2007'den Bugüne 92,874 Tavsiye, 28,332 Uzman ve 20,037 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Obezitede Diyet Tedavisi ve Fiziksel Aktivite
MAKALE #12756 © Yazan Dyt.Ufuk ZERENTÜRK | Yayın Haziran 2014 | 4,580 Okuyucu
Obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18'i, kadınlarda ise %20-25'ini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranın erkeklerde %25, kadınlarda ise %30'un üstüne çıkması obeziteyi oluşturmaktadır.

Teknolojinin getirdiği yenilikler ve kolaylıklar ile fiziksel aktivitenin artık yok denecek kadar az seviyelere düşmesi, iş hayatına atılan insanların artması ve buna bağlı olarak dışarıda yemek yeme alışkanlığının gelişmesi, çocukluk çağından itibaren bireylerin fast food besin tüketimine özendirilmesi ve ileride damak tatlarının bu yönde gelişmesi, enerji yoğunluğu yüksek besinlerin tüketiminin artması ülkemizde ve dünyada obezite vakalarını artırmıştır. Obezite, kişinin yaşam kalitesini çok ciddi anlamda düşüren bir durum olmakla birlikte birçok hastalığın riskini de ciddi ölçüde artırmaktadır. Yapılan çalışmalara göre obez bireylerin; diyabet, hipertansiyon, dislipidemi, solunum yetmezliği, uyku apnesi, safra kesesi hastalıkları, koroner kalp hastalığı, osteoartrit gibi hastalıklara yakalanma riski normal bireylere göre çok daha yüksektir.
İnsanların sağlıklı ağırlıklarının ne olduğunu belirlemek için; ağırlık ve boy arasındaki ilişkinin basit bir ölçümü olan Beden Kütle İndeksi (BKİ), kullanılmaktadır. BKİ doktorlar ve diğer sağlık personeli tarafından yetişkinlerde zayıflık, fazla kiloluluk ve obezite prevalansını belirlemek için yaygın olarak kullanılan bir indekstir. Boyun metre cinsinden karesinin, kilogram cinsinden vücut ağırlığına bölünmesi ile tanımlanır (kg/m2).
BKİ, toplam vücut yağı veya yağın vücudumuzda nasıl dağıldığı konusunda bilgi vermez. Karın bölgesindeki fazla yağın sağlık problemlerine yol açabileceği göz önüne alındığında bu durum önemli-dir. Yağ dağılımını ölçmenin bir yolu bel çevresi ölçümüdür. Bel çevresi, obezite ile ilişkili durumların yüksek riskini taşıyan kişileri basit ve pratik bir yolla tanımlamayı sağlar. Eğer bel çevresi erkeklerde 102 cm’in, kadınlarda 88 cm’in üzerinde ise, BKİ değerleri normal değerlerde olsa bile, bu kişilerin sağlık problemleri açısından yüksek risk grubunda olmalarına neden olan fazla abdominal (karın içi) yağları olduğunu göstermektedir.

Obez bireylerin besin tüketimleri incelendiğinde genelde öğün saatlerinin düzensiz olduğunu görürüz. Uzun süreli açlıklar sonucu düşen kan şekeri nedeniyle bir anda aşırı miktarda besin tüketimi bu bireylerde sıkça rastlanan bir durumdur. Bu nedenle diyet tedavisinde dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri bireyin düzenli öğün alışkanlığı kazanabilmesidir. Ayrıca tek tip bir beslenme şekli yerine her öğünde her besin grubundan bir miktar alınan yeterli, dengeli ve sağlıklı bir beslenme programı obezite tedavisinde kilit rol oynamaktadır. Sadece besinlerin türü değil pişirme yöntemleri de hem genel sağlığı koruma açısından hem besin kayıpları açısından hem de kilo kontrolü açısından önemli bir yere sahiptir. Aynı miktarda haşlanmış patates ile kızartılmış patates karşılaştırıldığında kızartma yapılan patateste ortaya çıkan karsinojen ( kanser yapma ihtimali olan ) maddeler ve kalori miktarının haşlanmış patatese göre daha yüksek olması pişirme yöntemlerinin etkisini bize açıkça anlatıyor. Tüm bu unsurlar göz önüne alınarak bireye sağlıklı bir beslenme programı hazırlanmalıdır. Bu aşamada dikkat edilecek nokta ise her bireyin diyet programının kendisine özgü olduğu gerçeğidir. Bireyin boy, kilo, yaş, cinsiyet, beslenme kültürü, hastalık durumu gibi özellikleri göz önünde bulundurularak birey için uygulaması zor olmayan bir diyet programı ile tedavi başarıya ulaşacaktır.

Tükettiğimiz yiyecek ve içecekler kalite ve miktar yönünden büyük ölçüde ilgimizi çekmekle birlikte, fiziksel aktivite yoluyla harcadığımız enerji konusuna daha az önem vermekteyiz. Oysa ki; yiyecek ve içeceklerle enerji alımı ve aktivite sonucu enerji harcaması birbiriyle çok yakından ilişkilidir. Sağlıklı bir yaşam sürmek isteyen bireylerin hayatı bir terazi gibi görmesi ve dengeyi kurma konusunda çaba sarf etmesi gerekmektedir. Bugüne kadar terazinin yanlış kefesine yatırım yaptıysak da bundan sonraki eğilimimiz tam tersi yönde olmalı.

Dünya nüfusunun % 60 ının fiziksel olarak inaktif olduğu ve özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki yetişkinlerin daha hareketsiz oldukları bilinmektedir. Çocukluk ve ergenlik dönemi, fiziksel aktivite alışkanlığının kazandırılması ve yaşam boyu devam ettirilmesi için en uygun dönem olarak tanımlanmaktadır. Genç yaşta edinilen hareketsiz bir yaşam alışkanlığını ve yerleşmiş kötü beslenme alışkanlıklarını, yetişkinlikte değiştirmenin son derece zor olduğu bilinmektedir.

Egzersiz kilo kaybında yardımcı olmasının dışında kronik hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde de etkin bir yöntemdir. Yaşlılık, hastalıklar ve hızlı yaşlanmayı tetikleyen pek çok sağlık sorununun çözümünde düzenli egzersiz alışkanlığı ciddi bir role sahiptir. Bu durumu birkaç örnekle açıklayacak olursak; düzenli olarak yapılan aerobik egzersizlerin iyi kolesterolü ( HDL ) % 5-15 oranında arttırdığı, egzersizin diyabetik bireylerde kan yağ düzeylerini ve hipertansiyonu iyileştirdiği, kas gücünü arttırmada etkili olduğu yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Ayrıca egzersiz vücutta bireyin kendini iyi hissetmesini sağlayan hormonların (endorfin) salınımını artırarak günümüzde sayısı oldukça artan depresyon vakalarına da bir çözüm olmaktadır.

Obezite tedavisinde ise sadece diyet tedavisi veya sadece egzersiz tedavisi çok etkin yöntemler olmamakla birlikte bu iki tedavinin sinerjik etkisi hastalığın tedavisi süresini ve tedavinin etkinliğini artırmaktadır. Diyet tedavisi ile birlikte uygulanan egzersiz bir yandan harcanan enerji miktarını artırırken diğer yandan da yağsız vücut kütlesini artırarak bireyin bazal metabolizma hızını artırmaktadır.

Yapılacak egzersizi seçerken şu önerilere dikkat etmek gerekir;
Egzersiz günlük olmalı,
Eğlenceli olmalı,
Ağrısız olmalı ve aşırı yorucu olmamalı,
Kişinin tercihine uymalı,
Yapılabilir ve ulaşılabilir olmalı,
Başkasına bağımlı olmamalı
Ve yaşam boyu sürdürülebilir olmalıdır.

Amerikan spor hekimliği ve Amerikan Kalp Derneğinin yayımladığı haftalık egzersiz piramidine göre, her gün yapılması gereken aktiviteler; ekstra gezinme, araba yıkama, asansör yerine merdiven kullanma, aracı uzağa park etme, Pazar alış verişi. Haftanın 3-5 günü; aerobik egzersizler, uzun yürüyüşler, bisiklete binme, yüzme, tenis, basketbol, voleybol gibi rekreasyonel sporlar yapılmalı. Haftanın 2-3 günü golf, bowling, dans gibi keyif veren şeyler ve kuvvet/germe egzersizleri yapılmalı ve çok seyrek olarak da televizyon izleme, kahveye gitme, bilgisayar oyunları oynama asansör kullanma tercih edilebilir. Görüldüğü gibi hayatımızda yapacağımız çok küçük değişiklikler bile günlük aktivite miktarımızı artırmamızda bize yardımcı olacaktır. Örneğin arabamızı iş yerimizden biraz uzağa park edip o mesafeyi yürümek çok küçük bir değişiklik gibi görünse de bunu bir alışkanlık haline getirdiğimiz takdirde bize faydaları sandığımızdan daha büyük olacaktır.

Sağlıklı günler
Diyetisyen Ufuk Zerentürk
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Obezitede Diyet Tedavisi ve Fiziksel Aktivite" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Ufuk ZERENTÜRK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Ufuk ZERENTÜRK'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Dyt.Ufuk ZERENTÜRK
Kahramanmaraş (Online hizmet de veriyor)
Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Ufuk ZERENTÜRK'ün Makaleleri
► Fenilketonüri ve Diyet Tedavisi Dyt.Zühal AYNACI BAYEL
► Osteoporozda Diyet Tedavisi Dyt.Gül Özlem ERTÜRK
► Obezite ve Diyet Tedavisi Dyt.Merve TIĞLI
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,037 uzman makalesi arasında 'Obezitede Diyet Tedavisi ve Fiziksel Aktivite' başlığıyla benzeşen toplam 50 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Değerli Besin Kinoa Aralık 2014
► Diyabet ve Beslenme Ekim 2014
► Anne Sütü Eylül 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:22
Top