Yapay tatlandırıcılar ilk kez 1900’lü yılların başında ortaya çıkmıştır. Günümüzde de şeker hastaları veya zayıflama diyeti uygulayan bireyler tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Kilo verme sürecinde sağlıklı bir diyetten gelen enerjinin %55-60’ının karbonhidratlardan gelmesi gerektiği; ve diyetin, bu karbonhidrat miktarının %10’u kadar basit şeker içerebileceği yapılan çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Yaşam şekli haline getirilen sağlıklı beslenmede şekerin yeri tamamen tatlandırıcı ile kapatılmaya çalışıldığında, vücudunuzun tanımadığı bir kimyasala uzun süreli maruz kalmış olursunuz. Tatlandırıcı, şekerden kurtulmada bir çözüm değildir. Tatlandırıcının görevi, şekeri hayatınızdan çıkarmada ara basamak olmaktır ve çok uzun süreli kullanılmadan ikisinin de bırakılması gerekir.
Son yıllarda yapılan birçok çalışma ile tatlandırıcıların kilo vermeye değil kilo almaya sebep oldukları gösterilmiştir. Araştırmacılar, tatlandırıcı kullanan bireylerde karbonhidratların bağırsaklardan daha fazla emildiğini buldular. Bunun yanı sıra yapay tatlandırıcıların uzun süreli kullanımı:
• Cilt döküntüsü,
• Migren krizleri,
• Baş dönmesi,
• Kulak çınlaması,
• Huzursuzluk vb problemlere neden olmaktadır.
DİYETİSYEN TAVSİYESİ:
Kilo vermek istiyorsunuz ancak şekerden vazgeçemiyorsunuz. Bunun çözümü tatlandırıcı kullanmak değil, şekeri kademeli olarak hayatınızdan çıkarmak olacaktır. Vücut herşeye adapte olduğu gibi ”şekersiz” beslenmeye de adapte olacak ve en ufak bir şekerli yiyecek-içecek bile size aşırı tatlı gelmeye başlayacaktır. Burada ”şekersiz” diye adlandırılan beslenme şeklinde elbette ”ekmeksiz, meyvesiz” bir beslenme kastetmiyoruz. Kısıtlamanız ve sonrasında hayatınızdan çıkarmanız gereken madde ”basit şeker”dir.