2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Fobiler: Sosyal Fobi, Uçak Fobisi, Hayvan Fobisi, KLOSTROFOBİ
MAKALE #20291 © Yazan Uzm.Psk.M.Enes İMERT | Yayın Ocak 2019 | 2,376 Okuyucu
Fobiyi kısaca tanımlamak gerekirsek eğer, bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi halidir. Fobi kelimesi, Phobos kelimesinden gelir. Her canlı, birey olarak varlığını tehdit eden ya da tehdit riski taşıyan varlık ve durumlardan içgüdüsel olarak kaçınır. İnsan bilincinde bu kaçınma, korku olarak algılanmaktadır.

Fobi toplumda sık görülen bir anksiyete bozukluğu arasındadır. Fobisi olan insanlar “fobik” diye adlandırıldığını çevremizden de duymaktayız. Yapılan araştırmalar toplumda yaklaşık %10-%15 oranında fobi tespit etse de tahminen bu değer %20-25 dolaylarındadır. Fobiler genel manada yaygınlığı açısından toplum tarafından hastalıktan ziyade huy ya da kişilik özelliği olarak düşünüldüğünden tedaviye başvuranların sayısı azdır. Araştırmalarda fobi sıklığının beklenenden düşük çıkmasının en önemli nedeni budur. Kadınlarda erkeklere oranla iki buçuk kat daha fazla görüldüğü saptandığı yapılan araştırmalar neticesinde ortaya çıkmıştır.

Fobilerin nedenlerine genel olarak bakılacak olursak eğer, fobinin nedenleri konusunda farklı ekollerin farklı açıklamaları mevcuttur. Freud, fobiyi bilinçaltı çatışmaları olarak tanımlar. Watson'a göre ise fobi, şartlı reflekse dayanır. Korku yaratan obje, durum ya da aktivite ile karşılaşıldığında anksiyete belirtileri ortaya çıkar. Kişinin, kendi varlığını, bütünlüğü açısından tehdit altında hissetmesi durumunda, onun bilinç altına yansıyan, bu tanımlanmamış, bir nesne(kedi,köpek,böcek) ya da durumla(sosyal alan) ilişkilendirilememiş, belirsiz anksiyete(kaygı), kişinin bilinç altında işleyen bir mekanizmayla tanımlanabilir bir korku haline dönüştürülmektedir. Korku haline dönüştüğü anda da, genel bir anksiyete olması sonucu, fobiye dönüşür. Dolayısıyla birey fobiler geliştirerek onunla temastan kaçma/kaçınma eğiliminde olabilmektedirler.
Fobi yaşayan bireyler vücutlarında çeşitli belirtiler de verebilmektedirler. Bu belirtiler arasında çarpıntı, yüz kızarması, yüzde kaşınma ve yanma hissi, titreme, terleme, bulanık görme, nefes darlığı, ağız kuruluğu, yutkunma güçlüğü, mide bulantısı, bilinç kaybı, ani tansiyon düşüşü, bayılma vb. gibi belirtiler eşlik edebilmektedir. Fobileri ele alacak olursak çeşitli fobi türleri de mevcuttur. Bunlar yükseklik fobisi, hayvan fobisi, kan fobisi(kan tutma), uçak fobisi, klostrofobi vs gibi fobi türleri vardır. Fobilerin tedavilerine gelecek olursak eğer her fobiyi ayrı ayrı ele almak gerekmektedir ve tedavisi mümkün ve de başarı oranı yüksektir. Fobilerin tedavisin de terapi yöntemleri kişinin bu fobiyi yenmesinde etkin rol oynayarak yaşamının kalitesini arttırabilmektedir.

1-SOSYAL FOBİ

Fobinin kelime manasıyla geçen pazartesi siz değerli okuyucularımızla paylaşmıştık. Tekrardan bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi hali olarak tanımlarsak eğer, sosyal fobi yaşayan bireyler yeni bir ortama girdiklerinde, yeni insanlarla tanışmak durumunda kaldıklarında, topluluk önünde konuşmak zorunda kaldıklarına endişe yaşayarak kendilerini ifade etmede güçlük, geri çekilme yaşama durumudur.

Sosyal fobi yaşayan bireylerin zihinlerinde, karşısındaki kişinin gözünde küçük düşmek, rezil olmak hata yapmak, dışlanmak, yargılanmak veya utanacağı şeyler yapmak vardır. Bu kişiler sıklıkla utanç duygusu duyma eğiliminde olurlar ve aslında temelde kendilerini eksik, yetersiz, hatalı veya sevilmez görme eğilimi gösterirler. Başkalarının gözünden gördükleri kendileri, kusurlu ve sevilmesi zordur. Genel olarak sosyal kaygı bozukluğu ile eşlik eden bir diğer özellik mükemmeliyetçiliktir. Her şeyin tam ve kusursuz olması gerektiğin düşünen ve hata toleransı olmayan kişiler, her yaptıklarını eksik ve yetersiz olduklarına yönelik değerlendirerek kendilerini çok fazla eleştirirler. Bu durum, diğerlerinin gözünden de böyle görüleceklerini düşünmek ile sonuçlanabilir.

Sosyal fobinin belirtileri arasında, topluluk önünde telefonla konuşamama, toplum içinde yemek yiyememe, küçük gruplar arasında vakit geçirme, çok iyi tanımadığı kişilerle telefonda görüşme, tanıdığı biri karşısında aksi bir görüş ifade edememe, alınan bir malın iadesi karşısında parasını geri alama vs. gibi çoğaltılabilir bu belirtiler, kişiler bu belirtilerle yaşamakta zorluk yaşayabilmektedirler.

Sosyal fobi hem doğuştan hem de sonradan oluşan fobik hale gelebilirler. Sonradan kişide sosyal fobi gelişmiş ise altında yatan nedenler araştırılmalıdır. Albert Ellis’in Rasyonel Emotif Modele göre, sosyal fobikler irrasyonel bir biçimde "iyi performans göstermek zorunda oldukları" ve "performans esnasında rahatsızlık duymamak zorunda oldukları komutlarını kendilerine vererek sosyal fobi belirtilerini ortaya çıkarmaktadırlar (Ellis 1991). Davranışçı model ise sosyal fobiyi doğrudan koşullanma, gözlemsel öğrenme ve bilgi aktarımı şeklinde ortaya çıkacağını ifade etmektedir.
Çeşitli ekoller sosyal fobinin ne şekilde oluştuğuna karşılık bilgi alışverişinde bulunmuşlardır. Günlük hayatımızda elbette ki zorlandığımız kendimizi ifade etmekte güçlük yaşadığımız anlarımız olabilmektedir fakat sosyal fobiyle karıştırmamakta fayda vardır. Buradan da yola çıkarak sosyal fobinin tedavisi profesyonel ruh sağlığı çalışanlarından yardım alınarak ilaç veya psikoterapi ile çözülebilmektedir.

2-UÇAK FOBİSİ

Teknolojinin gelişmesiyle seyahatlerimizin de çeşidi değişmektedir. Eskiden uzun süren deve, eşek, at vs gibi hayvanlarla yapılırken motorlu taşıtların icadıyla araba, otobüs gibi taşıtlarla yolculuk yapar olduk. Çok çeşitli yolculuk yapmak için alternatifler oluşur olmuştu. Bunlar arasında tren, deniz yolu ulaşımı da alternatifler arasında idi. Daha sonra hava yolu şirketlerinin uçak seferlerini başlatması daha önce ekonomik boyutu bütçeyi zorlamaktaydı, daha sonra açılan çeşitli havayolu şirketleri aralarındaki rekabet bilet fiyatlarındaki azalmalar uçak ile seyahatlerin yapılmasını daha da kolaylaştırdı. Uçak seferlerinin makul hale gelmesi zamanın kısalmasına neden olurken psikolojik rahatsızlığı da beraberinde getirmiş oldu. Bahsettiğim psikolojik rahatsızlık uçak fobisi.
Korku normal bir insan duygusudur ve bazı durumlarda kişinin korku veren durumdan uzaklaşmasını sağlayarak koruyucu işlev gösterir. Fakat korkunun düzeyi artarsa kişi paniğe kapılmaktadır. Tehlikeli bir durumla karşılaşınca normalde verilen "kaç ya da savaş" tepkisinin yerini donakalma alabilir. Eğer kişinin korkusu aşırı, anlamsız ve sürekli ise, bu durumla karşılaşma ihtimali olduğunda dahi yoğun sıkıntı yaşıyorsa, bu durum kişinin günlük hayatını, işlevlerini engelliyorsa bu durumda korkuya "fobi" adını veririz. Benzer biçimde kişi uçaktan aşırı korkuyor, binemiyor, binmesi gerektiğinde ya kaçınıyor ya da çok sıkıntı ile uçak yolculuğuna katlanabiliyorsa o kişide uçak fobisi vardır.

Her ne kadar uçak kazalarının sayısı az olsa da insanın aklına düşerse ne olur kaygısı hiç aklımızdan gitmeyebilir. Yükseklik fobisiyle birleşirse de yükselmesiyle kaygı seviyemiz artarak uçak yolcuğu yapamaz oluruz. Uçak fobisi daha önceki yaşanmış tecrübe, uçak kazası alma haberi ve kapalı mekânda seyahat etme duygusu uçak fobisinin nedenleri arasında gösterebiliriz. Televizyondan aldığımız haberler neticesinde o korkuyu günler öncesinden yaşayabiliriz.

Uçak fobisinin psikoterapisinde kişinin zihninde yer alan uçuşla ilgili olumsuz algı ve yanlış düşünceler üzerine de durulmaktadır. Tedavide öncelikle kişinin başka fobilerinin, depresyon, stresle ilgili bozukluklar gibi başka ruhsal sorunlarının bulunup bulunmadığı yapılan görüşme esnasında not alınarak değerlendirilmelidir. Terapistin uçuşla alakalı donanımının da olması tedavi sürecinde bireyin uçak fobisini yenmesinde etkili olabilmektedir. Terapist aynı zamanda uçak fobisi yaşan bireyle beraber uçuşuna eşlik edebilir ve olumsuz izlemleri üzerinden yardımcı olabilmektedir. Son zamanlarda duyduğum simülatör uçak deneyimleri de hastalığın tedavisini üstlenmektedir. Unutmayalım ki hastalığın tedavisi için ruh sağlığı uzmanlarından yardım alınarak yenmek hastalığın ilerlemesini engelleyecektir.

3-HAYVAN FOBİSİ

Kedi, köpek, yılan, örümcek, fare, kuş gibi hayvanlara karşı duyulan mantıksız, orantısız korkuya hayvan fobisi(zoofobi) denilmektedir. Kişi korktuğu bir hayvanla karşılaştığında aşırı kaygı duymakta, saldırıya uğrayacağına ya da bir şekilde zarar göreceğine inanır. Hastalanacak, bayılacak, boğulacak hatta hayatını kaybedecekmiş gibi hisseder. Vücudunda nefes alışverişi değişir, kalp çarpıntısı, sıcak basması, soğuk terleme gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Yaşadığı bu yoğun endişe, kaygı yüzünden hayvandan mümkün olduğu kadar uzaklaşmaya çalışır, hatta bu kaçış sırasında kendini tehlikeye atabilir. Bir arkadaşım vardı köpeklerden kaçan ve gördüğü zaman karşı kaldırıma geçen birisiydi. Bu hayvanlara karşı fobi geliştirmişti ve hayvanla karşılaşacağını düşündüğü ortamlara girmemek için aşırı tedbirler alırdı. Sonra ne yaptı bu fobisini bilmiyorum. Hayvan fobisinde her zaman korku ön planda değildir. Bazen iğrenme duygusu daha baskın olabilir. Örneğin hamam böceği gördükten sonra kişi rahat edemez, yerini değiştirir, vücudunda birdenbire kaşınma belirebilir.

Hayvan fobisi çeşitli şekillerde neden olabiliyor. Daha önce yaşanmış bir travmatik olay hayvan fobisine yol açabilir. Örneğin çocukken bir hayvanın saldırısına uğramak, yoğun sıkıntı yaratan bir durum yaşamak fobiyi ortaya çıkarabilir. Ya da çevresindeki bireylerin bir hayvandan aşırı derecede iğrendiğini gören bir çocukta fobi gelişebilir. Bazı hayvanlarla ilgili negatif konuları dinlemek, filmlerde ilgili durumları seyretmek de fobiye zemin hazırlayabilir. Öte yandan psikanalitik kurama göre, bilinç dışı korkular ve istekler, yasaklar nedeniyle bilinç düzeyine çıkmakta zorlanırsa, bu durum kendini bir hayvan fobisi şeklinde gösterebilir.

Hayvan fobisi köyden kente göçle çok sık olmamakla birlikte gördüğümüz fobiler arasındadır. Daha çok rastladığımız kedi, köpek, küçük böcekler fobi türlerindendir. Bu bahsettiğimiz fobi türünde yaşamı kısıtlayan yönler mevcut ise ruh sağlığı uzmanlarından destek alınması fobiyi yenmede bize yardımcı olunacaktır. Tedavisi önce korkulan hayvana ait fotoğraflar, filmler, maketler şeklinde kişiyi alıştırılması sağlanmaktadır. Daha sonra kişiye korktuğu hayvanla karşılaştığında korkusuyla mücadele etmek için gevşeme ve nefes egzersizleri öğretilir. Nefes çalışması, yavaş ve derin şekilde nefes alıp vererek yapılıyor. Gevşeme teknikleri ise vücuttaki bazı ana kas gruplarını önce yavaş yavaş kasıp sonra gevşetmek esasına dayanıyor. Yardımcı yöntemlerden biri de, korkulan durumu hayali olarak yaşama ve onunla başa çıkmasını sağlamaktır.

4-KLOSTROFOBİ

Klostrofobi isminden de anlaşılacağı gibi bir fobi türüdür. Kısaca kapalı alan korkusu da denebilir. Her insan kapalı alandan korkmaktadır fakat bunu onunla karıştırmamak gerekmektedir. Klostrofobi yaşayan bireyler, geçmişten getirilen bir korkunun zamanla ortaya çıkarabileceği gibi, bir olay karşısında verilen tepkiye bağlı olarak da meydana gelebilmektedir. Çocukken yapılan bir hata sonucu kişinin kendini suçlaması ve baskı ile klostrofobi oluşumu, çocuklukta kilitli kalmış olma, cezalandırılma duygusu, mükemmeliyetçi kişilik yapıları klostrofobi nedenleri arasında sıralayabiliriz.
Klostrofobi yani kapalı alan korkusunun çeşitli belirtileri vardır. Bu belirtiler arasında terleme, boğuluyormuş hissiyatı, nefes sıkışıyormuş gibi hissetme, duvarların üstüne üstüne geldiğini düşünme, kısılıp kaldığını düşünme gibi belirtiler ile yaşamı kısıtlandırmaktadır. Kısıtlandırmak derken asansöre binememe, korktuğu nesneye maruz kalamama hatta ve hatta eve girememe gibi davranışlar da sergileyebilir. Bir video izlemiştim yakınlarda, orada çocuk asansörde kalması üzerine “baba” diye sesleniyordu ve ağlıyordu tabi çocuğun klostrofobik olup olmadığını tam bilmiyoruz ama buna benzer belirtiler gösterdiğini görmekteyiz.

Tabi bu belirtiler insan yaşamını kısıtlamakta veya tamamen bir yere çıkmama gibi sonuçlarla karşılaşabilir. Böyle bir durumla yaşayan kişiler var ise ya da siz yaşıyorsanız profesyonel destek alınması yaşam kalitenizin artmasına sebep olacaktır. Burada bahsetmişler iki çeşit tedavi yönteminin olduğundan siz değerli okuyucularımızla paylaşmak isterim. Birincisi farmakolojk (ilaç) desteği, hekim kontrolünde hastaya uygulanan ve hastanın sakinleşmesini maruz kalmaktan korktuğu duruma sakin yaklaşmasını sağlayacak bir tedavi şekli görülebilir. Diğer tedavi yöntemi ise terapi desteğinin verilmesi. Burada terapi desteği verecek kişinin hangi metodu uygulaması kendisine kalmış bir durum. Önemli olan hastayı korktuğu, çekindiği davranışları aşamalı olarak yeniden yapılandırarak maruz kalması ve hayata kazandırılması amaçlanmaktadır. Yabancı bir videoda görmüştür klostrofobik olan insanlar bu kişilere başvurmuştu ve onlar da aşamalı olarak kişinin korktuğu şeylerin üzerine giderek ödevler veriyordu, tabi bu ödevler belirli periyodlar neticesinde uygulanılıyordu. Öyle uzun zamandan da bahsedilmiyordu. Grupta elbette ki karşılaşmakta sorun yaşayan bireyler olmuştu pes edenler mi dersin ama program sonunda çoğu bireyin bu fobiden kurtulduğunu görmüştük. Dediğimiz gibi eğer uzmanları tarafından yapılırsa ve kişinin bununla alakalı gayret ve emeği var ise fobinizden kurtulmanız mümkün olabilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Fobiler: Sosyal Fobi, Uçak Fobisi, Hayvan Fobisi, KLOSTROFOBİ" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.M.Enes İMERT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.M.Enes İMERT'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
M.Enes İMERT Fotoğraf
Uzm.Psk.M.Enes İMERT
Malatya
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi3 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.M.Enes İMERT'in Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Fobiler: Sosyal Fobi, Uçak Fobisi, Hayvan Fobisi, KLOSTROFOBİ' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Tükenmişlik Sendromu Ocak 2019
► Yeme Bozuklukları Ocak 2019
► Depresyon Nedir? Ocak 2019
► Ebeveyn Tutumları Ocak 2019
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


07:41
Top