Hayır Diyememek - Hayır Demek ve Çözümü
Günümüz toplumumuzun en büyük sorunlarından birtanesi “hayır diyememek” genelde insanların en yoğun olarak yaşadığı duygu hayır dersem, terslersem ya da reddedersem ÜZÜLÜR, KIRILIR, gibi düşüncelerdir. Diğer taraftan küçüklükten itibaren kendini ifade edememek, kendi istek ve ihtiyaçlarını ön plana koyamayan insanlar için hayır demek çok daha zor ve yıpratıcı oluyor. İnsanlar genelde hayır diyemedikleri için, bir süre sonra kendilerini kullanılmış hissetmeye başlar. Sanki insanlar onu hep kullanıyor, istediklerinde, işleri düştüklerinde onu arıyor ve siz ona hayır diyemiyorsunuz. Yıllar bu şekilde gelip geçerken bir süre sonra artık buna dayanamayıp, olmadık yerlere tepki vermeye, yakınlarınıza zarar vermeye, yakınlarınıza bağırmaya, kızmaya başlıyorsunuz. Gündelik yaşamımızda arkadaşlarımıza, eşimize, çocuğumuza, ailemize, annemize babamıza, kardeşimize hayır diyemediğimiz için, bir eşyanın paylaşımı, arabamızın paylaşımı, yada onu biryerden alıp bir yere araba ile götürme, borç para vermek, bazen işyerinde başkalarının işlerini yapmak zorunda kalmak, hesabı hep sizin ödemeniz ve hep kullanılmışlık hissi, siz ondan bir şey istediğiniz de onun sizi reddetmesi, size rahatlıkla hayır demesi sizi daha çok öfkelendiriyordur. Aslında burada kişide biraz atılganlık eğitimi eksikliği ve bilişsel çarpıtmaları vardır. Bazen bu durumların altında beğenilmemek, hoşlanılmamak, eleştirilmek, reddedilmek, dışlanmak ve bir arkadaşlığı kaybetmek korkusundan dolayı ortaya çıkabiliyor. Önemli bir nokta da hayır diyebilme becerisi öz-güven ile yakın bir ilişki içinde bulunuyor. Öz-güven ve öz-saygısı düşük olan kişiler sıklıkla başkalarına karşı çıkma konusunda sıkıntı duyuyor ve başkalarının gereksinimlerini kendilerininkinin önüne koyma eğilimi içinde oluyor, yani kendi isteklerini ikinci plana atabilirler. Kişi bir süre sonra şunu fark etmeye başlar; başkaları için yaşayan birisine dönüştüğünü hisseder, kendi öz-değeri diğer insanlar için yaptıklarına bağımlı hale gelebiliyor.
NASIL HAYIR DİYEBİLİRİM
Bu sorunun çözümü aslında basittir. Ortalama 2-7 seans görüşme arasında rahatlıkla çözülebilecek bir sorundur. Kişi ile birlikte, iletişim becerileri, uygun şekilde nasıl hayır denebilirin provaları, duyguları dile getirme, sistematik duyarsızlaştırma, bilişsel-davranışçı terapi, ben dilinin kullanımı vb. tekniklerle çözelebilecek bir konudur.
Nasıl hayır deriz, demenin daha doğrusu karşımızdakini incitmeden hayır diyebilmenin bir yöntemi olabilir mi? Şöyle bir örnek verebilir:
1-Sizden istenenin kendi cümlelerinizle tekrar ifade edilmesi,
2-Ardından, neden kabul etmediğinizle birlikte gerekçenizin belirtilmesi,
3-Ve son olarak hayır cevabınızın sizden birşeyler isteyen tarafından kabul edilebilmesini kolaylaştıracak ifadeler kullanılmasıdır.
Yani; Bu sigarayı içmemi mi istiyorsun? Hayır ,istemiyorum.çünkü bana zarar verebileciğini düşünüyorum ve canım da istemiyor zaten..Belki sonra…pek zannetmiyorum ama…gibi….böyle bir durumda ve mümkün olduğunca karşısındakini incitmeden hayır diyebilmek, tabii ki karşımızdaki insanda olumsuz bir tepki yaratacaktır. Bunu başarabilenler bu olumsuz tepkiyle de başa çıkabileceklerdir.
NİYE HAYIR DİYEMİYORUZ
Genelde yetişme tarzımız bunda önemli bir faktör olmaktadır. Ailenin özellikle her istediğini yapması, istediklerine hayır cevabını duymaması kişide daha sonra başkalarınada hayır demekten zorlanmaya başlıyor. Aile aslında buradaki düşüncesi “aman kızım-oğlum üzülmesin”, “ aman onun istedikleri olsun kırılmasın” düşüncesini kişi fark etmeden kendine kopyalıyor. Hayır diyemediği için gençler çok kolay sigaraya, alkole , maddeye başlayabiliyor. Çünkü aileden hayır cevabını duymamışlardır. Küçük yaşlardan itibaren çekingen kalınması, öğrencilikte kendini ifade edilmemesi
Neden bu kadar zordur "hayır" demek? Ne geçer insanın aklından:
• İnsanların isteklerine, taleplerine olumsuz yanıt vermenin yani “hayır” demenin o kişiyi reddetmek, geri çevirmek olacağını düşünerek "hayır" demekten çekiniriz.
• "Hayır" dediğimizde ilişkilerimizin zedelenebileceğini düşünürüz, hatta ilişkilerin bitme noktasına gelebileceğinden endişe duyarız ve bu kaygılar hayır dememizi zorlaştırır.
• Bencil olarak algılanabileceğimizi düşünerek hayır demekten korkarız.
• Herkesle iyi olmak, herkesi mutlu etmek ve dolayısıyla da herkes tarafından sevilebilmenin yolunun her şeye “evet” demekten geçtiğini düşünerek "hayır" demekten kaçınırız.
• "Hayır" denilmesinin kendimizi ne kadar olumsuz olarak etkileyeceğini düşünerek "hayır" diyemeyiz kolayca.
• "Hayır"ın ne zaman ve ne şekilde denileceğini öğrenememiş olduğumuzdan "hayır" diyemeyebiliriz.
Atılganlığın Tanımı
'Atılganlık' sözcüğünün sizin için bir çok çağrışımı olabilir. Ancak atılganlığın bilimsel dilde belirli bir anlamı vardır. Atılganlığı kısaca 'kendini ifade edebilmek' olarak tanımlayabiliriz. Herkes, nasıl daha atılgan olacağını, kendi haklarını nasıl savunacağını ve sömürülmeyeceğini öğrenmek istiyor. 'Atılganlık', katı olmak ve uzlaşmayı tümüyle reddetmek de değildir. Kısaca, atılgan olmak, saldırgan olmak değildir. Bu ikisi tümüyle birbirinden farklı şeylerdir.
Atılganlık kişiye neler kazandırır?
İletişim becerilerini geliştirir
Kendine güveni artırır
Kişisel memnuniyet kazandırır
Başkalarının size saygı duymasını sağlar
Karar verme becerinizi geliştirir
İstemediğiniz sürece akraba, arkadaş, tanıdıkların size bir takım düşünce, fikir ya da davranışı empoze etmesine izin vermeyin. Bunun yerine sizin ne istediğinizi, ne düşündüğünüzü, hissettiğinizi anlatın.
Düşüncenizi, duygunuzu, fikrinizi açık, kesin ve direk ifade edin. Örneğin; o Şu an yalnız kalmak istiyorum. Uygun bir zamanda bana yardım eder misin?
Mantıksız isteklere hayır deyin. Bir istek, teklif ya da öneriyi geri çevirirken bunu neden yaptığınızı açıklayın.
Kendinizi ifade ederken vücut dilinize (göz kontağı, beden duruşunuz, yüz ifadeniz, ses tonunuz) dikkat edin.
Atılgan olmak bencil olmayı gerektirmez.Başkalarının haklarına saygı göstermeyi unutmayın.
Karşı tarafın sizi doğru anlayıp anlamadığını kendinizi doğru ifade edip etmediğinizi kontrol edin.
Ben-Dili'ni Kullanarak Atılgan olma
Söze 'ben' diye başlayarak duygularınızın, düşüncelerinizin ve isteklerinizin size ait olduğunu vurgularsınız. Yani cümlelerinizin yüklemler “m” harfiyle bitsin. Kuracağınız cümleler genellikle dört bölümden oluşur:
1. Karşıdakinin belli bir davranışına işaret etmek.
2. O davranışın sizin üzerinizde yarattığı etkiyi, size neler hissettirdiğini belirtmek.
3. O davranışı nasıl yorumladığınızı söylemek.
4. Nasıl bir davranışı tercih edeceğinizi aktarmak.
Örneğin: "...... yaptığında ....... (hissediyorum) çünkü bu davranışını (şöyle) yorumluyorum. Oysa (şu şekilde) davransan (şöyle) etkilenirdim" gibi.
kendi kendinize şu cümleleri söylemeniz gerekir:
Ben hem olumlu, hem de olumsuz duygular yaşayabilirim.
Ben bu duygularımı karşımdaki insana, onun saygınlığını zedelemeden de ifade edebilirim.
Eğer bana söylenen bir şeyi yapmak istemiyorsam, 'hayır' diyebilirim.
Eğer uygunsuz muamele gördüysem, buna kızmaya hakkım vardır.
Tercihlerimi ve isteklerimi söylemeye hakkım vardır.
Eğer istersem, atılgan davranmama, kendimi ifade etmeme engel olan düşüncelerimi değiştirebilirim.
NASIL HAYIR DİYEBİLİRİM
Bu sorunun çözümü aslında basittir. Ortalama 2-7 seans görüşme arasında rahatlıkla çözülebilecek bir sorundur. Kişi ile birlikte, iletişim becerileri, uygun şekilde nasıl hayır denebilirin provaları, duyguları dile getirme, sistematik duyarsızlaştırma, bilişsel-davranışçı terapi, ben dilinin kullanımı vb. tekniklerle çözelebilecek bir konudur.
Nasıl hayır deriz, demenin daha doğrusu karşımızdakini incitmeden hayır diyebilmenin bir yöntemi olabilir mi? Şöyle bir örnek verebilir:
1-Sizden istenenin kendi cümlelerinizle tekrar ifade edilmesi,
2-Ardından, neden kabul etmediğinizle birlikte gerekçenizin belirtilmesi,
3-Ve son olarak hayır cevabınızın sizden birşeyler isteyen tarafından kabul edilebilmesini kolaylaştıracak ifadeler kullanılmasıdır.
Yani; Bu sigarayı içmemi mi istiyorsun? Hayır ,istemiyorum.çünkü bana zarar verebileciğini düşünüyorum ve canım da istemiyor zaten..Belki sonra…pek zannetmiyorum ama…gibi….böyle bir durumda ve mümkün olduğunca karşısındakini incitmeden hayır diyebilmek, tabii ki karşımızdaki insanda olumsuz bir tepki yaratacaktır. Bunu başarabilenler bu olumsuz tepkiyle de başa çıkabileceklerdir.
NİYE HAYIR DİYEMİYORUZ
Genelde yetişme tarzımız bunda önemli bir faktör olmaktadır. Ailenin özellikle her istediğini yapması, istediklerine hayır cevabını duymaması kişide daha sonra başkalarınada hayır demekten zorlanmaya başlıyor. Aile aslında buradaki düşüncesi “aman kızım-oğlum üzülmesin”, “ aman onun istedikleri olsun kırılmasın” düşüncesini kişi fark etmeden kendine kopyalıyor. Hayır diyemediği için gençler çok kolay sigaraya, alkole , maddeye başlayabiliyor. Çünkü aileden hayır cevabını duymamışlardır. Küçük yaşlardan itibaren çekingen kalınması, öğrencilikte kendini ifade edilmemesi
Neden bu kadar zordur "hayır" demek? Ne geçer insanın aklından:
• İnsanların isteklerine, taleplerine olumsuz yanıt vermenin yani “hayır” demenin o kişiyi reddetmek, geri çevirmek olacağını düşünerek "hayır" demekten çekiniriz.
• "Hayır" dediğimizde ilişkilerimizin zedelenebileceğini düşünürüz, hatta ilişkilerin bitme noktasına gelebileceğinden endişe duyarız ve bu kaygılar hayır dememizi zorlaştırır.
• Bencil olarak algılanabileceğimizi düşünerek hayır demekten korkarız.
• Herkesle iyi olmak, herkesi mutlu etmek ve dolayısıyla da herkes tarafından sevilebilmenin yolunun her şeye “evet” demekten geçtiğini düşünerek "hayır" demekten kaçınırız.
• "Hayır" denilmesinin kendimizi ne kadar olumsuz olarak etkileyeceğini düşünerek "hayır" diyemeyiz kolayca.
• "Hayır"ın ne zaman ve ne şekilde denileceğini öğrenememiş olduğumuzdan "hayır" diyemeyebiliriz.
Atılganlığın Tanımı
'Atılganlık' sözcüğünün sizin için bir çok çağrışımı olabilir. Ancak atılganlığın bilimsel dilde belirli bir anlamı vardır. Atılganlığı kısaca 'kendini ifade edebilmek' olarak tanımlayabiliriz. Herkes, nasıl daha atılgan olacağını, kendi haklarını nasıl savunacağını ve sömürülmeyeceğini öğrenmek istiyor. 'Atılganlık', katı olmak ve uzlaşmayı tümüyle reddetmek de değildir. Kısaca, atılgan olmak, saldırgan olmak değildir. Bu ikisi tümüyle birbirinden farklı şeylerdir.
Atılganlık kişiye neler kazandırır?
İletişim becerilerini geliştirir
Kendine güveni artırır
Kişisel memnuniyet kazandırır
Başkalarının size saygı duymasını sağlar
Karar verme becerinizi geliştirir
İstemediğiniz sürece akraba, arkadaş, tanıdıkların size bir takım düşünce, fikir ya da davranışı empoze etmesine izin vermeyin. Bunun yerine sizin ne istediğinizi, ne düşündüğünüzü, hissettiğinizi anlatın.
Düşüncenizi, duygunuzu, fikrinizi açık, kesin ve direk ifade edin. Örneğin; o Şu an yalnız kalmak istiyorum. Uygun bir zamanda bana yardım eder misin?
Mantıksız isteklere hayır deyin. Bir istek, teklif ya da öneriyi geri çevirirken bunu neden yaptığınızı açıklayın.
Kendinizi ifade ederken vücut dilinize (göz kontağı, beden duruşunuz, yüz ifadeniz, ses tonunuz) dikkat edin.
Atılgan olmak bencil olmayı gerektirmez.Başkalarının haklarına saygı göstermeyi unutmayın.
Karşı tarafın sizi doğru anlayıp anlamadığını kendinizi doğru ifade edip etmediğinizi kontrol edin.
Ben-Dili'ni Kullanarak Atılgan olma
Söze 'ben' diye başlayarak duygularınızın, düşüncelerinizin ve isteklerinizin size ait olduğunu vurgularsınız. Yani cümlelerinizin yüklemler “m” harfiyle bitsin. Kuracağınız cümleler genellikle dört bölümden oluşur:
1. Karşıdakinin belli bir davranışına işaret etmek.
2. O davranışın sizin üzerinizde yarattığı etkiyi, size neler hissettirdiğini belirtmek.
3. O davranışı nasıl yorumladığınızı söylemek.
4. Nasıl bir davranışı tercih edeceğinizi aktarmak.
Örneğin: "...... yaptığında ....... (hissediyorum) çünkü bu davranışını (şöyle) yorumluyorum. Oysa (şu şekilde) davransan (şöyle) etkilenirdim" gibi.
kendi kendinize şu cümleleri söylemeniz gerekir:
Ben hem olumlu, hem de olumsuz duygular yaşayabilirim.
Ben bu duygularımı karşımdaki insana, onun saygınlığını zedelemeden de ifade edebilirim.
Eğer bana söylenen bir şeyi yapmak istemiyorsam, 'hayır' diyebilirim.
Eğer uygunsuz muamele gördüysem, buna kızmaya hakkım vardır.
Tercihlerimi ve isteklerimi söylemeye hakkım vardır.
Eğer istersem, atılgan davranmama, kendimi ifade etmeme engel olan düşüncelerimi değiştirebilirim.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Hayır Diyememek - Hayır Demek ve Çözümü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Bayram ŞİMŞEK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Bayram ŞİMŞEK'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
4 Beğeni
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.