Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler
KOGNİTİF (BİLİŞSEL)DAVRANIŞÇI TERAPİLER
Anahtarlığını kaybeden Ahmet ceketinin cebini, salondaki sehpayı, kapı girişindeki vestiyeri üstün körü kontrol etti. Çevresini inceleyerek aranmaya devam etti. İşi aceleydi ve hem evin, hem arkadaşına kendisini götürecek arabanın, hem de dükkânın anahtarı işte o anahtarlıktaydı. Sonra dedi ki kendi kendine tabi ki burada olamaz öyle ya kaybettiysem ve bulamıyorsam daha derinlerde bir yerlerde olmalı. Benim gibi derin birisi öyle ortalıkta bırakıp bulamayacak değil ya mutlaka derinlerde kuytularda kaybolmuştur. Daha sonra halının ve koltuğun altına, banyoya, mutfağa, hatta buzdolabının içine ve balkona bile. Yoktu işte anahtarlık. Birden suçluluk hissetmeye başladı. Nasıl yitirdim ki! Bulamadım düşüncesiyle birlikte hafiften bir çaresizlik ve yetersizlik duygusu belirdi.
Hepimiz zaman zaman anahtarlığımızı yitirmişizdir ve buradaki gibi ev(özel), dükkân(iş) ve araba(sosyal) hayatımızı sekteye uğratacak durumlarla karşılaştığımız sık rastlanan durumlardır. Bu anahtarlar yaşama açılan kapıların anahtarlarıdır. Zor durumlarla mücadele ederken, kaygımızı karşılayabileceğimiz düzeye getiren tedbirler alırken, yitirdiğimiz ve yaşam kalitemizi düşüren durumlarla karşılaştığımızda, öncelikle kolaya kaçar ilk akla gelenle ilgilenir ve sonuç alamadıkça işimize yaramayan olumsuz duygularla boğuşuruz. Düşüncelerimizle birebir temasa geçmektense düşüncelerimizin ardılını yoklar, çıkarsamalar yapmaya çalışırız. Hâlbuki düşüncelerimiz domino taşlarını harekete geçiren ilk şeylerdir ve orada öylece durmaktadırlar. Bir olay anında düşüncelerimiz hızlı bir biçimde hareket eder ve domino serisindeki diğer taşı oynatmasıyla sebebini anlamlandıramadığımız durumlarla karşılaşabiliriz. Bana ne oluyor, elimden bir şeyler kayıyor ama sebebini anlayamıyorum dediğimiz andır bu anlar. Domino taşları hızlı bir şekilde ilerlemektedir. Bizim öncelikle yapmamız gereken bu hareketlenmeyi fark etmektir. Bu dizilim genellikle şu şekilde işlem görmektedir:
Olay-Düşünce-Duygu-Davranış
Kognitif Davranışçı Terapi psikoloji ve psikopatoloji (ruhsal rahatsızlıklar) alanındaki bilimsel bulgulara dayalı olarak geliştirilmiş, bilimsel ilkelerin psikoterapi alanına uygulanmasıyla ortaya çıkmış bir psikoterapidir. Psikoterapi ruhsal rahatsızlık veya sorunları sözel etkileşim yoluyla çözme tekniğine verilen genel addır. Bilişsel Davranışçı terapi ruhsal rahatsızlıkları açıklarken ve nedenlerini araştırırken psikoloji biliminin verilerine dayanır. Bu rahatsızlıkların çözümünde kullandığı sözel ve davranışsal yöntemler de aynı şekilde bu bilimsel ilkelere ve öğrenme kuramlarına dayalıdır. Ortaya konulan bu tedavi yönteminin etkinliği bilimsel olarak sınanmış ve yüzlerce klinik araştırmayla birçok ruhsal rahatsızlıkta etkili olduğu gösterilmiştir.
Dayandığı temel itibarıyla diğer psikoterapilerden farklı olan bilişsel terapinin tedavi uygulamaları süreç ve içerik olarak yapılandırılmıştır. Öncelikle kişinin güncel sorunlarına odaklanır, süre olarak daha sınırlı, ve daha çok sorun çözme hedeflidir. Bilişsel Davranışçı terapi sadece başvuranların güncel sorunlarını çözmez aynı zamanda bütün yaşamları süresince sorunlarını çözmekte kullanabilecekleri özel bir takım beceriler de öğretir. Bu beceriler çarpık düşünceleri saptamak, inançlarını değiştirmek, çevreyle yeni ilişkiler kurmak ve davranış değişikliğidir.
Tüm bunlar değerlendirildiğinde insan problemlerine bu denli pratik ve nüks önleyici-ölçülebilir bir terapi tekniği olması hastalar ve danışanlar için bir şanstır.
Anahtarlığını kaybeden Ahmet ceketinin cebini, salondaki sehpayı, kapı girişindeki vestiyeri üstün körü kontrol etti. Çevresini inceleyerek aranmaya devam etti. İşi aceleydi ve hem evin, hem arkadaşına kendisini götürecek arabanın, hem de dükkânın anahtarı işte o anahtarlıktaydı. Sonra dedi ki kendi kendine tabi ki burada olamaz öyle ya kaybettiysem ve bulamıyorsam daha derinlerde bir yerlerde olmalı. Benim gibi derin birisi öyle ortalıkta bırakıp bulamayacak değil ya mutlaka derinlerde kuytularda kaybolmuştur. Daha sonra halının ve koltuğun altına, banyoya, mutfağa, hatta buzdolabının içine ve balkona bile. Yoktu işte anahtarlık. Birden suçluluk hissetmeye başladı. Nasıl yitirdim ki! Bulamadım düşüncesiyle birlikte hafiften bir çaresizlik ve yetersizlik duygusu belirdi.
Hepimiz zaman zaman anahtarlığımızı yitirmişizdir ve buradaki gibi ev(özel), dükkân(iş) ve araba(sosyal) hayatımızı sekteye uğratacak durumlarla karşılaştığımız sık rastlanan durumlardır. Bu anahtarlar yaşama açılan kapıların anahtarlarıdır. Zor durumlarla mücadele ederken, kaygımızı karşılayabileceğimiz düzeye getiren tedbirler alırken, yitirdiğimiz ve yaşam kalitemizi düşüren durumlarla karşılaştığımızda, öncelikle kolaya kaçar ilk akla gelenle ilgilenir ve sonuç alamadıkça işimize yaramayan olumsuz duygularla boğuşuruz. Düşüncelerimizle birebir temasa geçmektense düşüncelerimizin ardılını yoklar, çıkarsamalar yapmaya çalışırız. Hâlbuki düşüncelerimiz domino taşlarını harekete geçiren ilk şeylerdir ve orada öylece durmaktadırlar. Bir olay anında düşüncelerimiz hızlı bir biçimde hareket eder ve domino serisindeki diğer taşı oynatmasıyla sebebini anlamlandıramadığımız durumlarla karşılaşabiliriz. Bana ne oluyor, elimden bir şeyler kayıyor ama sebebini anlayamıyorum dediğimiz andır bu anlar. Domino taşları hızlı bir şekilde ilerlemektedir. Bizim öncelikle yapmamız gereken bu hareketlenmeyi fark etmektir. Bu dizilim genellikle şu şekilde işlem görmektedir:
Olay-Düşünce-Duygu-Davranış
Kognitif Davranışçı Terapi psikoloji ve psikopatoloji (ruhsal rahatsızlıklar) alanındaki bilimsel bulgulara dayalı olarak geliştirilmiş, bilimsel ilkelerin psikoterapi alanına uygulanmasıyla ortaya çıkmış bir psikoterapidir. Psikoterapi ruhsal rahatsızlık veya sorunları sözel etkileşim yoluyla çözme tekniğine verilen genel addır. Bilişsel Davranışçı terapi ruhsal rahatsızlıkları açıklarken ve nedenlerini araştırırken psikoloji biliminin verilerine dayanır. Bu rahatsızlıkların çözümünde kullandığı sözel ve davranışsal yöntemler de aynı şekilde bu bilimsel ilkelere ve öğrenme kuramlarına dayalıdır. Ortaya konulan bu tedavi yönteminin etkinliği bilimsel olarak sınanmış ve yüzlerce klinik araştırmayla birçok ruhsal rahatsızlıkta etkili olduğu gösterilmiştir.
Dayandığı temel itibarıyla diğer psikoterapilerden farklı olan bilişsel terapinin tedavi uygulamaları süreç ve içerik olarak yapılandırılmıştır. Öncelikle kişinin güncel sorunlarına odaklanır, süre olarak daha sınırlı, ve daha çok sorun çözme hedeflidir. Bilişsel Davranışçı terapi sadece başvuranların güncel sorunlarını çözmez aynı zamanda bütün yaşamları süresince sorunlarını çözmekte kullanabilecekleri özel bir takım beceriler de öğretir. Bu beceriler çarpık düşünceleri saptamak, inançlarını değiştirmek, çevreyle yeni ilişkiler kurmak ve davranış değişikliğidir.
Tüm bunlar değerlendirildiğinde insan problemlerine bu denli pratik ve nüks önleyici-ölçülebilir bir terapi tekniği olması hastalar ve danışanlar için bir şanstır.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Yetkin KUŞAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Yetkin KUŞAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.