2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Evlilik ve İlişki Problemleri, Evlilik ve İlişki Problemlerine Psikoterapinin Yararları
MAKALE #12547 © Yazan Psk.Dnş.Funda GÜL YILMAZ | Yayın Nisan 2014 | 5,157 Okuyucu
EVLİLİK VE İLİŞKİ PROBLEMLERİ,
EVLİLİK VE İLİŞKİ PROBLEMLERİNE PSİKOTERAPİNİN YARARLARI


Günümüzde evliliğin ve yakın ilişkilerin en önemli etkisi; duygularımızı düzenlemeleridir. Önceleri ekonomik/politik nedenlerle evlilikler olabilirken, çağdaş toplumlarda, özellikle kadının da iş hayatında daha fazla yer alması ile insanların asıl ihtiyaç duydukları aşk, yani duygulanım düzenlenmesi haline gelmiştir.

Yakın ilişkilerimizin temelinde duygular vardır. Duygusal yaşamımızın temelinde de yakın ilişkiler yatmaktadır. İnsanlar yaradılış itibariyle sevdikleriyle beraberken iyi hissederler, neşelenirler ancak aradaki iletişim bozulduğunda kaygı ve korku hissetmeye başlarlar. İlişkilerimizde bizi seven kişilerle beraberken sakin, güvende, mutlu, coşkulu hissederiz ancak; problemli bir ilişki yaşarken kaygılı, güvensiz hissederiz ve canımız sıkılır.

Duyguların bizim önemi…
Duygular bizim için birincil düzeyde bir anlam içerir. Bizi sürekli içinde bulunduğumuz ilişki hakkında bilgilendirirler. İlişkinin gidişatı ile ilgili problemleri bulur, bu konuda bizi uyarırlar. Bu bağlamda dakikası şaşmayan bir alarm sistemi gibidirler. Bizim için neyin iyi, neyin kötü olduğunu söylerler. Neye ihtiyacımız olduğunu, kim olduğumuzu bilir ve ne yapmamız gerektiğini belirlerler. Bu açıdan diğer insanlara nasıl davranacağımızın da kaynağıdırlar ve onlarla olan etkileşimimizi düzenlerler. Sevmek ve sevilmek canlılığımızı yükseltir. Aile üyeleri bu sistem aracılığıyla birbirlerine bağlanırlar.

Dokunmanın önemi…
Sevdiğimiz biriyle beraber olduğumuzda, vücudumuz bizi çok rahatlatan oksitosin yani sevgi hormonu salgılar. Dokunma ise nörokimyasal tepki geliştirir. Örneğin; anneleri sarıldığında bebekler sakinleşir, rahatlar. Üniversitede sınav stresi yaşayan bir öğrenci için beş dakikalık telefon görüşmesi sonucu oksitosin seviyesi, sevdiği biriyle kucaklaşmış gibi artar.

Evlilik nedir?
Uzun süreli yakın ilişkilerin niteliği, ilişkinin temelindeki güvene ve gerçekliğine bağlıdır. Evlilik sadece karşılıklı saf bir bağlanmadan ziyade, çok boyutlu bir duygusal bağlanmadır. Gerçek evlilik ancak, iki tarafın gerçek “kendi”lerini karşısındakine göstermesiyle oluşur.

Bizi diğer insanlarla ilişki kurmaya iten duygularımızdır. Duygularımız davranışlarımızı etkiler, çevreyle olan ilişkimizi sürdürmemizi sağlar veya aksine aksamasına neden olur. Bize kendimizi iyi hissettirecek olan duyguları ararız, kötü hissettiren duygulardan kaçınırız. İlişkilerimiz temel insani ihtiyaçlarımızı tatmin etmemizi sağlar. Bu duruma “duygulanım düzenlemesi” denir. Eşler birbirlerinin duygularını düzenlerler. Örneğin; birisi evde olmadığında diğeri iyi uyuyamaz. Duygular hayatımızın temeli, ilişkilerimizin kaptanıdır. Duygularımız yakın ilişkilerimizi ve düşüncelerimizi derinden etkiler, bunun sonucunda davranışlarımız doğar. Sorunlar, yetişkinlerin karşılanmamış ihtiyaçlarından ortaya çıkar.


Evlilikte ya da sözlü nişanlı çiftler arasında yaşanan problemlerin kaynağı…
Aldatma, kıskançlık, güven, cinsel problemler, birbirini değiştirmeye çalışmak, bir tarafın baskın diğer tarafın pasif olması, çocukların yetiştirilmesindeki fikir ayrılığı örnek verilebilir. Yanı sıra birbirlerine dokunmamaları, sarılmamaları, iletişimin olmaması söylenebilir.

Karşımızdakini değiştirmeye çalışmak…
Eşlerin oldukları gibi kabul edilmeye ihtiyaçları vardır. Bu yüzden de eşinin davranışlarını değiştirmeye çalışmak temel sorunlardandır. Burada çıkan çatışma aslında iletişimden kaynaklanan bir problem değil, daha çok baskı ile ilgili bir problemdir. İnsanlar bir süre sonra evliliğin devam ettiğini ama eşlerinin kendilerini anlamadığını dile getirirler. Bu durumda eşlerinin davranışlarını değiştirmeye çalışırlar ve sonucunda da suçlama veya geri çekilme, birbirlerinden uzaklaşma görülür.

Kadın ve erkek yaşanan problemi farklı algılıyor…
Yaşanan problemlerde her bir eşin yakınlık ve kimlik ile ilgili güvenin sarsılması söz konusudur. Ağırlıklı olarak kadınlar yakınlık ile ilgilenirken, erkekler kimliğin onaylanmasını önemserler.

İlişkilerde problem yaşandığında yakınlıkla ilgilenen kadında bağlanma yaralanması gözlenir. Bağlanma yaralanması; eşine olan güvenin yıkılması, bir şeylerin birikmesi demektir. Kadınların daha çok “sen bana destek olmadın, yardımcı olmadın, ailene karşı beni savunmadın, yalnız bıraktın” şeklindeki ifadelerinde görülür.

Kimlik yaralanması ise utanç duyulmasına neden olan yaralanmadır. İşimizin, davranışlarımızın, yaptıklarımızın, düşündüklerimizin onaylanması yönündeki beklentilerimizle ilgilidir. Erkeklerin daha çok “ailenin/arkadaşlarının yanında beni aşağıladın, cinselliğime, erkekliğime laf ettin” şeklindeki ifadeleri ile görülür. “Ne hissediyorsun?” diye sorulduğunda erkekler daha çok “ne düşündüklerini” söylerler. Onlar için altta yatan duyguya erişim kolay değildir.

Eşlerden biri baskın diğeri daha pasifse…
Hâkimiyetin belirsizliği de problem kaynağı olabilir. Bir taraf daha baskınken diğer taraf daha pasif kalmayı tercih edebilir. Örneğin; kadın, erkekten bir konu hakkında yardım istiyor ya da bir şeyi yapmasını istiyor ancak daha sonra erkeğin yaptığını/aldığını beğenmeyip kendisi yapıyor/alıyor. Bunun üzerine de erkek “o zaman neden ben yapayım ki” diyor. Erkeğin, bu geri çekilmesi, kadını daha çok öfkelendiriyor ve “bir işi doğru yapamıyorsun” şeklinde suçlamaya döndürüyor ve erkek de yaptığı şeylerin beğenilmemesi nedeniyle “kimlik yaralanması” yaşarken, kadın da yardım alamadığı ve yalnız bırakıldığı yönünde “bağlanma yaralanması” yaşayabiliyor.

Aldatma…
Aldatma evlilikte yaşanan bir problem gibi görünse de, aslında temelde yatan başka sorunların yansımasıdır. İlişkide başka bir sorun yaşanır ancak bu sorun kendisini aldatma olarak gösterir. Aldatmanın nedenine baktığımızda; başta duygusal ihtiyaçlar olmak üzere cinsel ihtiyaçlar ve eşle yaşanan iletişim sorunları söylenebilir. Kadınlar için aldatmanın nedeni daha çok, eşi tarafından ihmal edildiğini düşünerek ilgi ve sevgi görmek, beğenilmek, güzel ve değerli hissetmektir. Erkekler ise daha çok, cinsel ihtiyaçları karşılamak ya da farklı heyecanlar yaşamak için aldatabilir. Aldatma durumunda taraflardan birini suçlu ya da problemli ilan etmek yerine, aldatmaya yol açan nedenleri bulmak ve evlilik için terapi almak gerekir.


Terapide ne yapılıyor?
Duygular, yakın ilişkide önemli bir yere sahiptir. İnsanların iletişim halinde olduğu, yakınlık kurdukları, kimlikleri için destek buldukları birincil yollardır. Çiftlerin duygusal sistemlerindeki sorunlar büyük problemlere ve ilişkilerin sonlanmasına neden olabilir.

Yaşanan problemin ortadan kalkması ve bir değişim yaşanması aradaki etkileşimin değişimi ile başlar. Terapi sürecinde kişi, eşini farklı bir şekilde anlar ve bu da eşine karşı olan tepkisini değiştirir. A ve B’yi çift olarak düşünürsek; B’nin tepkisindeki değişim, A’da yeni bir davranış geliştirir ve A’nın B’ye yeni bir iletişim biçimini sağlar. Karşınızdakini kontrol edemezsiniz ancak kendi tepkinizi kontrol ederek yeni bir etkileşim başlatabilirsiniz. Bu durumda karşınızdakinden gelecek olan cevaplar da farklı olacaktır. Eşleri terapi almaya isteksiz olanlar, bireysel yardım alarak değişimi başlatabilirler.

Çift terapisinde eşler arasındaki duygusal bağ yeniden yapılandırılır, duygusal bağ üzerinde gelişen sorunlara yoğunlaşılır. Her bir eşin bağlanma ve kimlikle ilgili duygusal tepkilerine odaklanılır. Bu duygusal tepkiler olumsuz etkileşime neden olur. Terapi sürecinde yeni, sağlıklı bir etkileşim oluşturmak amaçlanır.

Funda GÜL YILMAZ
Psikolojik Danışman
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Evlilik ve İlişki Problemleri, Evlilik ve İlişki Problemlerine Psikoterapinin Yararları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Funda GÜL YILMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Funda GÜL YILMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Psk.Dnş.Funda GÜL YILMAZ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi68 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Funda GÜL YILMAZ'ın Makaleleri
► İlişki ve Evlilik Psk.Merve SAVAŞKAN
► İdeal İlişki ve İlişki Terapisi Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Evlilik ve İlişki Problemleri, Evlilik ve İlişki Problemlerine Psikoterapinin Yararları' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:07
Top