2007'den Bugüne 92,865 Tavsiye, 28,331 Uzman ve 20,033 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu
MAKALE #20296 © Yazan Uzm.Psk.M.Enes İMERT | Yayın Ocak 2019 | 2,632 Okuyucu
Obsesyon tarihten beri bilinen eski hastalık olarak bilinmektedir. Obsesyon Esquriol tarafından melankolik belirtisi olarak tanımlamaktaydı. Bir psikanalist olan Shapiro, kişilik aksaklıklarıyla ile ilgili psikoanalitik teorilerle doyum sağlamadığı düşündüğü için kendi kavramlarını geliştirmesi gerektiğini belirtmiştir. “Nörotik stiller” diye isimlendirdiği bir stilin yapısını ve özelliklerini tanımlamış olmakla beraber, kişinin genel düşünce sistemindeki birçok sendromun ve savunma mekanizmalarının kristalleştiği bir kalıp olarak düşünülebileceği üzerinde durmuştur. Bunlardan birincisi; düşüncenin katı ve net, sert bir biçimde odaklaşmış olmasıdır. Shapiro‟ya göre takıntılı bireyler bu hususiyetleri nedeniyle sürekli olarak dikkatli ve yoğun odaklanmış bir dikkate sahiptirler; bu sebeple de teknik ve detaylı işlerde başarılı olma olasılıkları yüksektir. Fakat yeni bilgiler veya dışsal uyaranlar nedeniyle kolayca dikkatleri dağılır ve kesintiye uğrarlar. Shapiro‟nun üzerinde durduğu ikinci özellik, obsesif-kompulsif kişinin bağımsızlık duygusundaki bozulmadır. Son özellik ise, obsesif-kompulsif kişilerin gerçeklik duygularını kaybetmiş olmaları veya dünya hakkındaki suçlayıcı duygularıdır. Obsesif düşünce, kompulsif ise dürtü anlamı taşımaktadır. Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu kurallar, düzenlilik ve kontrol hissiyatı üzerine aşırı düşünme olarak karakterize edilir. Bu kişiler bir şey üzerinde kontrol sahibi olamama noktasında ihtimal var ise aşırı derecede anksiyete yaşarlar ve bu nedenle bu tür durumlardan kaçmayı tercih etmektedirler. Kontrol onlar için önem arz eder ve sağlayamadıkları noktalarda ise öfke duygusu gerçekleşmektedir. Aşırı kontrollü halleri, madde bağımlılığı, hoyrat cinsel ilişki kurma, ekonomik sorumsuzluk gibi durumları engelleyerek kötü işler yapmasında iyiye çevirecektir. İş başarısı konusunda çok duyarlı ve kaideci olduklarından başarılı olma olasılıkları çoktur. Esnek davranma noktasında problemli, mükemmeliyetçilik, detaylar noktasında aşırı ilgilenme gibi durumlar günlük yaşantılarını çok zorlaştırmakla beraber ve işlerini yaparken büyük bir zaman ve enerji sarf etmelerine neden olmaktadır. Yapılan iş her ne ise unutturacak derecede detaylarla, kaidelerle, listelerle, organize etme ve program yapma gibi davranışsal işlerle uğraşırlar. Bu kişiler yeniliklerle ve esneklik gerektiren durumlarla karşılaşınca rahatsızlık duyarlar. Kültürel normlara çok bağlı olmakla birlikte inatçı bir kişilik yapısına sahiptirler. Kendileri kurallara uymaktadırlar ve kurallara tam olarak uymasını beklemektedirler.
Kuralcılıkları ve detaycılıkları aile ilişkilerinde ve iş yaşamındaki yönetimi altında olan personellerini tabiri caizse hayatlarından bezdirir. Onun zihninde yanılgıya ne kendilerinde ne de diğer kişilere tahammül etmeleri noktasında problem yaşamaktadırlar. Başkaları tam olarak kendileri gibi düşünüp, hareket etmedikçe onlarla bir çalışma içine girmek istemezler, zorunda kalırlarsa sinirlenmektedirler. Yanlış yapmasını engellemek için yaptıklarını sürekli kontrol ederler. Olayların olumlu olumsuz yönlerini sürekli tartmaya çalıştıkları için karar vermekte çelişki yaşarlar. Duygularını geri planda tutup, çoğu zaman mantığı ön planda tutmaktadırlar. Mantığına uymayan kişilere karşı öfke duygusu gelişir ya da onlarla iletişim kurmak problem yaşamaktadırlar. Eğlenceli ortamlara girdiklerinde zevk alamadıklarını ifade ederler. Genel manada sert, inatçı, cimri kişilerdir.
Obsesif ve kompulsif kişilik yapısına sahip kişilerin obsesyonları çeşitli alanlarda olabilmektedir. Bunlara örnek verecek olursak eğer, temizlik obsesyonu zihninde ora ile alakalı pis olduğunu düşünerek kişi oraya dokunmak veya orada durmak kendisi için zor bir durum haline gelebilir. Kuşku obsesyonları, kişi acaba ocağın altını kapattım mı, prizden fişi çektim mi gibi düşüncelerle zihnini meşgul etmektedir. Bir başka obsesyon cinsel içerikli düşünceler. Dini obsesyonlar, simetri obsesyonları acaba duvardaki tabloyu kalkıp düzeltsem mi, halı biraz kaymış gibi duruyor şeklinde obsesyon, sayma obsesyonları, biriktirme obsesyonları ilerde lazım olur diye bir nesneyi biriktirmesi, uğursuz sayılar veya uğursuz renkler gibi obsesyonları görülmektedir. Aynı zaman da saldırganlık obsesyonları da mevcut olan bireyler de vardır. Mesela kendisinin birisine zarar vereceğini ya da kendisine zarar verileceğini düşünmesi gibi. Kompulsif davranışları ise temizlik, kontrol etme, düzenleme, tekrarlama, sayma, dokunma ( kendisinin uğurlu gördüğü bir nesneye dokunulması yoksa başına kötü bir şey gelme korkusu), biriktirme (herhangi bir ihtiyacı olmamasına karşın bir objeyi biriktirme) gibi çok yönlü obsesif ve kompulsif durumlar sergilemektedir. Obsesyon ve kompulsiyonlar sıklıkla beraber görünmektedir. Bu bozukluk için en önemli konulardan bir tanesi de dikotomik düşünce tarzıdır. Böyle bir durum doğrudan uzaklaşmak otomatik yanlışlara sürüklemektedir. Aynı zaman da kendi içlerindeki yaşadıkları bu problemler kişilerarası ilişkilerini de etkilemekte ve problemlere yol açmaktadır. Çünkü ilişkilerde duygular ön plandadır ve kesin yanıt içermeyebilir. Bu kişilerin olaylara karşı getirdiği çözümler duygulardan ve belirsizlikten kaçmaktır. OKKB’de diğer bozulma ise hayali düşünme sistemidir. Kişi için sorunu çözecek mükemmel bir yol belirgin değil ise hiçbir şey yapmamasının daha makul olabileceğini düşünmektedir ve hata yapmaktan kaçmaktadırlar.

Obsesif Kompulsif kişilik Yapılarının Psikoterapisi
a) Bilişsel Davranışçı Terapisi
Obsesif hastalar kendisine kaygı veren düşünceler ile bu düşüncele silsilesinden kaçtığı ve kaçınarak başa çıkmaya çalıştıkları görülmektedir. Ama düşüncelerden kaçınmaya bu sıkıntılar daha da fazlalaşmakta ve böylelikle kısır bir döngü içine hapsetmektedir. Davranış tedavilerinde hedef hastayı kaygı uyandıran ve kaygı uyandırdığı için kaçınma davranışlarına neden olan düşünce silsilesini sorgulatmak ve bu sorgulatmanın oluşturduğu kaygıyı azaltmak için otomatik olarak devreye giren, tekrar eden tutumların önüne geçmektir. Alıştırma tedavisi dediğimiz bu yöntemde, hedef rahatsızlık veren düşüncenin oluşturduğu kaygıyı söndürmek ve alışma durumunun oluşmasını sağlamaktır.
Bilişsel tedavilerde ise gaye pis hissettiği, rahatsız, edici düşüncelerin oluşturduğu sorumluluk algısını azaltmaktır. Mesuliyet biçiminde bir algılama olmadığında hastalar akla gelen kötü hissettiren düşünceleri etkisiz kılmak için tekrar eden davranışlar gösterme eğilimi hissetmeyeceklerdir. Burada birincil amaç düşünceleri gerçek gibi algılamasını azaltmaya çalışmaktır. Bu sebeple tedavide tehlike ve aşırı mesuliyet algılarının ne derecede gerçekçi olduğu ve ne derecede ise düşünce hataları sonucu abartılı tehdit ve tehlike algılarının ortaya çıktığı birey ile birlikte araştırma konusu olmalıdır. Bilişsel hataların belirlenmesinden sonra yeterince fonsiyonel olmayan bu düşüncelerin daha gerçekçi ve fonsiyonel olanları ile yeniden yapılandırılıp yerine koyulması sağlanmalıdır. Düşüncelerinin bir yıkımla neticeleneceğini düşünen hastalardan bu düşünceleri durdurmak yerine özellikle akla getirmeleri istenmekte ve ardından korku duyduğu sonuçların gerçekleşmediğini görmeleri tedaviye ilişkin terapiye devam etmekle önemli faydalar sağlamaktadır.
Bilişsel ve davranışçı terapiler hem rahatsızlığın tedavisinde hem de özelikle tekrarlarının önüne geçilmesi çok önemli bir yeri bulunmakta, bazı durumlarda tedavide ilaç sadece kullanılırken bazı durumlarda ise ilaç artı psikoterapi işlem görmektedir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.M.Enes İMERT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.M.Enes İMERT'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
M.Enes İMERT Fotoğraf
Uzm.Psk.M.Enes İMERT
İstanbul
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi3 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.M.Enes İMERT'in Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,033 uzman makalesi arasında 'Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Tükenmişlik Sendromu Ocak 2019
► Yeme Bozuklukları Ocak 2019
► Depresyon Nedir? Ocak 2019
► Ebeveyn Tutumları Ocak 2019
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:51
Top