Stres
STRES
Stres, herkesin hayatı boyunca karşılaştığı ve sık duyduğumuz bir durumdur. Stres yaşamayan bir insan yoktur. Çünkü stres bizi çevrede olup bitenlere tepki verme mekanizmamızın bir ürünüdür. Stres yaşamayan kişi tepki veremez. Tepkisiz insan olmak, bizi hayatta tutan en önemli mekaniizmayı kaybetmiş olmak demektri. Bunun anlamı ise ölümdür. Ancak bahsettiğimiz; psikolojik soruna yol açan strestir. Stresin yoğunluğu çok ise bu da hayatta kalma sürecimize zaarar verir. Çevreye uyum sağlamamızı, konsantrasyonumuzu, duygu durumumuzu, bedensel sağlığımızı gibi pek çok durumu olumsuz etkiler.
Dolayısıyla stresi gerekli ve gerçek stres kaynakları olmadan yaşadığımızda psikolojik anlamda olumsuz etkileniyoruz. Peki bu ayrımı nasıl yapabiliriz?
Birkaç soru ile bunu anlamak mümkün. Örneğin;
· Kendinizi gergin, endişeli ya da panik halde mi hissediyorsunuz?
· Tahammül seviyeniz düştü mü?
· Konsantrasyon zorlukları yaşıyor musunuz?
· Uyku problemleri yaşıyor musunuz?
· Sık hasta olur musunuz?
· Üzgün, mutsuz ya da huzursuz hissettiğiniz oluyor mu?
gibi sorularınızın yanıtı “Evet” ise bu ayrımı yapmış olursunuz.
Bizim için psikolojik sorun yaratan stresi şu şekilde tanımlayabiliriz; beklentimiz ile gerçekleşen durum arasındaki farka gösterdiğimiz tepkidir. Bu fark ne kadar çoksa, stres o kadar artar. Aslında dikkat ettiğimizde olayla karşılaşıncaya kadarki süreç daha yıpratıcı olmaktadır.
Kronik stresin belirtileri;
· Yüksek Kan Basıncı
· Midede Kramp,Bulantı
· Hızlı Kalp Atışı
· Kararsızlık
· Sinirlilik
· Baş Ağrısı
· Aşırı Terleme
· Konsantrasyon Ve Hafızada Düşme
· Baş Dönmesi
· Tedirginlik
· Sabırsızlık
· Tahammülsüzlük
· Bitkinlik
· Kızgınlık
· Mizaç Duygusunun Kaybı
· Kaslarda Gerilim,Titreme
· Birşey Düşünememe
Çözüm; beklentimizi azaltmak değil, beklentimizi değiştirmekle gerçekleşebilir.
Kendimizi ne zaman emniyetli ne zaman tehlikede hissederiz sorusu ile çözüm odaklı sorgulamayı başlatabiliriz. Çünkü cevaplarımızı bilirsek o zaman stresi kontrol edebiliriz. Şu sebepten dolayı tehdit altında hissediyorum diyebilir ve ne olduğunu biliriz. Yeterince gerçekçi olup olmadığımızı, düşündüğümüzün dışında neler olabileceğini de düşünebiliriz. En önemli malzeme bakış açısı ve düşüncelerimizdir.
Stresi, ‘düşüncelerimizi nasıl yönlendiriyoruz’u bularak, olumlu ve istenilen hedefe yol almak çözer. Yönlendirme ile bahsettiğimiz, bireyin olayları algılama ve tepki verme biçimidir. Bu da stres düzeyindeki oynamanın en önemli belirleyicisidir. Blki koşulları ve temel yapısal özelliklerimizi değiştirme şansımız yok fakat bakış açımızı ve algılayış biçimimizi değiştirebiliriz. Değiştiremiyorum demek yapılacak en kötü şeydir. Çünkü elimizdeki tek gerçek malzeme budur.
Terapötik sürece girildiğinde pek çok yöntem ve teknikle beraber terapistle kurulan güven ve sevgi temelli bağ, baş etme gücünüzü arttırarak bir eğitim ve gelişim sürecine girmenizi sağlayacaktır.
H.Mert ÖZAYDIN
Psikolog
Stres, herkesin hayatı boyunca karşılaştığı ve sık duyduğumuz bir durumdur. Stres yaşamayan bir insan yoktur. Çünkü stres bizi çevrede olup bitenlere tepki verme mekanizmamızın bir ürünüdür. Stres yaşamayan kişi tepki veremez. Tepkisiz insan olmak, bizi hayatta tutan en önemli mekaniizmayı kaybetmiş olmak demektri. Bunun anlamı ise ölümdür. Ancak bahsettiğimiz; psikolojik soruna yol açan strestir. Stresin yoğunluğu çok ise bu da hayatta kalma sürecimize zaarar verir. Çevreye uyum sağlamamızı, konsantrasyonumuzu, duygu durumumuzu, bedensel sağlığımızı gibi pek çok durumu olumsuz etkiler.
Dolayısıyla stresi gerekli ve gerçek stres kaynakları olmadan yaşadığımızda psikolojik anlamda olumsuz etkileniyoruz. Peki bu ayrımı nasıl yapabiliriz?
Birkaç soru ile bunu anlamak mümkün. Örneğin;
· Kendinizi gergin, endişeli ya da panik halde mi hissediyorsunuz?
· Tahammül seviyeniz düştü mü?
· Konsantrasyon zorlukları yaşıyor musunuz?
· Uyku problemleri yaşıyor musunuz?
· Sık hasta olur musunuz?
· Üzgün, mutsuz ya da huzursuz hissettiğiniz oluyor mu?
gibi sorularınızın yanıtı “Evet” ise bu ayrımı yapmış olursunuz.
Bizim için psikolojik sorun yaratan stresi şu şekilde tanımlayabiliriz; beklentimiz ile gerçekleşen durum arasındaki farka gösterdiğimiz tepkidir. Bu fark ne kadar çoksa, stres o kadar artar. Aslında dikkat ettiğimizde olayla karşılaşıncaya kadarki süreç daha yıpratıcı olmaktadır.
Kronik stresin belirtileri;
· Yüksek Kan Basıncı
· Midede Kramp,Bulantı
· Hızlı Kalp Atışı
· Kararsızlık
· Sinirlilik
· Baş Ağrısı
· Aşırı Terleme
· Konsantrasyon Ve Hafızada Düşme
· Baş Dönmesi
· Tedirginlik
· Sabırsızlık
· Tahammülsüzlük
· Bitkinlik
· Kızgınlık
· Mizaç Duygusunun Kaybı
· Kaslarda Gerilim,Titreme
· Birşey Düşünememe
Çözüm; beklentimizi azaltmak değil, beklentimizi değiştirmekle gerçekleşebilir.
Kendimizi ne zaman emniyetli ne zaman tehlikede hissederiz sorusu ile çözüm odaklı sorgulamayı başlatabiliriz. Çünkü cevaplarımızı bilirsek o zaman stresi kontrol edebiliriz. Şu sebepten dolayı tehdit altında hissediyorum diyebilir ve ne olduğunu biliriz. Yeterince gerçekçi olup olmadığımızı, düşündüğümüzün dışında neler olabileceğini de düşünebiliriz. En önemli malzeme bakış açısı ve düşüncelerimizdir.
Stresi, ‘düşüncelerimizi nasıl yönlendiriyoruz’u bularak, olumlu ve istenilen hedefe yol almak çözer. Yönlendirme ile bahsettiğimiz, bireyin olayları algılama ve tepki verme biçimidir. Bu da stres düzeyindeki oynamanın en önemli belirleyicisidir. Blki koşulları ve temel yapısal özelliklerimizi değiştirme şansımız yok fakat bakış açımızı ve algılayış biçimimizi değiştirebiliriz. Değiştiremiyorum demek yapılacak en kötü şeydir. Çünkü elimizdeki tek gerçek malzeme budur.
Terapötik sürece girildiğinde pek çok yöntem ve teknikle beraber terapistle kurulan güven ve sevgi temelli bağ, baş etme gücünüzü arttırarak bir eğitim ve gelişim sürecine girmenizi sağlayacaktır.
H.Mert ÖZAYDIN
Psikolog






Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.