Mevcut Psikiyatri Derhal Yasaklanmalıdır
MEVCUT PSİKİYATRİ DERHAL YASAKLANMALIDIR
Psikiyatri suistimal ediyor diyorum.
İşte en çarpıcı ispatı:
Son 4 yılda depresyon ilaçları tüketimi % 85 oranında artmış.
Asıl dikkat çekici olanı ise tam da performans sistemine geçildikten sonra!
Ne oldu da son dört yılda ikiye katladı böyle, bu dönemde beyindeki yapısal anomaliler mi patladı?
İşte ikinci ispatı:
Yıllardır 100 kişiden 12'sine doğru teşhis koyuyor.
Ya 10 yıllık eğitim kafi gelmiyor ya da suistimal var; başka izahı yok bunun!
Hal böyle olduğu halde sağlık postu altında işlenen bu cinayetlere sesini bile çıkarmıyor. Bu da suistimalin üçüncü delili...
Yani sağlık alandaki bu cinayetlere çıtını dahi çıkarmaması...
Tasavvuf, Allah, İman diyen nice psikiyatrist bu cinayete sadece ilgisiz kalıyor. Yine de hepsi sizden - benden daha muteber bu sektörde!
Buradan ilan ediyorum:
Mevcut psikiyatri derhal yasaklanmalıdır!
Madem bu branştaki sorunlar onların da dediği gibi beyinsel kaynaklı! Öyleyse akıl hastalıklarına nöroloji, diğer uyduruk sorunlara da psikologlar, danışmanlar vs. bakmalıdır!
18 yaşındaki kıza bipolar bozukluk diye depakin verilmiş!
Ellerinde ve ağzında titreme başlamış. İp gibi kız 1 ayda 4 kilo almış. Hem de ramazan ayında. Her yıl kilo verdiği ayda...
Bu kiloların verilemediğini öğrenmiş çevresinden, ağlıyor. "İyiyim" diyor lakin yine de içeceksin deniyor. "2 yıl daha kullanacaksın" deniyor! Bırakmaması için baskı yapılıyor.
Psikiyatri, "Önce zarar verme" ilkesini yıllardır ihlal ediyor!
Elinde hiç bir nesnel ölçüm aleti olmadığı halde sadece belirtilere bakıyor, 2 - 3 dakikada hastalık teşhisleri koyuyor.
Yıllardır psikolojik yardımı büyük ölçüde ilaca indirgeyerek zarar veriyor.
Kullananların bırakmasına da izin verilmiyor. Bu ilaçlar ayrıca eskiye dönüşü de önlüyormuş çünkü... İşe yaramadığı ne var!
Psikiyatride ilaç en son çare olmalı. İlaç kullanımı derhal sınırlanmalı. Önce herkes psikologlara gitmeli. Önce danışmanlık yapılmalı, destek verilmeli.
Psikiyatrist sayısı arttıkça bu hatalara maruz kalan kişi sayısı da hızla artıyor.
Psikiyatri yaygınlaştıkça ruh sağlığımız daha fazla bozuluyor. (Not: Piskologlar çoğaldıkça da... Çünkü onlarda da hekim özentili bir meslek algısı var)
Nice genç - yetişkin en ağır psikotik ilaçlarla adeta deliye çevriliyor. Artık duygu durum sorunlarında bile epilepsi ve psikoz ilaçları verilebiliyor. Örneği çok!
"Dün gece ilham geldi" yerine dili sürçtüğü için "vahiy geldi" diyene bile psikoz muamelesi çekildiğine şahit olmak mümkün!
Mehdiye inanan bir hastaya doğa üstü şeylere inanıyor diye psikoz muamelesi çekenlerine tanıklık etmek de...
18 yaşındaki gayet normal bir kıza senin bundan sonra gideceğin yer Elazığ akıl hastanesi diyenlerine bile...
Piyasada odun kesemeyecek kapasitede nice kişi önüne gelene uyuşturucu ilaç dayamaya, beyin kimyalarını allak pullak etmeye devam ediyor!
Psikiyatriye gidip de teşhis almadan, ilaç başlanmadan dönen yok gibi!
Mailler geliyor. Mesela bir kurumda güvenlikçi genç kıza laf atıyor. Kız sinirlenmiş doğal olarak; 1 psikiyatristle konuşuyor. "Sana mutlaka ilaç başlayalım" diyormuş. "Bu sinir normal değil" diyormuş. Laf atana teşekkür etmek ve minnetlerini bildirmek normal demek! Aksi bir tepki ise onlara göre normal değil, hastalık!
Bunlar münferit olgular değil. Rutine binmiş ve cinayetle eş değer hatalar.
Yıllardır bağırıyorum tek bir çıt yok. Bunlar bu ülkede sadece benim sorunum mu!
Yaramaza DEHB, sıkıntıya anksiyete, üzüntüye depresyon, korkuya fobi diyen kara cahil yahut art niyetli bir çok uzman var piyasada!
Yalan mı söylüyorum?
100 kişiden 12'sine doğru teşhis konulması gerçeği dediklerimi doğrulamıyor mu?
Sonunda Nevzat Tarhan bile itiraf etmeye mecbur kaldı. DEHB denilenlerin ancak yarısı DEHB diye. On binlerce insan mağdur olduktan sonra gelen bu itiraf neyi telafi edebilir! Aslında 10'da 1'i gerçek DEHB!
Bir mesleğin yaşatılması ve suistimaller üzerine kurulmuş olan itibarını muhafaza uğruna, bir mesleğin enaniyeti, kibri ve mesleki çıkarı adına bunlara sessiz kalınıyor!
"İlaç yazmazsam mesleğim biter, bunca yıl boşa okumuş olurum" diyen uzmanlar biliyoruz biz!
Ruha doku ve organ muamelesi çek, tedaviyi etkisi tartışmalı ama yan etkileri kesin olan 2 grup ilaca indirge...
"6 ay, 2 yıl, 10 yıl kullan" de sonra da...
Böylece psikolojik yardımı eksik bırakarak suistimal et...
Milletin uzayan acılarından beslen!
Bunlar ve çok daha fazlası sebebiyle;
1. Psikiyatri derhal yasaklanmalıdır.
2. Mevcut psikiyatristler acilen aile hekimi yapılmalıdır.
3. Akıl hastalıklarına nöroloji bakmalıdır. Madem bu sorunlar beyinsel nitelikli...
Geri kalan tüm gündelik ve uyduruk sorunlara psikologlar vs. danışmanlık yapmalıdır.
100 yıl öncesine dek psikiyatri yoktu; ruhsal sağlığımız daha kötü değildi!
Ufacık sorunları için en ağır ilaçla uyuşturulanlar daha sonra rahatlamak için uyuşturucu arar hale geliyorlar.
Keyifli olmaya, hiçbir şeyi kafaya takmamaya, sürekli bu psikolojiyi aramaya ve hep bu psikolojide kalmayı istemeye yatkınlık oluşturuyor çünkü.
Çünkü psikiyatri, "Sorunları önemseyin, mutlaka rahatlayın, doğru olan bu" mesajı veriyor.
Herkes rahatlamak için her yolu dener hale geliyor böylece. İnsanlarda hastalık algısı ve inancı inşa ediyor. Güncel sorunların hastalık olarak algılanmasına hizmet ediyor psikiyatri.
Allah, "Sorunlara karşı sabredin" diyor. Psikiyatri ise, "Hastasın, bak serotonin düşmüş, mutlaka yerine koymalıyız" diyor.
Çoğu vak'ada bu maddeyi yerine koyma süresi 5 - 10 yıl...
Bu nasıl ilaç?
Şimdilerde ruhsal sorunları şeker hastalığına benzetenleri çıkmış.
Yani ömür boyu bu ilaçları alacaksın deniliyor artık.
Kendilerince güzel bir örnek bulmuşlar. Şeker hastalığı gibiymiş bunlar da...
Psikolojik sorun denilen şeyler şeker hastalığı değil; arada en ufak bir benzerlik yok oysa!
Psikolog
İzzet Güllü
Psikiyatri suistimal ediyor diyorum.
İşte en çarpıcı ispatı:
Son 4 yılda depresyon ilaçları tüketimi % 85 oranında artmış.
Asıl dikkat çekici olanı ise tam da performans sistemine geçildikten sonra!
Ne oldu da son dört yılda ikiye katladı böyle, bu dönemde beyindeki yapısal anomaliler mi patladı?
İşte ikinci ispatı:
Yıllardır 100 kişiden 12'sine doğru teşhis koyuyor.
Ya 10 yıllık eğitim kafi gelmiyor ya da suistimal var; başka izahı yok bunun!
Hal böyle olduğu halde sağlık postu altında işlenen bu cinayetlere sesini bile çıkarmıyor. Bu da suistimalin üçüncü delili...
Yani sağlık alandaki bu cinayetlere çıtını dahi çıkarmaması...
Tasavvuf, Allah, İman diyen nice psikiyatrist bu cinayete sadece ilgisiz kalıyor. Yine de hepsi sizden - benden daha muteber bu sektörde!
Buradan ilan ediyorum:
Mevcut psikiyatri derhal yasaklanmalıdır!
Madem bu branştaki sorunlar onların da dediği gibi beyinsel kaynaklı! Öyleyse akıl hastalıklarına nöroloji, diğer uyduruk sorunlara da psikologlar, danışmanlar vs. bakmalıdır!
18 yaşındaki kıza bipolar bozukluk diye depakin verilmiş!
Ellerinde ve ağzında titreme başlamış. İp gibi kız 1 ayda 4 kilo almış. Hem de ramazan ayında. Her yıl kilo verdiği ayda...
Bu kiloların verilemediğini öğrenmiş çevresinden, ağlıyor. "İyiyim" diyor lakin yine de içeceksin deniyor. "2 yıl daha kullanacaksın" deniyor! Bırakmaması için baskı yapılıyor.
Psikiyatri, "Önce zarar verme" ilkesini yıllardır ihlal ediyor!
Elinde hiç bir nesnel ölçüm aleti olmadığı halde sadece belirtilere bakıyor, 2 - 3 dakikada hastalık teşhisleri koyuyor.
Yıllardır psikolojik yardımı büyük ölçüde ilaca indirgeyerek zarar veriyor.
Kullananların bırakmasına da izin verilmiyor. Bu ilaçlar ayrıca eskiye dönüşü de önlüyormuş çünkü... İşe yaramadığı ne var!
Psikiyatride ilaç en son çare olmalı. İlaç kullanımı derhal sınırlanmalı. Önce herkes psikologlara gitmeli. Önce danışmanlık yapılmalı, destek verilmeli.
Psikiyatrist sayısı arttıkça bu hatalara maruz kalan kişi sayısı da hızla artıyor.
Psikiyatri yaygınlaştıkça ruh sağlığımız daha fazla bozuluyor. (Not: Piskologlar çoğaldıkça da... Çünkü onlarda da hekim özentili bir meslek algısı var)
Nice genç - yetişkin en ağır psikotik ilaçlarla adeta deliye çevriliyor. Artık duygu durum sorunlarında bile epilepsi ve psikoz ilaçları verilebiliyor. Örneği çok!
"Dün gece ilham geldi" yerine dili sürçtüğü için "vahiy geldi" diyene bile psikoz muamelesi çekildiğine şahit olmak mümkün!
Mehdiye inanan bir hastaya doğa üstü şeylere inanıyor diye psikoz muamelesi çekenlerine tanıklık etmek de...
18 yaşındaki gayet normal bir kıza senin bundan sonra gideceğin yer Elazığ akıl hastanesi diyenlerine bile...
Piyasada odun kesemeyecek kapasitede nice kişi önüne gelene uyuşturucu ilaç dayamaya, beyin kimyalarını allak pullak etmeye devam ediyor!
Psikiyatriye gidip de teşhis almadan, ilaç başlanmadan dönen yok gibi!
Mailler geliyor. Mesela bir kurumda güvenlikçi genç kıza laf atıyor. Kız sinirlenmiş doğal olarak; 1 psikiyatristle konuşuyor. "Sana mutlaka ilaç başlayalım" diyormuş. "Bu sinir normal değil" diyormuş. Laf atana teşekkür etmek ve minnetlerini bildirmek normal demek! Aksi bir tepki ise onlara göre normal değil, hastalık!
Bunlar münferit olgular değil. Rutine binmiş ve cinayetle eş değer hatalar.
Yıllardır bağırıyorum tek bir çıt yok. Bunlar bu ülkede sadece benim sorunum mu!
Yaramaza DEHB, sıkıntıya anksiyete, üzüntüye depresyon, korkuya fobi diyen kara cahil yahut art niyetli bir çok uzman var piyasada!
Yalan mı söylüyorum?
100 kişiden 12'sine doğru teşhis konulması gerçeği dediklerimi doğrulamıyor mu?
Sonunda Nevzat Tarhan bile itiraf etmeye mecbur kaldı. DEHB denilenlerin ancak yarısı DEHB diye. On binlerce insan mağdur olduktan sonra gelen bu itiraf neyi telafi edebilir! Aslında 10'da 1'i gerçek DEHB!
Bir mesleğin yaşatılması ve suistimaller üzerine kurulmuş olan itibarını muhafaza uğruna, bir mesleğin enaniyeti, kibri ve mesleki çıkarı adına bunlara sessiz kalınıyor!
"İlaç yazmazsam mesleğim biter, bunca yıl boşa okumuş olurum" diyen uzmanlar biliyoruz biz!
Ruha doku ve organ muamelesi çek, tedaviyi etkisi tartışmalı ama yan etkileri kesin olan 2 grup ilaca indirge...
"6 ay, 2 yıl, 10 yıl kullan" de sonra da...
Böylece psikolojik yardımı eksik bırakarak suistimal et...
Milletin uzayan acılarından beslen!
Bunlar ve çok daha fazlası sebebiyle;
1. Psikiyatri derhal yasaklanmalıdır.
2. Mevcut psikiyatristler acilen aile hekimi yapılmalıdır.
3. Akıl hastalıklarına nöroloji bakmalıdır. Madem bu sorunlar beyinsel nitelikli...
Geri kalan tüm gündelik ve uyduruk sorunlara psikologlar vs. danışmanlık yapmalıdır.
100 yıl öncesine dek psikiyatri yoktu; ruhsal sağlığımız daha kötü değildi!
Ufacık sorunları için en ağır ilaçla uyuşturulanlar daha sonra rahatlamak için uyuşturucu arar hale geliyorlar.
Keyifli olmaya, hiçbir şeyi kafaya takmamaya, sürekli bu psikolojiyi aramaya ve hep bu psikolojide kalmayı istemeye yatkınlık oluşturuyor çünkü.
Çünkü psikiyatri, "Sorunları önemseyin, mutlaka rahatlayın, doğru olan bu" mesajı veriyor.
Herkes rahatlamak için her yolu dener hale geliyor böylece. İnsanlarda hastalık algısı ve inancı inşa ediyor. Güncel sorunların hastalık olarak algılanmasına hizmet ediyor psikiyatri.
Allah, "Sorunlara karşı sabredin" diyor. Psikiyatri ise, "Hastasın, bak serotonin düşmüş, mutlaka yerine koymalıyız" diyor.
Çoğu vak'ada bu maddeyi yerine koyma süresi 5 - 10 yıl...
Bu nasıl ilaç?
Şimdilerde ruhsal sorunları şeker hastalığına benzetenleri çıkmış.
Yani ömür boyu bu ilaçları alacaksın deniliyor artık.
Kendilerince güzel bir örnek bulmuşlar. Şeker hastalığı gibiymiş bunlar da...
Psikolojik sorun denilen şeyler şeker hastalığı değil; arada en ufak bir benzerlik yok oysa!
Psikolog
İzzet Güllü
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Mevcut Psikiyatri Derhal Yasaklanmalıdır" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
13 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
