Evlilikte Cinsel Etkileşimi Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Cinsellik, insan hayatındaki en temel dürtülerden biridir. Fizyolojik ve psikolojik süreçleri olan çok sayıda ve farklı değişkenleri barındıran aktif, dinamik ve organik bir süreçtir. Cinselliğin evlilik ilişkisi içerisinde çok önemli ve bağlayıcı bir gücü vardır. Sağlıklı yaşanan cinsellik çiftin arasında özel bir bağ oluşturur. Sağlıklı bir cinsel hayat, çiftin birbirlerine duydukları yakınlığı arttırır, aralarındaki gerilimi azaltır. Sevgi, koruma ve korunma hislerini doğurur. Evlilik ilişkisini geliştirir, evlilikten aldıkları doyum ve mutluluğu artırır.
Peki çiftler arasında sağlıklı cinsellik nasıl yaşanır?
Sağlıklı cinsellik yaşayan çiftler birbirlerinin duygu düşünce ve beklentilerine saygı duyarlar. Bu konuda kendilerini ve karşı taraftan beklentilerini rahatça ifade ederler. Cinsel ilişkinin zamanı, yeri, sıklığı, süresi, tekniği ve ilişki sırasındaki davranışlardan memnun olurlar. Karı koca arasında yaşanması beklenen sağlıklı cinsellikte en önemli nokta, eşlerin yaşları ne olursa olsun cinsel hayatlarıyla ilgili düşüncelerini ve beklentilerini birbirlerine rahatça ifade edebilmeleridir.
Buna karşılık, çiftlerin kendilerini ifade etmekte en çok zorlandıkları alan da cinselliktir. Genellikle bu konuda konuştukları, istek ve beklentilerini ifade ettikleri zaman eşlerini kırmaktan veya eşleri tarafından reddedilmekten çekinirler. Bu konu hakkında konuşmaya karar verdiklerinde bile genellikle utanır veya fikirlerini bir an önce söyleyip kurtulmaya çalışırlar. Oysa cinsel hayatta yaşanan problemler genellikle evliliğin diğer problem alanlarına da yansımakta, evlilik çatışmalarını artırmakta ve hatta yeni çatışmalara sebep olabilmektedir. Eşlerin cinsellikleriyle ilgili problemlerini çözebilmeleri için bu konuda istek ve ihtiyaçlarını açık ve net bir biçimde birbirleriyle paylaşmaları çok önem taşımaktadır.
Yapılan araştırmalar; çiftlerin cinsel yaşantılarının her iki taraf için de memnun edici bir şekilde yaşanmasının evlilikten alınan doyumu da artırdığını göstermektedir. Bu nedenle eşlerin birbirleri ile cinsel hayatları ile ilgili konuşması, karşılıklı olarak beklentilerini aktarması cinsel yaşantılarının geliştirilebilmesi için önemlidir.
Evlilik ilişkisini daha sağlıklı hale getirebilmek için çiftlerin birbiri ile işbirliğine girmesi gerekir. Çiftlerin birbirine ne söylerse söylesin eleştirmeden, sözleri kesilmeden, müdahale etmeden dinlemeleri, içinden geçenleri olduğu gibi aktarabilmeleri cinsel yaşantılarını geliştirebilmek için önemlidir. Çiftler arasındaki romantik ilişkinin desteklenmesi de cinsel yaşantıyı olumlu olarak beslemektedir. Çiftlerin gün içerisinde birbirlerine dokunmaları, sarılmaları, sevgilerini ifade etmeleri, küçük sürprizler yapmaları cinselliklerini olumlu yönde etkileyecektir.
Birbirini seven bir çiftin cinsel etkileşimi, en mahrem ve en heyecanlı bağlanma biçimlerinden biridir. Aşk, insanı hem duygusal hem de fiziksel yakınlığa götürür. Bu yakın olma arzusu, kişinin kendi benliğini anlaması ve sevdiği kişi ile paylaşması ile duygusal olarak tatmine eriştirirken, dokunma, duygular ve cinsel birleşme ile de fiziksel tatmine ulaşır. Bütün diğer etkileşimler, roller ve yaşamdaki stres faktörleri çiftin aşk hayatını etkiler. Bir bireyin diğerine olan aşkı çifti ilişkiye götürür. İlişkinin başlangıcında bu daha çok tutku, ihtiras ve çekicilik olarak tanımlanır. Ancak ilişki devam ederse eşler arasında daha derin bir ilgi ve bağ oluşur.
Çiftin cinsel etkileşimlerini tamamen geliştirebilmesi için sevgi, yakınlık ve güç paylaşımı çerçevesinde birbirlerine bağlanmaları gerekir. Sağlıklı bir cinsel ilişki, birinin diğerine duyduğu sevgiye dayanan yakınlık bağlantısından gelişir. Sevgiye ek olarak yakınlık, evlilik hayatında çok önemli bir diğer kavramdır. Çiftin hayatındaki yakınlık, tatmin edici ve zevk veren bir cinsel hayat için de belirleyici temel unsurlardan biridir. Aslında bir eylem olarak cinsellik, çok kolay gerçekleştirilebilir. Zor olan ise cinselliği aşk ve yakınlık ilişkisi kapsamında yaşamaktır. Cinsellik, sevginin bir ifadesi olarak duygulara, hislere, geçmiş ve o anki kaygı, korku ve karışıklıklara dair tüm deneyimlerin bir paylaşımıdır. Eğer eşler arasında bu paylaşım oluşmuyorsa cinsel etkileşimde zarar görmektedir.
Birçok insan, ilişkilerinde yaşadıkları cinsel sorunların eşleri yüzünden ortaya çıktığını düşünür. Bu düşünme biçimi, cinsel mutluluğa dair sorumluluğun iki bireye de dayandığı gerçeğinin görünmemesine sebep olur. Bu yüzden çiftlerin cinsel mutlulukta bireysel sorumluluğu kabul edip, suçlama ve yargılama yoluna gitmemeleri gerekir. İyi bir cinsel yaşam için gereken ön özellikler kişinin kendisini “zevk verebilen” ve “zevk alabilen” bir cinsel varlık olarak görmesidir. Cinsel zenginleşme kişisel gücün etkin kullanımını gerektirir.
Bu da kişinin kendini anlaması ve eşine uygun geri bildirimler vermesi arasında bir denge gerektirir. Cinsel zenginleşmedeki ana sorun eşler arasındaki denge kaybı ya da eksikliğidir. Yakınlık bir eşin tüm girişimleri yapması ya da tüm geri çekilmeleri göstermesi yüzünden tehdit altında olabilir. Bir eş önemli oranda diğerinden daha fazla ilişkiye adanmış olabilir. Eğer bunlardan herhangi biri söz konuysa cinsel ilişkinin etkinliği risk altındadır.
Etkin bir cinsel ilişkiyi etkileyen faktörlerden biri de; eğer eşlerden biri anne ya da baba şekline girmiş yani ebeveyn rolünü üstlenmiş ise, ya da daha üstünse ve diğeri daha aşağıda olan ya da çocuk olan taraf ise iki kişi arasındaki cinsel arzu kaçınılmaz olarak olumsuz etkilenecektir. Cinsel zenginleşme, çok fazla ya da çok az duygusal yoğunluktan da olumsuz şekilde etkilenir. Eğer cinsel yakınlık agresif bir şekilde istenirse, diğer eş kendini saldırıya uğramış ya da kırılgan hissedebilir ve kendisini geri çekebilir. Birbirlerine çok sık tepki gösteren çiftlerin de cinselliklerinin zenginleşme olasılığı düşüktür. Tepki vermek çoğunlukla dinleme becerisini engeller. Bundan dolayı da iki eş de anlaşıldığını ya da takdir edildiğini hissedemez.Cinsellikte problem yaşayan çiftler, evlilik ilişkisi içerinde oluşan diğer problem alanlarında toleransları daha düşük olur. Cinsel alanda yaşadıkları sıkıntıyı dile getiremedikçe, diğer alanlarda yaşadıkları sıkıntıyı daha agresif bir şekilde ifade ederek yansıtma yapmaktadırlar.
Evlilikte cinsel etkileşimi etkileyen faktörlerden bir diğeri ise;; olumlu cinsel düşüncelere ve eşinin olumlu özelliklerine odaklanılamamasıdır. Sevgi ve ilginin açıkça ifade edilmesi için olumlu düşünce ve hislere odaklanılması ve duyguları etkin bir şekilde kullanılması cinsel yakınlığı ve duygusal bağlanmayı da güçlendirecektir.
Yararlanılan Kaynaklar:
Canel, A.N. (2012) Evlilik ve Aile Hayatı. Aile Eğitim programı. T.C. Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığı. İstanbul.
Weeks, G. R., Hof L. (2012). (Çev. Ed: Cebrail Kısa, Cem Keçe, Çev: Fulya Kaya Tezel) Evlilik Terapisi ve Cinsel Terapiyi Bütünleştirmek. Pusula Yayınevi.
Peki çiftler arasında sağlıklı cinsellik nasıl yaşanır?
Sağlıklı cinsellik yaşayan çiftler birbirlerinin duygu düşünce ve beklentilerine saygı duyarlar. Bu konuda kendilerini ve karşı taraftan beklentilerini rahatça ifade ederler. Cinsel ilişkinin zamanı, yeri, sıklığı, süresi, tekniği ve ilişki sırasındaki davranışlardan memnun olurlar. Karı koca arasında yaşanması beklenen sağlıklı cinsellikte en önemli nokta, eşlerin yaşları ne olursa olsun cinsel hayatlarıyla ilgili düşüncelerini ve beklentilerini birbirlerine rahatça ifade edebilmeleridir.
Buna karşılık, çiftlerin kendilerini ifade etmekte en çok zorlandıkları alan da cinselliktir. Genellikle bu konuda konuştukları, istek ve beklentilerini ifade ettikleri zaman eşlerini kırmaktan veya eşleri tarafından reddedilmekten çekinirler. Bu konu hakkında konuşmaya karar verdiklerinde bile genellikle utanır veya fikirlerini bir an önce söyleyip kurtulmaya çalışırlar. Oysa cinsel hayatta yaşanan problemler genellikle evliliğin diğer problem alanlarına da yansımakta, evlilik çatışmalarını artırmakta ve hatta yeni çatışmalara sebep olabilmektedir. Eşlerin cinsellikleriyle ilgili problemlerini çözebilmeleri için bu konuda istek ve ihtiyaçlarını açık ve net bir biçimde birbirleriyle paylaşmaları çok önem taşımaktadır.
Yapılan araştırmalar; çiftlerin cinsel yaşantılarının her iki taraf için de memnun edici bir şekilde yaşanmasının evlilikten alınan doyumu da artırdığını göstermektedir. Bu nedenle eşlerin birbirleri ile cinsel hayatları ile ilgili konuşması, karşılıklı olarak beklentilerini aktarması cinsel yaşantılarının geliştirilebilmesi için önemlidir.
Evlilik ilişkisini daha sağlıklı hale getirebilmek için çiftlerin birbiri ile işbirliğine girmesi gerekir. Çiftlerin birbirine ne söylerse söylesin eleştirmeden, sözleri kesilmeden, müdahale etmeden dinlemeleri, içinden geçenleri olduğu gibi aktarabilmeleri cinsel yaşantılarını geliştirebilmek için önemlidir. Çiftler arasındaki romantik ilişkinin desteklenmesi de cinsel yaşantıyı olumlu olarak beslemektedir. Çiftlerin gün içerisinde birbirlerine dokunmaları, sarılmaları, sevgilerini ifade etmeleri, küçük sürprizler yapmaları cinselliklerini olumlu yönde etkileyecektir.
Birbirini seven bir çiftin cinsel etkileşimi, en mahrem ve en heyecanlı bağlanma biçimlerinden biridir. Aşk, insanı hem duygusal hem de fiziksel yakınlığa götürür. Bu yakın olma arzusu, kişinin kendi benliğini anlaması ve sevdiği kişi ile paylaşması ile duygusal olarak tatmine eriştirirken, dokunma, duygular ve cinsel birleşme ile de fiziksel tatmine ulaşır. Bütün diğer etkileşimler, roller ve yaşamdaki stres faktörleri çiftin aşk hayatını etkiler. Bir bireyin diğerine olan aşkı çifti ilişkiye götürür. İlişkinin başlangıcında bu daha çok tutku, ihtiras ve çekicilik olarak tanımlanır. Ancak ilişki devam ederse eşler arasında daha derin bir ilgi ve bağ oluşur.
Çiftin cinsel etkileşimlerini tamamen geliştirebilmesi için sevgi, yakınlık ve güç paylaşımı çerçevesinde birbirlerine bağlanmaları gerekir. Sağlıklı bir cinsel ilişki, birinin diğerine duyduğu sevgiye dayanan yakınlık bağlantısından gelişir. Sevgiye ek olarak yakınlık, evlilik hayatında çok önemli bir diğer kavramdır. Çiftin hayatındaki yakınlık, tatmin edici ve zevk veren bir cinsel hayat için de belirleyici temel unsurlardan biridir. Aslında bir eylem olarak cinsellik, çok kolay gerçekleştirilebilir. Zor olan ise cinselliği aşk ve yakınlık ilişkisi kapsamında yaşamaktır. Cinsellik, sevginin bir ifadesi olarak duygulara, hislere, geçmiş ve o anki kaygı, korku ve karışıklıklara dair tüm deneyimlerin bir paylaşımıdır. Eğer eşler arasında bu paylaşım oluşmuyorsa cinsel etkileşimde zarar görmektedir.
Birçok insan, ilişkilerinde yaşadıkları cinsel sorunların eşleri yüzünden ortaya çıktığını düşünür. Bu düşünme biçimi, cinsel mutluluğa dair sorumluluğun iki bireye de dayandığı gerçeğinin görünmemesine sebep olur. Bu yüzden çiftlerin cinsel mutlulukta bireysel sorumluluğu kabul edip, suçlama ve yargılama yoluna gitmemeleri gerekir. İyi bir cinsel yaşam için gereken ön özellikler kişinin kendisini “zevk verebilen” ve “zevk alabilen” bir cinsel varlık olarak görmesidir. Cinsel zenginleşme kişisel gücün etkin kullanımını gerektirir.
Bu da kişinin kendini anlaması ve eşine uygun geri bildirimler vermesi arasında bir denge gerektirir. Cinsel zenginleşmedeki ana sorun eşler arasındaki denge kaybı ya da eksikliğidir. Yakınlık bir eşin tüm girişimleri yapması ya da tüm geri çekilmeleri göstermesi yüzünden tehdit altında olabilir. Bir eş önemli oranda diğerinden daha fazla ilişkiye adanmış olabilir. Eğer bunlardan herhangi biri söz konuysa cinsel ilişkinin etkinliği risk altındadır.
Etkin bir cinsel ilişkiyi etkileyen faktörlerden biri de; eğer eşlerden biri anne ya da baba şekline girmiş yani ebeveyn rolünü üstlenmiş ise, ya da daha üstünse ve diğeri daha aşağıda olan ya da çocuk olan taraf ise iki kişi arasındaki cinsel arzu kaçınılmaz olarak olumsuz etkilenecektir. Cinsel zenginleşme, çok fazla ya da çok az duygusal yoğunluktan da olumsuz şekilde etkilenir. Eğer cinsel yakınlık agresif bir şekilde istenirse, diğer eş kendini saldırıya uğramış ya da kırılgan hissedebilir ve kendisini geri çekebilir. Birbirlerine çok sık tepki gösteren çiftlerin de cinselliklerinin zenginleşme olasılığı düşüktür. Tepki vermek çoğunlukla dinleme becerisini engeller. Bundan dolayı da iki eş de anlaşıldığını ya da takdir edildiğini hissedemez.Cinsellikte problem yaşayan çiftler, evlilik ilişkisi içerinde oluşan diğer problem alanlarında toleransları daha düşük olur. Cinsel alanda yaşadıkları sıkıntıyı dile getiremedikçe, diğer alanlarda yaşadıkları sıkıntıyı daha agresif bir şekilde ifade ederek yansıtma yapmaktadırlar.
Evlilikte cinsel etkileşimi etkileyen faktörlerden bir diğeri ise;; olumlu cinsel düşüncelere ve eşinin olumlu özelliklerine odaklanılamamasıdır. Sevgi ve ilginin açıkça ifade edilmesi için olumlu düşünce ve hislere odaklanılması ve duyguları etkin bir şekilde kullanılması cinsel yakınlığı ve duygusal bağlanmayı da güçlendirecektir.
Yararlanılan Kaynaklar:
Canel, A.N. (2012) Evlilik ve Aile Hayatı. Aile Eğitim programı. T.C. Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığı. İstanbul.
Weeks, G. R., Hof L. (2012). (Çev. Ed: Cebrail Kısa, Cem Keçe, Çev: Fulya Kaya Tezel) Evlilik Terapisi ve Cinsel Terapiyi Bütünleştirmek. Pusula Yayınevi.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Evlilikte Cinsel Etkileşimi Etkileyen Faktörler Nelerdir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Banu BEKÇİ AYTEKİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Banu BEKÇİ AYTEKİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
evlilikte cinsellik, evlilikte cinsel ilişki, eşimle cinsel ilişkiye giremiyorum, cinsel ilişki problemleri, eşlerin cinsellikte yaşadığı problemler
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
