Öfkenizi Kontrol Edebilmek ve Öfke Kontrol Eğitimi
Öfke! işyerinde, sokakta, evde, okulda, trafikte hatta bazen durduk yerde karşılaştığımız kendi kendimize yaşadığımız, sıklıkla karşılaştığımız bir duygu. Herkes öfkenin farklı bir şeklini ve şiddetini yaşar. Kimisi öfke duygusuyla birine ya da kendine zarar verirken bir başka kişi bunu içine atıp hiç bir şey yokmuş gibi davranabilmektedir. Halk arasında öfkeyle ilgili en sık söylenen şey alttan alıp görmezden gelmeye çalışmanın iyi bir şey olduğudur. Ancak yapılan araştırmalar öfkenin de tıpkı sevinç, mutluluk gibi doğal bir duygu olduğunu önemli olanın öfkenin nasıl ifade edildiği olduğunu göstermektedir.
Öfkenin birçok farklı nedeni bulunmakla birlikte genelde öfke yaratan durumlar şunlardır;
Kişinin önem verdiği bir beklentisi yönünde davranılmaması.
Kişinin incindiği, haklarının çiğnendiğini düşünmesi.
Kişinin istek ve gereksinimlerinin karşılanmaması.
Kişinin değersiz ve önemsiz hissetmesi.
Kişinin alay edildiği, küçümsendiği düşnmesii
Kişinin kendine ait bir şeye yönelik tehdit algılaması.
Kişinin öfkesini göstererek bir çıkar, kazanç elde etmesi.
Kişinin reddedildiğini hissetmesi.
Hankins ve Hankins (1988: Akt. Balkaya, 2001) öfkeyi doğrudan tanımlamak yerine, öfkenin özelliklerini belirtmektedir. Bu özellikler şöyledir:
1. Öfkelenmek, içsel bir yaşantı ve bir duygu durumudur. Duygunun kendiliğinden
ifade edilişidir, planlı bir davranış değildir.
2. Öfke, evrensel bir duygudur. Bu duygu durumunu ortaya çıkarmak için gerekli
koşullar oluştuğunda, herkes öfkelenir.
3. Öfke tepkilerinin, belirli bir saldırı ve eleştiri ya da engel karşısında çıkması ve
kişiyi daha fazla saldırı ve eleştiriye açık hale getirmesidir.
4. Öfkelenince gösterilen davranışların, insanın ailesinden ve çevresinden öğrendiği
davranışlar olmasıdır.
5. Eğer öfke duygusunun olduğu gibi ortaya çıkmasına izin verilirse, öfkenin insanı
yıkıcı davranışlara yönlendirme gücü yüksektir.
6. Öfke doğru ifade edilebilir, sağlıklı bir biçimde dışa vurulabilir ise, insanın
gelişimine katkıda bulunur.
7. Öfke genellikle incinmelere, küskünlüklere, kavgalara, şiddete ve yanlış
anlaşılmalara neden olur.
8. Sağlıklı bir biçimde dışa vurulmadığı zaman ise, büyük bir enerji birikimine neden olan yoğun gerginlik, engellenmişlik duygularının yaşanmasına yol açar. Böylesi bir birikim ise, insanı patlamaya hazır ancak, ne zaman patlayacağı kestirilemeyen bir durum yaratır.
9. Yaşanan çatışmalarda ya da sorunlarda genellikle öfke ikincil bir duygudur. Dış dünyada insanı baskı altına alan olaylarla karşılaşıldığında genellikle ilk duygular farklıdır. Öfke bu ilk duygulardan sonra ortaya çıkar. Ancak öfke o kadar yoğundur ki, insan yaşadığı ilk duyguların farkına varamadan yoğun bir biçimde öfke duygularının saldırısına uğrar.
Öfke, basit bir sinirlilik veya kızgınlık halinden, yoğun hiddet durumuna kadar değişen dereceli bir duygusal durumdur.
Kişinin öfkelendiğinde nasıl tepki vereceği genelde kültüre, kişinin o an içinde bulunduğu ortama, ortamda bulunan kişilere, öfkenin nasıl ifade edilmesine izin verildiğine bağlı olarak değişiklik gösterir. Ancak genellikle öfke duygusunu nasıl dışa vuracağımızı çevremizden ve özellikle ailemizden öğreniriz. Eğer kişi öfkelenince bağırıp çağırıp etrafa zarar veren bir anne ya da babanın olduğu bir aileden geliyorsa büyük bir olasılıkla kendisi de öfkelendiğinde anne babasının davrandığı gibi davranacaktır.
Öfke düşünsel, davranışsal ve fizyolojik boyutları olan bir durumdur.
Öfkenin düşünce boyutunda; kişiler öfke uyandıran bir durumla karşılaştıklarında bu durum hakkında hızlı bir yorum ve değerlendirme yaparlar ve bu durumun kendilerine yönelik olumsuz ve zarar verici bir durum olduğuna karar verirler, bu düşünce öfke duygusunu ortaya çıkartır. Eğer kişi ortaya çıkan durumu kendisine yönelik bir tehdit, eleştiri, ya da benlik bütünlüğüne yönelik bir tehdit olarak algılarsa öfke duygusunu ifade etmeye yönelik bir dizi davranışta bulunur. Hatta öfkeyi yaratan durum ortadan kalksa bile kişi iç konuşmalar yolu ile aynı olayı düşünerek öfkelenmeye devam eder.
Öfkenin Fizyolojik boyutu; öfke durumunda kişilerin bedeninde ortaya çıkan bazı belirtiler vardır ve bu belirtiler kişinin öfke duygusunun artmasına neden olur. Bu belirtiler; kas geriliminin artması, kaşların çatılması, dişlerin gıcırdatılması, ters ters bakma, yumrukları sıkma, yüzün kızarması, özellikle el ve ayakta titreme hissi, uyuşma hissi, nefes almakta zorluk, tıkanma hissi gibi vücudun çeşitli bölgelerinde seğirmeler, terleme, kontrol kaybı, sıcaklık hissi, burundan soluma, ses tonunun yükselmesidir.
Öfkenin davranışsal boyutu; Bağırma, kapıları çarpma, bir şeyler atma, hakaret ya da küfür etme, kavga etme, vurma, etraftaki, eşyalara zarar verme, kendine zarar verme ve ağlama olarak karşımıza çıkmaktadır.
Öfkenin yaşanması üç şekilde olmaktadır;
1) Öfkesini içe atanlar; yaşadıkları duyguları ifade etmek yerine susmayı tercih ederler, amaç sorun çıkarmamaktır. Ancak uzun vadede bu kişilerde psikolojik temelli ağrılar (psikosomatik ağrılar), çabuk hastalanma, migren, ülser gibi bazı bedensel sorunlar ortaya çıkmaktadır.
2) Öfkesini kontrolsüzce dışa vuranlar; zaman, mekan gibi durumları göz önüne almadan saldırganca davranışlar sergilerler. Genellikle kendimi kaybetti gibi bir savunmaları olsa da öfke sırasında verdikleri abartılı ve kontrolsüz tepkiler iş ve özel hayatlarında ciddi sorunlara yol açar.
3) Öfkesini uygun bir şekilde ifade edenler; bu yapıda ki kişiler diğer iki grupta olduğu gibi benzer duygular yaşasalar da yaşadıkları öfke duygusunu, olumlu ve yapıcı bir şekilde dile getirirler. Karşılarında ki kişiyi kırmadan kendi haklarını uygun bir şekilde savunur ve kişilere gerçekçi bir sınır koyabilirler.
Öfke kontrolü öğrenilebilen bir beceridir. Öfke kontrolü yüksek kişilerin çatışma çözme, öfkeliyken duygu ve düşünceleri ben diliyle ifade edebilme, bedensel uyarımlarının farkında olma, sağduyulu düşünme becerileri yüksektir.
Bazı kişiler öfkelenmeye daha yatkın olabilirler ancak bu onlara öfke patlaması yaşamaları hakkını vermemektedir. Hayatta ki birçok şeyde olduğu gibi öfkede de siyah ya da beyaz yerine gri kalabilmek önemlidir.
Öfke kontrolü eğitimi birkaç seanslık bir psiko-eğitim sürecidir. Öfke kontrol eğitiminde kişilere; öfke uyaran durumları fark etme, öfke durumunda oluşan fizyolojik tepkilerin farkında olma, iletişim becerisi, ben dili eğitimi, çatışma çözme becerisi, bilişsel yeniden yapılandırma, nefes ve gevşeme egzersizleri, düşünce durdurma, imajinatif maruz bırakma gibi teknikler öğretilerek, geçmiş dönemde öfkeye neden olan asıl kaynaklar üzerinde çalışmalar yapılır.
Öfke kontrol konusunda özel eğitim almış bir psikologtan alacağınız birkaç seanslık bir destekle daha sakin, daha mutlu ve daha verimli bir yaşam sürdürmeniz mümkün.
Öfkenin birçok farklı nedeni bulunmakla birlikte genelde öfke yaratan durumlar şunlardır;
Kişinin önem verdiği bir beklentisi yönünde davranılmaması.
Kişinin incindiği, haklarının çiğnendiğini düşünmesi.
Kişinin istek ve gereksinimlerinin karşılanmaması.
Kişinin değersiz ve önemsiz hissetmesi.
Kişinin alay edildiği, küçümsendiği düşnmesii
Kişinin kendine ait bir şeye yönelik tehdit algılaması.
Kişinin öfkesini göstererek bir çıkar, kazanç elde etmesi.
Kişinin reddedildiğini hissetmesi.
Hankins ve Hankins (1988: Akt. Balkaya, 2001) öfkeyi doğrudan tanımlamak yerine, öfkenin özelliklerini belirtmektedir. Bu özellikler şöyledir:
1. Öfkelenmek, içsel bir yaşantı ve bir duygu durumudur. Duygunun kendiliğinden
ifade edilişidir, planlı bir davranış değildir.
2. Öfke, evrensel bir duygudur. Bu duygu durumunu ortaya çıkarmak için gerekli
koşullar oluştuğunda, herkes öfkelenir.
3. Öfke tepkilerinin, belirli bir saldırı ve eleştiri ya da engel karşısında çıkması ve
kişiyi daha fazla saldırı ve eleştiriye açık hale getirmesidir.
4. Öfkelenince gösterilen davranışların, insanın ailesinden ve çevresinden öğrendiği
davranışlar olmasıdır.
5. Eğer öfke duygusunun olduğu gibi ortaya çıkmasına izin verilirse, öfkenin insanı
yıkıcı davranışlara yönlendirme gücü yüksektir.
6. Öfke doğru ifade edilebilir, sağlıklı bir biçimde dışa vurulabilir ise, insanın
gelişimine katkıda bulunur.
7. Öfke genellikle incinmelere, küskünlüklere, kavgalara, şiddete ve yanlış
anlaşılmalara neden olur.
8. Sağlıklı bir biçimde dışa vurulmadığı zaman ise, büyük bir enerji birikimine neden olan yoğun gerginlik, engellenmişlik duygularının yaşanmasına yol açar. Böylesi bir birikim ise, insanı patlamaya hazır ancak, ne zaman patlayacağı kestirilemeyen bir durum yaratır.
9. Yaşanan çatışmalarda ya da sorunlarda genellikle öfke ikincil bir duygudur. Dış dünyada insanı baskı altına alan olaylarla karşılaşıldığında genellikle ilk duygular farklıdır. Öfke bu ilk duygulardan sonra ortaya çıkar. Ancak öfke o kadar yoğundur ki, insan yaşadığı ilk duyguların farkına varamadan yoğun bir biçimde öfke duygularının saldırısına uğrar.
Öfke, basit bir sinirlilik veya kızgınlık halinden, yoğun hiddet durumuna kadar değişen dereceli bir duygusal durumdur.
Kişinin öfkelendiğinde nasıl tepki vereceği genelde kültüre, kişinin o an içinde bulunduğu ortama, ortamda bulunan kişilere, öfkenin nasıl ifade edilmesine izin verildiğine bağlı olarak değişiklik gösterir. Ancak genellikle öfke duygusunu nasıl dışa vuracağımızı çevremizden ve özellikle ailemizden öğreniriz. Eğer kişi öfkelenince bağırıp çağırıp etrafa zarar veren bir anne ya da babanın olduğu bir aileden geliyorsa büyük bir olasılıkla kendisi de öfkelendiğinde anne babasının davrandığı gibi davranacaktır.
Öfke düşünsel, davranışsal ve fizyolojik boyutları olan bir durumdur.
Öfkenin düşünce boyutunda; kişiler öfke uyandıran bir durumla karşılaştıklarında bu durum hakkında hızlı bir yorum ve değerlendirme yaparlar ve bu durumun kendilerine yönelik olumsuz ve zarar verici bir durum olduğuna karar verirler, bu düşünce öfke duygusunu ortaya çıkartır. Eğer kişi ortaya çıkan durumu kendisine yönelik bir tehdit, eleştiri, ya da benlik bütünlüğüne yönelik bir tehdit olarak algılarsa öfke duygusunu ifade etmeye yönelik bir dizi davranışta bulunur. Hatta öfkeyi yaratan durum ortadan kalksa bile kişi iç konuşmalar yolu ile aynı olayı düşünerek öfkelenmeye devam eder.
Öfkenin Fizyolojik boyutu; öfke durumunda kişilerin bedeninde ortaya çıkan bazı belirtiler vardır ve bu belirtiler kişinin öfke duygusunun artmasına neden olur. Bu belirtiler; kas geriliminin artması, kaşların çatılması, dişlerin gıcırdatılması, ters ters bakma, yumrukları sıkma, yüzün kızarması, özellikle el ve ayakta titreme hissi, uyuşma hissi, nefes almakta zorluk, tıkanma hissi gibi vücudun çeşitli bölgelerinde seğirmeler, terleme, kontrol kaybı, sıcaklık hissi, burundan soluma, ses tonunun yükselmesidir.
Öfkenin davranışsal boyutu; Bağırma, kapıları çarpma, bir şeyler atma, hakaret ya da küfür etme, kavga etme, vurma, etraftaki, eşyalara zarar verme, kendine zarar verme ve ağlama olarak karşımıza çıkmaktadır.
Öfkenin yaşanması üç şekilde olmaktadır;
1) Öfkesini içe atanlar; yaşadıkları duyguları ifade etmek yerine susmayı tercih ederler, amaç sorun çıkarmamaktır. Ancak uzun vadede bu kişilerde psikolojik temelli ağrılar (psikosomatik ağrılar), çabuk hastalanma, migren, ülser gibi bazı bedensel sorunlar ortaya çıkmaktadır.
2) Öfkesini kontrolsüzce dışa vuranlar; zaman, mekan gibi durumları göz önüne almadan saldırganca davranışlar sergilerler. Genellikle kendimi kaybetti gibi bir savunmaları olsa da öfke sırasında verdikleri abartılı ve kontrolsüz tepkiler iş ve özel hayatlarında ciddi sorunlara yol açar.
3) Öfkesini uygun bir şekilde ifade edenler; bu yapıda ki kişiler diğer iki grupta olduğu gibi benzer duygular yaşasalar da yaşadıkları öfke duygusunu, olumlu ve yapıcı bir şekilde dile getirirler. Karşılarında ki kişiyi kırmadan kendi haklarını uygun bir şekilde savunur ve kişilere gerçekçi bir sınır koyabilirler.
Öfke kontrolü öğrenilebilen bir beceridir. Öfke kontrolü yüksek kişilerin çatışma çözme, öfkeliyken duygu ve düşünceleri ben diliyle ifade edebilme, bedensel uyarımlarının farkında olma, sağduyulu düşünme becerileri yüksektir.
Bazı kişiler öfkelenmeye daha yatkın olabilirler ancak bu onlara öfke patlaması yaşamaları hakkını vermemektedir. Hayatta ki birçok şeyde olduğu gibi öfkede de siyah ya da beyaz yerine gri kalabilmek önemlidir.
Öfke kontrolü eğitimi birkaç seanslık bir psiko-eğitim sürecidir. Öfke kontrol eğitiminde kişilere; öfke uyaran durumları fark etme, öfke durumunda oluşan fizyolojik tepkilerin farkında olma, iletişim becerisi, ben dili eğitimi, çatışma çözme becerisi, bilişsel yeniden yapılandırma, nefes ve gevşeme egzersizleri, düşünce durdurma, imajinatif maruz bırakma gibi teknikler öğretilerek, geçmiş dönemde öfkeye neden olan asıl kaynaklar üzerinde çalışmalar yapılır.
Öfke kontrol konusunda özel eğitim almış bir psikologtan alacağınız birkaç seanslık bir destekle daha sakin, daha mutlu ve daha verimli bir yaşam sürdürmeniz mümkün.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Öfkenizi Kontrol Edebilmek ve Öfke Kontrol Eğitimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Mehmet KILIÇ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Mehmet KILIÇ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
7 Beğeni
Yazan Uzman
|
öfke, öfke kontrol, sinir, sinirlilik, çok gerginim, çok sinirleniyorum, çabuk sinirleniyorum, çok öfkeliyim, öfkemi nasıl kontrol ederim, öfke kontrol teknikleri, neden öfkeliyim, öfke tedavisi
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.