2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sabah Gazetesi Keyifli Alışverişler Eki -- Babanın Rolü Doğumdan İtibaren Başlar
YAZI #1719 © Yazan Şenay YILMAZ | Yayın Mayıs 2013
Sabah gazetesi Keyifli alışverişler eki -- Babanın rolü doğumdan itibaren başlar
Çocuk bakımı denilince anneler hep ön planda… Peki ama bu ne kadar doğru? Babanın bir ailedeki rolü sadece eve para getirmek ve bir otorite sembolü olmak mı? Artık devir değişti ve çocuk bakımında babalar da anneler kadar sorumluluk alıyor. Çocuk Gelişim Uzmanı Şenay Yılmaz, çocukların babalarıyla vakit geçirmeye ihtiyacı olduğunu söylüyor
Babalarımız… Çok severiz ama hep biraz mesafeli dururuz… Onların da bizi sonsuz sevdiğini biliriz ama hiçbir zaman annelerimizle olduğu kadar yakın olamayız. Aslında günümüz babalarına baktığımızda bu durumun gerilerde kaldığını görmek mümkün. Şu sıralar bir parka gittiğinizde bebeğine biberonla süt içiren, salıncakta sallayan, ‘düşmesin’ diye bir an bile çocuğunun yanından ayrılmayan ilgili babalara sıklıkla rastlanıyor. Ya da bebeğin dünyaya geldiği ilk aylarda uykusuz geceleri anneyle paylaşan, altını değiştiren, gazını çıkaran, banyo yaptıran babalar da çok fazla. Bundan 20 yıl öncesinin babaları için imkansız gibi görünen pek çok şey artık günümüzde uygulanır oldu. Bu durumdan anneler kadar çocuklar da çok memnun. Biz de Babalar Günü için Çocuk Gelişim Uzmanı Şenay Yılmaz’la bir röportaj yaptık.
Sorularımızı yanıtlayan Yılmaz, bir babanın sorumluluklarını ve çocuğun hayatındaki önemini anlattı.
- Çocuk bakımında anneler daha öne çıkıyor. Peki bir çocuğun hayatında babanın yeri ve önemi nedir?
- Aslında çocuk bakımı, ilgilenme denince ilk aklımıza anneler gelir. Annelere yüklenen bu misyon babalar için biraz itici durur. Oysa babanın rolü çocuğunun doğumundan itibaren başlar. Baba rolü, eş rolü bu şekilde şekillenmeye başlar. Yapılan bir araştırmada yeni doğan bebeğine yedi gün boyunca aralıklı olarak göz kontağı kuran babalarla, ilgilenmeyen babaların çocukları gelişim açısından ciddi farklılıklar göstermiş. Çocuk 6-7 yaşlarına geldiğinde babasıyla göz kontağını yoğun yaşayan çocukların hem benlik algıları hem de cinsel kimliklerini daha çabuk kazandıkları gözlenmiş. Bu nedenle babanın yeri sanıldığı gibi aileyi koruyan güçlü idareci bir rolle sınırlı değildir.
- Çocuklar nasıl bir baba hayal eder?
- Babasıyla beraber olmak, beraber paylaşmak zaten hayallerine ulaşmanın bir yoludur çocuk için. Çünkü çocuklar paylaşmanın ve beraber olmanın getirdiği hazzı neredeyse hiçbir şeyden almazlar. Beraber olmak aitlik duygusunu geliştirir. Beraber olmak aile ve o ailenin bir bireyi olma duygusunu geliştirir. Baba eğer çocuğuyla paylaşabiliyor ve beraber olabiliyorsa zaten çocuğunun hayal ettiği baba rolüne ulaşır.
- Babanın sadece eve para getiren ve kriz anlarında otorite sembolü olarak devreye giren bir figür olması ne kadar sağlıklı?
- Biz böyle öğrendik ama böyle gitmeyeceğe benziyor. Çalışan anne sayısının artması, kentsel yaşamın getirdiği zorluklar arkasından da rolleri eşitlemeye giden bir yolu çizmekte. Artık sadece çalışan baba değil anne de çalışıyor. Zaten babanın bu kadar otorite modelinde olması çocuğun babasıyla özelini paylaşmasını da engeller. Gizli saklı işleri artar. Bu da çocuğu bilinmeyen yollara iter. Ama şu da atlanmamalı ki babanın güçlü sembolü de çocukta kendini güvende hissetmesini sağlar. Her ne kadar paylaşımcı olunsa da güçlü olma modelini de korumak lazım. Güçlü ama paylaşımcı bir baba..
- Bir çocuk babasıyla neler paylaşmak ister?
- İlgilerini, zevklerini, merak ettiklerini, arkadaşlarını, aldığı oyunları ya da sorunlarını. Hiçbir
şey değilse bile anı paylaşmakta yeterli olabilmektedir. Genelde davranış sorunu yaşayan çocukların babalarına haftada 2-3 gün 20 dk sadece çocuğunuzla beraber paylaşacağınız bir şey yapın deriz. Oyun oynayın, muabbet edin, spor yapın. Bu önerimizi uygulayan ebeveynler çocuklarının en fazla 1 ay içerisinde bu davranış sorunlarının yüzde 75 azaldığını söylemekteler. Bu örnek bile paylaşmanın çeşidini değil içtenliğini ve etkisini göstermekte.
- Bir kız çocuğu ile erkek çocuğunun babalarına yaklaşımları arasındaki farklar nelerdir?
- Kızlar daha cilveli, daha kaprisli, daha cana yakın, daha bıcır bıcır… Erkek çocukları biraz daha mesafeli, daha çok yuvarlanmayı tercih eden ve konuşmadan çok hareketleriyle iletişim kurmayı yeğler. Bu nedenle babalar genelde kızlarıyla daha içten bir diyalog kurar. Ama elbette ki buradan erkekle kuramaz mı gibi bir sonuç çıkmasın. Babaların erkek çocuğuyla yaşadığı diyalog daha derinlerde.
- Günümüz babaları biraz daha ilgili gibi. Doğumdan itibaren çocuğun bakımını üstlenme konusunda babalara nasıl bir sorumluluk düşüyor?
- Altını değiştirmek, yemeğini yedirmek, gezdirmek bir anne kadar olmasa da dönem dönem babanın da yapması iyi olur. Hayatın müşterek olmasından değil günümüzün artık bu değerleri yanında getirmesinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Baba bir anne gibi olamaz, o kadar da olmamalı zaten. Aile içi roller bir noktaya kadar korunmalı. Bu roller çocuğunuzun ilerde anne ya da baba olmasını, ya da eş seçimini etkileyecek kadar önemlidir.
Bu nedenle baba çocuğuyla hep ilgili olmalı, ama güçlü yanıyla da ailesini koruduğunu hissettirmelidir.
- Babalık duygusu annelik gibi çabuk oluşmuyor galiba. Bu durum neden kaynaklanıyor?
- Hormonlar olabilir, beynimizi kullanım şeklimiz olabilir, yetiştiriliş tarzımız olabilir. Bir çok etken var yani. Kadınlar sağ beyinle düşünür erkekler sol beyinle. Bu bile davranışlarımızı, duygularımızı etkiler. Ayrıca kadınlarda annelik duygusunu yoğunlaştıran östorojen hormonuda bir yerde bunu pekiştirmek. Ayrıca erkeklerin erkek modelini ağlamayan, güçlü, duygularını paylaşmayan rolde görmeleri de etken..
- Babaların daha az sorumluluk almasında biraz annelerin de suçu var değil mi? Güvenip çocuğu babaya emanet edemiyorlar. ‘Aman düşürür’, ‘aç bırakır’, ‘kaybeder’, ‘ilgilenmez’ gibi önyargılar oluyor annelerin kafasında. Aslında kimi zaman haksız olmadıkları da görülüyor. Ancak çocuğu hiç babayla baş başa bırakmamak ne kadar doğru bir davranış?
Kesinlikle doğru bir yaklaşım. Türk anne yapısı maalesef çok fazla çocuk merkezli. Bir programda sunucu enterasan bir yorum yapmıştı. Sunucu dünya turuna çıkmış bir gemide onlarca farklı kültürden insan olduğunu söylüyor. Ancak yemek salonunda iki anne görüyor ellerinde tabakla çocuklarının peşinde koşturuyor. Orada bile Türk anne modeli hemen sıyrılıyor diğerlerinin arasından. Gerçekten de böyle. Fazla korumacı, çocuk merkezli yaklaşım aslında çocuğa zarar veriyor. Babayla baş başa bırakamama nedenleri de bundan. Bağımlı çocuk yoktur, bağımlı ebeveyn vardır. Kesinlikle haftada en az üç-dört defa yarım ila 1 saat çocukla babayı beraber bırakmak bir çok şeyi değiştirir. Çocuğunuzun özgüveni gelişir, benlik algısı değişir, cinsel kimliğini daha kolay benimser, aile olma duygusunu geliştirir.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Şenay YILMAZ
İstanbul
Çocuk Gelişimi Ve Eğitimcisi
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi15 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Şenay YILMAZ'ın Makale ve Yazıları
► Çocuğun Hayatında Babanın Rolü Psk.Burcu BAŞOĞLU KUNDAK
► Çocuk Eğitiminde Babanın Rolü Psk.Dnş.Evrim Alkış DEMİREL
► Çocuk Gelişiminde Babanın Rolü Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
► Çocuk Gelişiminde Babanın Rolü Nedir? Psk.Zeynep CANBAŞ ÖZMEN
► Sınav Başarısında Anne-Babanın Rolü Psk.Dnş.Adnan DEMİRCİ
► Okul Korkusu ve Anne-Babanın Rolü Psk.Şeyda BOYBEYİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Sabah Gazetesi Keyifli Alışverişler Eki -- Babanın Rolü Doğumdan İtibaren Başlar' başlığıyla benzeşen toplam 30 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Yeni Nesil Okulları Mayıs 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:13
Top