2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Gebelik Sürecinde Anne ve Bebekteki Değişiklikler ile Aya Özgü Beslenme Önerileri
MAKALE #19255 © Yazan Dyt.Ayşegül YILMAZ | Yayın Ocak 2018 | 2,557 Okuyucu
1. Ayda Annedeki Değişiklikler:

En son görülen adet kanamasından (regl, menstürasyon) 2 hafta sonra yumurtlama olduğu için döllenme bu günlerde oluşur. Bu yüzden gebeliğin 1. veya 2. haftası denilen günlerde aslında henüz hiçbir gebelik yoktur. 3. hafta döllenme ve rahime doğru yol alma ile geçer. Ancak 4. haftada rahime gebelik ulaşır ve buraya yerleşir. Bu yüzden 4 haftadan öncesinde rahimde bir gebeliğin varlığından söz edilemez. Reglin normal rutininde olmadığı ilk gün yaklaşık 2 haftalık hamilelik varlığından söz edilebilir. Bulantı, kusmanın bu dönemde görülmez ancak, tükürük salgılanmasında artış olabilir. Plasenta, bebeğin beslenmesini ve gelişmesini sağlayacak kordon oluşmaya ve hormon üretmeye başlar. Bebek gelişirken, bebeği koruma görevi olan amniyotik sıvı da plasenta içinde oluşmaya başlar.
Hamileliğin dördüncü haftasında anne adayında hafif bazı değişiklikler olur ancak tam adet zamanına denk geldiği için bunlar adetin yaklaştığını gösteren belirtiler sanılabilir. Göğüslerde hassasiyet, şişkinlik hissi, bazen gebeliğin yerleşmesine bağlı lekelenme gibi belirtiler görülebilir.
Annede ilk 3 ayı kapsayan süreçte duygusal değişimler ve mizaç değişiklikleri olabilir. Gayet iyi hissederken aniden gerginleşip, zaman zaman sinirli, aksi, dargın ağlamaklı davranabilir. Korku, kaygı, neşe, stres gibi duyguları bir arada ve iç içe yaşayabilir.

1. Ayda Bebekteki Değişiklikler:
Yumurta ve sperm birleşmiş , döllenme oluşmuş ve bu döllenme sonucunda embriyo meydana gelmiştir. Bebek, embriyo denilen bir hücreden gelişir. Henüz bir bebekten söz edilemez o bir embriyodur. 1 aylık (4 haftalık) gebeliğin boyu gözle veya ultrasonla görülemeyecek kadar minik, yaklaşık 1-2 mm’dir ve baş ve bedenden ibarettir. Babanın üreme hücresi, bebeğin cinsiyetini belirler.
Gebeliğin 1. Ayı İçin Diyetisyen Tavsiyeleri:

Gebelik testinde, gebelik pozitif çıktığından itibaren anne adayı artık kendisi için yeni bir dönemin başladığını bilerek yaşam tarzını düzenlemelidir.

Gebeliğin ilk döneminde ve hatta gebelik öncesinde folik asitten zengin besinlerin beslenmede yer alması sağlıklı bir gebelik zemini ve sürecini destekler. Folik asit için besin kaynakları ise ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, et, süt, yoğurt ve türevleri, yumurta ve tahıllar olarak sıralanabilir. Folik asidin yetersiz alımıyla düşük doğum ağırlıklı bebekler, erken doğum, nöral tüp defektleri ve annede megaloblastik anemi oluşabilir.

Gebelikte bazı özel durumlar hariç düzenli vitamin kullanımı mutlaka gerekli değildir. Gebelik dönemi boyunca ihtiyaç duyduğunuz vitaminlerin tümü düzenli beslenme yoluyla alınabilir ve doğru olanı da budur.


Eğer muayene olunmamışsa hemen doktora başvurmak gerekir. Gerekli tahliller yapılmalı ve gerek varsa vitamin takviyelerine başlanmalıdır.

Gebelikte folik asit ihtiyacı belirgin bir şekilde artar ve günlük ihtiyaç neredeyse 2 katına çıkar. Anne adayları doktor kontrolünde gebe kalmadan en az 1 ay önce folik asit kullanımına başlamalıdır.

Sigara kullanıyorsa tamamen bırakmalı, alkol tüketimi varsa sonlandırmalı, yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme kurallarına dikkat etmeye başlanmalıdır.
Alkol alışkanlığı engellenemiyorsa günlük1 kadeh (15 cl ) kırmızı şarap seçilebileceği gibi bu miktardan asla fazla olmamalıdır.

Kafein tüketimi sınırlandırılmalı, gebelik süresince günde 300 mg yani yaklaşık 2 fincan kahveyi (kafein içeriği kahve türüne göre kafein içeriği değişiklik gösterir) aşmamaya dikkat edilmelidir. Çalışmalara göre yüksek miktarlarda kafein alımı; düşük doğum ağırlıklı bebek ve düşük riskinde artışa neden olabilmektedir.

Anne adayının gebeliğe başlangıç ağırlığı önemlidir. Gebeliğe fazla kilo ile başladıysanız, ilk 3 ay aldığınız kaloriyi çok fazla artırmaya gerek yoktur. İlk 3 ay kilo almamak sorun yaratmaz. Ancak ağırlık kaybına neden olabilecek davranışlarda bulunmak veya kilo alımını katı bir şekilde sınırlandırmak gebelik dönemi için doğru bir davranış değildir. Bu ayda anne adayı, beslenmesini disipline etmek için,sık aralıkla az miktarlarda beslenme alışkanlığı edinmeye çalışmalıdır.

Artık hamileyim daha fazla enerji ihtiyacım var demek için çok erken. 3. ay tamamlanana kadar anne adayının, bebek gelişimini desteklemek için ekstra enerjiye ihtiyacı yoktur. Yanlış inanışlar ile gereksiz ağırlık kazanımından uzak durulması gerekir. Gebeliğin ilk ayında dikkat edilmesi gereken en önemli beslenme davranışı, öğün düzenini şekillendirmek, günlük beslenme alışkanlığını 3 öğünden 6 öğüne çıkarmak ve bir defada aşırı miktarda besin tüketimini önlemek olmalıdır. Gelecek aylarda organlar üzerindeki baskı arttığında, sindirim sorunları yaşanmasını önleyecek alışkanlıklar edinmiş olmak önemli bir avantaj sağlayacaktır.

Yapılan araştırmalar; günlük 10.000 Ünitenin (IU) üzerinde A vitamini tüketiminin düşük riskini arttırabileceğini göstermektedir. Bu nedenle gebeliğin ilk 2 ayında, A vitamininden zengin , karaciğer, balık yağı,tereyağı, yumurta, böbrek .gibi besinlerin tüketiminde aşırıya kaçılmamalıdır.




2. Ayda Annedeki Değişiklikler:

Gebeliğin beşinci haftasıyla birlikte, herkeste olmasa da anne adaylarının bazılarında bulantı ve kusma başlar. Göğüslerde belirgin şekilde dolgunluk, şişlik, hassasiyet oluşmaya başlar. Plasenta gelişir ve daha fazla hormon salgılamaya başlar. Anne adayının rahminin büyüklüğü 2. Ayın sonunda normalin iki katına çıkmıştır. Bir yumruk büyüklüğündeyken greyfurt büyüklüğüne ulaşır. Rahim büyüdüğünden idrar kesesine baskı yapar ve idrar kesesi fazla genişleyemediğinden, kese çabuk dolar ve sık sık idrara çıkma ihtiyacı oluşur. Kabızlık, idrara sık gitme midede yanma, hazımsızlık, yiyeceklere aşırı istek veya isteksizlik, uykusuzluk gibi şikayetler olabilir.

Anne adayının kendini yorgun, bitkin hissetmesi, sürekli uyumak ve yatmak istemesi bu haftalarda sık rastlanan belirtilerdir. Bu büyüme sırasında karın krampları, sancılar hissedilebileceği gibi, sinirlilik, ağlama isteği, duygusal değişiklikler olabilir ve anne adayı tutarsız davranışlarda bulunabilir. Tüm bu süreçler hormonal değişime anne bedeni adapte olunca ortadan kalkacaktır.
Anne adayı kızamık, kızamıkçık gibi bulaşıcı hastalıkları olan çocuklardan da uzak durulmalıdır. Çünkü bu hastalıkları daha önce geçirmemiş anneler hamileliklerinde bu hastalıkları geçirebilirler ve bazen bebekte özürlere varacak kadar ciddi problemlere neden olabilir.

Doktor muayenesinde özellikle bir risk belirtilmemişse normal bir gebelikte bu dönemde hatta ilk ayda bile cinsel ilişki yasak değildir, yalnızca bazı risklerin olduğu hamileliklerde doktor tarafından cinsel ilişki yasağı getirilmektedir.

2.Ayda Bebekteki Değişiklikler:

Bebeğin 5 haftadan 8 haftaya kadarki süreçte boyu 3- 4 milimetreden 1,5-2 santimetreye kadar uzadığı görülür. 2. Ayın sonunda yaklaşık 1-2 gram ağırlığına ulaşır. Bu ayda bebeğin göbek kordonu oluşur. Önce gözler, kulaklar ve ağız boşluğu belirmeye başlar. 6 hafta haftanın dolmasıyla kalp atışları ultrasonda duyulabilmektedir. Beyin, omurga, büyük damarlar, göz ve barsak, böbrek, karaciğer gibi organlar gelişmeye başlamıştır. Bebeğin beyni gelişmekte ve aktivite göstermektedir. Esas organ ve sistemlerinin geliştiği bu dönem kritik bir dönemdir. Beyin, omurga, büyük damarlar, göz ve barsak, böbrek, karaciğer gibi organlar gelişmeye başlamıştır. Kol ve bacaklar belirginleşmiş ancak parmak araları ördek ayağı gibi birbirine yapışıktır, ilerleyen haftalarda ayrılacaktır. Gözleri, göz kapakları ve burun delikleri şekillenmeye başlar. Ancak hala embriyo olarak adlandırılır.

Gebeliğin 2. Ayı İçin Diyetisyen Tavsiyeleri:

Bu dönemde bir ağırlık kazanımı öngörülmediğinden ekstra bir enerji ilavesi gerekmez. Beden kitle indeksi 18’in altında bir ağırlıkta gebe kalınmışsa, kişiye göre 100 veya daha fazla ek enerji alımı gerekebilir. Kişiye özel beslenme desteği alınması, gebeliğin sorunsuz devam etmesi ve bebek gelişimin sağlıklı sürdürülmesi için önemlidir.

Fazla kilo ile gebe kalmış annelerin birkaç kilo kaybetmesinde sakınca yoktur. Ancak düşük kiloda gebe kalan anne adayının kilosunu koruması önemlidir. Ağırlık kaybına neden olabilecek bulantı ve kusmalar görülüyor olabilir. Bu da anne adayının sağlıklı beslenmesine engel olabilir.

Porsiyonları küçük tutarak az az ve sık sık beslenmek önemlidir. Günlük öğün sayısını arttırmak ve tek bir öğünde alınan besin miktarını azaltmak gerekir. Bulantıyı baskılamak için sarı leblebi veya haşlanmış patates oldukça etkili besinlerdir. Bunların yanı sıra çubuk kraker, tam buğday ekmeği, grisini, kaymaksız yoğurt, az yağlı beyaz peynir, kabuklu yeşil elma, muz gibi besinler şikayetleri rahatlatacak diğer alternatifler olarak sıralanabilir.

İlk ay başlanan, az az ve sık sık besin tüketmeyi alışkanlık haline getirmeye çalışırken su ihmal edilmemelidir. Günde en az 10 su bardağı su tüketilmeli, kusmayla sıvı kaybı artmışsa muhakkak takviye edilmelidir. Bu ayda sık beslenmeye ek olarak su tüketimini disipline etmeye başlanması, sağlıklı gebelik süreci için destekleyici olacaktır.

Abur cubur denilen cips, bisküvi, gazlı içecekler gibi hazır gıdalardan ve aşırı tatlı tüketiminden kaçınılmalıdır. Bu ürünler, özellikle cipslerdeki yanık yağ bulantıyı arttırabilir. Ayrıca bu ürünlerle koruyucu katkı maddelerini vücuda alarak bebek gelişimini olumsuz etkilemeyi hiçbir anne adayı istemeyecektir. Aşırı yağlı ve kızarmış yiyecekler bulantıyı tetikleyebilir. Bu tip beslenmeden sakınılmalıdır.

Esas organ ve sistemlerinin geliştiği bu kritik ayda ve gebelik boyunca hijyen önemli bir ayrıntıdır. Bulantı ve kusmadan bitkin düşen anne adaylarının grip, nezle, öksürük gibi şikâyeti olan insanlarla çok yakın temasta bulunmamaya dikkat etmesi gerekir. Çünkü bu tür hastalıklar anneye bulaşırsa daha fazla bitkin düşmesine ve yeterince beslenememesine neden olabilir.

Gebelik döneminde bebeğin anne karnında beyin ve fiziksel gelişimi için omega-3 yağ asitlerinin alınması yakın dönem çalışmalarıyla, dikkat edilmesi gereken bir konu haline gelmiştir. Anne adaylarının, günlük beslenmesinde omega-3 yağ asitleri eklemesi yapıldığında düşük doğum riskini azalttığı, gebelik kalitesini arttırdığı, menstrual şikayetlerini azalttığı ve menopoz etkilerini engellediği çalışmalarla kanıtlanmıştır. Gebelik döneminde annede yeterli omega-3 yoksa bebek annenin depolarından almaya başlar ve bu annede eksikliğe neden olmaktadır. Omega-3 genel olarak bebek üzerinde beyin, göz, sinir sistemi ve büyüme gelişmesinde etkilidir. Yeterli omega-3 tüketen annelerin bebeklerinde doğum kilosunun normal seviyelerde olduğu, fiziksel ve zihinsel becerilerin arttığı gözlemlenmiştir. Ayrıca bebeğin görsel ve bilişsel zekasında da omega-3 eksikliği olanlara göre daha iyi olduğu tespit edilmiştir.

Balıklardan özellikle sardalya, somon, uskumru, hamsi, palamut ve istavritte bolca omega-3 yağ asitleri bulunmaktadır. Hamilelik boyunca, haftada en az 2-3 porsiyon balık tüketimi güzel bir omega-3 desteği olacaktır. Balık dışında keten tohumu ve yağı, ceviz, brüksel lahanası, soya fasulyesi, ıspanak, semizotu, , mısır yağı, fındık yağı, kabak çekirdeği ve yağı da iyi bitkisel kaynaklardır.


3. Ayda Annedeki Değişiklikler:
Göğüslerde dolgunluk, hassasiyet devam ederken göğüs ucunda koyulaşma izlenmeye başlar ve mavi damarlar görünür hale gelir. Sütyenler dar gelmeye başlayabilir, büyük bedenlerin kullanılması gerekebilir. Rahim küçük bir yumru gibi pubik kemiğin üzerinden hissedilebilir. Büyüklüğü leğen kemiğini dolduracak kadardır. Anne adaylarının bir kısmı pantolon ve elbise bellerinin dar geldiğini fark edecek kadar kilo almış olabilirken, bulantı ve kusmalardan dolayı hiç kilo alamamış olanlar ise bu değişikliği fark etmeyeceği gibi kilo vermiş de olabilir. 3. Ayın yani 12. haftanın doldurulmasıyla bulantı ve kusma gibi şikayetler geçecek ve düzenli kilo almalar başlayacaktır. Ancak şimdilik dışarıdan bakmakla hamilelik henüz anlaşılamaz, göbek şişliği belirginleşmemiştir.

Plasenta gelişip ve daha fazla hormon üretir. Vajinal akıntı beyaz renkte, daha yoğun ve yapışkan hale gelir. Vücuttaki kan miktarı hamilelikte arttığından, akciğerler, kalp, böbrekler daha çok çalışır, karın bölgesi ve bacaklarda kan desteğinin artması nedeniyle toplar damarlar daha görünür duruma gelir. Hafif ve düzenli egzersizler ile varis oluşumunun önüne geçilmeli, kan akışı desteklenmelidir. Zaman zaman baş ağrısı , baş dönmesi ve fenalaşma hissi yaşanabilir.
Bazı kadınlarda, yüz ve boyunda düzensiz, değişik şekillerde kahverengi lekeler görülebilir. Hamilelik maskesi (kloazma) denen bu lekelerin hamileliğin sonunda tamamen ya rengi açılır yada kaybolur. Ciltteki gerilme nedeni ile rahatsızlık duyulabilir. Bu gerilme hissi başladığından itibaren göğüs , karın, kalça bölümlerine yumuşatıcı losyon sürerek deri çatlaklarının oluşumu önlenebilir. Anne adayı fiziksel olarak hala hamile gibi görünmese de duygusal olarak hızlı iniş çıkışları olabilir. Mizaç değişiklikleri bu dönemde sıktır.
Gebelikte her bir 3 aylık döneme trimester denir. Gebelik dönemi 3 trimesterden oluşur ve 12. hafta bittiğinde gebeliğin ilk trimester, yani ilk 3 aylık dönem bitmiş olur.
3. ay ortalarından 4. ay ortalarına kadar olan 11-14 haftalar arası ense kalınlığı ölçümü ve ikili test taramasının yapıldığı zamandır. Down sendromu ve Edwards sendromu denilen iki kromozomal anomalinin varlığını araştırmak için yapılan bu testlerin bu dönem içinde yaptırılması gerekir. Bu iki hastalık bebekte zeka geriliği ve çeşitli iç organ anormallikler ortaya çıkarmaktadır.



3.Ayda Bebekteki Değişiklikler:
3. ayın başında gebeliğin 9. haftasında yaklaşık 2-2,5 santimetre boy ve 2-2,5 gram ağırlığa sahipken, 3. ayın tamamlanması ile birlikte bebeğin boyu yaklaşık 5-6 santimetre , ağırlığı ise12-15 grama ulaşır.
Bu ayın ilk haftalarında bebekte kemik ve kıkırdak dokular olur. Gözler ve retina gelişir, burun ucu ve dil oluşmaya başlar. El ve ayak parmakları gelişmeye devam eder ancak hala parmaklar birbirine kısmen bitişiktir.
İç genital organlar erkek cinsiyette testis, kız cinsiyette yumurtalık (over) olacak şekilde gelişir. İlk oluşum aşamasında embriyonun göbek kordonu etrafından dışarı doğru çıkmış olan bağırsaklar artık karın içerisine doğru yerleşmeye başlar.
Anne adayının son gördüğü adetten (menstürasyon)itibaren itibaren 9. haftanın doldurulmasıyla bebek embriyo değil artık fetüs olarak adlandırılır.
İlk 10 haftanın tamamlanmasıyla birlikte ise bebek gelişiminde en kritik olan, ilaç ve toksik maddelere karşı bebeğin en hassas olduğu, organ ve dokularının gelişimindeki en kritik süreç bitmiştir. Bebeğin kalp ve damar sistemi, beyin, sinir sistemi, iskelet sistemi işlevsel hale gelmiştir. Böbrekler çalışmaya başlamıştır, idrar kesesi bir torba şeklinde oluşmuştur ve idrarını yapabilmektedir. Gözler tam şeklini almış, dudakları, 20 adet diş tohumu, tırnakları ve saç folikülleri ile birlikte şeftali tüyü gibi saçları belirmeye başlamıştır. Yutmaya ve tekme atmaya başlar. Bebek anne karnında sallanma, ters dönme, hıçkırma, gerilme gibi hareketler yapmaya başlar ancak anne henüz bu hareketleri hissedemez. Ağzıyla emme hareketi alıştırmalarına şimdiden başlar. Kız veya erkek olduğunu gösterecek dış cinsel organları gelişmeye başlar. Kalp atışları stetoskop ile duyulabilir.

Gebeliğin 3. Ayı İçin Diyetisyen Tavsiyeleri:

Yemeklerden iğrenme ve aşerme görülebilir. Bulantı ve kusmaların yavaş yavaş sonlandığı dönem başlamıştır. Bu şikayetlerin ortadan kalkması, anneyi tersine aşırı yemeye yöneltmemelidir, Aşırı beslenme gebeliğin ileriki aylarında aşırı kilo, şeker hastalığı ve iri bebek gibi kötü sonuçlara neden olabilir.

Alışkanlık haline getirilmeye çalışılan, düzenli ve yeterli miktarda su tüketimine dikkat edilmeli, anne adayında sıvı yetersizliğinin oluşması önlenmelidir. Kişiye göre yeterli su miktarını belirlemek için, vücut ağırlığı 0,033 ile çarpılarak hesaplanır. Örneğin 60 kg ağırlığındaki anne adayı için 60*0,033= 1,98 L, yaklaşık 2 litre olarak belirlenir. Bu miktar vücudun ihtiyacı olan minimum miktardır. Ekstra sıvı kayıpları varsa su tüketimi o oranda arttırılmalıdır.

Başlangıçta normal kiloda olan bir anne adayı gebeliğin ilk trimesteri, yani ilk 3 ay bittiğinde hiç ağırlık kazanmamış olması normal olduğu gibi en fazla 2-4 kilo almış olmalıdır. Bebekte nöral tüp defekti denilen özürlerin önlenmesi maksadıyla her hamilelikte kullanılan folik asit vitamin takviyesi genellikle bu aydan sonra kesilir. Eğer tüm önlemlere rağmen nöral tüp defekti riski mevcutsa anne adayının metioninden kısıtlı bir diyetle beslenmesi gereği ortaya çıkabilir. Beslenme açısından da azami dikkatin olması gereken dönem başlamaktadır.

3 ana 3 ara öğün olan öğün düzeni gebelik boyunca sürdürülmeli, sağlıklı beslenme alışkanlıklarına devam edilmelidir. Bir hamilenin ne kadar yediğinden çok ne yediği önemlidir. Bu yüzden porsiyon büyütmek yerine dengeli beslenmek daha önemlidir. Birçok önemli vitamin, mineral ve besin ögeleri hamilelik öncesine göre bu dönemde daha fazla önem kazanmaya başlar. Bunları tamamlayabilmek için temel besin gruplarını günlük beslenme düzenine katmak önerilir. Özellikle besin değeri yüksek gıdalar tüketmek, öğününüzü proteinden ve kalsiyumdan zengin besinlerle tamamlamak gerekliliği artar.
Gebelik döneminde bir kadının günde 1000 miligram (1 gram) kalsiyum alması gerekir. Eğer kadın 18 yaş altında ise günlük kalsiyum ihtiyacı 1300 mg'dır. Hamilelik döneminde kalsiyum annede kemik erimesi gelişmemesi ve bebekte kemik, diş gelişiminin sağlıklı olabilmesi için gereklidir. Bunun dışında da kalsiyumun vücutta çeşitli görevleri vardır. Gebelik döneminde yeterli kalsiyum alınmazsa bebeğin gelişimi için gereken kalsiyum annenin kemiklerinden karşılanır, bu da annede kalsiyum eksikliğine ve ileriki yıllarda kemik erimesi (osteoporoz) oluşmasına zemin hazırlayabilir. İşte bu nedenlerden dolayı hamilelik döneminde süt, peynir ve yoğurt gibi kalsiyumdan zengin besinler tüketmek önem kazanmaktadır. Gebeliğin sonuna kadar günlük 4 porsiyon süt ve süt ürünlerinden tüketilmelidir.

Mide yanması gibi durumların önüne geçebilmek için bir oturuşta aşırı büyük porsiyon ve gece yatmaya yakın (yatmadan 2 saat önce yeme olayı bitirilmelidir) yemek yemekten kaçınılmalıdır. Fazla baharatlı ve acılı ve asitli yiyecekler de bu dönemde kaçınılması gereken diğer yiyeceklerdir.

Gebelik boyunca doktora danışmadan hiçbir ilaç kesilmemeli ve de hiçbir ilaç kullanılmamalıdır.



4. Ayda Annedeki Değişiklikler:
Gebeliğin erken belirtileri olan sabah bulantıları, yorgunluk şikayetleriniz ve düşük riski 2.trimesterde genellikle azalır veya tamamen ortadan kalkar. Anne adayı ikinci ve sonraki gebeliklerde 4. Ayı tamamladığında ilk kez bebeğin hareketlerini hissetmeye başlar. Bazı anne adayları bebek hareketlerini erken hissetmeye başlarken,ilk gebeliklerde bebek hareketlerinin hissedilmesi 20. Haftayı yani 5. ayı bulabilir.
Rahimdeki bu ilk kıpırtılar mide gurultusu sanılabilir, kelebek kıpırtısına benzetenler de vardır. Bu farklı hissiyatın gerçekte bebeğin hareketlerinden olduğu anlaşıldığında not alıp ilk kontrolde doktorla paylaşılmasında fayda vardır.
Dışardan hamilelik fark edilebilir duruma gelmektedir. Plasenta, hamileliğin sağlıklı devamı için hormon üretmeye devam eder, salgılanan hormonlar ilerde daha kolay doğum için kasları ve eklemleri yumuşatır. Bu dönemde kabızlık şikayetleri ile birlikte terleme artabilir.
Rahim büyümekte ve karı içindeki bağların gerilmesine bağlı olarak kısa süreli ani sancılar hissedilebilir.
İdrara gitme sıklığı azalırken, idrar yolları enfeksiyonu riski artabilir. Uykusuzluk ve gece idrara çıkma gibi şikayetler başlayabilir.

Bazı gebelerde, göbekten aşağıya doğru dikine uzanan kahverengi çizgi belirir, buna linea nigra denir, endişe etmeyi gerektirmez çünkü doğumdan sonra kendi kendine solar ve kaybolur. Göğüs uçlarındaki kahverengi koyulaşmalar da aynı şekilde doğumdan sonra eski aline döner.



4.Ayda Bebekteki Değişiklikler:
Bebeğin 5-6 santimetre olan boyu ve 12-15 gram olan ağırlığı ayın sonuna kadar yaklaşık 12-14 cm boya ve 100-150 gram kadar ağırlığa ulaşır. Saçı, kaşları, kirpikleri, el ve ayak parmak tırnakları, parmak izi şekillenir. Bebeğin ses telleri oluşmaya ve tat duyusu gelişmeye başlamıştır. Kulakları, kolları, elleri, parmakları, bacakları, ayak ve tırnakları tamamen şekillenmiştir.

Bebeğin kemik iliği kan hücreleri üretmeye başlamıştır.

Bebeğin göz kapakları sıkıca kapalıdır ve hamileliğin son 3 ayına kadar kapalı kalacaktır ancak ışığı az da olsa algılayabilir. Işığa duyarlılık ve solunum öncüsü olarak hıçkırık başlamıştır. Bu dönemlerde bebeğin nefes alıp verme hareketleri başlar. Nefes alıp vermesi hava ile değil bebeği saran amnion sıvısı ile olur. Bebek amnion sıvısını akciğerlerine alır ve sonra tekrar ağzından dışarı atarak solunum egzersizleri yapar. Bebeğin boynu uzar ve çenesi göğsünden uzaklaşmaya başlar.

Gebeliğin 4. Ayı İçin Diyetisyen Tavsiyeleri:

Gebeliğin 2. 3 aylık dönemin, yani 2. trimesterin başlamasıyla anne adayının enerji gereksinimi, günlük 300 kalori kadar artmıştır. Yani günlük ortalama 2000 kalori tüketen bir hamilenin enerji ihtiyacı bu dönemde 2300 kaloriye çıkar. 1 kase yoğurt, 1 kase çorba ve 1 meyvelik ilave bu enerjiyi karşılamak için yeterli bir ilavedir. Daha fazlası gereksiz ağırlık kazanımlarına ve sindirim sorunlarına sebep olabilir.

Bu dönemde düşük kaloriden kaçınılmalıdır. Annenin yağ depoları bebek için çok büyük önem taşır. Düşük kalorili beslenmeler kanda keton cisimcikleri oranın artmasına neden olmakta ve bebekte zeka geriliklerine yol açabilmektedir.

Rutin kan tetkiklerinde, gebenin demir eksikliğinin olup olmadığı mutlaka sorgulanmalıdır. Hemoglobin; kandaki oksijenin dokulara taşınmasını sağlar ve eksikliğinde oksijensiz kalan dokular yüzünden vücutta halsizlik, çabuk yorulma, iştah bozuklukları gibi istenmeyen pek çok sorun görülebilir. Ayrıca 4. ayla birlikte bebek hızlı bir büyüme sergiler ve bunun için çokça demire ihtiyacı vardır.

Vücut , gebelik döneminde daha fazla kan üretmek zorundadır. Bu nedenle, demir bakımından zengin gıdalarla bir beslenme düzeni oluşturmak bebeğin sağlıklı gelişimini desteklerken, vücut içinde yeteri kadar kan üretimi sağlanmış olur.

Gece idrara çıkma isteğiyle uykunun kesilmemesi için, yatma vaktine yakın saatlerde fazla içecek tüketilmemelidir. Bu alışkanlığın benimsemesi gece idrara çıkma problemini çözer genellikle.

Eğer kramp sorunları başladıysa, kramp sorunlarına karşı beslenmede magnezyum ve potasyumu yeterli miktarda alındığından emin olmakta fayda var. Kuru baklagiller, tam buğday ekmeği ve kuru yemişler magnezyum ve potasyum açısından zengindir. Bu bakımdan her gün 1 avuç kadar kuru yemiş tüketmek bu şikayetleri azaltmada etkili olacaktır. Bunun dışında günde ortalama 4 dilim tam buğday ekmeği tüketimi, günlük potasyum alımına ciddi anlamda destek olacaktır. Ayrıca günde 1 porsiyon kuru baklagiller de hem posa hem de potasyum alımı için ve bitkisel protein olduğu için
gerçekten çok faydalı ve yeterli olurken, kabızlık şikayetlerini azaltmada da etkili olacaktır.

Rafine un içeren besinleri sıkça tüketmek kabızlığı tetikleyeceği için anne adaylarının uzak durmaları gereken gıdalar arasındadır. İlk başta kabızlık çok fazla sorun olmasa da hemoroidi tetiklemesi ihtimali olduğundan dikkat edilmelidir.

Kullanılan malzemelerin tazeliğinin ve yiyeceklerin hazırlandığı ortamın ve malzemelerin temizliğinden emin olunmayan besinleri tüketmekten kaçınılmalıdır. Gıda zehirlenmesi ve tifo gibi hastalıklara sebep olabileceğinden güvenli besinler tüketmeye özen gösterilmelidir. Bu nedenle yemekleri evde hazırlamak en doğu, en sağlıklı olanıdır.

5. Ayda Annedeki Değişiklikler:

Bebeğin en hızlı büyüdüğü, iştahın hızla arttığı bir dönemdir. Göğüsler daha fazla büyümeye, yumuşamaya, toplardamarlar görülmeye başlar. Göğüslerden Colostrum adı verilen, ilk süt kıvamlı bir sıvı gelebilir. Göğüs ucundaki koyu renk alan areolanın, genişlemeye başladığı fark edilebilir, hatta bazen göğsün yarısını kaplayacak kadar da büyüyebilir. Bu hamileliğin zararsız bir yan etkisi olmakla birlikte, bebeğin doğumundan sonra 12 aya kadar büyük kalabilir.

Rahim karın içinde iyice büyümüştür, üst sınırı göbek deliğine ulaşmıştır. Karnın alt kısmında bazı ağrılar hissedilebilir. Telaşa kapılmaya gerek yoktur. Büyüyen rahmi destekleyen kaslar ve bağlar gerilmektedir. Saçlar daha ince ve yağlı olabilir. Ciltteki olumlu değişiklikler nedeniyle de anne adayı kendini daha güzelleşmiş ve iyi hissedecektir.

Bebeğin büyümesi ile genişleyen rahim kalın bağırsaklara baskı yapar ve barsak alışkanlığı düzensizleşir, kabızlık artabilir. Biraz nefes darlığı normaldir, büyüyen rahim akciğerleri ittikçe bu şikayetler biraz daha artabilir. Karnın fazla büyümesi ve cildin gerilmesi karın çatlaklarına neden olabilir. Bu çatlakların olması esasen annenin cilt yapısının esnekliği ile ilgilidir.

Hamilelik sırasında sıklıkla bacaklardaki kan damarları görünür hale gelir, varisler oluşabilir, yaygınlaşabilir. Bunu en aza indirmek veya önlemek için, uzun süre ayakta durmak veya oturmaktan kaçınılmalıdır

Artık hamilelik gerçeği kabullenilmiştir ve duygusal gelgitlerde azalma olur.




5.Ayda Bebekteki Değişiklikler:

Bu ay başlangıcında ortalama13 cm boy ve 150 gram kadar ağırlığa sahip olan bebek, ay tamamlandığında 25 -27cm boy ve 350-400 gram kadar ağırlığa ulaşır. Bebeğin cilt altı dokusunda yağ depolanması artar ve bebek daha hızlı kilo almaya başlar. Bu yağ depolanması bebeğin ısı dengesi açısından önemlidir.

Bebeğin cildinini kaplayan ve lanugo adı verilen tüylerine, verniks kazeoza denilen kaygan madde eklenir. Beyaz peynirimsi bu madde bebeğin bütün cildini kaplar ve bebeğin cildini içinde bulunduğu amniyotik sıvıdan korur. Bazı bebekler doğduğunda da üzerinde hala beyazımsı bir örtü bulunur.

Bebek aktif oldukça duruma gelmiştir, çok tekme atar, çok döner, sıkça hareket eder. Kulakları tamamen gelişmiştir ve rahim içerisinde annesinin damarlarından ve barsaklarından gelen sesleri duyabilir, dışarıdan gelen kuvvetli sesleri de duyabilir. Dışarıdaki yüksek sesler bebeğin hareket etmesine neden olabilir.

Bebeğine şarkı söyleyip, kitap okuyan veya onunla konuşan ebeveynleri bebek duyabilir. Bazı çalışmalar, bebeklerin rahim içindeyken okunan kitabın, doğum sonrasında okunduğunu duyunca, beslenmeye daha istekli oldukları ve daha hızlı emdiklerini göstermiştir.

Mekonyum adı verilen bebeğin ilk dışkısı bağırsaklarında birikmeye başlar.

Bu dönem duyusal gelişim için çok önemlidir. Beyinde koku, tat, görme ve dokunma için özelleşmiş alanlar gelişir.

Bebeğinizin cinsiyetini öğrenme zamanı gelmiştir.

Gebeliğin 5. Ayı İçin Diyetisyen Tavsiyeleri:

Beşinci ay itibariyle kilo alımı da çok daha fazla hızlanmakta, ayda ortalama 300 – 500 gram kadar ağırlık kazanılmaktadır. Tabi burada belirtmek gerekir ki bu aralık kişiye göre değişebilmektedir Gebeliğin başından doğuma kadar normalde alınması gereken kilo 9-12 kilo kadardır. Hamileliğin başında normalden daha zayıf olan anneler biraz daha fazla 15-17 kilo kadar alabilirler. Hamileliğin başında aşırı kilolu olan annelere de fazla kilo almaları önerilmez ve genellikle 7-8 kilo almaları yeterli kabul edilir.

Gereğinden fazla kilo alan annelerde, gebeliğe bağlı diyabet hastalığı (gestasyonel diyabet) çıkma riski yüksek olur ve buna bağlı bebekte aşırı kilo, zor doğum gibi zararlı etkiler meydana gelebilir. Aşırı beslenmeden ve gereğinden fazla ağırlık kazanımından kaçınılmalıdır. Düzenli yürüyüş yapılmalı veya doktorun kişiye özel olarak önerdiği başka bir egzersiz yapılarak hareketli kalmaya özen gösterilmelidir.


Sağlıklı beslenme kurallarına özen göstermeye devam etmeli; aşırı tatlı, şekerli, unlu, hamur işi tüketilmemeli, aşırı meyve tüketiminden de kaçınılmalıdır. Tekrar hatırlatmakta fayda var ki gebelik boyunca yeterli Omega 3 alımı çok önemlidir. Haftanın 2-3 günü balık tüketmek gerçekten önem teşkil etmekte. Özellikle mevsimindeki balığı tüketmek çok daha doğru ton balığı veya kılıç balığı gibi ağır metal içeren balıklar yerine diğer balıkları tercih etmek çok daha iyi olacaktır.

Bu aylarda yine su alımı oldukça önemlidir. Gün içerisinde 2,5- 3 litreye kadar su ihtiyacı artmaktadır. Hamileliğin bu evresinde daha sık idrara çıkıldığından, su ihtiyacı artık daha fazladır. Eğer gaz şikayeti varsa yemeklerle birlikte değil de, aralarda ve birer bardak şeklinde su tüketmek önemli bir tüketim önerisidir. Zira birdenbire kocaman bir şişeye tüketmiş olmak da gaz şikayetlerini arttırabilir.



6. Ayda Annedeki Değişiklikler:

Kilo artık düzenli olarak artmaktadır. Hamilelik hormonları dişetlerinin şişmesine ve iltihaplanmasına yol açarak kolayca kanamasına neden olur. Diş fırçalarken dişetleri kanayabilir, bu hamilelikte sık karşılaşılan bir durumdur.

Dişlerin düzenli ve yumuşak hareketlerle, yumuşak diş fırçasıyla fırçalanması ve iple temizlenmesine özen gösterilmelidir. Dişetleri acısa da hamilelikte çürükleri önlemek için koruyucu işlemlerin yapılması, diş kayıplarını önlemek için çok önemlidir.
Göğüslerdeki çatlakları destekleyici sutyen kullanmak önleyebilir. Hamileliğin bu döneminde bu çatlakların görülmesi tipiktir, doğumdan sonra solarak gümüş beyaz renge dönüşür, tamamen kaybolmayabilir.

Rahim daha yukarı çıktığı için idrar torbası üzerindeki baskısı azaldığından idrar yapma sıklığı azalır. Rahim kaslarında gerilme ve gevşemeleri anneyi doğuma hazırlar.
Aniden kasıkta ve karnının yan tarafına ilerleyen keskin ağrılar hissedilebilir. Rahimi destekleyen bağ ve yapıların krampı nedeniyle oluşan bu ağrılar zamanla anneyi doğuma hazırlayacaktır.

Ani hareket ve dönmelerden kaçınmalısınız.- Karın veya yüzde ciltte renk değişikliği olabilir.- Ayak bileklerinde, ayaklarda,el ve yüzde şişme olabilir.- Sırt ve bel ağrıları olabilir.- Cinsel isteğiniz her hafta değişebilir, azalabilir, artabilir.- Dalgın olabilir, ağırlık nedeniyle sıkılmış olabilirsiniz.- Bebeğinizin büyümesini içinizde daha fazla hissedersiniz. Hamileliğiniz sırasında ortaya çıkan problemleri ve bebeğinizin sağlığına etkilerini düşünebilirsiniz. Çoğu hamile kadın bu nedenle endişelenebilir.

6.Ayda Bebekteki Değişiklikler:

Bebeğin boyu yaklaşık 30-34 santimetreye, ağırlığı ise 650 - 700 grama ulaşır.
Her şeyiyle artık minyatür bir bebek görünümündedir, dudakları daha belirgin, gözleri ise oldukça gelişmiştir. Gözlerini açıp kapayabilir, kaşlarını çatabilir, yan bakabilir ve sesleri duyabilir. Anne karnına ışık kaynağı yöneltilirse, bebek başını çevirir. Bazı solunum hareketlerini yapmaya başlar, ama akciğerlerinde henüz hava değil amniyotik sıvı bulunur. Öksürebilir, hıçkırabilir ve hareketlerini anne hissedebilir. Cildi hala kırmızı ve kırışıktır. Amniyotik sıvı yaklaşık 4 saatte bir kendini yeniler, bebeğin ısını düzenler ve darbelerden korur.

Gebelikte 6. Ay Beslenme Önerisi:

Aşermeler artabilir, ancak abur cubur yemekten uzak durmaya çalışılmalıdır. İştah iyi ve bulantılar nadiren olabilir. Buna rağmen ağır, yağlı, acılı yiyecekleri takiben mide ekşimeleri olabilir.
Bu ayda sıcağa karşı daha duyarlı olan anne adayı, daha çok terleyebilir. Daha önce de bahsedildiği gibi sıvı kaybı arttığında daha bol su içilmeli ve sıvı açığı kapatılmalıdır.

Probiyotik desteği bu dönemde her zamankinden çok daha önemlidir. Sağlıklı bir bağırsak demek sağlıklı bir vücut demektir. Normal bireylerde durum böyle iken, gebelikte daha da önemlidir. Yapılan çalışmalar; gebelikte düzenli probiyotik tüketen annelerin çocuklarında alerji riskinin, egzama-dermatit gibi hastalıkların görülme olasılığının daha az olduğunu ve bağışıklık sistemlerinin çok daha güçlü olduğunu göstermektedir. Yoğurt bu dönemde kalsiyum, B6 vitamini ve probiyotik desteği için ideal bir besindir. Bilinen en doğal probiyotik yoğurttur. Kefir de probiyotik için iyi bir kaynak olarak hamilelikte tüketilebilir. Hamilelikte besinler dışındaki probiyotik desteklerinin kullanımı da güvenli olarak bilinir. Probiyotiklerin etkili olabilmesi için bu bakterilerin kalın bağırsağa değişime uğramadan ve canlı olarak ulaşması gerekir. Bu yüzden besin desteği olarak probiyotik ürün satın alırken mide asidi ve safraya karşı dayanıklı olanlar tercih edilmelidir.

7. Ayda Annedeki Değişiklikler:

Kilo hızla artar, çünkü bebeğin en hızlı büyüme periyodu başlamaktadır.
3. Trimesterin başladığı bu süreçte (27. hafta başlangıç kabul edilir) anne, bebek hareketlerini sık ve şiddetli hisseder genellikle. Bebek gün içerisinde ortalama 10 kere hareket eder, hareketlerini bu aylardan sonra takip etmek önemlidir,
Annenin bedenindeki değişimler hızlanmıştır, rahim göğüs kafesine yaklaşmıştır, bu yüzden zaman zaman nefes darlığı olabilir.Bebek hareketleri belirginleşmiştir, dışarıdan görülebilir. Bacak krampları, sırt ağrısı, varis, basur gibi rahatsızlıklar olabilir. Dik durmak, bacakları dinlendirmek ve yüzmek bu şikayetleri azaltmada etkili ve yararlıdır. Mide yanması, hazımsızlık, şişkinlik olabilir. Kabızlık devam edebilir. Beyaz vajinal akıntı giderek koyulaşır.
Büyümüş göğüsler çatlayabilir, colostrum akmaya devam edebilir.

Bebeğin karında yavaş yavaş aşağıya doğru inmeye başladığı hissi duyulabilir. Bu duruma angajman denir. Doğum, annelik hakkında tasalanma durumu sık görülür ve normaldir.

7.Ayda Bebekteki Değişiklikler:

Bebeğin boyu yaklaşık 34-37 santimetreye, ağırlığı ise 1000-1300 grama ulaşır. Omurilik (vertebra) yapıları kemik, eklem ve bağlarıyla şekillenmeye başlar.

Akciğerlerdeki kan damarları gelişir. Burun delikleri açık hale gelir. Kemikleri şekillenmeye devam eder. Akciğerlerde alveol denilen hava kesecikleri gelişmeye başlar. Akciğerlerde sürfaktan denilen madde salgılanmaya başlar ve akciğerlerdeki hava keseciklerinin iç yüzeyini kaplayarak bebeğin solunuma yardımcı olur. Bu dönemde erken doğan bebeklerin solunum yapabilmesi için bu gelişmeler çok önem taşır. Bebek artık doğsa bile akciğerleri nefes alıp verme kabiliyetine erişmiştir ancak yine de bu dönemde doğan bebeklerin bir kısmında solunum sıkıntısı yaşanabilir.

Bebeğin cildindeki yağ ve ter bezleri aktifleşir. Tırnaklar, kaş ve kirpikler uzamaya devam eder. Gözün retina tabakası gelişir ve ışığın algılanarak beyine iletilmesinde rol alır ve göz kapakları açılmaya başlar. Gözleri doğsa bile yakındaki objeleri görebilecek kadar gelişmiştir artık.

Bebeğin dilindeki tat tomurcukları oldukça gelişmiştir, örneğin anne çok baharatlı, acı yiyecekler yediğinde bebek bunu algılayabilir. Bu dönemde bebek annesinin sesini duyabilir ve buna tepki olarak hareket edebilir.

Bebeğin vücudu tombullaşmaya ve yuvarlaklaşmaya devam eder, yağ ve kas dokusu artar. Cildi kırmızı ve kırışıktır. Uyuma ve uyanma zamanları farkedilir.- Kan üretimini dalağın yerine kemik iliği yapmaya başlar

Gebelikte 7. Ay Beslenme Önerisi:

Bu dönemde bebek iyice büyümeye başladığı için annenin iştahı bir miktar artabilir, ancak yine de sağlıklı beslenmeye çalışmak, aşırı yememek gerekir.
Düzenli ve yeterli su tüketimi tüm süreçte olduğu gibi bu dönemde de oldukça önemlidir.
Kabızlık, aşırı gaz olması ve hemoroid (basur) gibi problemler ile karşılaşılabilir. Kabızlığı önlemek için bol posalı yiyecekler tüketmeye özen gösterilmelidir. Her yemekte olabildiğince fazla sebze yer alması, bağırsakta posa bıraktığı için bağırsağın rahat çalışmasını sağlar ve kabızlığı engelleyerek, dışkı kıvamının yumuşamasını sağlar. Ayrıca gün kurusu olan kuru kayısıdan günde 2-3 adet aç karnına tüketmek de dışkılamayı rahatlatır ve kabızlık şikayetlerini gidermeye yardımcı olur.

Şeker (glikoz) yükleme testi 24-28 hafta arasında yapılır. 28. Hafta şeker yüklemesi testinin en hassas olduğu son haftadır. Bu haftaya kadar şeker testi yaptırmamış olanlar vakit kaybetmeden doktorlarından test hakkında bilgi almalıdır. Çünkü şeker yükleme testi yapılmasındaki amaç annede hamileliğe bağlı şeker hastalığı başlayıp başlamadığını belirlemektir.. Hamilelikten önce şeker hastalığı olmayan anne adaylarında hamilelik hormonlarına bağlı olarak ve aldığı kilolardan dolayı hamilelikte şeker hastalığı başlayabilir.
Hamileliğe bağlı şeker hastalığı zamanında teşhis edilemezse, bebekte aşırı kilo erken doğum, doğumdan sonra bebekte solunum problemi ve ölü doğum görülme olasılığı vardır. Ayrıca gestasyonel diyabetin fark edilmemesi, gebelikte sara nöbetine benzer nöbetlere neden olabilen ve halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen preeklampsiye neden olabilir.
Hamileliğe bağlı şeker hastalığı diğer bir ifadeyle gestasyonel diyabet, tedavisi için bazen diyet yeterli olur. Diyet yeterli olmadığı zaman ise insülin tedavisine geçilir. Eğer gestasyonel diyabet varsa muhakkak bir uzmandan yardım alarak kişiye özel diyabetik beslenme planı edinmek gerekir.

8. Ayda Annedeki Değişiklikler:

Rahim kaslarının ve bağlarının sürekli basıncı nedeniyle göğsün aşağı kısmında ağrı hissedilebilir. Bebek hareketleri güçlü ve düzenlidir, ancak rahim içindeki alan daraldığı için hareketleri azalmıştır. Bebeğin ölçüleri özellikle sırtınızın alt kısmına ve mide bölgesine doğru genişleyerek büyür. Kasıklarda ve leğen kemiği bölgesinde karıncalanma, uyuşma hissi olabilir. Yalancı doğum sancıları da denen Braxton Hicks kasılmaları artabilir.

Bebeğin başı aşağıya doğru ilerledikçe, daha sık idrar ihtiyacı olacaktır. Gülerken, öksürürken idrar kaçırmaları olabilir. Bu ayda anneyi 1.5-2 kilo kadar kilo artışı beklemektedir. Bebeğin besin gereksinimleri doruktadır ve doğum öncesi son büyüme atağı göstermektedir.

8.Ayda Bebekteki Değişiklikler:

Bebeğin boyu 40-45 cm civarında, ağırlığı 1900-2200 grama kadar ulaşmıştır.
Bebeğin kemik iliği kan hücreleri üretebilecek düzeye gelmiştir. 8. Ayın sonuna doğru bebeğin kilo alması boy uzamasından daha fazla olur. Cilt altında beyaz yağ depolanmasından dolayı ciltteki kırmızı renk yerini yeni doğan bebeklerdeki gibi pembe renge bırakır, yüzündeki kırışıklıklar azalır.

Bebek günün neredeyse %90-95'ini uyuyarak geçirir ve her gün yarım litre idrar yapar. Bu idrar amnion sıvısına karışır

Dışarıdaki sesleri duyar, gözleri açıktır., karanlık ve aydınlığı ayırt edebilir. Bağışıklık sistemi gelişmeye, kendi antikorlarını üretmeye başlamıştır.

Gebelikte 8. Ay Beslenme Önerisi:

Bu son aylarda rahim karında iyice yukarı çıktığından, mideye yaptığı baskı artar ve bu yüzden fazla yemek yendiğinde rahatsızlık meydana gelebilir. Gebeliğin başından itibaren edinilmeye çalışılan, az az fakat sık aralıklarla yemek yeme alışkanlığı bu rahatsızlığı yaşamayı engeller. Eğer hala bu alışkanlık edinilmemişse artık bir zorunluluk haline gelmiştir.

Kabızlık son aylarda sık görülen bir belirtidir ve doktorunuz gebelikte kullanılabilen bazı ilaçlarla rahatlamanızı sağlayacaktır, ayrıca posa açısından zengin bol sebzeli yemekler yemek de işe yarar. Bol meyve yemekten kaçınmak gerekir çünkü fazla şeker içerir.

İshal, hamilelikte asla normal bir bulgu değildir, hamileliğin her ayında ishal anormal kabul edilir ve doktor muayenesi gerektirir. Günde 3-4 kez sulu dışkı varsa mutlaka muayene olunmalıdır.
Sağlıklı beslenme alışkanlıkları sürdürülmeli, bebeğin ağırlık kazanımına yeterli olacak enerji takviyesi yapılmalıdır.

9. Ayda Annedeki Değişiklikler:

Karnın altında basınç artışı ve bebeğin aşağıya doğru inişi daha belirgin hissedilir.
Birçok gebelik 37-38-39 haftalarda doğumla sonlanmaktadır ve bu haftalar erken doğum değil zamanında doğum olarak değerlendirilir. Ancak 40 haftaya kadar da kalabilir.
Hamileliğin 35. haftasından sonra anne günde birkaç kere karnında seğirme, kasılma benzeri sertleşmeler hissedebilir. Bu tür sertleşmeler günde birkaç kere ve uzun aralıklarla olabilir ancak sık ve şiddetli (1 saat içinde 4 veya daha fazla kasılma) oluyorsa doktora başvurmak gerekir, gerçek doğum sancıları başlıyor olabilir.
Az da olsa kanama veya kırmızı leke olması mutlaka doktora başvurmayı gerektirir. Göğüslerden süt gelmesi daha fazla, meme uçlarında çatlaklar meydana gelebilir.
36.hafta itibariyle anne nefes almasında ve yeme içmesinde bir rahatlama hissedebilir. Bebeğin kafasının leğen kemiğine girip aşağı inmesi nedeniyle rahim yüksekliği bir miktar azalarak, göğüs üzerine olan baskıyı azaltır ve annenin nefes alması rahatlar. Doğum her an gerçekleşebilir.

9.Ayda Bebekteki Değişiklikler:

Bebeğin gelişimi tamamlanmak üzeredir. Boyu yaklaşık 47-52 cm, ağırlığı 2700- 3500 g civarına kadar ulaşacak ve doğum gerçekleşecektir.

9 Ayın başlaması ile bebeğin içerisinde bulunduğu amnion sıvısının en fazla miktara ulaşır., Bundan sonra sıvının bir miktar azalması doğaldır. Su azalacağı için bundan sonra bebek hareketlerinde biraz azalma meydana gelebilir. Beyin gelişimi ve bebeğin kafa çapı artar. Ciltte pembe renk değişikliğine neden olan yağ depolanması devam eder.
Bebeği enfeksiyonlara karşı koruyacak olan bağışıklık sistemi gelişmektedir ancak buna en önemli katkıyı doğumdan sonra anne sütü yapar.


Bebeğin kafa kemikleri hariç diğer kemiklerinin hepsi sertleşmeye devam eder Organları olgunlaşmaktadır. Çoğunlukla bebek rahim boynuna doğru ters durmaktadır. Hareket edecek yer kalmadığından daha sessizdir. Tırnakları tamamlanmıştır, uzayabilir. Bebek artık oldukça büyümüştür ve ağırlık

Gebelikte 9. Ay Beslenme Önerisi:

Gebeliğin başından itibaren edinilmeye çalışılan, az az fakat sık aralıklarla yemek yeme alışkanlığı devam etmelidir. Aşırı yağlı, aşırı şekerli , kızartma yöntemi ile pişirilmiş besinlerden uzak durmaya devam edilmelidir.

Bu dönemde annenin tartıda gördüğü artışın temel sebebi bebeğin kazandığı ağırlıktır. Bebek doğuma yaklaşmıştır ve ağırlık kazanımı artmıştır. Daha çok yağ dokusu artmakta ve rahimde kapladığı alanın artması ile mideye genişleyecek daha az alan kalmıştır.

Düzenli süt ve/ veya süt ürünleri tüketimine ve yeterli miktarda su tüketmeye, özetle yeterli ve dengeli beslenmeye devam edilmelidir. Eğer hala bu alışkanlık edinilmemişse artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Sağlıklı alışkanlıklar edinerek gelişimi desteklenmiş bebeği, yine sağlıkla kucaklama vaktidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Gebelik Sürecinde Anne ve Bebekteki Değişiklikler ile Aya Özgü Beslenme Önerileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Ayşegül YILMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Ayşegül YILMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ayşegül YILMAZ Fotoğraf
Dyt.Ayşegül YILMAZ
Ankara (Online hizmet de veriyor)
Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi15 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Ayşegül YILMAZ'ın Yazıları
► Ramazanda Beslenme Önerileri Dyt.Ayşe DURAN
► Ramazanda Beslenme Önerileri Dyt.Begüm KURAN
► Yaşlılıkta Beslenme Önerileri Dyt.Aylin ÇERÇİ
► Ramazanda Beslenme Önerileri Dyt.Gülhan KOCA
► Gebelikte Beslenme Önerileri Dyt.Hatice KARSLIOĞLU
► Gebelik ve Beslenme Dyt.Selin ÇAVDAROĞLU
► Kanserde Tedavi & Beslenme Önerileri Dyt.Yunus Emre UZUN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Gebelik Sürecinde Anne ve Bebekteki Değişiklikler ile Aya Özgü Beslenme Önerileri' başlığıyla benzeşen toplam 35 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Sağlımız İçin Yulaf Aralık 2017
◊ Neden Kilo Alırız? Nisan 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:59
Top