2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Başarı İçin Öğrenci Koçluğu
MAKALE #22831 © Yazan Zekeriya GUTER | Yayın Eylül 2022 | 1,188 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
Sevgili öğrenciler ve kıymetli anne babalar,

Başarı için öğrenci koçluğu isimli yazımda tam olarak sizlerden bahsediyor olacağım. Bunu bir yolculuk olarak düşünelim. Adına öğrenme yolculuğu, Bir keşif yolculuğu, Değişim zamanı ya da nereden nereye de diyebilirsiniz. Dilerseniz bunun adını şimdi koyun dilerseniz bu yolculuğun heyecanına vardıkça veyahutta bu keyifli yolculuğun tam da sonuna geldiğinizde bir ad koyun ki, bu senin yolculuğun ve tüm ipler sende belki de hiç bitmesin diyeceksin. Seninle ilgili olan her şeyde, en güzel kararlar da yine senin varışların ve senin vuruşlarınla olacaktır.

Öğrenme dediğimiz şey anne karnından itibaren başlar ve beşikten mezara kadar devam eder. Anne karnından itibaren işitsel olarak öğrenmeye başlarız ve bu işitsel davranışlar karşısında öğrendikçe tepkilerimizi de anne babalar hissediyor olmuştur. Dünyaya gözlerimizi açtığımızda ise işitselle birlikte dokunsallık da kendini gösterir halle gelir. anne kucağı, anne kokusu derken yavaş yavaş görme duyumuzda kendisini hissettirir ve öğrenmelerimiz de artar. Aylar geçtikçe her yaş grubunun da kritik dönemleriyle birlikte bize kazandırdığı gelişimsel kazanımlar vardır. Bu anlamda okul öncesi eğitim dediğimiz 0-6 yaş dönemi gerçekten hayatının temellerini ve kişilik gelişiminin kabaca sınırlarını da oluşturmaktadır. Bir çoğumuz ya da çocuklarımız hemen hemen anaokulu, anasınıfı eğitimi almıştır. Alınan okul öncesi eğitimin yaşamın ileriki dönemlerine olumlu anlamda katkısı akademik başarıya etkisi tartışılmaz bir gerçektir. Hatta şöyle bir gerçek vardır ki 60 aylık iken ilkokula başlayan öğrenci ile aynı dönemde 72 aylık çocuğun ilkokula başladığı durumlar yaşanmıştır. Burada ne kadar birbirine yakın aylardaki çocuklar aynı sınıflarda olsa bile her iki gruptaki çocuk da birinci sınıfı okuyor olduğu için her ikisinin de ilkokula hazır oluşla ilgili olgunluğu malesef aynı olmayacaktır. Buradan nereye varmaya çalışıyorum? Şuan 8.sınıfta lgs sınavına hazırlanan bir grup çocuğun ilkokula başlama yaşına ay olarak baktığımızda ve şuanki seviyede okuma, anlama, algılama ve muhakeme becerileri noktasında ciddi anlamda farklar izlenmektedir. Bu da öğrencinin akademik başarısına ve sınavlar neticesindeki gelecekteki hayatına da çok çok etki edebilmektedir.

Demiştikya her yaşın, her bir çocukluk döneminin, her bir eğitim kademesinin kendi içinde izlenmesi geliştirilmesi ve olmazsa olmazları vardır ve her dönem kendi içinde hassaslığını korumaktadır. Evet okul öncesi eğitim çok önemlidir. 1.sınıf okuma yazmayı öğrenme noktasında kendi içinde ayrı bir öneme sahiptir. Mini mini birler, çalışkan ikiler, tembel üçler, dayak yiyen dörtler, misafir beşler, sekizler seke seke gittiler. Bizim zamanımızdaki 90 lı yılların başlarında belki daha önceleri veya bizden sonra da bu tekerlemeleri işitip söyleyip böyle olduğuna da inanmış bir nesil vardı. şimdi ne birlerin mini miniliği kaldı, ne çalışkanlık sadece ikilere has bir şey olarak kaldı, üçlerin tembel kalması mümkün değil ve de dörtlerin dayak yiyor olması ve bir yıl böyle dayakla geçsin, neden dayak yesin ki bu dörtler :) 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte de 5 ler misafir olmaktan çıktı ve misafirlik dörtlere de kalmadı. Eee! Tekerlemenin ortaokul kısmı ise çaldılar yediler ve kaçtılar olarak sanki ilkokulda alınan eğitim ve öğretimin ortaokula hiç bir katkısı olamamış gibi ne hikmetse. Veee böyle böyle bir eğitim kademesi de hedefsiz bir şekilde zihne yerleşmiş oldu. Gelelim yeni nesil çocuklara, Z kuşağına… Artık okul öncesi 5 yaş grubu da ilkokula hazırlık grubu olarak görülmekte ve kendi içinde bir akademik sürece dahil olmaktadır. 4-3-2 yaşlara doğru indiğimizde evet mini minilere ulaştık.

Birinci sınıf öğrencileri okuma yazmayı öğrendikten sonra hızlı okuma anlama basit toplama çıkarma işlemleri ve yazmayı öğrenme eylemiyle birlikte beyni geliştiren üç şeyin; okuma, yazma ve basit matematiksel işlemleri yapabiliyor olmasıyla zihinsel kıvraklığını geliştirebilir ve öğrendikleri noktada acemilikten sıyrılıp kendi yaşında kendi sınıf düzeyinde öğrenme yolculuğunda ustalık seviyesine ulaşabilir. Hayat gerçekten şuan birinci sınıflara mini mini bakamıyor. okuma yazma öğrenen basit matematiksel işlemler yapan her birinci sınıf öğrencisi 10 türkçe, 10 matematik ve 5 hayat bilgisi olmak üzere deneme sınavları ile veya yaptığı testlerle bilgiyi ispatlama ve acemilik noktasından nasıl ustalık seviyesine çıkarttığını görebilmenin adıdır deneme. Deneme sınavları da bir ölçümdür. Kazanımların değerlendirmesidir. Yine ilkokul ikinci sınıfta 10 türkçe, 10 matematik, 10 hayat bilgisi ve 5 ingilizce olarak deneme sınavları yapılmakta olup kendi içinde 2.sınıf da ayrı bir öneme sahiptir. 3.sınıfa geldiğimizde soru sayıları artabilmekte ve fen bilgisi dersi de eklenerek eğitim hayatı içinde denemeler karşımıza çıkmaktadır. Gördüğümüz gibi çalışkandır ikiler olurken üçlerin tembel olacak hiç halleri yok. daha çok çalışkan olabilecek bir fırsatları var bence. 4. Sınıflara geldiğimizde ilkokulun son yılı ve ortaokul öncesi bir yıl olduğu için ayrı bir öneme sahiptir.

Burada ilkokulda okuma yazmadan itibaren hep şunu vurgulamaya çalıştım. İlkokul akademik başarı, başarıya karşı başarısızlık yaşanabilme durumları açısından da ele aldığımızda ortaokul lise üniversite diye devam eden eğitim hayatımızın da tüm derslerin de temellerinin atıldığı yıllar olarak görülmektedir. Beyni geliştiren üç şey; okuma, yazma ve basit matematiksel işlemler burada olmaktadır. Bir öğrencinin zihinsel kıvraklığının, hayatının yıllarını etkileyen kapasitesinin de temelleri burada atılmaktadır. Onun için okul öncesi eğitimi önemsediğimiz kadar ilkokul yıllarını da bir o kadar önemsiyoruz. İlkokul öğrencileri ile her sınıf düzeyine uygun hızlı okuma ve anlama çalışmaları yapabilmekteyiz. Birinci sınıf öğrencileri okuma yazmayı öğrendikten sonra başlanabilir. Ayrıca öğrencinin deneme sınavlarına alışması deneme sonunda yapılan analizler ile bilgi eksikliği ve dikkat eksikleri görülüp öğrenciye yönelik yapılan programlar ile bir sonraki deneme sınavına kadar eksikleri tamamlayıp netlerinde artışlara ulaşılmaktadır. Ortaokulda gireceği sınavlar açısından ilkokul öğrencileri ile yapılacak koçluk desteğini önemsiyoruz.

Gelelim ortaokul grubu öğrencilerimize; 5, 6, 7, 8. sınıfların her seviyesinde yine hızlı okuma ve anlama, sınav kazandıran stratejiler ve kapsamlı koçluk uygulamaları ile kendi sınıf düzeyindeki her öğrencinin zihinsel performansını geliştirip hedefine yaklaşmasını ve tüm bunları stres ve kaygıdan uzak bir şekilde keyifli bir öğrenme yolculuğu yapmasını sağlıyoruz. Öncelikle her öğrencinin kendini keşfetmesini kapasitesini ve mevcut durumunu görebileceği testleri uyguluyoruz. Bu testlerle birlikte öğrencilerde görüyoruz ki bir değişim başlıyor. Çünkü insanın kendini bilmesi kadar kendini keşfedip tanıması kadar muhteşem bir şey yok. Bunu hem kendimizde hem de öğrencilerimizde tecrübe ettik. Değişimi kendinde başlatan öğrenci sadece ders çalışma ,soru çözme eylemlerinde değil davranışlarında ve kendine olan özsaygısında, zamanını yönetmede ve hayatı yaşarken kattığı anlamda ve bir çok noktada olumlu değişimlere sahip olabiliyor. Bunun anne babaları tarafından da böylesine güzel gözlemlenebiliyor olması harika bir şey. Çocuklarına karşı bakış açıları değişiyor ve çocuğu için yapabilecekleri ve yapabildikleri daha da anlam kazanmaya başlıyor. Değişimle birlikte öğrenci koçu olarak takip aşaması devreye giriyor. Burada takipten kasıt sürekli öğrenciyi takip etme ve eğer öğrenci koçu yoksa ve o günlerde haftalarda destek alamadıysa takipsiz kalıp birine bağlı olmanın olumsuz sonuçlarını yaşıyor olması değil tabiki. Takip dediğimiz adımlar öğrencinin kendi keşfederek var olan mevcut potansiyeli doğrultusunda hedefine yaklaştıracak doğru stratejiler ile çalışırken ve onu hedefinden uzaklaştıracak ne olursa olsun bunlardan da kendisini soyutlayarak odaklandığı noktada ilerlerken hem doğru bir rehbere bir koça sahip olmanın mutluluğu hem de bir taraftan artık kendi kendine de koçluk yapabiliyor olmasıdır. Dıştan denetimli çalışma çabalama motive olma yerine iç disiplin geliştirerek kendi içsel motivasyon kaynaklarıyla ilerlemesidir.

Özellikle LGS sınavlarına hazırlanan öğrenciler yapılan testlerle kendi kapasitelerini gördükçe, doğru hedefler belirleyip, belirlenen hedefe doğru adımlarla yaklaşacak en uygun teknik ve stratejilerle ilerlemekte ve bu süreç gerçekten onlar için keyifli olmaktadır. Çünkü bizler öğrenci koçu olarak onlara en doğru rehberliği yapıyor olmamız gerekmektedir. Öğrencilerle yaptığımız tüm çalışmalarda, eğer bir test söz konusu bir egzersiz söz konusu ise bizler de aynı şekilde o testlerde en iyi performanslara sahip olmamız gerekiyor ki öğrenci bizim ses tonumuzdan ve söylediklerimizin onun geleceğini ne kadar da çok etkiliyor olduğunu, gelecekteki hedefine giden yolda öğrencinin de ne kadar ciddi bir duruş sergileyeceğini bizim öğrenci ile kurduğumuz iletişim ve ona model oluşumuz da belirleyici olmaktadır. Bu noktada öğrenci ile bir uyum içerisinde verimli ders çalışma teknikleri, günlük haftalık soru ve konu programlaması, deneme analizleri, sınav kazandıran stratejiler ve hızlı okuma anlama programları dikkat geliştiren egzersizlerle birlikte sınava kadar hatta sınav sonrası tercih aşaması da dahil dolu dolu kapsamlı bir koçluk desteğiyle öğrencinin yanında olmaktayız.

Tüm buraya kadar konuştuğumuz çalışmalar 1.sınıftan 12. sınıf hatta mezun grupları da dahil yks boyutunda da her sınıf seviyesinde öğrencide eksik görülen ve ihtiyaç hissedilen hususlar belirlenip desteklenecek şekilde öğrenciye özel programlar ile hedefine başarıya ulaştırılmaktadır.

Bu işin en güzel yanı ise bir öğrencinin sadece sınava hazırlık sürecinde değil onun bütün hayatına etkili dokunuşlar yaparak, geleceğin mimarı, mühendisi, doktoru, yazılımcısı, öğretmeni veya geleceğin lideri olarak en iyi şekilde yetişmesini sağlayabilirsem işte o zaman ben çok mutlu oluyorum. Öğrencilerimi en güzel şekilde yetiştirerek en güzel başarılara ulaştıkları her noktada bu mutluluğu bana yaşattıkları için onlara çok çok teşekkür ediyor, nice güzel çocukların gençlerin yetişmesini temenni ediyorum.

Saygılarımla
Zekeriya GUTER
Eğitmen-Öğrenci Koçu- Yazar
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Başarı İçin Öğrenci Koçluğu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Zekeriya GUTER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Zekeriya GUTER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     5 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Zekeriya GUTER Fotoğraf
Zekeriya GUTER
Balıkesir (Online hizmet de veriyor)
Okul Öncesi Eğitim Uzmanı
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi14 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Zekeriya GUTER'in Makaleleri
► Öğrenci Koçluğu Psk.Dnş.Galip ŞAHİN
► Sbs’de Başarı İçin Püf Noktalar Psk.Dnş.Ömer AKGÜL
► Başarı İçin Hedefini Belirle! Psk.Dnş.Mehmet POLATOĞLU
► Yaşam Koçluğu Psk.Dnş.Ercan TEKİN
► Sınav Eğitimi ve Koçluğu Psk.Umut ÇİÇEK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Başarı İçin Öğrenci Koçluğu' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Anne Baba Olmak Kolay! Mart 2014
► Problem, Çocuk mu? Mart 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:34
Top