2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Şeker Düşüklüğü ile Psikolojik Bozukluk, Depresyon, Panik Atak İlişkisi
MAKALE #2033 © Yazan Prof.Dr.Metin ÖZATA | Yayın Aralık 2008 | 130,887 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
KAN ŞEKERİ İLE BEYİN FAALİYETLERİ VE PSİKOLOJİK DURUM ARASINDAKİ İLİŞKİ

Vücudumuzdaki diğer organların aksine beyin yüksek oranda enerjiye ihtiyaç duyar. Vücut ağırlığının %2’sini oluşturduğu halde, yakılan enerji veya kalorinin %20’si beyin tarafından kullanılır. Ağırlığına oranla bu kadar yüksek enerji tüketen beyinde enerji depolanmaz. Beynin kullanacağı enerji devamlı olarak kan damarları ile sağlanan kan şekeri ile olur. Diğer bir deyimle beyin devamlı olarak kan şekerine ihtiyaç duyar ve az şeker gitmesi durumunda çalışması azalır. Bunun sonucunda da unutkanlık ve psikolojik bozukluklar ortaya çıkabilir. Beyinde oluşan asetilkolin maddesinin hatırlama işlevi açısından büyük önemi vardır. Beyine giden şeker, asetilkolin yapımını artırarak hatırlamada etkili olmaktadır. Zaten Alzheimer hastalığının tedavisinde de, kolin içeren sinirlerin etkisi artırılarak unutkanlık tedavi edilmeye çalışılır. Kan şekeri ile kişinin performansı arasında iyi bir ilişki vardır. Kahvaltı yapmayan öğrencilerin okul performansları ve hatırlama yetilerinin iyi olmadığı, yapılan bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Kan şekerinin normal olması bu faydaları sağlarken, şeker hastalığında olduğu gibi fazla olması da beyin faaliyetlerini bozmaktadır.

Kan şekerinin psikolojik durum ile ilişkisi de bilinmektedir. Birçok insan sıkıntılı ve üzüntülüyken tatlı şeyler yemek ister. Bazıları şekerli şeyler yiyince sakinleşirler. Bunun nedeni, beyinde mutluluk veren serotonin hormonunun artmasıdır. Depresyondaki kişilere verilen Prozac gibi ilaçlar da, beyinde serotonin düzeyini artırmaktadır. Düşük karbonhidratlı beslenen kişilerin sinirli olduğu da ortaya konmuştur. Bu bilgiler bize, kan şekeri düşüklüğünün kişilerin davranışını ve psikolojik durumunu etkilediğini göstermektedir. Kan şekerinin normal olması beynin iyi çalışması için gereklidir. Kan şekerinin düşmesi veya yükselmesi beyin faaliyetlerini bozmaktadır.


Şeker hastalığı olmayan kişilerde kan şekeri düşüklüğü, yaşamı çok kötü etkileyen, iş verimini düşüren ve ruhsal bozukluk yapan bir durumdur. Sıklığı pek az olmasa da, teşhis edilmeyen veya üzerinde pek durulmayan önemli bir hastalıktır.

Şekerli gıdalara saldırıyorsanız; öğleden sonraları baş ağrısı varsa; uykudan birkaç saat sonra gece yarısı uyanıyor ve zor uyuyabiliyorsanız; kötü rüyalar görüyorsanız; mide krampları ve devamlı bir yorgunluk varsa; öğleden sonra canınız şeker çekiyor veya kahve içmeyi çok istiyorsa; baş dönmeleri varsa; yemek yiyinceye kadar halsizlik ve yemek gecikince kendinizi bitkin hissediyorsanız; halsizliğiniz yemek yiyince düzeliyorsa; yemek gecikince ellerde titreme ve çarpıntı oluyorsa; çok duygusalsanız, çabuk sinirleniyor ve kontrolünüzü kaybediyorsanız; yemek önceleri çok huzursuzsanız; yemeklerden sonra uyku basıyor ve gün boyu uyukluyorsanız, bu belirtiler kahvaltı öncesi de oluyorsa, sizde kan şekerinizde düşüklük olabilir. Bunun başlıca nedeni de dengesiz beslenme, fazla karbonhidratlı, nişastalı gıdalar ve şeker yeme, stres ve aşırı kafein alımıdır (kahve, çay, kola).

Kilolu kişilerde hipoglisemi atakları daha fazla görülürse de, normal kilolu ancak egzersiz yapmayan ve depresyon yaşayan kişilerde de kan şekeri düşüklüğü olabilir. Bu kişilerin bir kısmı psikolog ve psikiyatrlarda depresyon tedavisi görürler. Kan şekerinde düşme, genellikle sabah saat 11.00 ve öğleden sonra saat 16.00 civarında daha sık olur. Bu hastalar bu saatlerde biraz daha yorgun olurlar, hafif baş ağrısı, depresyon, ve derin bir açlık hissederler. Bu nedenle de, bu saatlerde çikolata, kek, pasta, kurabiye yer veya kola içerler. Bu gıdaları alan kişinin şikayetlerinde hafif bir düzelme olur. Sabah saat 11.00’de oluşan kan şeker düşüklüğünün nedeni sabah kahvaltıda yenen şekerli ve nişastalı gıdalardır. Öğle yemeğinde yenen tatlı ve nişastalı gıdalar da öğleden sonra, saat 16.00’da kan şekeri düşmesine neden olur. Buna karşılık sabah ve öğleyin proteinli gıda alanların kan şekerinde pek düşme olmaz. Kan şekeri düşünce yenen şekerli gıdalar 30-60 dakika süreyle bir rahatlık sağlar, ama daha sonra kan şekeri tekrar düşer. Sonunda bu kişiler gün içinde kan şekerinde yükselme ve düşmeler yaşar ve bol miktarda şeker, çikolata ve buna benzer şekerli gıdalar tüketirler. Bu kişiler sabah kalktıklarında huzursuzdurlar, kavga etmeye ve tartışmaya eğilimlidirler. Bir şeyler yedikten sonra rahatlarlar
Kısaca özetlersek, kan şekerinin 50 mg/dl’nin altına düşmesine hipoglisemi diyoruz. Bu durumda şu belirtiler ortaya çıkar:
· Halsizlik, bitkinlik
· Psikolojik durumda değişiklik
· Sinirlilik
· Baş ağrısı
· Ellerde titreme
· Bulantı
· Görmede bulanıklık veya çift görme
· Soğuk terleme
· Çarpıntı, kalp atımlarını hissetme
· El ve ayakta çözülme, iç titremesi ve kas ağrıları
· Baş dönmesi
· Soluk ve terli bir görünüm
· Ani başlayan bir yorgunluk hissi
· Şiddetli yorgunluk
· İç ezilmesi ve yeme isteği
· İsteksizlik
· Anksiyete, depresyon ve kontrolü kaybetme
· Allerjiler (astım, saman nezlesi ve ciltte alerjik bulgu eğilimi)
· Bazı şeylerden korkma (fobi)
· Uykusuzluk
· Şekerli gıdalara saldırma
· Unutkanlık
· Sebepsiz yere ağlama
· Şiddetli kan şekeri düşmelerinde bayılma ve koma


Geceleri uykuda kan şekeri düşüyorsa şu belirtiler görülebilir:

· Huzursuz bir şekilde uyanmak
· Pijama, gecelik ve yastık kılıflarının terden ıslanması
· Hızlı kalp çarpıntısı ile uyanma
· Huzursuzluk ve uykuya dalamama
· Sabah baş ağrısı ile uyanma
· Unutkanlık
· Üşüme ve ellerde soğukluk
· Bazen karın ağrısı ve kilo alamama da olabilir
· Sersem bir şekilde uyanma veya sabah uyanmada zorluk



KAN SEKERI DUSUKLUGU VARSA GLİSEMİK INDEKS DIYETI: GI DIYETI yapınız. Prof Dr Metin Ozata nin bu konuda hazirlamis oldugu GI Diyeti kitabında detayları bulabilirsiniz.


KAYNAK: Prof Dr Metin Ozata, GI Diyeti, ERko yayıncılık, 2007

2. http://www.kiloyonetimi.com
3. http://www.bestzayiflama.com


Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Şeker Düşüklüğü ile Psikolojik Bozukluk, Depresyon, Panik Atak İlişkisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Metin ÖZATA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     8 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Metin ÖZATA Fotoğraf
Prof.Dr.Metin ÖZATA
İstanbul
Doktor "Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın Makaleleri
► Çocuklarda ve Ergenlerde Panik Bozukluk/Atak Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN
► Hipoglisemi veya Şeker Düşüklüğü Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Üşüme Tiroid ve Şeker Düşüklüğü Belirtisi ÇOK OKUNUYOR Prof.Dr.Metin ÖZATA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Şeker Düşüklüğü ile Psikolojik Bozukluk, Depresyon, Panik Atak İlişkisi' başlığıyla benzeşen toplam 92 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hamilelikte Tsh Yüksekliği ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► İnsülin Direnci Diyeti ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► Naturel Zayıflama Mayıs 2010
► Metabolizma Diyeti Mayıs 2010
► Guatr Ultrasonu Mayıs 2010
► Guatr Biyopsisi Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:20
Top