2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aile İçi İletişim
MAKALE #12783 © Yazan Psk.Günay BAYDAROĞULLARI | Yayın Haziran 2014 | 4,208 Okuyucu
İletişim sorunlarını çözmeden doyumlu bir yaşam sürdürmek olanaksızdır. İnsanların çoğu, doyumlu bir yaşam gerçekleştirme çabası içindedir: Uzun yıllar okula gitme, meslekte yükselmeye çabalama, aileyi en güzel biçimde yaşatmak ve çocukları en iyi biçimde yetiştirmek için uğraşma, anlamlı ve doyumlu bir yaşamı gerçekleştirebilmek içindir. Doyumlu bir yaşamı gerçekleştirme yönünde en önemli araç ise, iletişimdir.
Peki başarılı bir iletişimin temel konuları nelerdir:
1- Karşımızdaki Kişilere Saygı Duymak: Onların varlığını kabul etmek, önemli ve değerli olduklarını hissettirmek, olduğu gibi benimsemek anlamını taşır.
2- Gerçekten ve Doğal Davranmak: Abartıdan uzak, olduğu gibi davranmaktır.
3- İletişimin belki de en önemli öğesidir empati. Empati, bir anlamda, dış dünyayı karşımızdaki kişinin penceresinden görmeye çalışmaktır. Kurulan bu duygu ortaklığı, iletişim güçlü kılar.
İletişim sadece konuşmak değildir. İletişim aynı zamanda;
. Ne söylediğinizi bilmek,
. Bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına,
. Nerede söylemenin doğru olduğuna karar vermek,
. En iyi nasıl söyleneceği hususunda fikir yürütmek,
. Olayları basite indirgeyerek sunabilmek,
. Akıcı bir dille ve karşınızdaki kişiyle göz kontağı kurarak konuşabilmek,
. Dikkati yoğunlaştırabilmek ve karşınızdaki kişinin verilen mesajı anlayıp anlamadığını kontrol edebilmektir.
İLETİŞİMDE ENGELLER
1. EMRETME, YÖNETME
“Yapman gerekir .............”, “Yapmak zorundasın ................”
- Korku ya da aktif direnç yaratabilir;
- Söylenenin tersini “denemeye” davet edebilir;
- İsyankar davranışa ya da misillemeye yol açabilir.

2. UYARMA, TEHDİT ETME (GÖZDAĞI VERME)
“.........yapmazsan............olur”, “Ya yaparsın, yoksa.........”
- Korku, boyun eğme yaratabilir;
- Söz konusu sonuçların gerçekten meydana gelip gelmeyeceğini “denemeye” yol açar;
- Gücenme, kızgınlık, isyankarlığa neden olabilir.

3. AHLAK DERSİ, VAAZ VERME
“...........yapmalıydın”, “senin sorumluluğun”, “...........şöyle yapmak gerekir”
- Zorunluluk ya da suçluluk duyguları yaratır;
- Çocuğun durumunu daha şiddetle savunmasına yol açabilir; (Kim demiş?)
- Çocuğun sorumluluk duygusuna güvenilmediği izlenimi verir.

4. ÖĞÜT VERME, ÇÖZÜM GETİRME
“Ben olsam....”, “Neden.......yapmıyorsun?”, Bence.....”, “Sana şunu öneriyim.....”
- Çocuğun kendi sorunlarını çözmekten aciz olduğunu ima eder;
- Çocuğun sorunu bütünüyle düşünüp, değişik seçenekler getirip seçenekleri denemesine engel olur.
- Bağımlılıkta da direnme yaratabilir.

5. MANTIK YOLUYLA İNANDIRMA, TARTIŞMA
“İşte şu nedenle hatalısın.......”, “Olaylar gösterir ki......”, “Evet ama.......”, “Gerçek şu ki....”
- Savunucu tutumları ve karşı koymayı kışkırtır;
- Çoğunlukla çocuğun aileyle iletişimi kesmesine ve artık dinlememesine yol açar;
- Çocuğun kendisini beceriksiz ve yetersiz hissetmesine yol açabilir.
6. YARGILAMA, ELEŞTİRME, SUÇLAMA
“Olgunca düşünmüyorsun....”, “Sen zaten tembelsin........”
- Yetersiz, aptallık, yanlış değerlendirme anlamı taşır;
- Çocuğun olumsuz bir yargıya hedef olma ya da azarlanma korkusuyla iletişimi kesmesine yol açar;
- Genellikle çocuk yargı ve eleştirileri gerçek olarak algılar (Ben kötüyüm!) yada karşılık verir. (Siz de daha mükemmel değilsiniz!).

7. ÖVME, GÖRÜŞÜNE KATILMA, TEŞHİS KOYMA
“Çok güzel........”, “Haklısın, o öğretmen berbat birine benziyor”, “Bence harika bir iş yapıyorsun.....”
- Ailenin beklentilerinin çok yüksek olduğunu ima eder;
- İstenilen davranışı yaptırabilmek için, söylenen içtenlikten yoksun bir manevra gibi algılanabilir.
- Çocuğun öz-imgesi (Kendini algılayışı) ile övgü uygun değilse çocukta kaygı yaratabilir.

8. AD TAKMA, GÜLÜNÇ DURUMA DÜŞÜRME
“Koca bebek....”, “Hadi bakalım süpermen”, “Geri zekalı”, “Hadi sende sulu göz
- Çocuğun kendini değersiz hissetmesine, sevilmediği kanısına varmasına yol açabilir;
- Çocuğun öz-imgesi üzerinde çok olumsuzdur;
- Genellikle karşılık vermeye iter.

9. TAHLİL ETME, TEŞHİS, TANI KOYMA
“Senin derdin nedir biliyor musun?”, “Herhalde çok yorgunsun”
“Aslında sen öyle demek istemiyorsun”
- Tehdit edici; tedirgin edici olabilir ve başarısızlık duygusu uyandırabilir;
- Çocuk kendisini korumasız, kıstırılmış hisseder, kendisine inanılmadığı kanısına varabilir;
- Çocuk, yanlış anlaşılma endişesi ile iletişimi keser.

10. GÜVEN VERME, TESKİN, TESELLİ ETME
“Aldırma.......boş ver, düzelir......”, “Hadi biraz neşelen........”
“Zamanla kendini daha iyi hissedersin.......”
- Çocuğun kendini “anlaşılmamış” hissetmesine neden olur;
- Kızgınlık duyguları uyandırır (“Size göre kolay tabii”)
- Çocuk genellikle mesajı “kendini kötü hissetmen doğru değil” biçiminde algılar.

11. İNCELEMEK, ARAŞTIRMAK, SORUŞTURMAK
“Neden?....Kim?.....Sen ne yaptın?......Nasıl?.....”
- Soruları cevaplama genellikle eleştiri veya zorunlu çözüm getirdiğinden çocuklar genellikle hayır demeye, yarı doğru cevap vermeye, kaçmaya yönelir veya yalan söyler;
- Sorular genellikle soru soranın nereye varmak istediğini açıklamadığından, çocuk korku ve endişeye kapılabilir;
- Ailenin endişelerinden doğan sorulara cevap vermeye çalışan çocuk kendi sorununu, gözden kaçırabilir.

12.KONU DEĞİŞTİRME, İŞİ ALAYA VURMA, ŞAKACI DAVRANMA
“Daha güzel şeylerden konuşalım...”, “sen neden dünyayı yönetmiyorsun?”
- Yaşamın güçlükleriyle savaşmak yerine, onlardan kaçınmak mesajını ima edebilir;
- Çocuğa sorunların önemsiz, saçma ve geçersiz olduğu anlamını verebilir;
- Çocuk bir güçlükle karşılaştığında açık davranmaktan çekinebilir.
Yanıt İletişim Engeli
“Benim oğlum okulu EMİR VERME,
bırakamaz, buna izin vermem.” YÖNLENDİRME

“Okulu bırakırsan benden para UYARMA,
mara bekleme.” GÖZDAĞI VERME

“Öğrenme herkese nasip olmayan AHLAK DERSİ VERME
ödüllendirici bir deneyimdir.”

“Ödevini yapmak için neden bir ÖĞÜT VERME,
plan yapmıyorsun?” ÇÖZÜM GETİRME

“Üniversite mezunu, lise mezunundan NUTUK ÇEKME,
yüzde elli fazla kazanır.” ÖĞRETME

“Uzak görüşlü değilsin. Düşüncelerin YARGILAMA, ELEŞTİRME,
henüz yeterince olgunlaşmamış.” SUÇLAMA

“Her zaman gelecek için umut ÖVME
veren iyi bir öğrenci oldun.
“Hippi gibi konuşuyorsun.” AD TAKMA, ALAY ETME

“Çaba göstermediğin için okuldan YORUMLAMA,
hoşlanmıyorsun.” ANALİZ ETME

“Duygularını anlıyorum, ama GÜVEN VERME,
son sınıfta daha iyi olacak.” DUYGULARI PAYLAŞMA

“Eğitimsiz ne yapacaksın? SINAMA, SORU SORMA, Nasıl geçineceksin?” ÇAPRAZ SORGULAMA

“Yemekte sorun istemiyorum.” KONUYU SAPTIRMA

DİNLEME BECERİLERİ (ETKİN DİNLEME)
12 yaşında kız çocuğu anlatıyor:
Zaman zaman anneme bir şey anlatmak istediğimde, “Anne sana bir şey söyleyebilir miyim?” derim. O da “Tabii, söyle” der. Bunun üzerine ben de anlatmak istediğimi anlatırım. Tam bitirdiğimde, bana “Ne söylemiştin?” diye sorar.
İletişim sisteminin temel öğelerinden biri de dinlemedir. İyi bir dinleyici, iletişim kurduğu kişinin yalnız söylediklerini değil, yüzü, eli, kolu ve bedeniyle yaptıklarını da “duyar”; çünkü yüz ifadeleri, el ve kol hareketleri, bedenin duruş tarzı, sesin tonu gibi sessiz mesajlar kullanarak da, iletişim kurulur.
a) Pasif – Edilgen Dinleme:
Sessizlik, karşımızdaki kişiye gerçekten kabul edildiğini duyumsatan ve sizinle duygularını daha fazla paylaşması için onu yüreklendiren, çok güçlü sessiz bir iletidir. Sessizlik, her zaman anlatana gerçekten tüm dikkatinizi verdiğinizi kanıtlamaz. Bu nedenle dinlerken, özellikle duraklamalarda, onu gerçekten dinlediğinizi göstermek için sözlü ya da sössüz belirtiler vermeniz son derece önemlidir. Baş sallamak, öne eğilmek, gülümsemek, kaşını çatmak ve başka davranışlar, uygun zamanlarda yapılırsa, anlatanı gerçekten duyduğunuz mesajını verir.
b) Kapı Aralayıcı Mesajlar:
Bazı kimseler daha çok konuşmak için ek yüreklendirme beklerler. Bu tür bir destekleme için verilen mesajlara “kapı aralayıcılar” denir. Örnek:
“İlginç devam etmek ister misin?”
“Bu konuda başka birşeyler daha söylemek ister misin?”
c) Etkin Dinleme (Katılımlı Dinleme)
Etkin dinleme dinleyenin, anlatılanı yalnız duyduğunu değil, aynı zamanda doğru olarak anladığını da gösterir. Bu yüzden bu yöntem en sağlıklı iletişim yöntemi olarak kabul edilmektedir.
Konuşan bireyin söylediği sözleri açarak, tekrar etmekten ibaret olan Etkin-Katılımlı Dinleme, insanlar arasında yalın, daha anlamlı bir ilişkinin gelişmesine fırsat verir.
Anne babasının kendisini dinlediğini gören çocuk önce, kendisine değer ve önem verildiğini, kabul edildiğini, buna bağlı olarak da sevildiğini düşünür. Aynı zamanda çocuk duygularını ifade etme olanağı bulduğundan “anlaşıldım” duygusunu yaşar ve rahatlar. Bu durum, hem benlik saygısının artmasına, hem de kendisini dinleyen kişiye yakınlık duymasına neden olur. Bu sağlıklı mesaj akışı çocuğun ailesiyle bağını güçlendirir ve iletişimin devamını sağlar.
Etkin dinlemede ebeveyn çocuğun kendi başına düşünmesine yardım eden kişi rolündedir. Sorumluluk çocuğa bırakılmıştır. Ebeveyn sadece çözüm bulma konusunda ona yardım eder.
Çocuklar dinlenmemeleri ve ciddiye alınmamaları konusunda aşırı duyarlıdırlar. Dinlenmediklerini hemen fark ederler. Uzun süre dinlenmeyen çocuklar savunmaya geçebilirler, işbirliğine yatkın olmazlar ve içlerine çekilebilirler.
Israrlarına rağmen annesinin kendisini dinlememesi üzerine ellerini ısıran çocuk örneği vardır. Çocuklar çoğunlukla dinlenmeme nedeniyle çalma, saldırganlık, kendine zarar verme davranışlarıyla “Lütfen beni dinle. Duygusal bir kırıklık yaşıyorum, dikkatini bana ver” mesajını iletmektedirler.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Aile İçi İletişim" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Günay BAYDAROĞULLARI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Günay BAYDAROĞULLARI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Günay BAYDAROĞULLARI Fotoğraf
Psk.Günay BAYDAROĞULLARI
İzmir (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Günay BAYDAROĞULLARI'nın Makaleleri
► Aile İçi İletişim Psk.Ayşe YILMAZ
► Aile İçi İletişim Psk.Dnş.Özgür TÖNBÜL
► Aile İçi İletişim Psk.Dnş.Muharrem KÖSE
► Aile İçi İletişim Psk.Ali BIÇAK
► Aile İçi İletişim Psk.Bahattin GÖKTAN
► Aile İçi İletişim Elif IPEK
► Aile ve Çocukta İletişim Psk.Fatih KİRİŞCİ
► Aile İçi İletişim ve Çocuk Psk.Dnş.Tuğba ŞENDİR
► Aile İçi Sağlıklı İletişim Psk.Dnş.Ertuğrul AKBAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Aile İçi İletişim' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Ergenlik Psikolojisi Haziran 2019
► İştahsız Çocuklar Eylül 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:14
Top