2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kalp ve Damar Hastalıklarında Beslenme ve Diyet Tedavisi
MAKALE #3367 © Yazan Dyt.Şule DOĞAN BEYAZ | Yayın Temmuz 2009 | 12,020 Okuyucu
KALP VE DAMAR HASTALIKLARI

Kalp damar hastalıkları, tüm dünyadaki ölümlerin birinci derecede nedenidir. Günümüzde dünya nüfusunun %25’i kalp damar hastalıklarından etkilenmektedir. Ülkemizde de önemli bir sorun olan kalp damar hastalıklarının görülme durumu 50 yaş üstündeki yetişkinlerde%12-15 arasında değişmektedir.

Yaşam kalitesini düşüren ve ölüm nedenlerinin başında yer alan kalp damar hastalıklarının başlıca risk faktörleri;

hipertansiyon (yüksek tansiyon),
kanda atmış LDL (düşük
dansiteli lipoprotein) ve trigliserit düzeyleri,
HDL (yüksek dansiteli lipoprotein)’ nin düşük olması
yüksek homosistein düzeyleri,
diyabet ve şişmanlıktır.

Yetişkin nüfusumuzun yarıya yakını kalp damar hastalıkları riski altındadır. Kalp damar hastalıklarının oluşumunda başlıca nedenler;
beslenmede doymuş yağların (katı yağlar, margarinler vb.), aşırı tuz tüketimi, saflaştırılmış (rafine) besinlerin yüksek; diyet posası ve antioksidant öğelerin (sebze ve meyve, tam tahıl ürünlerinin tüketiminin az olması yetersiz olmasıyla birlikte, hareketsiz yaşam biçimi ve sigara kullanımıdır.

Yapılan birçok çalışmada, kalp damar hastalığına bağlı ölümlerin beslenmede yapılan olumlu değişikliklerle azaldığı gösterilmiştir.

Kalp damar hastalıkları, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliği ile önlenebilen veya
oluştuktan sonra tıbbi beslenme tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile iyileştirilebilen
bir sağlık sorunudur. Kalp damar hastalıkları risk faktörlerinin iyileştirilmesinde;
doymuş yağların ve rafine karbonhidratların tüketiminin azaltılması, tekli doymamış yağ asitlerinin ve posa içeriği yüksek besinlerin tüketiminin artırılması temel hedeflerimizdendir.


KALP DAMAR HASTALIKLARINDA BESLENME

Kalp damar hastalıkları, tüm dünyadaki ölümlerin birinci derecede nedenidir. Kadınlarda daha az olmakla birlikte her iki cinste de görülen bir hastalık olup günümüzde dünya nüfusunun %25’ i kalp damar hastalıklarından etkilenmektedir.

Ülkemizde de önemli bir sorun olan kalp damar hastalıklarının görülme durumu 50
yaş üstündeki yetişkinlerde %12-15 arasında değişmektedir

Kalp hastalıkları; kalp ve kan damarlarına ilişkin durumu tanımlamaktadır

Kalp krizi, felçler, yüksek kan basıncı (hipertansiyon), angina (göğüs ağrısı), kan dolaşımı bozukluğu ve anormal kalp atışları başlıca kalp hastalıklarıdır.

Genetik yatkınlık kalp hastalıklarının önemli bir nedenidir. Fakat birçok insan için diğer risk etmenleri önemli rol oynamaktadır. Koroner kalp hastalığının oluşumunda önemli risk faktörleri şunlardır:

RİSK FAKTÖRLERİ
1- Yaş (erkeklerde ≥45, kadınlarda ≥55 veya erken menopoz)
2- Ailede kalp hastalığı öyküsü (birinci derece akrabalardan erkekte 55, kadında
65 yaşından önce koroner arter hastalığı bulunması)
3- Sigara içmek
4- Yüksek kan basıncı (Hipertansiyon/ kan basıncı 140/90 mmHg’ ın üzerinde olması)
5- Hiperkolesterolemi (total kolesterol 200 mg/dl’ın üzeri, LDL 130 mg/dl’ın üzeri)
6- Düşük HDL-kolesterol değeri (<40 mg/dl)
7- Diabetes mellitus
8- Şişmanlık
9- Stresle baş edememe
10- Fazla alkol tüketimi
11- Fiziksel aktivitenin az olması
12- Doğum kontrol hapı kullanımı ( sigara içiliyorsa)
13- Menopoz
Kalp damar hastalığı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yetişkinlerde başta gelen ölüm nedenleri arasındadır.

Ülkemizde kalp damar hastalıklarından korunmada ve önlenmesinde sahip olduğumuz risk faktörlerinin yok edilmesi temel yaklaşım olacaktır.

Bunlar;

RİSK FAKTÖRLERİNİN YOK EDİLMESİNDE TEMEL YAKLAŞIMLAR

Küçük yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması, beslenme politikalarının belirlenmesi, kalp hastalıkların önlemesinde ve korunmasında temeldir. Kan lipit profilini olumlu yönde etkileyecek sağlıklı beslenme alışkanlığının kazanılması (diyetin toplam doymuş yağ içeriğinin azaltılması amacıyla, hayvansal yağların ve kırmızı et tüketiminin azaltılması, sebze, meyve ve tam tahıl tüketiminin dolayısıyla posanın artırılması) topluma yayılması önemlidir. Ülkemizde önemli bir sorun haline dönüşmekte olan şişmanlığın önlenmesi ve HDL kolesterol düzeyinin yükseltme açısından her yaş grubunda egzersiz yapma alışkanlığının arttırılması ve sporun desteklenmesi önemli olacaktır

İleriki yaşlarda hiperlipidemi ve hipertansiyonun kontrolüne ilişkin olarak kan lipit ve basınç değerleri belirli araklıklarla kontrol ettirilmelidir. HDL kolesterol seviyesini yükseltmek ve önemli bir risk faktörünü ortadan kaldırmak açısından toplumumuzda çok yaygın olan sigara kullanımının yoğun halk eğitimi ve caydırıcı politikalarla azaltılması önemlidir

Toplumda yüksek risk altında olan kişilerin saptanması ve bunların tedavisi koroner kalp hastalığı sıklığının azalmasını sağlayacaktır.

KAN KOLESTEROL DÜZEYİ kolesterol düzeyi

200 mg/dl'nin altı normal
200-239 mg/dl arası sınırda yüksek240 mg/dl'nin üstü yüksek

KAN LDL-KOLESTEROL DÜZEYİan LDL-kolesterol düzeyi

130 mg/dl'nin altı. normal
130-159 mg/dl arası sınırda yüksek
160 mg/dl'nin üstü yüksek

KAN HDL-KOLESTEROL DÜZEYİ

35 mg/dl'nin altı düşük

KAN TRİGLİSERİT DÜZEYİ
Kan Trigliserid Düzeyi
200 mg/dl Normal
200-400 mg/dl Sınırda yüksek
400-1000 mg/dl Yüksek
1000 mg/dl Çok yüksek

Diyet Yağları ve Kan Lipitleri Üzerine Etkileri

Yağ asitleri: Karbon, oksijen ve hidrojen moleküllerinin birbirlerine bağlanması ile oluşan yağların temel üniteleridir. Yağlar farklı yağ asitlerinin bileşiminden oluşmaktadır.

Tekli doymamış yağ asitleri:

Tekli doymamış yağ asitlerinden zengin yağlar oda sıcaklığında sıvı formdadır. Kanola, fındık yağı ve zeytinyağları bu yağ asitlerinden zengindir. Tekli doymamış yağ asitlerinin LDL-Kolesterol ve trigliseridler üzerindeki etkileri nötral olmasına karşın, HDL-Kolesterolünü artırıcı etkisi vardır. Bunlar, çoklu doymamış yağlar gibi oksidasyona yatkın değildirler. Ancak, bu olumlu etkilerine rağmen tekli doymamış yağ asitlerinin miktarı total enerjinin %20'sini geçmemelidir.

Çoklu doymamış yağ asitleri: Yağ asidinde bulunan karbon molekülleri arasındaki çift bağlardan iki veya daha fazlası kırılmıştır. Çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin
yağlar oda sıcaklığında sıvı veya yumuşak formdadır. Mısır, soya ve ayçiçek yağlarının çoklu doymamış yağ asidi içerikleri yüksektir. Deniz ürünlerindeki yağların büyük bir kısmını da çoklu doymamış yağ asitleri oluşturmaktadır. Diyette doymuş yağ asitlerinin yerine çoklu doymamış yağların tüketilmesi ile LDL Kolesterolde önemli bir düşüş sağlanabilmektedir. Çoklu doymamış yağ asitleri içinde iki ana grup vardır, Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri

Omega-6 yağ asitleri (linoleik asit): Omega-6 dan zengin bitkisel yağlar; mısır özü, ayçiçeği soya fasülyesi yağlarıdır. Linoleik asit vücutta serbest radikal oksidasyonuna yatkın olduğundan, diyette alınan linoleik asit miktarı total kalorinin %10'unu geçmemelidir.

Omega-3 yağ asitleri: Çoklu doymamış yağ asitleridir ve özellikle soğuk sularda yaşayan uskumru, ton somon, gibi yağlı balıklarda bulunmaktadır.

Omega-3 yağ asitleri yağlı deniz balıklarından başka bazı bitkilerde keten tohumu ve yağında, kanola yağında, soya yağında, ceviz ve fındıkta bulunmaktadır. Omega-3 yağ asitleri LDL-Kolesterol yapımını azaltarak kan trigliserid düzeyini düşürmektedirler. Omega-3 yağ asitlerinin kalp koruyucu etkisi nedeni ile bu yağları tüketenlerde koroner kalp hastalığına bağlı ölümlerde düşüş görülmektedir. Bu etkiyi yapabilecek Omega-3 yağ asidi dozu günlük 850 mg ile 1.5 g' dır. Günde yağlı bir porsiyon balık yenmesi ile yaklaşık 900 mg Omega-3 yağ asidi alınabilmektedir. Bu nedenle haftada en az 2 kez balık yenilmesi (300 g) önerilmektedir.

Doymuş yağ asitleri: Hayvansal kaynaklı besinlerden kırmızı et, tavuk derili), tereyağı, tam süt ile bitkisel (besinlerden palmiye ve palmiye tohumu yağı ile hindistancevizi yağı doymuş yağlardan zengindir. Diyette alınan doymuş yağ asitleri LDL-kolesterol düzeylerini yükseltir ve insülin direncinin oluşumunda etkin olduğu için diyabete eğilimi artırır. Yağsız/az-yağlı diyet süt ürünleri (peynir, yoğurt, süt) kullanılmalı kuzu-koyun eti yerine daha az yağlı dana eti ile tavuk, hindi ve özellikle balık tercih edilmeli, sakatat, pastırma, sucuk, sosis, salamdan kaçınılmalıdır.

Trans yağ asitleri: Trans yağ asitleri bitkisel sıvı yağların hidrojenize edilerek katılaştırılması sırasında açığa çıkmaktadır

Ayrıca bazı besinlerde doğal olarak da bulunmakla birlikte, büyük bölümü hidrojene yağlardan gelir.

Margarinler, süt ve vitaminlerle zenginleştirilmelerine karşın içerdikleri trans yağ asidi miktarı bilinmediğinden kullanılmaması gerekmektedir.

Trans-çoklu doymamış yağ asitleri, LDL-Kolesterol' ü artırdığı ve damar hastalıklarının oluşumunda önemli bir faktördür. Bu nedenle ticari mutfaklardaki kızartmalarda,
hazır yemeklerde, börek, çörek (yağlı çörekler, yağlı kraker) yapımında kullanılan bu yağların tüketimi en aza indirilmelidir.

Kalp sağlığı için beslenmenizde, doymuş yağ asitleri ve kolesterolü azaltıp, kompleks karbonhidratları ve posayı yükselterek kan kolesterol düzeyinizi düşürebilir veya en azından kan kolesterolü düzeyinin yükselmesi önlenebilir

Besin seçiminde ve yaşam şeklinde az bir değişiklikle kalp damar hastalıkları risk faktörlerini azaltabilir hatta ortadan kaldırabilir.


KALP DAMAR HASTALIKLARINDAN KORUNMADA BESLENME

1-Beslenmenizde yağı azaltın Beslenmenizde toplam yağ tüketimi enerjinin %30’ unu
geçmemelidir.Yağ içeren besinler aynı zamanda vücudun ihtiyacı olan diğer besin
öğelerini de içerdiği için yağa ihtiyacımız vardır. Ancak sağlık açısından bakıldığında koruyucu olması açısından diyette yağ miktarını (enerjinin %25-30) azaltmak yararlıdır.

Diyette yağı azaltmanın birçok yolu vardır.

Yediğiniz tüm besinlerin yağ miktarını dikkate alın. Çok fazla yağ içermeyen sağlıklı bir diyeti sebze ve meyveler, tahıllar, yağsız kırmızı et, derisiz kanatlı hayvan etleri, balık ve düşük yağlı besinlerle oluşturabilirsiniz.

Süt ve süt ürünlerinin az yağlı veya yağsız olanlarını tercih edin. Yağı azaltılmış süt ve süt ürünlerinin bileşiminde diğer besin öğeleri açısından hiç fark olmadığı için bu ürünleri tercih etmek koruyucu olmak açısından önemlidir.


Beslenmenizde balığa daha çok yer verin. Haftada 2 kez, et yerine deniz ürünlerini tercih ederseniz yağ alımınızı azaltabilirsiniz

Günde en az beş porsiyon sebze ve meyve tüketin
Sebze ve meyvelerin yağ içeriğinin düşük olmasının yanı sıra posa içeriğinin de yüksek olması kalp damar sağlığını korumada olumlu etki yapmaktadır. Çünkü bazı meyve ve sebzelerin bileşiminde bulunan suda çözünür posa, kolesterol düşürücü etkiye sahiptir.

Yağsız dana, koyun eti ile deri alınmış kanatlı hayvan etlerini tercih edin. Hayvanın sırt bölgesinden alınan ve görünür yağı ayrılabilen etler daha az yağlıdır. Yağsız et, görünür yağları ayrılmış olmasına rağmen hem yağ hem de kolesterol içerir ancak diğer yağlı etlere gore yağı az olduğu için tercih edilir.

Tam tahılları ve ürünlerini tercih edin… Günlük enerji gereksiniminizin büyük bir kısmını karbonhidrattan zengin besinlerden karşılarsanız yağ alımınızı azaltmış olursunuz. Ancak burada özellikle kompleks karbonhidratları (kahvaltılık tahıl ürünleri, kepekli, yulaflı ekmekleri, bulgur, makarna, pirinç gibi nişastalı besinler vb…) tercih etmeye çalışın.. Yulaf gibi tahıllar çözünür posa da içerdiği için kan lipitlerini düşürücü etkisi vardır.

Yemeklerinizde katı yağları az kullanın. Yemeklerinizde margarin, tereyağı, kuyruk yağı, iç yağı gibi doymuş yağlar yerine bitkisel sıvı yağları (zeytinyağı, ayçiçek yağı, soya, kanola yağı vb..) tercih edin. Tereyağı hayvansal kaynaklı, margarinler bitkisel kaynaklı olmalarına rağmen her ikisi de aynı miktarda yağ içerirler. Bir yemek kaşığı tereyağı veya margarin 12 gramdır ve 100 kalori enerji verir.

Satın aldığınız besinlerin etiketleri üzerindeki yağ miktarlarını kontrol edin. Çoğu besinin etiketi üzerinde bulunan besin öğeleri tablosunda enerji, yağdan gelen enerji, toplam yağ, doymuş yağ ve kolesterol miktarlarını okuyunuz. Ayrıca etiketler üzerinde “az yağlı” veya “yağsız” ifadelerini de görebilirsiniz. Bu bilgiler alışverişleriniz sırasında size yardımcı olacaktır. Hazır besinlerden düşük yağlı olanları tercih edin.

Atıştırmalarınızda (ara öğünlerde) yağ miktarı düşük besinleri tercih edin. Ara öğünlerde bisküvi, kek, pasta, cips gibi yağ içeriği ve enerjisi yüksek besinler yerine enerjisi ve yağ miktarı düşük meyve ve sebzeler, hafif bir kahvaltı, az yağlı süt ve süt ürünlerini tercih edin.

Uygun pişirme yöntemlerini seçerek yağ kullanımını azaltın yada yağ kullanmayın. Yemek hazırlama yöntemlerinizi değiştirerek lezzette herhangi bir eksiklik olmaksızın yemeklerinizdeki yağ miktarlarını azaltabilirsiniz. Örneğin besinleri kızartmak yerine, fırında kızartma, haşlama ızgara, buharda veya mikrodalga fırında pişirme yöntemlerini kullanabilirsiniz.

Beslenmenizde kuru baklagillere daha çok yer verin. Kuru baklagiller yağ, doymuş yağ ve kolesterolden fakir kompleks karbonhidratlar ile posadan zengin bitkisel protein kaynağı besinlerdir. Bu özellikleri nedeni ile kan kolesterolünü düşürücü etkileri vardır

Ev dışında yemek yediğiniz zaman yağsız/az yağlı yemekleri tercih edin. Mönüden yemek seçerken az yağlı besinleri tercih etmek için gördüğünüz yiyeceklerin nasıl yapıldığını sorun yada kızarmış veya soslarla zenginleştirilmiş olanları tercih etmeyin.

Kalp sağlığını korumada diyetin toplam yağ miktarı enerjinin en fazla %30’unu oluşturmalıdır.
ÖRN:Günlük 2000 kalori tüketen bir kişinin en fazla 67 gram/gün yağ ( %30) tüketmesi sağlıklıdır.

2- Beslenmenizde doymuş yağları azaltınız. Doymuş yağlar kan kolesterol düzeyini yükselten en önemli beslenme faktörüdür. Diyette doymuş yağ asitlerini günlük toplam enerjinin %7-10 ‘undan az tüketiniz.

Bu günlük toplam yağ tüketiminin yaklaşık üçte biridir.Diyette toplam yağ miktarının azaltılması, aynı zamanda doymuş yağ tüketimini de azaltacaktır.

3- Doymuş yağlar yerine doymamış yağları seçin.
Çok derecede doymamış yağlar günlük toplam enerjinin %10’ unu, tekli doymamışlar toplam enerjinin% 15’ ini oluşturmalıdır. Bu hayvansal kaynaklı yağların ve katı margarinlerin yerine bitkisel sıvı yağların (zeytinyağı, kanola, soya, ayçiçek yağı vb.) kullanılması ile sağlanabilir.

4-Diyetinizde kolesterolü sınırlayınız. Günlük kolesterol alımınızı 300 miligramın altına indirmeniz(eğer kalp damar hastalığı risk faktörleri varsa <200 mg/gün) kalp sağlığınız açısından önemlidir.

Doymuş yağ alımının kısıtlanması, diyetle kolesterolün azaltılması kan kolesterol düzeyinin düşürülmesine yardımcıdır. Kolesterol içeren besinlerin diyetten çıkarılması gerekmez, sınırlamak yeterlidir. Süt, peynir, tavuk, balık ve et kolesterol içeren besinler olup aynı zamanda vücudun ihtiyacı olan bir çok besin öğesini içermektedir.

Karaciğer gibi kolesterol içeriği çok yüksekti organ etlerinden uzak durun

5- Posa tüketiminizi artırın. Posadan zengin besinlerle beslenmek kan kolesterol düzeyinin düşürülmesine yardımcı olur. Günde en az 5-7 porsiyon sebze ve meyve
tüketimi, haftada 2 kez kurubaklagillerin kullanımı, kepekli, yulaflı ekmeklerin, tam tahıllı kahvaltılık gevreklerin tercih edilmesi günlük posa tüketiminizi artırmanıza yardımcı olur.Günlük posa tüketiminiz 25-30 gm olmalıdır…

6-Daha fazla meyve ve sebze tüketin. Beta karoten, vitamin A ve vitamin C gibi antioksidant vitaminleri yüksek oranda içeren sebze ve meyvelerin tüketimi ile kalp sağlığı arasında olumlu bir ilişki vardır. Bu nedenle tüketiminizi arttırın.

Diyet tek başına kan kolesterol düzeyini düşürmede tek yol değildir. Diğer bazı yaşam şeklinde değişiklikler de kalp hastalığı riskini azaltır.

7- İdeal vücut ağırlığınızı koruyun, şişmansanız ideal ağırlığınıza ulaşın. Aşırı vücut yağı kalp hastalığı riskini arttırır. Vücutta fazla yağın depolandığı bölgeye göre de kalp sağlığı etkilenir. Karın bölgesinde fazla yağ toplanması kalça ve uyluklarda toplanan yağa kıyasla yüksek oranda kalple ilgili risk oluşturur. Bu nedenle ideal vücut ağırlığınıza ulaşmanız (ideal Beden kitle indeksi/BKİ) dışında Bel/kalça oranınızın da normal (kadınlarda 0.85 cm erkeklerde0.90 cm) olması kalp sağlığı açısından önemlidir. Günümüzde şişmanlığın belirlenmesinde beden kitle indeksi kullanılmaktadır. BKİ nasıl hesaplanır?

Beden Kitle İndeksi(BKİ) nasıl hesaplanır?
Beden Kitle İndeksi = Vücut ağırlığı (kg) / Boy(m)2

Örnek: Vücut ağırlığı 60 kg, boyu 1.67 m olan bir kişinin BKİ

Beden Kitle Indeksi = 60 /1.67 x1.67 = 21’dir.

BKİ değerine gore sağlık sorunları riskini şu şekilde değerlendirebiliriz
BKI Sağlık Sorunları Riski
20-25 (normal) Çok düşük risk
26-30 ( hafif şişman) Düşük risk
31-35 (şişman) Orta risk
36-40 (ağır şişman) Yüksek risk

8- Fiziksel aktivitenizi artırın. Kalp sağlığınız için düzenli ve orta düzeyde aktivite önemlidir. Aktif yaşam kan kolesterol ve trigliserit düzeylerinizi normalde tutar, HDL’yi arttırır, kan basıncını düşürür, stresi kontrol etmeye yardımcı olur, enerji harcayarak vücut ağırlığının kontrol altında tutulmasını sağlar. Daha etkin aerobik aktivite kalp kasını iyi çalıştırır ve kardiovasküler sistemin daha etkin çalışmasına yardım eder.

9- Eğer kan basıncınız yüksekse (hipertansiyon), kontrol altına alın.
Hipertansiyona neden olan başlıca etmenler; ailesel hipertansiyon öyküsü, şişmanlık yüksek yağlı, yüksek sodyum içeren diyet ve aşırı alkol tüketimidir. Yüksek kan basıncı
(hipertansiyon) kalp krizi ve felç için risk etmenidir. Vücut ağırlığınızın korunması, şişmansanız zayıflamak, fiziksel olarak aktif bir yaşam şekli; sigarayı bırakmanız; alkol kullanımını azaltmak, tuz ve sodyumu (2400mg/gün) orta düzeyde içeren bir beslenme şekli hipertansiyonu kontrol altına almanızda önemlidir Günlük 30dk orta şiddette egzersiz(yürüyüş, yüzme, hafif koşular vb.) kalp sağlığınızı korumada önemlidir.

10- Sigarayı bırakın. Sigara kalp damar hastalıklarından ani ölümlerde anahtar etmendir. Sigara kan basıncını ve kalp atım hızını arttırır. HDL-Kolesterol düzeyini
düşürür ve sigara içme kanın pıhtılaşma eğilimini arttırır ve ani kalp krizine neden olur

11- Stresi azaltın. Stres ile kardiovasküler hastalıklar arasındaki bağlantı zayıf da olsa, stresi kontrol etmek; özellikle stresle baş etmek için çok yemek yiyen veya sigara içen kişiler için önemlidir.

12- Alkol alımını sınırlandırın.
Alkolü ile hipertansiyon riski arasında sıkı bir ilişki vardır. Sağlık uzmanları kadınlara günde bir erkeklere ise iki içkiyi geçmemelerini önermektedir İzin verilen etil alkol miktarı erkeklerde günde 30 ml, kadınlarda günde 15 ml’ dir. 30 ml etil alkol 720 ml bira, 300 ml şarap, 60 ml 100 derece viski ve 60 ml rakıda bulunur.

· Kalp Sağlığını Korumada Genel Beslenme İlkeleri
· Besin Ögeleri Önerilen Miktarlar
· Doymuş yağ Total Enerjinin < % 7
· Çoklu doymamış yağ Total Enerjinin % 10
· Tekli doymamış yağ Total Enerjinin % 15-20
· Total yağ Total Enerjinin % 25–35
· Omega-6/Omega-3 5:1 - 10:1
· Karbonhidrat Total Enerjinin %50–60
· Posa 20–30 gram/Gün
· Protein Total Enerjinin %12-15
· Kolesterol <200 mg/gün
· Total Enerji Enerji Alımı ve Harcaması Arasındaki Dengenin Sağlanması ve Korunması (İdeal Vücut Ağırlığını sürdürmek/ Ağırlık Kazanımını Önlemek)


DYT. ŞULE DOĞAN
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kalp ve Damar Hastalıklarında Beslenme ve Diyet Tedavisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Şule DOĞAN BEYAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Şule DOĞAN BEYAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Şule DOĞAN BEYAZ'ın Makaleleri
► Kalp Hastalıklarında Beslenme Dyt.Turgay KÖSE
► Kolesterol, Damar Sertliği ve Kalp Krizi Dyt.Esra Rahşan ÇALIŞKAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Kalp ve Damar Hastalıklarında Beslenme ve Diyet Tedavisi' başlığıyla benzeşen toplam 30 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Anne Sütü ve 0-1 Yaş Bebek Beslenmesi ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:36
Top