2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bilimsel Sonuç: Depresyonun En Büyük Nedeni Depresyon İlaçları
MAKALE #7829 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Aralık 2011 | 6,476 Okuyucu
BİLİMSEL SONUÇ: DEPRESYONUN EN BÜYÜK NEDENİ DEPRESYON İLAÇLARI

Günümüzde günlük ve son derece insani duygu durum yaşantılarına bile depresyon demek moda oldu. Bundan daha da garibi, sağır sultanların bile duyduğu bu çok vahim sağlık skandalına hala yetkili hiç bir kimsenin en ufak bir ses çıkarmıyor oluşu!

Bu günlerde en az bunun kadar önemli yeni bir gelişme daha ortaya çıktı:

“Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi Plasebo Çalışmaları ve Terapötik Karşılaşım Programı Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Irving Kirsch, günümüzde depresyon görülme sıklığının en temel sebebinin antidepresan kullanımı olduğunu ileri sürdü. Antidepresanların ciddi riskler taşıdığını ileri süren Kirsch, günümüzde depresyonun en önemli nedeninin de yoğun kullanılan antidepresan ilaçları nedeniyle depresyonun sürekli nüksetmesi olduğunu savundu." (Habertürk)

(Bu arada basınımızın bilimsel bir sonucu veriş şekline bakınız: Bu çarpıcı bilimsel sonuç, “İddia etti, savundu, ileri sürdü…” şeklindeki ifadelerle hafifletilerek sunuluyor. Yani ortaya çıkan bilimsel bir sonuç bilim adamının kendi şahsi görüşüymüş gibi empoze ediliyor. Bu arada ilgili haber üzerine yorum atağına geçen bizim camianın ünlü psikiyatristleri bilimsel verileri bile rafa kaldırmaya, “Olur mu canım, faydası var” demeye, masa başında sıcak çaylarını yudumlarken sarfettikleri afaki konuşmalarla vaziyeti kurtarmaya çalışıyorlar. Yabancılar oturmuyor, çalışıyor, bilim yapıyor; biz ise daha onu doğru düzgün anlayabilmekten / anlatabilmekten, gerçeği kabul edebilmekten bile uzağız! Bizde bu işler maalesef ki, "Yıllar önce bir unvan kap, sonra da üzerine yan gel yat. Bir ömür bu sermayeyi ye" şeklindedir.)

"Kirsch, araştırma nedeniyle Amerikan Gıda ve İlaç Dairesinden (FDA) aldığı verileri incelediğinde hayatının en büyük sürpriziyle karşılaştığını belirten Kirsch, antidepresanlarla ilgili çalışmaların yüzde 40′ının yayımlanmadığını ve yayımlanmayan bu çalışmalarda antidepresanların yüzde 88 oranında depresyon tedavisine ciddi katkı sağlamadığının gösterildiğini kaydetti." (memurlar.net)

"Yaptığı araştırmalarda Placebonun antidepresanların sağladığı etkinin yüzde 82’sini sağladığını ortaya koyduğunu vurgulayan Prof. Kirsch, ”Buna karşın antidepresanlar 24 yaşın altındaki gençlerde ve çocuklarda intihar riskini yüzde 62, yetişkinlerde inme riskini yüzde 50-60, hamileliğin ilk üç ayındaki kullanımda ise kadınların otistik bebek sahip olması riskini yüzde 280 oranında arttırıyor. Ayrıca ölümlere neden olan her şeye de ciddi oranda katkısı var. Risk var getiri yok. Plasebo ve antidepresan kullanımını karşılaştırdığınızda klinik olarak ciddi bir farktan bahsetmek mümkün değil. Antidepresanlar çözüm sunmakta çok sıkıntılı olduğu gibi çok ciddi riskler de taşıyorlar. Ayrıca Antidepresan kullanımı depresyonun sonraki yıllarda tekrarlama riskinin yüzde 113-280 arttırıyor. 4-8 hafta gibi kısa kullanımlarda bile depresyonun tekrarlaması riskini arttırıyor. Günümüzde depresyon görülme sıklığının en temel sebebi antidepresan kullanımı. Çünkü ilaç kullandığınızda depresyon sürekli tekrarlıyor şeklinde konuşuyor." (memurlar.net)

DEPRESYONDA BİLE VAZİYET BU. OYSA BİR BAŞKA SORUN DAHA VAR!

Depresyon hastalığı için bile sonuç bu kadar vahim! Bir de dünyada ve ülkemizde son yıllarda gündelik her soruna depresyon deme vahameti var! Oysa depresyon gündelik hüzünlenmelerden son derece farklıdır; çünkü o bir patolojidir, yani hastalıktır. Gündelik olaylardan etkilenmek ise patoloji değildir; gayet insani bir durumdur.

İnsan eşyanın tabiatı gereği etkilenen bir varlıktır. O robot yahut bir makine değildir çünkü. Bu etkilenme daha çok, “Başa gelen olumsuz olaylara olumsuz duygusal; olumlu yaşam olaylarına da olumlu duygusal tepki verme” şeklinde görülür. Bu sebeple insanlar düğünlerde güler, sevinir; cenazelerde ise ağlar, üzülür. Cenazedeki üzüntüye sırf şiddeti görece olarak biraz yüksek diye depresyon denilemez. (Hatta artık şiddetine bile bakılmıyor, cenazede kim ağlıyorsa ona hemen depresyondasın deniliyor, etkisi olmadığı ortaya konulan ilaçlar başlanıyor)

Malum, hastalık bir tablo oluşması hadisesidir. Bu tablonun olmazsa olmazlarının başında, “Sorunun belli bir yaşam olayına tepki olarak ortaya çıkmamış olması” gelir. Yani sevilen kişi kaybı, boşanma, ayrılık, ağır borç yükü altına girmek gibi doğası gereği olumsuz bir duygu durum yaratacak olaylardan sonra gelişen yaşantı depresyon değildir. Tıpkı uzun süre bilgisayar başında oturunca ortaya çıkan göz ağrısının göz bozukluğu anlamına gelmemesi yahut iki - üç gün uyumayınca gerçekleşen halsizliğin hastalık anlamına gelmemesi gibi.

Oysa ülkemizde bu en temel gerçek bile göz ardı ediliyor; bilim adamı kisvesi altında sık sık, “Ekonomik krizle depresyon arttı, boşananlarda depresyon miktarı şöyle” gibi tamamen propaganda ürünü yayınlar yapılıyor. Geçenlerde bir sağlık müdürlüğü boşananlar üzerinde araştırma yapmış. Boşanan eşlerin % 50’ye yakını anksiyete, kalan % 50’ye yakın kısmı da depresyon hastası olarak çıkmış. “Yuh” demek gerekiyor sadece!

NEDEN OLSUN AMA SONUCU OLMASIN DİYEREK DOĞAL MEKAZNİMAMIZI BOZUYORLAR

Neden varsa sonucu olacaktır. Olmalıdır da! Bu en temel tabiat kanunudur! Sözkonusu ilkenin doğal bir gereği olarak başa gelen her olumsuz olay insan ruhunda olumsuz duygu durumlara yol açar. Bunu üzüldüğümüzde (neden) ağlamanın (sonuç) doğal olmasına, böylece organizmanın kendisini rahatlatmaya çalışmasına benzetebiliriz. Üzüntü olduğu halde ağlamayı yasaklarsanız (ayıp oluyor diye), koşma varken terlemeyi kısıtlarsanız (kötü kokuyor diye) tabii mekanizmayı bozarsınız.

Aynı şekilde bu tür etki – tepki mekanizması ile ortaya çıkmış sonuçları ilaç vererek bastırdığınızda, yani başa gelen olumsuz bir olaya rağmen olumsuz duygu durumun ortaya çıkmamasını sağladığınızda iyilik deği kötülük yapmış; çünkü bu fıtri bağı koparmış, bozmuş olursunuz.. Bunun sonucu olarak organizma bir süre sonra "ıvır zıvır her soruna" olumsuz duygu durum tepkisi veren bozuk bir yapıya dönüşür.

Bu, “Depremi yaşamış ancak doğal yas ve benzeri tepkileri iğne ve ilaçla bastırılmış kişilerin gerekli tepkileri belki o an için yaşamamalarına, ancak bu süreci bir müddet sonra çok daha uzun bir süre (ve daha şiddetli olarak) yaşamak zorunda kalmalarına benzer. Fıtratla bu kadar oynanmaz!

Şükür ki nasıl olmuşsa olmuş, bir bakıma oyunları ayaklarına dolanmış, bu ilaçlar son derece etkisiz kılınarak toplum "neden - sonuç" şeklinde işleyen doğal mekanizmasının en azından topyekün bozulmasından korunmuş!

Görüyorsunuz, "Her şer'de bir hayır vardır" diye boşuna denilmemiş!

Psikolog
İzzet Güllü

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bilimsel Sonuç: Depresyonun En Büyük Nedeni Depresyon İlaçları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     8 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
► Depresyon ve Depresyonun Nedenleri ve Tedavisi ÇOK OKUNUYOR Psk.Yasemin BAĞRIAÇIK
► Depresyon Nedeni ve Çözüm Yolları. Psk.İbrahim ERDOĞAN
► Hayat Süreçtir, Ölüm Sonuç Psk.Esra ERDOĞAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Bilimsel Sonuç: Depresyonun En Büyük Nedeni Depresyon İlaçları' başlığıyla benzeşen toplam 44 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:34
Top