Olayları Değiştirmek İçin Çaba Harcamaktansa,oldukları Gibi Kabul Ederek Onlardan Yararlanılmalıdır
Olayları Degiştirmek İçin Çaba Harcamaktansa, Oldukları Gibi Kabul Ederek Onlardan Yararlanılmalıdır
Bilindigi gibi, birçok kişi yaşamı için bir program yapabilir. Bilinçli olarak yaptıgı her davranış bu program gereği olabilir. Böylesine programlı bir yaşam biçimi, çevrenin etkisine kapalı olduğu gibi kişinin kendi iç dünyasına yönelik olabilir. Dikkatimizin önemli bir bölümünü çevreden çekerek, kendi iç dünyamıza yöneltmek büyük bir değişikliğe yol açabilir. Kendi başımıza neler başarabileceğimizi anlamak bile, büyüleyici serüvenlerin bir başlangıcı olabilir. Bu konularda uzman danışmanımız
Bize çok yardımcı olabilir.
. Bazı insanlar olaylar karşısında;
Örneğin bir çokları yaşlanmanın doğal bir olay olduğunu kabul etmek istemez ve boş yere üzüntü duyabilirler.
"40 yaşında beni nelerin beklediğini bilseydim. 20 yıl önce başka türlü davranırdım," biçiminde düşünerek düzeltilmesi artık olanaksız olan hataların kavgasını yapmaktan kendilerini alamayabilirler.
Varmak istedikleri amaca bir an önce ulaşmak için gereğinden fazla aceleci davranırlar. Bu arada aşama yapmadıklarından, telaşla eriştikleri yerin sorunları onlara ağır gelebilir.
Bu tür düşünenlere bazı anne - babayı da katabiliriz. Çocuklarının kendi tecrübelerinden yararlanmasını isteyen yetişkinler. onların yanlış yapmasını hoş karşılayamayabilirler..
Aynı şekilde bazı toplumların belirli bir uygarlık düzeyine erişmeleri, ancak belirli aşamalardan sonra gerçekleşebilir.. Değişim, ancak kendi olanaklarıyla gerçekleştiği ölçüde toplum tarafından kabul edilebilir..
Anlatmak istediğimiz, lnsanın kendine yönelik sorunlarıyla toplumun sorunları arasında çok yakın bir ilişkinin var oluşudur. Buraya kadar olan anlatıdan şu sonuca varılabilir: Belli bir amaca yönelik yaşam sürecinde, tüm davranışlarımız ve çabalarımız, doğal bir uyum içinde olabilir. Gerekli aşamalardan geçmeyi kabullenmediğimizde ya da doğal gelişimlere karşı koyduğumuzda, uyum sağlanamayabilir ve yaşamın akışı ters yönde etkilenebilir.
Bu gerçeği günlük yaşamımıza öncelikle şu alanlarda uygulayabiliriz:
Çocuklarımızın eğitiminde,
Bir başkasıyla birlikte yaşama konusunda,
Yaşamımız için bir amaç edinme sürecinde,
Günümüzde birçok kişi, bu tür duygulardan yoksun yaşamaktadır. Önlerine çıkan her türlü heyecanı ya da serüveni görmezden gelen kişiler, yaşamdan tat alma yeteneklerini de kısa sürede yitirebilirler. Doyurnsuz ve tekdüze günler geçirmek zorunda kalabilirler... Hayatımızda olumsuz gittiğini düşündüğümüz
Birçok şeyler düşünebiliriz. Anlatmak istediğimiz gerçekleri görürken
Bardağın hem boş, hem de dolu kısmını görebiliriz.
Bakış açımızı değiştirmek için yeterli vaktimiz olabilir.
İnsanlar, durumlar,kendimiz ve çevremizdeki her şey hakkında
Varsayımlarımızın etkisi altında kalıp, yaşamımızı ve işimizi varsayımlara
Göre yönlendirebiliyoruz. Zaman zaman geleceğimiz de önyargılarımızın
Ve bunun sonucu olarak varsayımlarımızın bir sonucu haline dönüşebilir.
Eğer daha az varsayarsak ve daha çok sorgulayabilirsek, davranışlarımız,
Ruh halimiz, görünüşümüz,tutumumuz, hareketlerimiz,kararlarımız ve
İlişkilerimiz sadece varsayımlarımızı yok saydığımızda ve her şeyi
Yeniden sorgulamaya başladığımızda olaylardan yararlanma
İmkanlarımız oluşabilir.
Olaylar karşısında yararlanabilme imkanları bulmaya çalışmak için;
*Otomatik varsayımlarımızı tespit etmeye çalışabiliriz.
*Varsayımlarımızın gerçekliğini tespit etmek için neye ihtiyacımız
Olduğunu tespit edebiliriz.
*Verilere ve rakamlara yönelerek varsayımlarımızın gerçekliğini
Test edebiliriz.
*Tarafsız bir gözle sorgulamaya başladığımızda yaşamımızda nelerin
Değiştiğini tespit edebiliriz.
Bilindigi gibi, birçok kişi yaşamı için bir program yapabilir. Bilinçli olarak yaptıgı her davranış bu program gereği olabilir. Böylesine programlı bir yaşam biçimi, çevrenin etkisine kapalı olduğu gibi kişinin kendi iç dünyasına yönelik olabilir. Dikkatimizin önemli bir bölümünü çevreden çekerek, kendi iç dünyamıza yöneltmek büyük bir değişikliğe yol açabilir. Kendi başımıza neler başarabileceğimizi anlamak bile, büyüleyici serüvenlerin bir başlangıcı olabilir. Bu konularda uzman danışmanımız
Bize çok yardımcı olabilir.
. Bazı insanlar olaylar karşısında;
Örneğin bir çokları yaşlanmanın doğal bir olay olduğunu kabul etmek istemez ve boş yere üzüntü duyabilirler.
"40 yaşında beni nelerin beklediğini bilseydim. 20 yıl önce başka türlü davranırdım," biçiminde düşünerek düzeltilmesi artık olanaksız olan hataların kavgasını yapmaktan kendilerini alamayabilirler.
Varmak istedikleri amaca bir an önce ulaşmak için gereğinden fazla aceleci davranırlar. Bu arada aşama yapmadıklarından, telaşla eriştikleri yerin sorunları onlara ağır gelebilir.
Bu tür düşünenlere bazı anne - babayı da katabiliriz. Çocuklarının kendi tecrübelerinden yararlanmasını isteyen yetişkinler. onların yanlış yapmasını hoş karşılayamayabilirler..
Aynı şekilde bazı toplumların belirli bir uygarlık düzeyine erişmeleri, ancak belirli aşamalardan sonra gerçekleşebilir.. Değişim, ancak kendi olanaklarıyla gerçekleştiği ölçüde toplum tarafından kabul edilebilir..
Anlatmak istediğimiz, lnsanın kendine yönelik sorunlarıyla toplumun sorunları arasında çok yakın bir ilişkinin var oluşudur. Buraya kadar olan anlatıdan şu sonuca varılabilir: Belli bir amaca yönelik yaşam sürecinde, tüm davranışlarımız ve çabalarımız, doğal bir uyum içinde olabilir. Gerekli aşamalardan geçmeyi kabullenmediğimizde ya da doğal gelişimlere karşı koyduğumuzda, uyum sağlanamayabilir ve yaşamın akışı ters yönde etkilenebilir.
Bu gerçeği günlük yaşamımıza öncelikle şu alanlarda uygulayabiliriz:
Çocuklarımızın eğitiminde,
Bir başkasıyla birlikte yaşama konusunda,
Yaşamımız için bir amaç edinme sürecinde,
Günümüzde birçok kişi, bu tür duygulardan yoksun yaşamaktadır. Önlerine çıkan her türlü heyecanı ya da serüveni görmezden gelen kişiler, yaşamdan tat alma yeteneklerini de kısa sürede yitirebilirler. Doyurnsuz ve tekdüze günler geçirmek zorunda kalabilirler... Hayatımızda olumsuz gittiğini düşündüğümüz
Birçok şeyler düşünebiliriz. Anlatmak istediğimiz gerçekleri görürken
Bardağın hem boş, hem de dolu kısmını görebiliriz.
Bakış açımızı değiştirmek için yeterli vaktimiz olabilir.
İnsanlar, durumlar,kendimiz ve çevremizdeki her şey hakkında
Varsayımlarımızın etkisi altında kalıp, yaşamımızı ve işimizi varsayımlara
Göre yönlendirebiliyoruz. Zaman zaman geleceğimiz de önyargılarımızın
Ve bunun sonucu olarak varsayımlarımızın bir sonucu haline dönüşebilir.
Eğer daha az varsayarsak ve daha çok sorgulayabilirsek, davranışlarımız,
Ruh halimiz, görünüşümüz,tutumumuz, hareketlerimiz,kararlarımız ve
İlişkilerimiz sadece varsayımlarımızı yok saydığımızda ve her şeyi
Yeniden sorgulamaya başladığımızda olaylardan yararlanma
İmkanlarımız oluşabilir.
Olaylar karşısında yararlanabilme imkanları bulmaya çalışmak için;
*Otomatik varsayımlarımızı tespit etmeye çalışabiliriz.
*Varsayımlarımızın gerçekliğini tespit etmek için neye ihtiyacımız
Olduğunu tespit edebiliriz.
*Verilere ve rakamlara yönelerek varsayımlarımızın gerçekliğini
Test edebiliriz.
*Tarafsız bir gözle sorgulamaya başladığımızda yaşamımızda nelerin
Değiştiğini tespit edebiliriz.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Olayları Değiştirmek İçin Çaba Harcamaktansa,oldukları Gibi Kabul Ederek Onlardan Yararlanılmalıdır" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.