Polikistik Over Sendromu ve Fiziksel Aktivite
POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE FİZİKSEL AKTİVİTE
Poli (çok sayıda) kistik (kist içeren) over (yumurtalık dokusu) kelime anlamı olarak çok sayıda kist içeren yumurtalık dokusu anlamına gelmektedir ancak polikistik over durumu ile polikistik over sendromu (PCOS) birbirinden farklı kavramlardır. Polikistik over durumu kadının ultrasonografik yumurtalık incelemesinde, 2-8 mm çapında çok sayıda küçük yumurta kesesinin (kistinin) olmasıdır. Polikistik over sendromun ise androjenlerin artışı, ovulasyon bozukluğu ve ovaryumlardaki kistik yapıları içeren heterojen bir endokrin düzensizliği ifade eder (1). PCOS, kullanılan tanı ölçütlerine bağlı olarak, üreme çağındaki kadınların çarpıcı bir yüzdesinde (% 5 ila %10 arasında) görülmektedir (2).
Araştırmacılar, PCOS’na sahip kadınların % 80'inde, -etnik kökene ve coğrafi bölgeye bağlı olarak- fazla kiloluluk veya obezite gözlemlendiğini bildirmiştir. PCOS'lu bireylerde düşük bazal metabolik hızı ve düşük postprandiyal termojenezi destekleyen veriler PCOS popülasyonu arasında obezitenin daha yüksek bir prevalansına neden olabilir. Bununla birlikte, PCOS'lu olan ya da olmayan kadınlarda bazal metabolik hız farklılıklarına ilişkin raporlar tutarsızdır (3,4).
PCOS patogenezi karmaşıktır ve tam olarak anlaşılamamıştır, ancak obezite ve özellikle de abdominal obezite, insülin direncinin gelişimine katkıda bulunarak sendromun etiyolojisinde merkezi bir rol oynamaktadır. Obezite ve insülin direnci, PCOS'un gelişimi ve klinik özellikleri, özellikle adet düzensizlikleri ve artmış serum androjenler ile yakından ilişkilidir. PKOS'un ortaya çıkışında insülin direncinin potansiyel önemi nedeni ve obezite obezitenin insülin direncini desteklemesi sebebiyle kilo kaybına ve fiziksel aktivite artışına odaklanan yaşam tarzı değişikliği, PCOS için tercih edilen birinci basamak tedavidir (5).
PCOS ve Hayat Tarzı Değişiklikleri
Enerji kısıtlaması yoluyla az miktarda kilo vermenin (% 5-14) dahi PCOS'lu aşırı kilolu ve obez kadınlarda, kardiyovasküler hastalık (KVH) risk faktörlerini, hormonal profili ve üreme fonksiyonunu geliştirdiği bildirilmiştir (5,6). Kesin veriler eksik olsa da, hayat tarzı değişikliklerinin yağ dokusunu azalttığı ve PCOS ile ilişkili insülin duyarlılığını geliştirdiği gösterilmiştir. Diyetin enerji kısıtlamasına egzersiz eklenmesi, ağırlık kaybında mütevazı bir artış sağlamasına rağmen ağırlık kaybında daha iyi sonuç verir. (7).
Abdominal bölgedeki yağlanmanın azaltılması, üreme ve metabolik fonksiyonların normalleştirilmesi için anahtar olabilir. Gözlemsel bir kohort araştırması, PCOS'lu 40 obez infertil hastayı 24 haftalık planlanmış bir egzersiz programına veya bir diyet müdahale grubuna kaydetmiştir. Planlanmş egzersiz grubu, hedeflenen maksimum oksijen tüketimini % 60-70’e çıkartabilmek için 30 dakikalık bisiklet ergometresi üzerinde haftada üç kez egzersiz yaptı. Diyet grubunda yüksek protein (% 35 protein,% 45 karbonhidrat,% 20 yağ) tüketimi ve günde 800 kalorilik enerji açığı uygulanmıştır. Diyet programındaki tüm deneklere haftalık interaktif eğitim oturumları düzenlendi. Her iki grupta da luteal progesteron >10 ile tanımlanan menstürel döngüde düzelme vardı. Bununla birlikte, planlı egzersiz grubunun ovulasyon oranı diyet grubuna göre daha yüksekti (sırasıyla % 24.8 ve 15.1, p = 0.032) (9). Menstrüel siklüsün normalleşmesi genellikle ovulasyonda düzelme ile ilişkilidir ve cinsiyet hormonlarını bağlayan globülindeki (SHGB) artışa ve yağ kaybıyla birlikte görülen insülin direncinde azalmaya paraleldir (10).
PCOS ve Fiziksel Aktivite
PCOS'un tam olarak bir tedavisi yoktur. Çeşitli tedaviler, farmasötik ve non-farmasötik, hormonal düzenleme, kan şekeri regülasyonu ve ağırlık kontrolü üzerine yoğunlaşmaktadır. Buna oral kontraseptif haplar, anti-androjenler ve insülin duyarlılaştırıcı ilaçlar dahildir. Ne yazık ki, bunlar tüm metabolik parametreleri tam olarak çözemiyor. Aksine, bunların olumsuz etkileri olabilir. Yaşam tarzı değişikliği, PCOS olgularının yaşam kalitesini artırmak için önemli müdahaledir. Diyet değişikliği, artan fiziksel aktivite, stres yönetimi mucizeler yaratabilir. Bu da kilo ve hormonların kontrolünde yardımcı olabilir (11).
Fiziksel aktivitenin, kardiyovasküler hastalıklar ve diyabet gelişimine karşı korunma, morbidite ve mortalitenin azaltılması ve ruh hali ve psikolojik iyilik halindeki gelişmeler de dahil olmak üzere psikolojik yararlar da dahil olmak üzere bir dizi sağlıkla ilgili sonuçları iyileştirdiği bilinmektedir. Düzenli fiziksel aktivite yapmak aynı zamanda uzun süreli kilo vermenin önemli bir yardımcısıdır (12).
Aerobik egzersiz, fazla kilolu ve obez bireylerde ağırlık kaybından bağımsız olarak vücut kompozisyonunu geliştirir ve bir dizi kardiyovasküler hastalık riskinin belirteçlerini azaltır (13). Direnç egzersizleri de insülin direncini ve vücut kompozisyonunu iyileştirmek için etkilidir ve enerji kısıtlı diyetle ağırlık kaybı sırasında yağsız vücut dokusunu korur ve böylece bazal metabolizma hızında ağırlık kaybına bağlı azalmalar iyileşir (14).
KAYNAKLAR
1) Sirmans SM, Pate KA. Epidemiology, diagnosis, and management of polycystic ovary syndrome. Clin Epidemiol, 2013; 6: 1–13.
2) Amsterdam European Society of Human Reproduction and Embryology/ American Society of Reproductive Medicine-Sponsored Third PCOSConsensus Workshop Group. Consensus on women’s health aspects of polycystic ovary syndrome (PCOS). Hum Reprod 2012;27:14–24.
3) March WA, Moore VM, Willson KJ, Phillips DI, Norman RJ, Davies MJ. The prevalence of polycystic ovary syndrome in a community sample assessed under contrasting diagnostic criteria. Hum Reprod 2010;25:544–51.
4) Lin AW, Lujan ME. Comparison of dietary intake and physical activity between women with and without polycystic ovary syndrome: a review. Adv Nutr 2014;5:486–96
5) Thomson RL, Buckley JD, Brinkworth GD. Exercise for the treatment and management of overweight women with polycystic ovary syndrome: a review of the literature. Obes Rev. 2011;12:e202–210.
6) Moran LJ, Noakes M, Clifton PM, Wittert GA, Williams G, Norman RJ. Short-term meal replacements followed by dietary macronutrient restriction enhance weight loss in polycystic ovary syndrome. Am J Clin Nutr. 2006; 84: 77-87.
7) Hall, K.D., Sacks, G., Chandramohan, D., Chow, C.C., Wang, Y.C., Gortmaker, S.L. et al.,. Quantification of the effect of energy imbalance on bodyweight. Lancet. 2011; 378 (9793), 826–837.
8) Wild, R.A., Carmina, E., Diamanti-Kandarakis, E., Dokras, A., Escobar-Morreale, H.F., Futterweit, W., et al., 2010. Assessment of cardiovascular risk and prevention of cardiovascular disease in women with the polycystic ovary syndrome: a consensus statement by the androgen excess and polycystic ovary syndrome (AE-PCOS) Society. J. Clin. Endocrinol. Metab. 95 (5), 2038–2049.
9) Palomba, S., Giallauria, F., Falbo, A., Russo, T., Oppedisano, R., Tolino, A., et al. Structured exercise training programme versus hypocaloric hyperproteic diet in obese polycystic ovary syndrome patients with anovulatory infertility: a 24- week pilot study. Hum. Reprod. 2008; 23 (3), 642–650.
10) Park, H.S., Lee, K. Greater beneficial effects of visceral fat reduction compared with subcutaneous fat reduction on parameters of the metabolic syndrome: a study of weight reduction programmes in subjects with visceral and subcutaneous obesity. Diabet. Med. 2005 22 (3), 266–272.
11) Kaur I, Singh A. Empowering Adolescent Girls to Manage the Impending Epidemic of PCOS. Ind J Youth Adol Health 2016; 3(2): 1-3
12) Wu T, Gao X, Chen M, van Dam RM. Long-term effectiveness of diet-plus-exercise interventions vs. diet-only interventions for weight loss: A meta-analysis. Obesity Reviews. 2009
13) Stiegler P, Cunliffe A. The role of diet and exercise for the maintenance of fat-free mass and resting metabolic rate during weight loss. Sports Med. 2006; 36: 239-62.
14) Davidson LE, Hudson R, Kilpatrick K, Kuk JL, McMillan K, Janiszewski PM, Lee S, Lam M, Ross R. Effects of exercise modality on insulin resistance and functional limitation in older adults: A randomized controlled trial. Arch Intern Med. 2009; 169: 122-31.
Poli (çok sayıda) kistik (kist içeren) over (yumurtalık dokusu) kelime anlamı olarak çok sayıda kist içeren yumurtalık dokusu anlamına gelmektedir ancak polikistik over durumu ile polikistik over sendromu (PCOS) birbirinden farklı kavramlardır. Polikistik over durumu kadının ultrasonografik yumurtalık incelemesinde, 2-8 mm çapında çok sayıda küçük yumurta kesesinin (kistinin) olmasıdır. Polikistik over sendromun ise androjenlerin artışı, ovulasyon bozukluğu ve ovaryumlardaki kistik yapıları içeren heterojen bir endokrin düzensizliği ifade eder (1). PCOS, kullanılan tanı ölçütlerine bağlı olarak, üreme çağındaki kadınların çarpıcı bir yüzdesinde (% 5 ila %10 arasında) görülmektedir (2).
Araştırmacılar, PCOS’na sahip kadınların % 80'inde, -etnik kökene ve coğrafi bölgeye bağlı olarak- fazla kiloluluk veya obezite gözlemlendiğini bildirmiştir. PCOS'lu bireylerde düşük bazal metabolik hızı ve düşük postprandiyal termojenezi destekleyen veriler PCOS popülasyonu arasında obezitenin daha yüksek bir prevalansına neden olabilir. Bununla birlikte, PCOS'lu olan ya da olmayan kadınlarda bazal metabolik hız farklılıklarına ilişkin raporlar tutarsızdır (3,4).
PCOS patogenezi karmaşıktır ve tam olarak anlaşılamamıştır, ancak obezite ve özellikle de abdominal obezite, insülin direncinin gelişimine katkıda bulunarak sendromun etiyolojisinde merkezi bir rol oynamaktadır. Obezite ve insülin direnci, PCOS'un gelişimi ve klinik özellikleri, özellikle adet düzensizlikleri ve artmış serum androjenler ile yakından ilişkilidir. PKOS'un ortaya çıkışında insülin direncinin potansiyel önemi nedeni ve obezite obezitenin insülin direncini desteklemesi sebebiyle kilo kaybına ve fiziksel aktivite artışına odaklanan yaşam tarzı değişikliği, PCOS için tercih edilen birinci basamak tedavidir (5).
PCOS ve Hayat Tarzı Değişiklikleri
Enerji kısıtlaması yoluyla az miktarda kilo vermenin (% 5-14) dahi PCOS'lu aşırı kilolu ve obez kadınlarda, kardiyovasküler hastalık (KVH) risk faktörlerini, hormonal profili ve üreme fonksiyonunu geliştirdiği bildirilmiştir (5,6). Kesin veriler eksik olsa da, hayat tarzı değişikliklerinin yağ dokusunu azalttığı ve PCOS ile ilişkili insülin duyarlılığını geliştirdiği gösterilmiştir. Diyetin enerji kısıtlamasına egzersiz eklenmesi, ağırlık kaybında mütevazı bir artış sağlamasına rağmen ağırlık kaybında daha iyi sonuç verir. (7).
Abdominal bölgedeki yağlanmanın azaltılması, üreme ve metabolik fonksiyonların normalleştirilmesi için anahtar olabilir. Gözlemsel bir kohort araştırması, PCOS'lu 40 obez infertil hastayı 24 haftalık planlanmış bir egzersiz programına veya bir diyet müdahale grubuna kaydetmiştir. Planlanmş egzersiz grubu, hedeflenen maksimum oksijen tüketimini % 60-70’e çıkartabilmek için 30 dakikalık bisiklet ergometresi üzerinde haftada üç kez egzersiz yaptı. Diyet grubunda yüksek protein (% 35 protein,% 45 karbonhidrat,% 20 yağ) tüketimi ve günde 800 kalorilik enerji açığı uygulanmıştır. Diyet programındaki tüm deneklere haftalık interaktif eğitim oturumları düzenlendi. Her iki grupta da luteal progesteron >10 ile tanımlanan menstürel döngüde düzelme vardı. Bununla birlikte, planlı egzersiz grubunun ovulasyon oranı diyet grubuna göre daha yüksekti (sırasıyla % 24.8 ve 15.1, p = 0.032) (9). Menstrüel siklüsün normalleşmesi genellikle ovulasyonda düzelme ile ilişkilidir ve cinsiyet hormonlarını bağlayan globülindeki (SHGB) artışa ve yağ kaybıyla birlikte görülen insülin direncinde azalmaya paraleldir (10).
PCOS ve Fiziksel Aktivite
PCOS'un tam olarak bir tedavisi yoktur. Çeşitli tedaviler, farmasötik ve non-farmasötik, hormonal düzenleme, kan şekeri regülasyonu ve ağırlık kontrolü üzerine yoğunlaşmaktadır. Buna oral kontraseptif haplar, anti-androjenler ve insülin duyarlılaştırıcı ilaçlar dahildir. Ne yazık ki, bunlar tüm metabolik parametreleri tam olarak çözemiyor. Aksine, bunların olumsuz etkileri olabilir. Yaşam tarzı değişikliği, PCOS olgularının yaşam kalitesini artırmak için önemli müdahaledir. Diyet değişikliği, artan fiziksel aktivite, stres yönetimi mucizeler yaratabilir. Bu da kilo ve hormonların kontrolünde yardımcı olabilir (11).
Fiziksel aktivitenin, kardiyovasküler hastalıklar ve diyabet gelişimine karşı korunma, morbidite ve mortalitenin azaltılması ve ruh hali ve psikolojik iyilik halindeki gelişmeler de dahil olmak üzere psikolojik yararlar da dahil olmak üzere bir dizi sağlıkla ilgili sonuçları iyileştirdiği bilinmektedir. Düzenli fiziksel aktivite yapmak aynı zamanda uzun süreli kilo vermenin önemli bir yardımcısıdır (12).
Aerobik egzersiz, fazla kilolu ve obez bireylerde ağırlık kaybından bağımsız olarak vücut kompozisyonunu geliştirir ve bir dizi kardiyovasküler hastalık riskinin belirteçlerini azaltır (13). Direnç egzersizleri de insülin direncini ve vücut kompozisyonunu iyileştirmek için etkilidir ve enerji kısıtlı diyetle ağırlık kaybı sırasında yağsız vücut dokusunu korur ve böylece bazal metabolizma hızında ağırlık kaybına bağlı azalmalar iyileşir (14).
KAYNAKLAR
1) Sirmans SM, Pate KA. Epidemiology, diagnosis, and management of polycystic ovary syndrome. Clin Epidemiol, 2013; 6: 1–13.
2) Amsterdam European Society of Human Reproduction and Embryology/ American Society of Reproductive Medicine-Sponsored Third PCOSConsensus Workshop Group. Consensus on women’s health aspects of polycystic ovary syndrome (PCOS). Hum Reprod 2012;27:14–24.
3) March WA, Moore VM, Willson KJ, Phillips DI, Norman RJ, Davies MJ. The prevalence of polycystic ovary syndrome in a community sample assessed under contrasting diagnostic criteria. Hum Reprod 2010;25:544–51.
4) Lin AW, Lujan ME. Comparison of dietary intake and physical activity between women with and without polycystic ovary syndrome: a review. Adv Nutr 2014;5:486–96
5) Thomson RL, Buckley JD, Brinkworth GD. Exercise for the treatment and management of overweight women with polycystic ovary syndrome: a review of the literature. Obes Rev. 2011;12:e202–210.
6) Moran LJ, Noakes M, Clifton PM, Wittert GA, Williams G, Norman RJ. Short-term meal replacements followed by dietary macronutrient restriction enhance weight loss in polycystic ovary syndrome. Am J Clin Nutr. 2006; 84: 77-87.
7) Hall, K.D., Sacks, G., Chandramohan, D., Chow, C.C., Wang, Y.C., Gortmaker, S.L. et al.,. Quantification of the effect of energy imbalance on bodyweight. Lancet. 2011; 378 (9793), 826–837.
8) Wild, R.A., Carmina, E., Diamanti-Kandarakis, E., Dokras, A., Escobar-Morreale, H.F., Futterweit, W., et al., 2010. Assessment of cardiovascular risk and prevention of cardiovascular disease in women with the polycystic ovary syndrome: a consensus statement by the androgen excess and polycystic ovary syndrome (AE-PCOS) Society. J. Clin. Endocrinol. Metab. 95 (5), 2038–2049.
9) Palomba, S., Giallauria, F., Falbo, A., Russo, T., Oppedisano, R., Tolino, A., et al. Structured exercise training programme versus hypocaloric hyperproteic diet in obese polycystic ovary syndrome patients with anovulatory infertility: a 24- week pilot study. Hum. Reprod. 2008; 23 (3), 642–650.
10) Park, H.S., Lee, K. Greater beneficial effects of visceral fat reduction compared with subcutaneous fat reduction on parameters of the metabolic syndrome: a study of weight reduction programmes in subjects with visceral and subcutaneous obesity. Diabet. Med. 2005 22 (3), 266–272.
11) Kaur I, Singh A. Empowering Adolescent Girls to Manage the Impending Epidemic of PCOS. Ind J Youth Adol Health 2016; 3(2): 1-3
12) Wu T, Gao X, Chen M, van Dam RM. Long-term effectiveness of diet-plus-exercise interventions vs. diet-only interventions for weight loss: A meta-analysis. Obesity Reviews. 2009
13) Stiegler P, Cunliffe A. The role of diet and exercise for the maintenance of fat-free mass and resting metabolic rate during weight loss. Sports Med. 2006; 36: 239-62.
14) Davidson LE, Hudson R, Kilpatrick K, Kuk JL, McMillan K, Janiszewski PM, Lee S, Lam M, Ross R. Effects of exercise modality on insulin resistance and functional limitation in older adults: A randomized controlled trial. Arch Intern Med. 2009; 169: 122-31.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Polikistik Over Sendromu ve Fiziksel Aktivite" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Ali Fatih BABAL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Ali Fatih BABAL'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
