2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Psikoanaliz Yazıları: Bir Psikolojik Yıkım Aracı Olan İftira Olgusunun Anotomisi
MAKALE #9105 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Haziran 2012 | 21,158 Okuyucu
BİR PSİKOLOJİK YIKIM ARACI OLAN İFTİRANIN ANOTOMİSİ

İftira belli kişiler veya kurumlar hakkında asılsız haber yayma eyleminin adıdır. İftira atma ve uğrama açısından belli kişi ve kurumlar diğerlerine nazaran daha çok risk altındadır.

İftiraya meyilli kişiler

İftiraya eğitim seviyesi düşük, sorunlarıyla aktif olarak baş etme mekanizmaları fazla gelişmemiş kişilerin daha çok başvurduğu görülür. Düşük eğitim seviyesi az bilgi ile çok yorum yapmaya duyulan ihtiyacı artırır. Bu eğilim kulaktan dolma yahut yüzeysel bilgilerle sonuca gitmeye yani iftiraya yatkınlık oluşturur. Yine sorunlarıyla başa çıkma becerisi az gelişmiş kişilerin pasif çözüm arayışları nedeniyle bu yola daha sık başvurdukları, bu bağlamda belli kişileri gerçekte olan yahut olmayan sorunlarıyla öne çıkararak kendi sorunlarının ikinci plana düşmesini arzulayabildikleri gözlenir. Zaman zaman bilinçli bazen de bilinç dışı olabilen bu eğilim hem iftira atma davranışını hem de atılmış iftiralara daha çabuk ve kesin inanmayı artırıcı unsurlardır.

İftiraya uğramada risk taşıyan kişiler ve kurumlar

Mevkisiyle göz önünde olan, başarısıyla kitlelerin dikkatini üzerine toplamış ve varlıklı kişiler diğerlerine nazaran daha fazla risk altındadır. Yine çalışanlar çalışmayanlara, bayanlar da erkeklere göre iftiraya uğrama davranışı bakımından daha yüksek risk taşırlar. Belli giyim tarzları, ses tonları ve konuşma biçimleri, fiziksel güzellik, kısa sürede zengin olma türü yaşantılar bu konuda risk taşıyan diğer hususlardır.

İftirayı doğrulama amacıyla başvurulan kalıp yargılar

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz,

Herkes söylüyor,

Başkasına değil de neden ona atılsın ki”

Buradaki üç gerekçeyi derinlemesine incelediğimizde üçünün de içinde mantık ve kurgu hatası barındırdığı görülür. Bu ise insanların atılan iftiraya inanma yönünde çok güçlü bir eğilimleri olduğunu gösterir. Şimdi bu gerekçeleri tek tek ele alalım:

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz

İftira asılsız haber ve yakıştırma demektir. Bu bir bakıma ateş olmadan duman çıkma durumunu tanımlar. Aksi halde iftira denilen bir gerçeğin hiç olmaması, tüm yakıştırmaların gerçek olması gerekir. Yani ateş olmayan yerden duman çıkmalıdır ki bu eylemin adı iftira olabilsin. Aksi halde köklü iftira olgusunu tamamen reddetmek durumunda kalmak kaçınılmaz olacaktır. Diğer yandan, bu benzetmeyi mecaz değil de tamamen gerçek olarak ele alsak bile sonuç değişmez; çünkü tüm gözlemler bize aslında ateş olmayan yerden de dumanların çıkabildiğini gösterir. Özellikle yüksek dağların zirveleri ve çetin – sarp yamaçlar bunun en güzel örneğidir. Bu izahlar ve çok daha fazlası açıkça ortaya koyuyor ki insanoğlu bir şeye inanmaya eğilimli ise ona uygun armümanlar geliştirmekte, aksi yöndeki delilleri ise göz göre göre yok saymakta son derece mahir bir canlıdır.

Herkes aynı şeyi söylüyor

Burada da aslında bilinçli bir çarpıtma ve gerçekleri karartma yaklaşımı söz konusudur. Bu gerekçeyle iftiranın asılsız değil, gerçek olduğu izlenimi verilmek istenir. Oysa herkes ilgili iftiraya konu olan olayı tek tek görmüş de ondan dolayı konuşuyor değildir. Birisi iftira atmış, diğerleri de bunu silsileler yoluyla birbirinden duyduğu için konuşuyor olma ihtimali çok daha kuvvetli bir olasılıktır. Gerçek bu olduğu, herkesin sadece birbirlerinden duyduklarını aktardıkları halde meseleyi böyle tanımlamamak, bilakis bu kişilerin tamamına yakınının ilgili olayı bizzat görmüş de o yüzden öyle konuşuyorlarmış izlenimi vererek anlatmaya çalışmak iftiraya inanmak için ne denli hazır bir kurulum ve çaba içinde olunduğunu göstermesi bakımından son derece manidardır.

Başkası değil de neden o ki

İlgili kişinin böylesi bir eyleme maruz kalmadaki kişisel risk faktörlerini yok sayma, sadece kendimize benzer yönlerini ele alarak bu işe inanmak (ve inandırmak) için haklı gerekçeler bulma yaklaşımıdır. Bu argüman; ilgili kişinin bize veya herkese benzer yönlerini öne çıkararak, “Bize veya başkasına neden olmuyor da bu kişiye olsun” deme, böylece iftiraya inandıracak şekilde lanse etme yöntemidir. Oysa ilgili kişinin birçok kişiden daha farklı risk unsurları söz konusu olabilir ve bunu kişiler dışarıdan bakarak her zaman için yüzde yüz bir isabetle teşhis edemeyebilirler. Ayrıca burada, “Neden başkasına değil de ona” diyerek toplumda başka hiçbir iftira olayı yaşanmamış, tek ilgili kişinin başına gelmiş izlenimi verilmek istenmektedir ki bu da bir diğer gerçeği karartma yaklaşımıdır.

İftiranın Sakıncaları

Yukarıda anlatılan bahanelerle iftiraya inanma eğilimlerinin artması yönündeki genel yaklaşım bu tür çirkin eylemlerin toplumlarda daha hızlı yayılmasına yol açmaktadır. Çünkü bu yakıştırmalara büyük ölçüde inanılacağının düşünülmesi; belli odakların gözlerine kestirdikleri kişi veya kurumlarla daha kestirmeden, daha kolay mücadele yaklaşımı olarak bu eylemi seçebilme olasılıklarını artırmaktadır. Bu yaklaşım en çok da kendi başarılarıyla değil de daha kolay olan başkalarının başarısızlıklarıyla öne çıkma fırsatçı duygusunu kışkırtmaktadır.

Bu ise toplumlarda güvensizlik, sevgisizlik, düşmanca hisler meydana getirmekte, gereğinden fazla kaygı içinde bir yaşam sürmeye neden olmaktadır. Pek çok kişinin iftiraya yatkınlık oluşturabilecek şeylerden gereğinden fazla uzak durmalarına neden olmakta, bu ise yaşamı daha baskı altında ve stresli yaşamaya yol açmaktadır. İnanıp inanmama hususunda ilgili kişilerin kendi - öz izahlarının değil de dışarıdaki (bakış açıları maksatlı olan) kişilerin referans alınması, yani, “Ne yaparsa yapsın bir türlü anlaşılmamak” bu işin mağdurunu her açıdan yıkmakta, telafisi çok zor sıkıntılara ve zorluklara düşmesine yol açmaktadır.

Velhasıl

İftira göründüğü kadar basit bir yakıştırma olgusu değildir. Boşanmalardan en ileri bunalımlara, hatta belki de intiharlara bile zemin hazırlayabilen, gerek bireyin yaşamında gerekse toplum hayatında maddi ve manevi pek çok komplikasyonu olabilen bir sorundur. Buna öyle veya böyle yol açmak, bir biçimde “haber taşıyıcı olarak” sebep olmak, en azından sessiz kalmak suretiyle çanak tutmak hem insani hem vicdani hem de dini bakımdan büyük bir vebaldir. Vebal ise taşınması en ağır suçlardan birisidir.

Vebal; sadece inananların değil inanamayanların bile çok korktukları, çünkü karşılığını bizzat hayatın içinde defalarca (tecrübi yolla) gözlemledikleri bir gerçektir.

Psikolog
İzzet Güllü

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Psikoanaliz Yazıları: Bir Psikolojik Yıkım Aracı Olan İftira Olgusunun Anotomisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     11 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Psikoanaliz Yazıları: Bir Psikolojik Yıkım Aracı Olan İftira Olgusunun Anotomisi' başlığıyla benzeşen toplam 23 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:36
Top