro, daha sonra bunu bilimsel olarak inceledi ve sağlanan başarının ardından, bu yöntemi güçlü bir terapi formuna dönüştürdü. Bugün EMDR, başta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) olmak üzere birçok uluslararası sağlık kuruluşu tarafından bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir.
EMDR tüm dünyadan terapistlerin ve bilim insanların katkılarıyla ilerlerken; bilişsel, davranışsal, psikodinamik ve danışan merkezli psikoterapi yöntemlerinin çeşitli yönlerinin buluşması ile bütüncül, kapsamlı ve yapılandırılmış bir psikoterapi yöntemi haline gelmiştir (Jaberghadari, Greenwald, Rubin, Zand ve Dolatabadi, 2004; Shapiro, 2001).
EMDR yöntemi, çift yönlü uyarımla danışanın rahatsız edici anıya odaklanmasını sağlar. Bu yönlendirmeyi ise göz hareketleri, titreşim topları, dokunsal vuruşlar veya işitsel uyarım ile yapar (Shapiro, 2001; Shapiro ve Maxfield, 2002). Seans boyunca travmatik anılar geri çağrılır ve danışan içsel düşüncelere yoğunlaşır.
EMDR yönteminin sekiz (8) aşaması bulunmaktadır:
1.Aşama: Danışan Geçmişi
Danışanın öncelikle öyküsü alınırken, duygusal dengesi ve çeşitli risk faktörleri bakımından (epilepsi, göz rahatsızlığı, alkol ve madde kullanımı ile nöropsikiyatrik rahatsızlıklar) taranır. Bu taramanın ardından danışan EMDR yöntemi için uygunsa ve sinir sistemi de stabil ise çalışılacak hedef anılar seçilir. Ayrıca, tetikleyiciler ve terapi hedefi de ele alınır.
2. Aşama: Hazırlık
Bu aşamada terapötik ilişki kurulur. Danışana EMDR süreci, sürecin aşamaları ve etkileri açıklanır. Ardından göz hareketlerinin bir denemesi yaptırılırken, güvenli yer ve gerçekçi beklentiler belirlenir (Shapiro, 2001). Eğer terapi çok zorlayıcı olursa, tamamlanmamış seansların kapanışında danışanı rahatlatmak için kullanılacak olan öz-kontrol egzersizleri öğretilir (güvenli yer ve ışık akışı tekniği gibi…).
3.Aşama: Değerlendirme
Burada hedef anı net olarak belirlenir. Anı tanımlanır ve danışandan bu kötü anıyı en iyi temsil eden bir resmi betimleyerek anlatması istenir. Ardından bu resme baktığında kendisi ile ilgili olumsuz inancı tercih eder. Örneğin değersizim, yetersizim ya da suçluyum gibi… Bu tamamlandıktan sonra da danışandan kendisi ile ilgili olumlu bir inancı ifade etmesi istenir. Örneğin, kontrol bende, ben değerliyim ya da mutlu olabilirim gibi…
Bu olumlu inancın ne kadar geçerli olduğu 7 dereceli VOC aracılığı ile öğrenilirken, resim ve olumsuz inanç bir araya geldiğinde hissettiği rahatsızlık seviyesi ise 10 dereceli SUD ile öğrenilir. Bu aşama, olumsuz duyguları bedeninin neresinde hissettiği belirlenerek tamamlanır.
4. Aşama Duyarsızlaştırma
Duyarsızlaştırmadaki amaç çalışılan olumsuz anının SUD seviyesini düşürmektir. Terapist danışandan olumsuz inanca, hedef resme, bunların yarattığı duygulara ve bu duyguları bedenin neresinde hissettiğine odaklanmasını ister ve eş zamanlı olarak çift yönlü (göz hareketleri, dokunsal vuruşlar, işitsel tonlar) uyarıma başlar (Greenwald, 2007).
5.Aşama: Yerleştirme
Olumlu inancı yerleştirme aşaması olarak yerleştirme, EMDR’nin önemli bir sürecidir. Burada danışanın olumlu inancı ile olumsuz inancı yer değiştirir. Bu aşamaya geçmek için danışanın SUD seviyesi 0 ya da 1’e düşmelidir. Olumlu inancın VOC seviyesi 7 olana kadar setler devam eder. Yerleştirmeye kadar olumsuz inançlar ve sahneler giderek azalır, olumlu duygular ve inançlar ise giderek artar.
6. Aşama: Beden Tarama.
Olumlu inancın tamamen yerleşmesinin ardından danışandan, olumlu inancı ve hedef anıyı aynı anda aklında tutması istenir ve yukarıdan aşağı doğru bedenini taraması istenir. Bedeninin her hangi bir yerinde gerginlik olup olmadığı tespit edilir. Gerginlikler süreç içinde bazen basit bir şekilde çözülür bazen ise işlevsel olmayan bilgiler açığa ve bunun çözülmesi için danışana yardımcı olunur.
7.Aşama: Kapanış
Buradaki amaç, danışanın EMDR oturumu sonunda danışanın denge durumuna gelmesini sağlamaktır. Bunun için öz kontrol teknikleri kullanılabilir (güvenli yer, hayalinde canlandırma ve gevşeme egzersizleri gibi…) (Shapiro, 2007).
8. Aşama: Yeniden Değerlendirme
Her yeni oturumun başlangıcında bir önceki oturumun değerlendirmesi yapılır. Danışandan son oturumdan bu yana kendisindeki değişimleri ve yeni gelişen farkındalıkları anlatması istenir.
Sonuç
İyileşmemiş travmaların kişiler üzerinde uzun süreli kalıcı etkileri bulunmaktadır. Düşük özsaygı, başkalarından sürekli onay beklentisi ve başkalarının istismar edici davranışlarına tolerans gösterme bunların bazılarıdır. EMDR terapisi ile bireyler travmatik anılara karşı duyarsızlaşır, güçlenir ve daha dengeli bir ruh sağlığına kavuşur.
Kaynaklar
Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR). Zuhal ASARLI TOKGÖZ. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 2018
Travma Sonrası Büyüme ve Gelişim. Nesrin Duman. Uluslararası Afro Avrasya Araştırmaları Dergisi Ocak 2019
Bu olaylar sırasında bireyin psikolojik sağlamlığı zayıflar ve ortaya çıkan zorlukla baş edemez. Duygusal tepkiler verilebilir, dengesizlik duygusu yaşanabilir ve kontrol kaybedebilir. Travma sonrasında bireyler geleceğe güvenle bakamazken, kendi ruhsal organizasyonunu ve ihtiyacı olan dengeyi sağlayana kadar sürecek travmatik bir sürece girer (Graf, 2015:1).
Travma sonrasında bireyler; anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) nedeniyle günlük rutin yaşamına uyum sağlayamayabilir. Örneğin, trafik kazası geçirmiş birinin iş yerindeki performansı düşebilir ya da akademik hayatında başarısız sonuçlar alabilir. Ancak bu sonuçlar, kişinin zorluklarla baş etme gücüne göre değişebilir ve her zaman sonuçlar bu kadar olumsuz olmayabilir.
EMDR: ‘’Travmatik Olaylara Karşı Göz Hareketleri İle Duyarsızlaşma ve Yeniden İşleme’’
EMDR; Travma sonrasında ortaya çıkan olumsuz duygu, düşünce ve davranış örüntülerini ortadan kaldırmak için bilimsel olarak geçerliliği ispatlanmış bir yöntemdir.
1987 yılında göz hareketlerinin, olumsuz ve rahatsız edici düşüncelerin yoğunluğunu azalttığını keşfeden Francine Shapiro, daha sonra bunu bilimsel olarak inceledi ve sağlanan başarının ardından, bu yöntemi güçlü bir terapi formuna dönüştürdü. Bugün EMDR, başta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) olmak üzere birçok uluslararası sağlık kuruluşu tarafından bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir.
EMDR tüm dünyadan terapistlerin ve bilim insanların katkılarıyla ilerlerken; bilişsel, davranışsal, psikodinamik ve danışan merkezli psikoterapi yöntemlerinin çeşitli yönlerinin buluşması ile bütüncül, kapsamlı ve yapılandırılmış bir psikoterapi yöntemi haline gelmiştir (Jaberghadari, Greenwald, Rubin, Zand ve Dolatabadi, 2004; Shapiro, 2001).
EMDR yöntemi, çift yönlü uyarımla danışanın rahatsız edici anıya odaklanmasını sağlar. Bu yönlendirmeyi ise göz hareketleri, titreşim topları, dokunsal vuruşlar veya işitsel uyarım ile yapar (Shapiro, 2001; Shapiro ve Maxfield, 2002). Seans boyunca travmatik anılar geri çağrılır ve danışan içsel düşüncelere yoğunlaşır.
EMDR yönteminin sekiz (8) aşaması bulunmaktadır:
1.Aşama: Danışan Geçmişi
Danışanın öncelikle öyküsü alınırken, duygusal dengesi ve çeşitli risk faktörleri bakımından (epilepsi, göz rahatsızlığı, alkol ve madde kullanımı ile nöropsikiyatrik rahatsızlıklar) taranır. Bu taramanın ardından danışan EMDR yöntemi için uygunsa ve sinir sistemi de stabil ise çalışılacak hedef anılar seçilir. Ayrıca, tetikleyiciler ve terapi hedefi de ele alınır.
2. Aşama: Hazırlık
Bu aşamada terapötik ilişki kurulur. Danışana EMDR süreci, sürecin aşamaları ve etkileri açıklanır. Ardından göz hareketlerinin bir denemesi yaptırılırken, güvenli yer ve gerçekçi beklentiler belirlenir (Shapiro, 2001). Eğer terapi çok zorlayıcı olursa, tamamlanmamış seansların kapanışında danışanı rahatlatmak için kullanılacak olan öz-kontrol egzersizleri öğretilir (güvenli yer ve ışık akışı tekniği gibi…).
3.Aşama: Değerlendirme
Burada hedef anı net olarak belirlenir. Anı tanımlanır ve danışandan bu kötü anıyı en iyi temsil eden bir resmi betimleyerek anlatması istenir. Ardından bu resme baktığında kendisi ile ilgili olumsuz inancı tercih eder. Örneğin değersizim, yetersizim ya da suçluyum gibi… Bu tamamlandıktan sonra da danışandan kendisi ile ilgili olumlu bir inancı ifade etmesi istenir. Örneğin, kontrol bende, ben değerliyim ya da mutlu olabilirim gibi…
Bu olumlu inancın ne kadar geçerli olduğu 7 dereceli VOC aracılığı ile öğrenilirken, resim ve olumsuz inanç bir araya geldiğinde hissettiği rahatsızlık seviyesi ise 10 dereceli SUD ile öğrenilir. Bu aşama, olumsuz duyguları bedeninin neresinde hissettiği belirlenerek tamamlanır.
4. Aşama Duyarsızlaştırma
Duyarsızlaştırmadaki amaç çalışılan olumsuz anının SUD seviyesini düşürmektir. Terapist danışandan olumsuz inanca, hedef resme, bunların yarattığı duygulara ve bu duyguları bedenin neresinde hissettiğine odaklanmasını ister ve eş zamanlı olarak çift yönlü (göz hareketleri, dokunsal vuruşlar, işitsel tonlar) uyarıma başlar (Greenwald, 2007).
5.Aşama: Yerleştirme
Olumlu inancı yerleştirme aşaması olarak yerleştirme, EMDR’nin önemli bir sürecidir. Burada danışanın olumlu inancı ile olumsuz inancı yer değiştirir. Bu aşamaya geçmek için danışanın SUD seviyesi 0 ya da 1’e düşmelidir. Olumlu inancın VOC seviyesi 7 olana kadar setler devam eder. Yerleştirmeye kadar olumsuz inançlar ve sahneler giderek azalır, olumlu duygular ve inançlar ise giderek artar.
6. Aşama: Beden Tarama.
Olumlu inancın tamamen yerleşmesinin ardından danışandan, olumlu inancı ve hedef anıyı aynı anda aklında tutması istenir ve yukarıdan aşağı doğru bedenini taraması istenir. Bedeninin her hangi bir yerinde gerginlik olup olmadığı tespit edilir. Gerginlikler süreç içinde bazen basit bir şekilde çözülür bazen ise işlevsel olmayan bilgiler açığa ve bunun çözülmesi için danışana yardımcı olunur.
7.Aşama: Kapanış
Buradaki amaç, danışanın EMDR oturumu sonunda danışanın denge durumuna gelmesini sağlamaktır. Bunun için öz kontrol teknikleri kullanılabilir (güvenli yer, hayalinde canlandırma ve gevşeme egzersizleri gibi…) (Shapiro, 2007).
8. Aşama: Yeniden Değerlendirme
Her yeni oturumun başlangıcında bir önceki oturumun değerlendirmesi yapılır. Danışandan son oturumdan bu yana kendisindeki değişimleri ve yeni gelişen farkındalıkları anlatması istenir.
Sonuç
İyileşmemiş travmaların kişiler üzerinde uzun süreli kalıcı etkileri bulunmaktadır. Düşük özsaygı, başkalarından sürekli onay beklentisi ve başkalarının istismar edici davranışlarına tolerans gösterme bunların bazılarıdır. EMDR terapisi ile bireyler travmatik anılara karşı duyarsızlaşır, güçlenir ve daha dengeli bir ruh sağlığına kavuşur.
Kaynaklar
Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR). Zuhal ASARLI TOKGÖZ. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 2018
Travma Sonrası Büyüme ve Gelişim. Nesrin Duman. Uluslararası Afro Avrasya Araştırmaları Dergisi Ocak 2019
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Emdr ile Travma Sonrası İyileşme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Caner ÖZDEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Caner ÖZDEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.