2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kişilik Bozuklukları
MAKALE #13350 © Yazan Uzm.Psk.Şeyma KAMA | Yayın Ekim 2014 | 4,581 Okuyucu
Kişilik bozuklukları; psikolojik gelişimi hasara uğramış, sürekli ve dirençli düşünce ve davranış kalıplarına sahip olan bireylerde görülür. Bu kişilerde sosyal normlara aykırı ve uyumsuz davranış örüntüleri vardır.

Kişilik bozuklukları kalıtsal sebeplerden var olabileceği gibi ailesel ve çevresel etkenlerden kaynaklanabilmekte ya da her iki durumu da içerebilmektedir. Kişi; toplumsal, mesleki ve sosyal yaşamında sıkıntılar yaşar ve işlevselliği yaşamı boyunca bozulur. Bu kişilik örüntüleri genellikle ergenlik ve genç yetişkin dönemlerinde belirginleşir ve sıklığı toplumda %10 oranındadır.

Kişilik bozuklukları genel olarak üç kümeye ayrılır. Garip, şüpheci ve aykırı olarak adlandırabileceğimiz bir grup; dramatik davranan, dürtüsel ve emosyonel olarak adlandırabileceğimiz bir grup ve ilişkilerinde sınırlı, kaçıngan ve korkulu olan bir grup vardır. Bu gruplar ve yaşadıkları sorunlar hakkında bilgi vermek için bir yazı dizisi hazırladık. Bu yazıda bir grubu anlatacağız.

Kişilik bozuklarının bir kısmında ayrışma ve bireyleşme sorunları, duygularla ilgili sıkıntılar, terk edilmeye karşı aşırı korku, sınır koyma problemleri, sürekli boşluk hissi ve öfke patlamaları gibi belirtiler görülür. Kendine zarar verme potansiyelleri vardır. Dünyayı ya tamamıyla iyi ya tamamıyla kötü görürler. Hep-hiç yasasına göre davranırlar ve yoğun bağlanmaları vardır. En gözle görülür belirtileri ise; belirgin dürtüsellik, kendini algılamada ve duygularda ani değişikliklerdir. Birey kendisini güzel, başarılı biri gibi hissederken birden değersizleştirme yaşayarak kendisini çok önemsiz biri olarak algılayabilir. Bu değişken ruh hali, ilişkili olduğu kişileri algılamasında da geçerlidir. İyi ve kötü arasında yoğun dalgalanmalar yaşarlar ve yaşadıkları ilişkiler çok fırtınalı olur. Karşısındaki kişi, bir dönem çok harika ve çok iyi bir insanken ani bir değişimle ya da küçük bir olayla dünyanın en kötü kişisine dönüşebilir

Başka bir grup kişilik bozukluklarında ise; yoğun yetersizlik ve değersizlik hisleri yaşanılmakta ve bu duygulardan kaynaklanan sürekli dış dünyaya kendini başarılı gösterme dürtüsü taşınmaktadır. Başkalarını sürekli eleştirme, sürekli takdir toplama isteği, çok beğenilme arzusu, empati kuramama ve duyguları göz ardı etme gibi belirtiler bu grupta görülebilir. Kişi, büyüklenmeci tavrını aslında, iç dünyasında yaşadığı değersizlik hislerini bastırma, bir nevi savunma amacıyla kullanmaktadır. Her birey kendini sevmektedir, sevmelidir de. Fakat bazı durumlarda kişiler kendini sevmenin de ötesinde, herkesten üstün olduğuna, her şeyi ve en iyisini kendisinin hak ettiğine inanmaktadır. Özsever kişilikler; her durumda ayrıcalık beklemektedirler, ilginin kendilerini üzerinde olması ve en başarılı olma arzuları yoğundur. Kendilerini çok beğenirler aynı zamanda fiziksel görünümlerine de çok dikkat etmektedirler. Kendi görüşlerine herkesin inanması gerektiğini düşünürler ve ilişkilerinde bunu hissettirirler. İlgi ve üstünlük bekledikleri için onlara yapılan herhangi bir ayrıcalık ya da iyilik de karşılık verme zorunluluğu hissetmezler çünkü zaten bunu hak ediyorlardır. Bunun aksine böyle bir farklılık uygulanmadığında hayal kırıklığına uğrar ve öfkelenirler. Karşılık vermeden hep ayrıcalık bekleme durumu beraberinde karşısında ki kişiyi sömürme ve kullanmayı getirmektedir. Bu kişilik tipine sahip bireylerin empati yetenekleri gelişmemiştir, duygularını ifade etmekten kaçınırlar hatta bazen bunu zayıflık olarak görürler. Örneğin, özsever bir bayan düşünelim, harika olduğuna ve en iyisini hakettiğine inanan biri olduğu için, her erkeğin ona özel ayrıcalıklı bir ilgi göstermesi gerektiğini düşünmektedir. Romantik ilişkilerinde kendisi duygusal bir yatırım yapmamasına ve empati kurmamasına rağmen, partnerinden her zaman bir özveri beklemektedir. Buluşmalar kendi istediği yer ve zamanda olmalı, ilişkiyi o yönetmeli ve tüm ilgiyi o almalıdır. Partneri eğer randevuya geç kalırsa öfkelenmesi kaçınılmazdır. Bu gibi sebeplerden dolayı, özsever bir kişinin romantik ilişkisinde başarısız olması görülebilmektedir. Başarılı olmak, kendini sevmek elbette ki belli bir ölçüde çok yararlı ve her bireyde bulunması gereken durumlardır fakat hep daha fazlasını istemek, başkalarını görmezden gelmek ve bu yoğun üstünlük arzusu yüzünden kendine ve başkalarına zarar verme konumuna geliyorsa o zaman kişilik bozukluğu diyebilmekteyiz.
Peki, bu tip kişiliklerle yaşarken nelere dikkat etmeliyiz? Özsever kişilik bozukluğu olan birey sizin de öfkelenmenize ya da zor durumlar yaşamanıza sebep olabilmektedir. İlişkileri kolaylaştırmak adına, bu tip kişiliklerin samimi ve içten söylemlerinde onu takdir etmek önemlidir. Özsever kişilikler bekledikleri ilgiyi göremediklerinde şikayet halinde olabilirler, böyle durumlarda başka insanların tepkilerini neden ve sonuçlarıyla birlikte açıklayarak onlara yardımcı olabiliriz. Geç gelmek, selam vermemek gibi davranışlar onları sinirlendirebileceği için iletişimde nezaket kurallarına uymak gerekmektedir. Özsever bir kişinin eleştiriye açık olmadığını biliyoruz, eleştirildiklerinde yoğun bir kırılma ve alınganlık yaşarlar fakat eğer zorunlu bir eleştiri yapmak gerekirse olabildiğine açık olmaya dikkat etmeliyiz. Sizi kullanma girişimlerine karşı tetikte olmak ve almadan veren olmamak da dikkat etmemiz gereken diğer bir durum. Bir kereye mahsus yaptığınız karşılıksız bir iyiliğin artık göreviniz gibi her zaman yapılması, bu kişilikler tarafından beklenebilir bu sebeple sürekli tekrarlamak istemeyeceğiniz bir davranışı bu kişiye göstermeyin. Sizin başarılarınız bu kişiyle olan ilişkilerinizde gölgelenebilir. Eğer bu kişi patronunuzsa bir adım geride kalmak size yardımcı olabilir.

Bir diğer kişilik bozukluğunda ise eleştirilme, dışlanma, beğenilmeme ya da değersiz görülme korkusuyla yaşama durumu vardır. Bu bireyler toplum önünde konuşma gerektiren, kişilerle sürekli iletişim halinde olunan mesleklerden ya da bu tarz etkinliklerden uzak durmaktadırlar. Sevilmediklerini ve yetersiz görüldüklerini hisseder ve bu sebeple yalnız olmayı insanlardan kaçınmayı tercih ederler. Kalabalık bir grup içerisinde konuştuğumuzda ya da yeni bir kişiyle tanıştığımızda hepimiz heyecan duyarız fakat sakınan, kaçınan tarzda kişilik özelliklerine sahip bireylerde bu kaygı çok yoğun ve başa çıkılması zor olmaktadır. Sakınımlı kişilikler; reddedilmeye ve eleştirilmeye karşı aşırı derecede hassastırlar. Kendisiyle alay edilmesi düşüncesi onlar için korkutucudur bu sebeple ilişkilerinde yoğun bir kaygı yaşamaktadırlar. Yeni insanlarla tanışmaktan kaçınırlar ve eski bildikleri, iyi niyetinden ve onu eleştirmeyeceğinden emin oldukları insanlarla ilişki kurarlar, sosyal ortamlardan kaçınırlar. Bu yoğun kaygıları ise kendilerini değersiz hissetme ve özgüven eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Başarısız ve yeteneksiz olduklarına inanmışlardır ve hep ikinci planda kalmak isterler. Sakınımlı kişilikler dışlanmaktan ve beceriksiz görünmekten çok korkarlar. Gölgede olmak onları rahatlatır, ön planda olmak ya da büyük role sahip olmak onlar için ürkütücüdür. Erken dönemlerde aileyle kurulan ilişkiler, diğer kişilik bozukluklarında da olduğu gibi bu kişilik yapılanmasının oluşmasında önemli bir etkendir. Otoriter, eleştirel ve öfkeli bir baba bireyin kendini değersiz hissetmesi ve fikirlerini açıklayamaması durumuna sebep olabilir. Bu gibi durumlar yaşamış ve bu özelliklere sahip kişilere; kişilik bozukluğu var diyebilmemiz için sadece insan önünde olmaktan korkmak ya da yeni biriyle tanıştığında aşırı heyecan duymak yeterli değildir. Bu tip özelliklerin bir süreklilik göstermesi, yaşamının her alanında kişiyi etkilemesi ve işlevselliğini düşürmesi gerekmektedir. Sakınımlı kişilik özelliklerine örnek olarak, kahramanlık durumundan çıkan Superman karakterini gösterebilir. Clark Kent olduğunda gazetenin utangaç muhabiri olmakta ve aşık olduğu kişiye duygularını açıklayamamaktadır.

Peki bu kişilik özelliklerine sahip biriyle olan ilişkilerimizde nasıl davranmalıyız? Öncelikle sakınımlı kişiyle iletişim kurmak zordur, eleştirilme kaygısından kaynaklı olarak genelde size karşı sessiz ve onaylayıcı olacaktır. Farklı düşünceleri duymaktan hoşlanacağınızı ya da kabul edebileceğinizi söyleyin ve onun görüşünün sizin için önemli olduğunu aktarın. Bazı durumlarda karşılaşabileceği zorlukları ona aşamalı olarak göstermek ve bu zorluklara maruz kalmasını sağlamak yardımcı olabilmektedir. Fakat aşamalı olması önemlidir. Toplum kaygısı yaşayan bir kişiyi zorla çok kalabalık bir grubun içine bir anda iterseniz, yaşadığı kaygıdan dolayı daha büyük bir hayal kırıklığı yaşayabilir ve ‘beceriksizim’ düşüncesi pekişebilir. Bu sebeple küçük hedeflerle başlayarak ve yapabildiğini gördükçe, özgüveni gelişerek devam etmesi bu kişiler için daha yararlı olmaktadır. Verdiğiniz desteğin sürekli olması ve sakınımlı kişinin buna inanması da önemlidir. İletişim kurarken bu kişilerle alay etmemek, kızmamak, toplum içinde azarlamamak ve çok eleştirel olmamak önemlidir. Var olan kaygısını ve olumsuz düşüncelerini beslememek gerekmektedir, bu sebeple onu eleştirmemiz gerekse bile önce genel bir övgüyle başlayıp sonra sadece davranışları üzerinden net bir şekilde konuşmak bize yardımcı olabilir.

Bu rahatsızlıklar uzun süren psikoterapilerle ve ilaç desteğiyle tedavi edilir.Bu kişiler uzun süreli ve düzenli olarak uygulanan psikoterapilerden fayda görebilmektedirler. Bu bozukluğa ek olarak görülen, madde kullanımı, intihar, depresif duygudurum gibi semptomlar tedavi edilmelidir. Kişilik bozukluğu olan kişilerle yaşamakta zorluklar görülebilmektedir, insanları iyi ve kötü olarak ayırmaları ve bu hislerine göre davranmaları kişilerarası ilişkilerini etkilemektedir. Hastalığı iyi anlamak, olayları değerlendirmek ve profesyonel yardım alma konusunda bireye destek olmak gerekmektedir.

Klinik Psikolog Şeyma KAMA
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kişilik Bozuklukları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Şeyma KAMA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Şeyma KAMA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Şeyma KAMA Fotoğraf
Uzm.Psk.Şeyma KAMA
Bursa
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi14 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Şeyma KAMA'nın Yazıları
► Kişilik Bozuklukları Psk.Fadıl KARAKOÇ
► Kişilik Bozuklukları Psk.Enes KUŞ
► Kişilik Bozuklukları Psk.Ferit KARADAŞ
► Kişilik Bozuklukları Psk.Dnş.Özgür TÖNBÜL
► Kişilik Bozuklukları Psk.Gonca BAĞLAR
► Kişilik Bozuklukları Psk.Pınar BAŞPINAR CAN
► Kişilik Bozuklukları Dr.Psk.Melis DEMİRCİOĞLU
► Kişilik Bozuklukları Psk.Dnş.Sezen SALİHOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Kişilik Bozuklukları' başlığıyla benzeşen toplam 25 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Romantic Conflict Kasım 2015
► Acaba Aşık Mısınız? Aralık 2014
► İdeal Partner Arayışı Kasım 2014
► Ayrılık Ekim 2014
◊ Tükenmişlik Ocak 2015
◊ Öfke Kontrolü Kasım 2014
◊ Empatik İletişim Kasım 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:10
Top