Besin Alerjileri
BESİN ALERJİLERİ
Besin alerjileri bebeklik- çocukluk döneminden ve hatta anne karnından başlayarak insan hayatını etkileyebilmektedir.
Besinlerin neden olduğu düşünülen her olumsuz etkiyi besin alerjisi olarak tanımlamak her zaman doğru olmayacaktır. Besinlere karşı olumsuz tepkinin nedeni ve belirtileri farklıdır. Genelde toplumun %15 kadarında besinlere karşı olumsuz tepkiler oldukça karışıktır. Tek bir besin farklı belirtilere neden olabileceği gibi, belirtilerin nedenleri de bazen besin alerjileri ile karıştırılabilir. Besin reaksiyonlarını iki gruba ayırabiliriz.
Birinci grupta herhangi bir alerjenin veya savunma sisteminin aşırı reaksiyonu oluşmayacaktır. Bu gruba süt içimi sonrasında gaz sıkıntısının hissedilir şekilde artmasını örnek verebiliriz. Süt yapısında bulunan laktozun kişide laktaz enzimi eksikliğinden dolayı sindirilememe durumunda oluşan bir durumdur. Yakın zamanda ülkemizde de uygulanmaya başlayan besin intoleransı testleri ile hangi yiyeceğin yaşam kalitemizi olumsuz olarak etkileyerek kilo sorunu, kabızlık,ishal, yorgunluk, gibi sonuçlara yol açtığını tespit edebilmekteyiz. Bu testi ofisimde uygulamaktayım ve danışanlarımla olumlu sonuçlar almaktayım
İkinci grupta ise bağışıklık sistemindeki mekanizmalara bağlı, besinlere gösterilen aşırı duyarlılık reaksiyonlarını içine alan besin alerjileridir. Kılcal damarların daralarak kızartıların oluşması, deride kabartı ve şişmelerin oluşması, solunum zorluğu veya bağırsaklarda kasılma, deride kaşıntı veya döküntülerin oluşması gibi reaksiyonlar alerjik belirtilerdir.
Yapılan çalışmalar toplumun en az % 15- 20 ‘sinin bir besinin kendisini rahatsız ettiğine yönelik şikayet ettiğini gösterir. Besinler genelde karışık olarak tüketildiğinden hangi besinin kişide alerjik veya diğer rahatsızlık belirtilere yol açtığını belirlemek çok kolay değildir.
Psikolojik intolerans
Bazı kişiler de yiyeceklere karşı olumsuz duygularını alerjik olarak algılarlar. Örneğin anoreksi nervozalı kişiler alerjik olduğu için yemek yemediklerini söylerler. Anneler de çocuklarında başka nedenlere bağlı cilt bozukluklarını besinlere bağlayabilmektedirler.
Çölyak hastalığı
Hastalığın belirtileri yağlı ishal, karında şişkinlik, yorgunluk, iştahsızlık ve çocuklarda büyüme geriliği olabilir. hastalığın nedeni, buğday, çavdar ve yulafta bulunan proteinin ince barsağın yapısını bozarak besin öğelerinin emilimini engellemesidir. Bu tahıl grubunun içine girdiği tüm yiyecekler hastanın beslenmesinden çıkarılmalıdır.
Hangi besinler daha alerjik etkilere sahiptir
Sıklıkla alerjiye neden olan besinler; inek sütü, yumurta, soya fasulyesi, kabuklu ve yağlı kuruyemeişler, ( fındık, fıstık vb) balık ve kabuklu deniz ürünleri, baharatlar, tahıllar, sebze ve meyveler( çilek, domates, portakal, kivi vb). yumurta ve süt meyve ve sebzelere göre daha sık alerjik belirtilere neden olur.
Her 100 çocuktan 3’ünde inek sütü alerjisi görülmektedir. Sağlıklı bebekte inek sütü aldıktan sonra ishal kusma, dışkıda kan görülerse inek sütünden şüphelenilmelidir.
Çiğ sebzelerde reaksiyon oluşması durumunda pişmiş halinin alerjik olmadığı gözlenebilmektedir. Kurubaklagiller besin alerjileri arasında oldukça aktiftir. Bezelye, yer fıstığı ve fasulye, soya fasulyesi ciddi reaksiyonlara neden olabilmektedirler.
Tahıl grubundan buğday ve mısır alerjilerine sık rastlanılır
Meyveler başta ürtiker olmak üzere sıklıkla alerjik reaksiyonlara neden olurlar. Özellikler çocuklarda elma, armut, asitli meyveler, çilek, kivi, kavun, karpuz alerjileri görülmektedir. Meyve ve sebze alerjisi olan bireylerde çoğunlukla polen alerjisi de olduğu görülmektedir.
Çikolata , kakao ve bal da özellikle çocukluk döneminde alerjiye neden olan yiyeceklerdir.
Besin alerjileri bebeklik- çocukluk döneminden ve hatta anne karnından başlayarak insan hayatını etkileyebilmektedir.
Besinlerin neden olduğu düşünülen her olumsuz etkiyi besin alerjisi olarak tanımlamak her zaman doğru olmayacaktır. Besinlere karşı olumsuz tepkinin nedeni ve belirtileri farklıdır. Genelde toplumun %15 kadarında besinlere karşı olumsuz tepkiler oldukça karışıktır. Tek bir besin farklı belirtilere neden olabileceği gibi, belirtilerin nedenleri de bazen besin alerjileri ile karıştırılabilir. Besin reaksiyonlarını iki gruba ayırabiliriz.
Birinci grupta herhangi bir alerjenin veya savunma sisteminin aşırı reaksiyonu oluşmayacaktır. Bu gruba süt içimi sonrasında gaz sıkıntısının hissedilir şekilde artmasını örnek verebiliriz. Süt yapısında bulunan laktozun kişide laktaz enzimi eksikliğinden dolayı sindirilememe durumunda oluşan bir durumdur. Yakın zamanda ülkemizde de uygulanmaya başlayan besin intoleransı testleri ile hangi yiyeceğin yaşam kalitemizi olumsuz olarak etkileyerek kilo sorunu, kabızlık,ishal, yorgunluk, gibi sonuçlara yol açtığını tespit edebilmekteyiz. Bu testi ofisimde uygulamaktayım ve danışanlarımla olumlu sonuçlar almaktayım
İkinci grupta ise bağışıklık sistemindeki mekanizmalara bağlı, besinlere gösterilen aşırı duyarlılık reaksiyonlarını içine alan besin alerjileridir. Kılcal damarların daralarak kızartıların oluşması, deride kabartı ve şişmelerin oluşması, solunum zorluğu veya bağırsaklarda kasılma, deride kaşıntı veya döküntülerin oluşması gibi reaksiyonlar alerjik belirtilerdir.
Yapılan çalışmalar toplumun en az % 15- 20 ‘sinin bir besinin kendisini rahatsız ettiğine yönelik şikayet ettiğini gösterir. Besinler genelde karışık olarak tüketildiğinden hangi besinin kişide alerjik veya diğer rahatsızlık belirtilere yol açtığını belirlemek çok kolay değildir.
Psikolojik intolerans
Bazı kişiler de yiyeceklere karşı olumsuz duygularını alerjik olarak algılarlar. Örneğin anoreksi nervozalı kişiler alerjik olduğu için yemek yemediklerini söylerler. Anneler de çocuklarında başka nedenlere bağlı cilt bozukluklarını besinlere bağlayabilmektedirler.
Çölyak hastalığı
Hastalığın belirtileri yağlı ishal, karında şişkinlik, yorgunluk, iştahsızlık ve çocuklarda büyüme geriliği olabilir. hastalığın nedeni, buğday, çavdar ve yulafta bulunan proteinin ince barsağın yapısını bozarak besin öğelerinin emilimini engellemesidir. Bu tahıl grubunun içine girdiği tüm yiyecekler hastanın beslenmesinden çıkarılmalıdır.
Hangi besinler daha alerjik etkilere sahiptir
Sıklıkla alerjiye neden olan besinler; inek sütü, yumurta, soya fasulyesi, kabuklu ve yağlı kuruyemeişler, ( fındık, fıstık vb) balık ve kabuklu deniz ürünleri, baharatlar, tahıllar, sebze ve meyveler( çilek, domates, portakal, kivi vb). yumurta ve süt meyve ve sebzelere göre daha sık alerjik belirtilere neden olur.
Her 100 çocuktan 3’ünde inek sütü alerjisi görülmektedir. Sağlıklı bebekte inek sütü aldıktan sonra ishal kusma, dışkıda kan görülerse inek sütünden şüphelenilmelidir.
Çiğ sebzelerde reaksiyon oluşması durumunda pişmiş halinin alerjik olmadığı gözlenebilmektedir. Kurubaklagiller besin alerjileri arasında oldukça aktiftir. Bezelye, yer fıstığı ve fasulye, soya fasulyesi ciddi reaksiyonlara neden olabilmektedirler.
Tahıl grubundan buğday ve mısır alerjilerine sık rastlanılır
Meyveler başta ürtiker olmak üzere sıklıkla alerjik reaksiyonlara neden olurlar. Özellikler çocuklarda elma, armut, asitli meyveler, çilek, kivi, kavun, karpuz alerjileri görülmektedir. Meyve ve sebze alerjisi olan bireylerde çoğunlukla polen alerjisi de olduğu görülmektedir.
Çikolata , kakao ve bal da özellikle çocukluk döneminde alerjiye neden olan yiyeceklerdir.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Besin Alerjileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Beste ALİMERT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Beste ALİMERT'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
