2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Olumsuz Duygular ve Yeme Davranışı
MAKALE #11853 © Yazan Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ | Yayın Aralık 2013 | 4,581 Okuyucu
OLUMSUZ DUYGULAR VE YEME DAVRANIŞI

Duygusal olarak en zayıf olunan anlarda çoğu insan bilinçli ya da bilinçsiz bir biçimde rahatlamak, sakinleşmek için yiyeceklere yönelmektedir. Ama duygusal yeme yani öfke , kaygı, sıkıntı, üzüntü, yalnızlık gibi olumsuz duygularla baş etmek ve onları geçiştirmek için yemek yeme kilo verme çabasını sabote edeceği gibi, bu tarz duyguların nedenlerini anlamamıza engel olarak olacaktır. Ve bizler hem kilo almış olacağız hem de kendimizi, hissettiklerimizi anlamaktan uzak bir yaşantı süreceğiz demektir.

Sağlık problemleri, yoğun ve stresli bir iş günü, işsizlik, boşanma, ayrılık problemleri, mevsim değişiklikleri ve bunları ruhsal yansımaları, yaşamsal düzendeki değişiklikler gibi günlük ve yaşamın içindeki problemler, fazla yemeye yol açan duyguları tetikleyebilir.

OLUMSUZ DUYGULAR VE YEME DAVRANIŞINA ETKİLERİ

Bazı yiyeceklerin bağımlılık yapmak gibi bir özellikleri vardır. Hem yiyeceklerin bağımlılık özelliği hem de duyguların bastırılması ile bazı yiyeceklerin eşleştirilmesi bu yiyeceklerin tüketilmesini arttırır. Ayrıca bazı yiyecekler çikolata gibi lezzetli yiyecekler yediğimizde bedenimiz mutluluk hormonları salgılar. Bu ödül gibi algılanarak belirli duygularla belirli yiyeceklerin eşleşmesine neden olur. Böylelikle bu davranış kalıbı otomatikleşir ve benzeri duygular yaşandığında beynimizde ödül olarak kodlanan iyi hissettiren yiyeceklere yönelim gerçekleşir.

Yiyecekler aynı zamanda dikkatin dağılmasına ve bazı olumsuz duygu ve düşüncelerin bilinçten uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Eğer gelecekte gerçekleşecek ve sizi etkileyecek bir olayı ya da geçmişte olumsuz duygu ve düşüncelere neden olana bazı olayları etkisi ile yaşanan sıkıntı ve gerginliği bazı yiyeceklerin dikkat dağıtma özelliğini kullanarak onları savuşturabilmekteyiz. Fakat bu sizin de tahmin edeceğiniz gibi geçici bir çözüm ve ilkel bir metottur. Bu bizim duygularımızı anlamayı bir kenara bırakalım hem onlara yabancılaşmamıza neden olur hem de bunun üzerine bir de fiziksel rahatsızlık eklenmeye başlar.

Yiyeceklerle işimiz bitiğinde bu duygular yine bizi etkilemeye ve düşünceler kafanızı karıştırmaya devam edecek zaten hissettiklerimizle yaşadığımız huzursuzluğa bir de kilo problemi ve buna bağlı beden imajı ile olumsuz duygu ve düşüncelere sahip olacağız. Ve bu duygular katlanarak ve birikmiş bir şekilde geri dönecektir.
Sağlıklı yeme alışkanlığı nasıl geliştirilebilir?
Gerçek açlık duygusunu tanımayı öğrenmek;
Kilolu insanlar belli bir zaman sonra fizyolojik olarak aç olmadıkları halde yeme dürtüsü yaşadıklarını ve bunu kontrol edemeyip yediklerini söylerler. Bu davranışın fizyolojik nedeni bedenimizde açlık ve tokluğu bildiren hormonlar salgılanmaktadır. Bu salgılar belli bir zaman sonra yeme alışkanlıklarının bozulmasıyla etkileri azalır. Yani fizyolojik işleyişte aksamalar olur. Açlığınız fiziksel mi yoksa duygusal, heyecansal mı? Sadece kısa bir süre önce yediyseniz ve midenizde bir guruldama yoksa muhtemelen gerçekten fiziksel bir açlığınız yok demektir.
Duygusal açlık aniden gelir ve bir atak şeklindedir. Fiziksel açlık ise bir atak şeklinde değil aşamalı olarak gerçekleşir.
Duygusal açlıkla yöneldiğiniz yiyecekler daha lezzetli tatlı, hamurlu ya da kuru yemiş şeklinde olabilir. Fiziksel açlıkta ise bu yiyeceklerden ziyade saha alternatif ve çeşitli yiyeceklere yöneliriz. Sağlıklı olanda budur.
Duygusal açlığa o anda tatmin bekler ve ertelenmeye gelmez. Fiziksel açlık ise ertelenebilir bir durumdur.
Tok olduğunuz halde duygusal ihtiyaçlarınızın etkisi ile yemeye başladığınızda durduramazsınız ve yemeye devam edersiniz. Çünkü duygusal açlığın karşılığı yiyecek değil, içsel ruhsal bir karşılığı vardır. O anda yiyecekle tatmin edeceğimizi zannettiğimiz duygusal tatmin gerçekleşemediği için dipsomanik bir şekilde ısrarcı olursunuz.
Ama gerçek açlıktan söz ettiğimizde doygunluk hissi yaşarsınız ve yemeği bırakırsınız.
Duygusal yeme gerçekleştikten sonra pişmanlık ve suçluluk duyguları içine girersiniz. Aslında ruhsal yapınızın bir tarafı bunun gerçek açlıkla ilgisi olmadığını bilir ve yediğiniz yemek geçici bir şekilde duygusal krizinizi engeller. Bunu uyuşturucu, alkoldeki gibi yoksunluk belirtilerini gidermek gibi düşünebiliriz.(Alkol ve madde bağımlılığının gerekçeleri ve dinamikleri farklıdır).
Fiziksel açlık ise ertelenebilir bir durumdur.
TÜM BU DURUMLARLA NASIL BAŞ EDEBİLİRİZ ?
Sizi yemek yeme konusunda nelerin tetiklediğini bulun;
Birkaç günlüğüne ne yediğinizi, ne durumda yediğinizi hangi duyguların sizi yemeğe sevk ettiğini tespit etmeye çalışın.(Öfke, üzüntü, hayal kırıklığı vs..).
Rahatlamak için başka alternatifler ne olabilir bunları bulmaya çalışın. Bulacağınız alternatifler de geçici çözümler olacak ama en azından duygularınızla baş etmek için yemek yeme davranışınızı halledecek ve ekstra sorun yaratmayacaksınız. Çünkü kilolu olmak bireylerin benlik değerini azaltan ve hasar veren bir durumdur.
Lezzetli ama size kilo aldıracak besinleri etrafınızda bulundurmayın; duygusal yeme atağı geldiğinde yüksek kalorili ve rahatlatan yiyecekleri etrafınızda bulundurduğunuz takdirde o anda kendinize engel olamayabilirsiniz.
Egzersiz yapmak ve günde ortalama 10 bin adım yürümek uzmanlarca önerilmektedir.
Son olarak benim klinikte kilolu hastalarla çalışırken dikkat ettiğim bir durumdan söz edeceğim. Kilo almak, yemek yeme –eğer organik, fizyolojik bir sorun yoksa- psikolojik bir durumdur. Kilo vermeye başlayan insanlar belli bir süre sonra depresifleşmeye başlarlar. Çünkü yemek yeme onların içsel mücadelelerinde en önemli kalkanlarıdır. En önemli savunmalarıdır. Bu yüzden estetik amaçlı kilo vermek fizyolojik ve ruhsal anlamda tehlikelidir. Kilo verirken neden yediğini, hangi duygularla baş etmek için yediğini anlarken diğer yandan da sağlıklı beslenme programı içinde kilo vermek hem keyifli, hem tehlikesiz hem de sizi başarıya götüren bir durumdur.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Olumsuz Duygular ve Yeme Davranışı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Fatih SÖNMEZ Fotoğraf
Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Doktor Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi79 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Fatih SÖNMEZ'in Yazıları
► Olumsuz Duygular Birer Sinyaldir Psk.Emine ÖZDEMİR
► Olumsuz Duygular Gücümüzü Tüketiyor Psk.Dnş.Sibel DEMİR SARIOĞLU
► Çocuk ve Yeme Davranışı Psk.Reyhan UZUN
► Tırnak Yeme Davranışı Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
► Tırnak Yeme Davranışı Psk.Aylin AYDEMİR
► Çocuklarda Tırnak Yeme Davranışı Psk.Evren Evrim ÖNAL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Olumsuz Duygular ve Yeme Davranışı' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Arzu Dürtü Talep Nesne Temmuz 2023
► Emdr Nedir Şubat 2023
► Algının Kaygısı Ocak 2021
► Evlilik Terapisi Ağustos 2019
► İlışki Danışmanlıgı Ağustos 2019
◊ Evlilikte Kilitlenme Nisan 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:09
Top