2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yeme Bozuklukları
MAKALE #20299 © Yazan Uzm.Psk.M.Enes İMERT | Yayın Ocak 2019 | 2,223 Okuyucu
1-ANEROKSİYA NEVROZU
Yeme bozukluklarının genel olarak batı ülkelerinde görüldüğüne inanılmakla birlikte, son yıllarda yapılan araştırmalar diğer toplumlarda da yaygın olarak görülen ve sıklıkla giderek artan bozukluklar olduğunu göstermiştir. Aneroksiya nevrozu ülkemizde de son yıllarda en çok araştırılan konu haline gelmiştir. Bu nevroz daha çok kadınlarda görülmektedir. Ergen ve genç kadınlardaki yaygınlığı %1-4 arasındadır. Sosyokültürel yapı olarak orta ve üst sınıf grupta yaygın olarak görülmesini ifade edilmesi fakat bu durumun giderek farklılaşması tartışma konusudur. İnce beden yapısının idealleştirilmesi batı toplumlarında aneroksiya nevrozunun gelişmesine öncülük eden olası temel etkenlerden biri olarak görülmektedir. Batı toplumlarında sık olduğuna dair var olan inanış, kadının cinsiyet rolü, fiziksel görünüme verilen önem, zayıf olmanın ideal bir beden imgesi olarak sunulması, toplumsal başarı elde etmede kadınsı özelliklerin ve cinsel çekiciliğin bir araç haline gelmesi, insan bedeninin bir meta haline dönüşmesi ve yabancılaşma gibi değişkenlerle ilişkili görülmektedir.(Kuğu ve ark. 2002)
Aneroksiya nevrozunda beden algısında bozukluk olduğu yaygın kabul gören bir görüştür. Bazı yazarlar beden algısı bozukluğunun patognomonik olmadığını ileri sürerken, bazı yazarlar ise temel belirleyici olduğunu, beden algısında bozukluk aracılığıyla eşik altı olguların da tanınabileceğini öne sürmüşlerdir.(Kuruoğlu ve Arıkan 1995).

Tedavi nasıl olmalıdır?

a)Bilişsel ve Davranışçı Terapi:
Bireysel terapide (BDT), kişinin problem yaratan otomatik düşüncelerine odaklanılmaktadır. Örneğin, yersem çok kilo alırım. Kilo alırsam; beğenilmem, onaylanmam gibi düşünceler kişinin altta yatan değersizlik düşüncelerinden ipuçları taşımaktadır. Bu nedenle BDT öncelikle bu düşüncelerin yerine sağlıklı olanları koymayı amaçlar. Kişinin değersiz olmadığı, kilo verdiğinde insanların onu daha fazla onaylamayacağı konusunda farkındalık kazandırmak önemlidir. Eğer bu düşünceler “zayıf olmamla insanların beni sevmesi arasında bir bağlantı yok” gibi düşüncelere dönüşürse, kişi yemek yeme davranışını kısıtlamak zorunda kalmayacaktır. Bu da yeme davranışını otomatik olarak değiştirmek demektir. Bu süreçte kişinin tedavisini destekleyecek çevresel etmenler (iş yerindeki arkadaşları, ailesi) de kullanılabilmektedir. Hastane tedavisi ve BDT’nin birlikte uygulandığı bir çalışmada anoreksiya belirtilerinin azaldığı ve bu azalmanın 1 yıl daha devam ettiği bulunmuştur.
b)Aile Terapisi
Kişinin yeme davranışı ve kendiyle ilgili bir bozukluktan bahsediyoruz. Öyleyse bu süreçte ailenin rolü nedir? Yapılan çalışmalar anoreksiya nervozalı kişilerin aile içi ilişkilerinde problemler olduğunu ortaya koymaktadır. Belki de bu yüzden ergenlikte en çok karşılaşılan durumlardan bir ailevi problemlerdir.

2- BULİMİA NEVROZU
Yeme ihtiyacı insan hayatında önem taşıyan ve vazgeçilmez bir davranış olarak görmekteyiz. İnsan yaşamını idame ettirebilmesi için mutlak gereklidir. Her kültürde kendine özgü yemek zevki, yemek anlayışı vardır. Dünya da yemek yemenin ve yemenin sonucu oluşan fazla kilolardan kurtulmanın ekonomi dünyasında milyonlarca dolarlık piyasa payı vardır. Yiyecek ve yemeğe yönelik bu yoğun ilgi dikkate alındığında, insan davranışının bu yönünün bir bozuklukla bağlantısı olmaması kaçınılmazdır.
Bulimia nevrozu, aşırı yeme atakları ve ardından gelen kusmaların ön planda olduğu görülmektedir. Hasta yine zayıf bir beden sahip olmak istediği için anoreksiya nervozadaki gibi yediklerini dışarı atmak, kalori yapıcı etkilerini gidermek için çeşitli yollara başvurmaktadır. Fakat bu tabloda farklı olarak hasta hafif kilolu ya da normal beden ağırlığındadır.
Bulimia Nervosa (kusma hastalığı) yineleyen aşırı yeme nöbetleri ve hastanın beden ağırlığını kontrol etmekle aşırı uğraşması; bu nedenle yediği yiyeceklerin şişmanlatıcı etkilerini azaltmak için aşırı çaba harcaması ile belirli bir sendrom olarak bilinmektedir. Bulimia; Yunan dilinde “öküz gibi acıkmak” deyimi karşılığında kullanılmaktadır. Bu hastalık olağan dışı miktarlarda yemek tüketimi dönemlerini izleyen bilinçli dışa atım yöntemlerini de içermektedir. Kilo alımını engellemeye yönelik kullanılan bu yöntemler genellikle; çıkartma, oruç tutma, aşırı egzersiz uygulama veya laksatif kullanımından oluşur. DSM-IV Bulimia Nervosa’da oluşan zevke yönelik yeme epizodlarını; “2 saatten daha az bir sürede pek çok insanın aynı koşullarda yiyebilecekleri miktardan daha fazla yemek tüketimi” olarak tanımlamaktadır. Zevk yemeleri tipik olarak gizlilik içinde olur; genellikle bir stres faktörü tetikleyicidir, ve olumsuz duygulanımları harekete geçirir; yalnızlık, sosyal ortamlarda yeme veya kilo alımı konusunda endişelenme gibi. Bu zevke dayalı yeme, kişi rahatsızlık verecek derecede tok olana değin devam eder. Bu süre içinde kişi yeme davranışı ve tüketilen yemeğin miktarı üzerindeki kontrolünü kaybeder Bu sürede tercih edilen yemekler genelde dondurma, çikolata, pasta gibi çabuk yenebilen ve kalorili yiyeceklerdir. Anoreksiya Nervosa’da olduğu gibi Bulimia hastaları için de kilo alımının yarattığı kaygı oldukça yüksektir. Yine Bulimia Nervosa’da da Anoreksiya’da olduğu gibi kişinin vücudunun görünüşünü algılamasında bozulmalar meydana gelmektedir ve bu kişiler normal ağırlıkta olsalar dahi kendilerinin kilolu olduklarına inanabilmektedirler.
Bulimik hastaları Anoreksiya Nevrozun’da olduğu gibi yardım talebine karşılık vermektedirler. Aşırı yeme ve kusma epizodlarından sonra suçluluk duymalarına ve bu davranışları gizleme çabası içinde olmalarına rağmen istekle yardım ararlar. Uzun dönem takipler Bulimia teşhisi ile tedavi edilen hastaların yarısından fazlasının beş yıl içinde sağlıklarına kavuştuklarını göstermektedir. Ancak hastalığın seyri, kusma sonucu ortaya çıkan belirtilerin şiddetine de bağlanmaktadır. Uzun süren vakalarda ilişkilerde bozulma, iş yaşamında sorunlar ve kendilik değerinde azalma görülebilmekte, bu tür etmenlerin klinik açıdan ele alınmasında fayda olduğu bilinmektedir.
Bulimia hastaları Anoreksiyadan farklı olarak dışa dönük kimselerdir. Bunun yanında kızgın ve dürtüsel oldukları da gözlenmiştir. Bulimia hastalarının dürtü kontrolünde yaşadığı problemler nedeniyle pek çok sorun da beraberinde kliniğe taşınmaktadır. Madde kötüye kullanımı, emosyonel dengesizlik ve intihar girişimlerine de bu hastaların hikayelerinde sıklıkla rastlanmaktadır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Yeme Bozuklukları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.M.Enes İMERT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.M.Enes İMERT'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
M.Enes İMERT Fotoğraf
Uzm.Psk.M.Enes İMERT
Malatya
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi3 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.M.Enes İMERT'in Yazıları
► Yeme Tutumu ve Yeme Bozuklukları Psk.Şeyma ALTINEL
► Yeme Bozuklukları Psk.Mehmet ARAS
► Yeme Bozuklukları Psk.Dnş.Havva BAYAR
► Yeme Bozuklukları Psk.Tamer Numan DUMAN
► Yeme Bozuklukları Psk.Dnş.Özkan KENARLI
► Yeme Bozuklukları Dr.Psk.Ezgi TUNA
► Yeme Bozuklukları ÇOK OKUNUYOR Psk.Seda GENÇ
► Yeme Bozuklukları ve Sebepleri Psk.Berivan ŞENTÜRK
► Ergenlerde Yeme Bozuklukları Psk.Semra EVRİM
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Yeme Bozuklukları' başlığıyla benzeşen toplam 34 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Tükenmişlik Sendromu Ocak 2019
► Depresyon Nedir? Ocak 2019
► Ebeveyn Tutumları Ocak 2019
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:35
Top