Özel Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme
Ölçme ve değerlendirme kavramı üzerine biraz düşünmeliyiz. Neden ölçüyoruz? Neden değerlendirme yapıyoruz? Neyi değerlendiriyoruz? Nasıl değerlendiriyoruz? Ne zaman değerlendiriyoruz? Nerede değerlendirme yapıyoruz?
Eğitimde ölçme değerlendirme sıklıkla öğrencilerin performanslarını, öğrenme çıktılarını değerlendirmek amacıyla veya yerleştirme yapmak amacıyla yapılmaktadır. Hatta bu durum başka nasıl olabilir zaten diyecek kadar genellenmiş durumdadır. Aslında neden ölçüyoruz sorusunu öğrenme çıktılarını değerlendirme şeklinde ele aldığımızda; bu performans sadece öğrenenle ilgili değildir. Aynı zamanda öğretenle, öğretilen konu ile, öğretim materyali ile, öğretim yöntem ve teknikleri ile ilgilidir. Neyi değerlendiriyoruz sorusunun cevabı öğrenme çıktılarının seviyesini belirlemek olabilir.
Eğitim sistemleri içerisinde ölçme ve değerlendirme öyle bir boyuta ulaşmış durumdadır ki; amaç maksadı geçmiştir diyebiliriz. Neden ölçüyoruz sorusu anlamını kaybetmiş ve adeta ölçmek için ölçüyoruz seviyesine gelmiştir. Öğrencilerin performanslarına göre okullara veya üniversiteye yerleştirmeleri dışında yapılan ölçmeler neredeyse sadece sayılardan ibaret olarak kayıtlara geçmektedir. Hatta ölçme öyle bir seviyeye gelmiştir ki, ölçme yöntemlerinden sadece biri olan çoktan seçmeli sorularla ölçme değerlendirme yapma yöntemi neredeyse müfredatı ve eğitimi tehdit eder boyutlara gelmiştir. Test çözmek eğitimin en önemli yapılarından biri olmaya başlamıştır. Testler beceriyi veya bilgiyi ölçecekken, test çözme başarısının kendisi ölçülür hale gelmiştir. Neden ölçüyoruz? Ölçtüğümüz sonuç üzerine bir değerlendirme yapıyor muyuz? İlk olarak anlamamız gereken temel ilkelerden biri herhalde sonrasında herhangi bir şey yapmayacaksak, ölçme değerlendirme yapmamıza gerek olmadığı gerçeğidir. Neden değerlendirme yapıyoruz sorusunun ilk cevabı da bu bilgi ile bir şey yapmaktır.
Nerede, ne zaman, ve nasıl değerlendirme yapmalıyız sorusunun cevapları da belli ilkelerle belirlenmiştir. Performansın sağlıklı bir şekilde ortaya çıkabileceği koşullarda ve öğrenme çıktılarının edinildiği, akıcı bir şekilde zihinlere yerleştiği veya bir zaman gelecekte kalıcı öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini değerlendirmek amacıyla farklı zamanlarda ve yöntemlerle değerlendirmeler yapılabilir.
Özel eğitim genel eğitimin laboratuvarıdır ve bu noktada ölçme değerlendirme yöntemleri daha detaylı ve farklı şekillerde ele alınmaktadır. Özel eğitimde her çocuğun gelişim özelliklerine ve gereksinimlerine uygun şekilde değerlendirme yapılır. Bu değerlendirmeler formel veya informel olarak yapılabilir. Yani sadece sınavlarla değil gözlem yapılarak da öğrencilerden veri toplanabilir. Burada yapılan değerlendirmelere sadece öğrencinin değil öğretim yönteminin veya programın da etkisi ortaya koyulabilir. Özel eğitim alanı etkili müdahale ve yöntemleri ortaya çıkarmak adına düzenli olarak öğretimi düzenleme ile ilgili veya öğrencinin performansına yönelik tedbirler almak adına düzenli, sistematik, eğitim ile ilgili bütüncül ölçme ve değerlendirmeye odaklanmaktadır. Bu sayede öğrenmenin gerçekleşmesi için gerekli olan müdahaleler ve yöntemler de sürekli gözden geçirilmektedir.
Özel eğitim alanında ölçme değerlendirme süreçleri pek çok farklı gerekçe ile yapılabilir. Bunların başında tarama amaçlı ve tanılama amaçlı değerlendirmeler gelmektedir. Normal gelişimin dışında farklı gelişim gösteren öğrencilerin belirlenmesi amacı ile genel taramalar yapılabilir. Bu taramalar sonucunda risk grupları veya engel grupları belirlenebilir. Daha sonrasında farklı gelişim gösteren öğrencilerin gerekli tedbirlerden faydalanabilmeleri için tanılama amaçlı değerlendirmeler yapılabilir.
Özel eğitim alanında yapılan değerlendirmeler sıklıkla öğrencinin bilgi ve beceri performansını ortaya koymak için yapılır ve buna göre gerekli tedbirlerin alınması ile devam eder. Örneğin öğrencinin performansı yüksek ise, özel yetenekli bir birey ise, eğitim programının farklılaştırılması ve zenginleştirilmesi gibi tedbirler alınırken; performans düşük çıktığında öğretim gözden geçirildikten sonra öğrencinin performansı değişmiyorsa çocuğun hızında ve öğrenme şekline göre bireysel veya grup içi tedbirlerin alınması, öğrenciye bireyselleştirilmiş eğitim planı yapılması gibi tedbirler alınmaktadır. Bu noktada yapılan her değerlendirme bir taraftan süreç değerlendirmesi iken bir taraftan da müteakip programın içeriğini belirlemek için önemli veriler sunan bir başlangıç noktasıdır.
Özel eğitim alanında ölçme ve değerlendirme yaparken öğrencilerin gelişim özellikleri esas olarak alınır. Sadece akademik olarak değil öğrencilerin yaşam becerileri, sosyal ve duygusal gelişimleri, akademik ve bilişsel becerileri, davranışları pek çok formel ve informel yöntemle değerlendirilebilir. Bu değerlendirmeler yapıldıktan sonra bireylerin yakın gelişim alanlarına (zone of proximal development) göre hedef beceri veya davranışlar belirlenir. Bu becerileri kazandırmaya yönelik program, ilke ve yöntemler belirlendikten sonra bu becerilerin kazandırılacağı süre de hesaplanarak program uygulama basamağına geçebilir. Çok titiz ve detaylı bir program oluşturma uygulama süreci devam ederken bir taraftan da ara değerlendirmeler (tercihen üç haftada bir) yapılarak öğretim süreci de değerlendirilmeye devam eder. Bu yapılan uygulamalar özel eğitim alanında yer alsa da aslında genel eğitim açısından da emsal teşkil edebilecek temel önemli aşamalardır.
Özel eğitimin değerlendirilmesinde pek çok farklı yöntem uygulanabilir. Bu yöntemler gözlem, kontrol çizelgeleri, sınavlar, testler, aile görüşmeleri vb. pek çok şekilde gerçekleşebilir. Önemli olan bu değerlendirmelerin sistematik olması ve bütüncül bir değerlendirme ile hem öğrenci hem program hem yöntemle ilgili bilgi veriyor olmasıdır. Bunun dışında yapılan değerlendirme süreçlerinde öğrencilerin gereksinimleri ve gelişim özellikleri mutlaka dikkate alınmalıdır. Örneğin; bazı öğrencilerin performanslarını gerçekleştirebilmeleri için ek süreye, bazılarının bir okuyucu ve kodlayıcıya, bazı öğrencilerin sınav kağıtlarının daha büyük puntoyla hazırlanmasına ihtiyacı olabilir. Bazı engel gruplarında öğrencilerin performanslarını sözlü almak gerekebilir. Bazı öğrenciler için standart testlerle ölçme yapmak sıkıcı ve performansı ortaya koymaktan uzak olabilir. Üst düzey öğrenmenin gerçekleştiğini görebilmek için proje bazlı değerlendirmelere, portfolyo hazırlamalara ihtiyaç olabilir. Eğitimciler sadece yazılı sınav ve testler yerine farklı ölçme yöntemlerini kullanma konusunda da daha özgür ve açık olabilmelidirler.
Eğitimciler özeleştiriye açık bir şekilde sadece öğrencileri değil kendi öğretme süreçlerini, izledikleri programı veya yöntemi de değerlendirdiklerini hesaba katarak değerlendirme süreçleri ve sonuçları ile ilgili daha geniş bir bakış açısına sahip olabilirler. Özel eğitim süreçlerinde olduğu gibi kapsamlı değerlendirmeler yapmak eğitimcinin mesleki yetkinliklerini, öğretimin kalitesini de arttıracak fırsatlar sunabilir. Öğretimin zaman, emek ve finans maliyetleri birlikte hesaplanarak programın veya yöntemin etkililiği ile ilgili verilere ulaşmak eğitimcinin uyguladığı yöntemi gözden geçirmesine olanak sağlayabilir. Örneğin bazı durumlarda öğrenme gerçekleşse bile uzun bir sürede gerçekleşmiş olabilir. Bazı durumlarda öğrenme kısa süreli etkili olsa da uzun vadede kalıcı öğrenmeye hizmet etmiyor olabilir. Bazı programlar düşük düzeyde öğrenme gerçekleştirirken bazı program ve yöntemler daha üst düzey öğrenme basamaklarına hizmet ediyor olabilir. Bazı programlar çok üst düzey öğrenmenin gerçekleşmesine olacak sağlıyordur ancak emek, zaman ve finans maliyeti çok yüksek olabilir. İlk akla gelen merkezi sınavlarda ortaya koyulan başarıyı ele alırsak; çok yüksek başarı gösteren öğrencilerin çalışma biçimlerine, çözdükleri testlere ve uygulanan programlara bakıldığında öğrenme süreçlerine hizmet etmeyen sadece test çözmenin öğretildiği programlar uygulandığını görebiliriz. Binlerce kaynaktan, hazırlanan ve çözülen onbinlerce soruya, basılan kitaplara, harcanan zamana, ortaya koyulan emeğe karşılık elde ettiğimiz öğrenmeye baktığımızda ortada etkili bir yöntem olduğunu söylemek mümkün olmaz.
Özel eğitim alanında hazırlanan ölçme ve değerlendirme süreçleri, yapılan genel taramalar sadece özel eğitime değil genel eğitime de hizmet etmektedir. Bir taraftan iyi uygulamalar, programlar yaygınlaşırken bir taraftan da yapılan araştırmalarla ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi için sağlıklı veriler ortaya koyulabilir. Özel gereksinimli öğrencilerin, risk gruplarının belirlenmesine yönelik yapılan ulusal veya bölgesel taramalar aynı zamanda normal gelişim gösteren öğrencilerin öğretme ve öğrenme süreçleri ile ilgili detaylı bilgilerin gözler önüne serilmesine olanak sağlayabilir.
Özel eğitim alanında yapılan ölçme ve değerlendirme süreçleri öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına göre programların yapılanmasına, öğretimin gözden geçirilmesine olanak sağlayan kapsamlı ve sistematik değerlendirme süreçleridir. Bu süreçler işletilirken bütün değişkenler hesaba katılır. Unutmayalım ki değerlendirme süreçlerinde ortaya çıkan performans sadece öğrenciye ait değildir. Bu performans aynı zamanda öğretmenin, programın ve yöntemin de performansıdır. Bu bakış açısını içselleştirdiğimiz, ölçme yöntemlerini yeniden düşündüğümüz, neden değerlendirme yaptığımızı anladığımız noktada özel eğitimin ve genel eğitimin kalitesi yükselmeye başlayacaktır. Hem de hiç tahmin edemeyeceğimiz bir hızla.
Eğitimde ölçme değerlendirme sıklıkla öğrencilerin performanslarını, öğrenme çıktılarını değerlendirmek amacıyla veya yerleştirme yapmak amacıyla yapılmaktadır. Hatta bu durum başka nasıl olabilir zaten diyecek kadar genellenmiş durumdadır. Aslında neden ölçüyoruz sorusunu öğrenme çıktılarını değerlendirme şeklinde ele aldığımızda; bu performans sadece öğrenenle ilgili değildir. Aynı zamanda öğretenle, öğretilen konu ile, öğretim materyali ile, öğretim yöntem ve teknikleri ile ilgilidir. Neyi değerlendiriyoruz sorusunun cevabı öğrenme çıktılarının seviyesini belirlemek olabilir.
Eğitim sistemleri içerisinde ölçme ve değerlendirme öyle bir boyuta ulaşmış durumdadır ki; amaç maksadı geçmiştir diyebiliriz. Neden ölçüyoruz sorusu anlamını kaybetmiş ve adeta ölçmek için ölçüyoruz seviyesine gelmiştir. Öğrencilerin performanslarına göre okullara veya üniversiteye yerleştirmeleri dışında yapılan ölçmeler neredeyse sadece sayılardan ibaret olarak kayıtlara geçmektedir. Hatta ölçme öyle bir seviyeye gelmiştir ki, ölçme yöntemlerinden sadece biri olan çoktan seçmeli sorularla ölçme değerlendirme yapma yöntemi neredeyse müfredatı ve eğitimi tehdit eder boyutlara gelmiştir. Test çözmek eğitimin en önemli yapılarından biri olmaya başlamıştır. Testler beceriyi veya bilgiyi ölçecekken, test çözme başarısının kendisi ölçülür hale gelmiştir. Neden ölçüyoruz? Ölçtüğümüz sonuç üzerine bir değerlendirme yapıyor muyuz? İlk olarak anlamamız gereken temel ilkelerden biri herhalde sonrasında herhangi bir şey yapmayacaksak, ölçme değerlendirme yapmamıza gerek olmadığı gerçeğidir. Neden değerlendirme yapıyoruz sorusunun ilk cevabı da bu bilgi ile bir şey yapmaktır.
Nerede, ne zaman, ve nasıl değerlendirme yapmalıyız sorusunun cevapları da belli ilkelerle belirlenmiştir. Performansın sağlıklı bir şekilde ortaya çıkabileceği koşullarda ve öğrenme çıktılarının edinildiği, akıcı bir şekilde zihinlere yerleştiği veya bir zaman gelecekte kalıcı öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini değerlendirmek amacıyla farklı zamanlarda ve yöntemlerle değerlendirmeler yapılabilir.
Özel eğitim genel eğitimin laboratuvarıdır ve bu noktada ölçme değerlendirme yöntemleri daha detaylı ve farklı şekillerde ele alınmaktadır. Özel eğitimde her çocuğun gelişim özelliklerine ve gereksinimlerine uygun şekilde değerlendirme yapılır. Bu değerlendirmeler formel veya informel olarak yapılabilir. Yani sadece sınavlarla değil gözlem yapılarak da öğrencilerden veri toplanabilir. Burada yapılan değerlendirmelere sadece öğrencinin değil öğretim yönteminin veya programın da etkisi ortaya koyulabilir. Özel eğitim alanı etkili müdahale ve yöntemleri ortaya çıkarmak adına düzenli olarak öğretimi düzenleme ile ilgili veya öğrencinin performansına yönelik tedbirler almak adına düzenli, sistematik, eğitim ile ilgili bütüncül ölçme ve değerlendirmeye odaklanmaktadır. Bu sayede öğrenmenin gerçekleşmesi için gerekli olan müdahaleler ve yöntemler de sürekli gözden geçirilmektedir.
Özel eğitim alanında ölçme değerlendirme süreçleri pek çok farklı gerekçe ile yapılabilir. Bunların başında tarama amaçlı ve tanılama amaçlı değerlendirmeler gelmektedir. Normal gelişimin dışında farklı gelişim gösteren öğrencilerin belirlenmesi amacı ile genel taramalar yapılabilir. Bu taramalar sonucunda risk grupları veya engel grupları belirlenebilir. Daha sonrasında farklı gelişim gösteren öğrencilerin gerekli tedbirlerden faydalanabilmeleri için tanılama amaçlı değerlendirmeler yapılabilir.
Özel eğitim alanında yapılan değerlendirmeler sıklıkla öğrencinin bilgi ve beceri performansını ortaya koymak için yapılır ve buna göre gerekli tedbirlerin alınması ile devam eder. Örneğin öğrencinin performansı yüksek ise, özel yetenekli bir birey ise, eğitim programının farklılaştırılması ve zenginleştirilmesi gibi tedbirler alınırken; performans düşük çıktığında öğretim gözden geçirildikten sonra öğrencinin performansı değişmiyorsa çocuğun hızında ve öğrenme şekline göre bireysel veya grup içi tedbirlerin alınması, öğrenciye bireyselleştirilmiş eğitim planı yapılması gibi tedbirler alınmaktadır. Bu noktada yapılan her değerlendirme bir taraftan süreç değerlendirmesi iken bir taraftan da müteakip programın içeriğini belirlemek için önemli veriler sunan bir başlangıç noktasıdır.
Özel eğitim alanında ölçme ve değerlendirme yaparken öğrencilerin gelişim özellikleri esas olarak alınır. Sadece akademik olarak değil öğrencilerin yaşam becerileri, sosyal ve duygusal gelişimleri, akademik ve bilişsel becerileri, davranışları pek çok formel ve informel yöntemle değerlendirilebilir. Bu değerlendirmeler yapıldıktan sonra bireylerin yakın gelişim alanlarına (zone of proximal development) göre hedef beceri veya davranışlar belirlenir. Bu becerileri kazandırmaya yönelik program, ilke ve yöntemler belirlendikten sonra bu becerilerin kazandırılacağı süre de hesaplanarak program uygulama basamağına geçebilir. Çok titiz ve detaylı bir program oluşturma uygulama süreci devam ederken bir taraftan da ara değerlendirmeler (tercihen üç haftada bir) yapılarak öğretim süreci de değerlendirilmeye devam eder. Bu yapılan uygulamalar özel eğitim alanında yer alsa da aslında genel eğitim açısından da emsal teşkil edebilecek temel önemli aşamalardır.
Özel eğitimin değerlendirilmesinde pek çok farklı yöntem uygulanabilir. Bu yöntemler gözlem, kontrol çizelgeleri, sınavlar, testler, aile görüşmeleri vb. pek çok şekilde gerçekleşebilir. Önemli olan bu değerlendirmelerin sistematik olması ve bütüncül bir değerlendirme ile hem öğrenci hem program hem yöntemle ilgili bilgi veriyor olmasıdır. Bunun dışında yapılan değerlendirme süreçlerinde öğrencilerin gereksinimleri ve gelişim özellikleri mutlaka dikkate alınmalıdır. Örneğin; bazı öğrencilerin performanslarını gerçekleştirebilmeleri için ek süreye, bazılarının bir okuyucu ve kodlayıcıya, bazı öğrencilerin sınav kağıtlarının daha büyük puntoyla hazırlanmasına ihtiyacı olabilir. Bazı engel gruplarında öğrencilerin performanslarını sözlü almak gerekebilir. Bazı öğrenciler için standart testlerle ölçme yapmak sıkıcı ve performansı ortaya koymaktan uzak olabilir. Üst düzey öğrenmenin gerçekleştiğini görebilmek için proje bazlı değerlendirmelere, portfolyo hazırlamalara ihtiyaç olabilir. Eğitimciler sadece yazılı sınav ve testler yerine farklı ölçme yöntemlerini kullanma konusunda da daha özgür ve açık olabilmelidirler.
Eğitimciler özeleştiriye açık bir şekilde sadece öğrencileri değil kendi öğretme süreçlerini, izledikleri programı veya yöntemi de değerlendirdiklerini hesaba katarak değerlendirme süreçleri ve sonuçları ile ilgili daha geniş bir bakış açısına sahip olabilirler. Özel eğitim süreçlerinde olduğu gibi kapsamlı değerlendirmeler yapmak eğitimcinin mesleki yetkinliklerini, öğretimin kalitesini de arttıracak fırsatlar sunabilir. Öğretimin zaman, emek ve finans maliyetleri birlikte hesaplanarak programın veya yöntemin etkililiği ile ilgili verilere ulaşmak eğitimcinin uyguladığı yöntemi gözden geçirmesine olanak sağlayabilir. Örneğin bazı durumlarda öğrenme gerçekleşse bile uzun bir sürede gerçekleşmiş olabilir. Bazı durumlarda öğrenme kısa süreli etkili olsa da uzun vadede kalıcı öğrenmeye hizmet etmiyor olabilir. Bazı programlar düşük düzeyde öğrenme gerçekleştirirken bazı program ve yöntemler daha üst düzey öğrenme basamaklarına hizmet ediyor olabilir. Bazı programlar çok üst düzey öğrenmenin gerçekleşmesine olacak sağlıyordur ancak emek, zaman ve finans maliyeti çok yüksek olabilir. İlk akla gelen merkezi sınavlarda ortaya koyulan başarıyı ele alırsak; çok yüksek başarı gösteren öğrencilerin çalışma biçimlerine, çözdükleri testlere ve uygulanan programlara bakıldığında öğrenme süreçlerine hizmet etmeyen sadece test çözmenin öğretildiği programlar uygulandığını görebiliriz. Binlerce kaynaktan, hazırlanan ve çözülen onbinlerce soruya, basılan kitaplara, harcanan zamana, ortaya koyulan emeğe karşılık elde ettiğimiz öğrenmeye baktığımızda ortada etkili bir yöntem olduğunu söylemek mümkün olmaz.
Özel eğitim alanında hazırlanan ölçme ve değerlendirme süreçleri, yapılan genel taramalar sadece özel eğitime değil genel eğitime de hizmet etmektedir. Bir taraftan iyi uygulamalar, programlar yaygınlaşırken bir taraftan da yapılan araştırmalarla ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi için sağlıklı veriler ortaya koyulabilir. Özel gereksinimli öğrencilerin, risk gruplarının belirlenmesine yönelik yapılan ulusal veya bölgesel taramalar aynı zamanda normal gelişim gösteren öğrencilerin öğretme ve öğrenme süreçleri ile ilgili detaylı bilgilerin gözler önüne serilmesine olanak sağlayabilir.
Özel eğitim alanında yapılan ölçme ve değerlendirme süreçleri öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına göre programların yapılanmasına, öğretimin gözden geçirilmesine olanak sağlayan kapsamlı ve sistematik değerlendirme süreçleridir. Bu süreçler işletilirken bütün değişkenler hesaba katılır. Unutmayalım ki değerlendirme süreçlerinde ortaya çıkan performans sadece öğrenciye ait değildir. Bu performans aynı zamanda öğretmenin, programın ve yöntemin de performansıdır. Bu bakış açısını içselleştirdiğimiz, ölçme yöntemlerini yeniden düşündüğümüz, neden değerlendirme yaptığımızı anladığımız noktada özel eğitimin ve genel eğitimin kalitesi yükselmeye başlayacaktır. Hem de hiç tahmin edemeyeceğimiz bir hızla.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Özel Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Ömer CİMEM'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Ömer CİMEM'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.