2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bilinçaltı ve Bilinç Dışının İnsan Yaşamına Etkisi
MAKALE #6508 © Yazan Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA | Yayın Şubat 2011 | 14,740 Okuyucu
BİLİNÇALTI VE BİLİNÇ DIŞININ İNSAN YAŞAMINA ETKİSİ

İnsanın geçmişini yok etmesi mümkün değildir. Geçmişi aslında geçmekle bitmiyor. Dolayısı ile insanın yaşamında bitirilmiş veya bitirilmemiş birçok işinin etkisi yer alıyor. Buna bazı birikimler de denilebilir.

Frued[1] buna bilinçaltı[2] ve bilinçdışı[3] kavramları ile açılım getirmeye çalışmış. Öbür taraftan Jung[4] ise bunlara bir de kolektif bilinçdışını[5] eklemiş. Tüm bunlar hem toplumsal anlamda hem de bireysel anlamda insanın geçmiş yaşantıların etkisinde kaldığını göstermektedir. Hatta bunun çok iyi bilincinde olan ve sonradan davranışçı ekolün[6] kurucusu olan Watson[7]’un bunu çok iyi kullandığını biliyoruz. “Reklam şirketlerinin temelini aslında bu geçmiş yaşantılar oluşturuyor.” Denilse yanlış olur mu acaba? Watson bununla birlikte insanın çevre ile etkileşim gücünü birleştirdi belki de. Gerçekten de öyle değil mi? Reklam bize bir yaşantı sunuyor. Karşımızdaki nesne ile iletişime geçmemizi sağlıyor. Böylece biz o nesne ile ilgili bir etkileşime girmiş oluyoruz. Bir ayakkabı seçerken, aldığımız ayakkabıyı neye göre seçeriz? Bu sadece ayakkabı seçerken mi etkili? Yaptığımız tüm seçimlerimizi neye göre yapıyoruz acaba? Eş seçerken, İş seçerken kriterlerimiz neye göre belirleniyor?

Bazı reklamlarda ise sadece o nesne ile değil o nesneyi bize güzel kılacak öğelerle de iletişime geçmemiz sağlanıyor. Örneğin cinsellik insanın fizyolojik bir ihtiyacıdır. İnsanın yapısındaki bu özelliğin bazı reklamlarda olumsuz ve insanı hiçe sayarak kullanıldığını görmekteyiz. Günlük yaşamda denilse ki: bir kadınla bir araba arasında nasıl bir ilişki kurarsınız? Bu soruda ancak kadını şoför konumunda düşünebiliriz. Baktığımızda reklamdaki kadının şoförlükten başka birçok şeyi yaptığını görüyoruz. Buradaki durum aslında bir anlamda insanı kandırma yolu. Zaten davranışçı kuram hümanizm tarafından sınıfta bırakılmıştır. Çünkü özünde insana değer yoktur. Tam aksi insanı nesneleştirme vardır. İnsanın etkilenme özelliği üzerinde bu anlamda “insani bir şekilde kullanılmaması” hep eleştirilmiştir.

Yaşadıklarımız yaşayacaklarımızı şekillendiriyor. Tabi bu etkileme de olumlu ve olumsuz olarak iki şekilde kendini gösteriyor. İnsan bazen öyle güzel anlarını hatırlar ki, kendi kendine düşünür ve rahatlar. Bazen de öyle anlar olur ki insan hatırladığı anda o sıkıntıyı tekrar tekrar yaşar adeta.
Yukarı dediğimiz şekil aslında bilinçli olarak insanın hatırladıklarından oluşuyor. Tam bu arada “Ya hatırlamadıkları ne oluyor?” sorusu geliyor aklımıza. Burada da insanın bilinçaltına ve dışına attıkları geliyor aklımıza. İşte burada işimiz zor. Çünkü insanın bilinçaltına her zaman olumlu yaşantılar atılmıyor. Bazen insanı çok derinden etkileyen(çoğunlukta olumsuz yaşantılar atıldığı gözüküyor.) olay ve olguların da bilinçaltına atıldıklarını görüyoruz.
İnsan yaşamının temelini oluşturan ve Freud’a göre de kişiliğin büyük kısmının oluştuğu 0-6 yaşı insanın çok iyi verimli geçirmesi gerekiyor. Çünkü insanın bilinçaltının oluştuğu çok önemli ve kritik dönemleri içinde barındıran bir yaş aralığı söz konusu bu yaşlarda. Bu yaştaki bir çocuğun;
Doğum öncesi dönemi,
Doğum öncesi anne-babanın psikolojik ve sosyo-ekonomik durumu,
Doğum anı,
Doğumdan sonra anne-baba tutumları,
Doğum sonrası anne-babanın psikolojik ve sosyo-ekonomik durumu,
Doğum sonrası çocuğun çevresindeki insanlar,
Kardeşleri ve kardeş ilişkileri,
Evin kaçıncı çocuğu olduğu,
Ailenin kaçıncı torunu,
Yaşayacağı çevrenin tüm özellikleri,
Anne-babanın veya her ikisinin çocuktan ayrı kalması,
Travma yaşanması,
Anne-babanın veya her ikisinin kaybı,
Yaşanılan çevreden taşınma,
Okul öncesi yaşantısı,
Tuvalet alışkanlığını kazanması,
Tuvalet alışkanlığını kazanmasındaki yaklaşımlar,
Konuşmaya başlama yaşı,
Anne sütü ile beslenip beslenmemesi,

ve daha sayabileceğimiz tüm yaşantıları bireyin bilinçaltında bir şekilde yer bulmaktadır. Bu dönemlerin sağlıklı bir şekilde atlatılması gerçekten sadece bireyle ilgili değil en yakın çevreden başlayarak tüm toplumla ilişkili bir durumdur.

Evet, insan etkileşime açık bir varlık. Etkiliyoruz etkileniyoruz. Bir anlamda atalarımız bunu “İsin yanında duran is, misin yanında duran mis kokar.” Sözleri ile çok güzel özetliyorlar. Tabi bu etkileşime girdiğimiz alanlardan biri de geçmiş yaşantılarımız. Nedense insan etkileşim denilince hep anı düşünüyor. Belki de günümüzün önde gelen akımlarından olan varoluşçu kuramın[8] “anı yaşama[9]” prensibinden mi etkilendik acaba? Dedik ya insan etkileşime açık bir varlık!

[1] Sigmund Freud: Psikoanalitik kuramın temsilcisi.

[2] Bilinçaltı: Bilinç düzeyinin altı

[3] Bilinçdışı:yaşanmışlıkların biriktiği bilinci etkileyen kısım.

[4] Jung: ruh bilimin çeşitli alanlarında kendine özgü yeni kuramlar ileri sürmüştür. Öğretisi, analitik ruh bilim ya da kompleks ruh bilim okulu adıyla anılır. Örneğin bilinç dışı izlenimlerden meydana geldiğini ileri sürdüğü ortaklaşa bilinçsizlik deyimini ortaya atmış ve düşler, dinsel coşkular, masallar ve hastalık hezeyanlarında bu izlenimlerin meydana çıktığını savunmuştur. Jung insanın ruhsal kişiliğini, bütün geçmişten soya çekimle gelen bu ortaklaşa bilinç dışı izlenimlerin onardığını ileri sürer.

[5] Kolektif bilinçdışı:bütün insanlıkta bulunan bilinç dışı.Jung’a göre bir insanın yılandan ya da karanlıktan korkması için yılanla karşılaşmış ya da karanlıkta kalmış olması gerekmez. Yılandan ya da karanlıktan korkma eğilimleri, atalarımızın kuşaklar boyu yaşantıları sonucu bize aktarılmış ve beyin dokumuza işlenmiştir. (Gençtan, 2000)


[6] Davranışçı Kuram: İnsanın çevre ile etkileşimini önemseyen ve davranışı, uyarıcı tepki bağı ile açıklayan kuram.

[7] Watson: Davranışçı kuramın temsilcisi

[8] Varoluşçu Kuram: insanın hayatında anlamlarını vurgulayan ve o anlamlar üzerine yasadığını savunan kuram.

[9] Anı Yaşama: İnsanın geçmişe takılmadan ve gelecekle ilgili kaygılarından uzaklaşarak bulunduğu zamanı değerlendirmesi.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bilinçaltı ve Bilinç Dışının İnsan Yaşamına Etkisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Hüseyin ÇETİNKAYA Fotoğraf
Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA
Kayseri
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Hüseyin ÇETİNKAYA'nın Yazıları
► Bilinç, Bilinçaltı ve Ayak Fetişi Örneği Psk.Dnş.İsa Özgür ÖZER
► Üniversite Yaşamına Uyum Psk.Dnş.Hasan Ali GÖNCÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Bilinçaltı ve Bilinç Dışının İnsan Yaşamına Etkisi' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Tecrübeden Eğitime Aralık 2009
► Olumlu Benlik Tasarımı Aralık 2009
◊ Kanuni ile Hürrem Sultan Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:42
Top