Çiftlerde yaygın olarak ortaya çıkan bir suçlama oyunu vardır. Bu oyunda çiftler olayı, durumu kimin başlattığı çıkmazına girmektedir. "Kim başlattı?", "Sen başlattın, şöyle şöyle dedin. Hayır ama sen öncesinde şöyle demiştin. Ama sen de böyle yapmıştın." bu kim başlattı oyunu böyle sürüp gider. Çoğunlukla kimin başlattığı bu oyunda bulunmaz, bulunsa da bir işe yaramaz. Diyelim ki bulundu olayı kimin başlattığı, o zaman bir suçlu ilan etmek gerekir. Suçu da genelde kimse üstlenmek istemez. Böylece kendini savunma, birbirini manipüle etme, birbirini kırma vb. yollara girilir. Bu da çiftleri yıpratır.

Halbu ki bu oyun aslında bir çeşit döngüsel bir dans gibidir. Döngülerde başlangıç yoktur, gittikçe aynı yere döner dururuz çünkü. Burada başlangıcı aramak beyhude bir çabaya dönüşür. Sorulması gereken soru "Bu döngüden nasıl çıkarız?" sorusudur. Böylece döngü bir tarafa alınır, kişiler bir tarafta durur. Aynı tarafta duran çift zaten soruna veya probleme karşı bize dönüşür ve çatışmalar kolaylaşır.

Ayrıca danslarda bir kişinin diğerinin yanlışına takılması ve öfkelenmesi işe yaramayacaktır. Önemli olan kendi hataları veya eksikleri varsa onlara odaklanması ve doğru yaptığı şeye devam etmesidir. Böylece partneri de kendini düzeltme şansı bulacaktır güzel dans eden biriyle birlikte. Bu yüzden değil midir güzel dans edenle dans öğrenildiği...