Eylül ayının gelmesi ile birlikte pek çok evde bir kez daha okul dönemi telaşı başladı. Veliler, okul alışverişi, kıyafet ve servis ayarlanması gibi işlemler sonrasında çocuklarının en iyi şekilde eğitimlerini gerçekleştirmeleri için şartları hazır hale getirdiler. Özellikle çalışan annelerin yoğun iş tempoları arasında gözden kaçırabildikleri konuların başında okul döneminde beslenme gelmektedir. Gelin bu yazımızda başarılı diyetisyen Merve Kalelioğlu ile bu konuyu enine boyuna inceleyelim.

Eğitimde Başarının Anahtarı: Doğru Beslenme
Doğru ve dengeli beslenme küçük yaşlardan itibaren yaşamsal bir refleks haline getirilmesi gereken hususların başında gelmektedir. İlerleyen yaşlarda yaşam kalitesini yakından etkileyen bu husus, özellikle okul çağındaki çocuklar için eğitimde başarıyı etkileyen önemli faktörlerden biridir. Bu nedenle de ailelerin üzerinde özenle durması gereken bir husustur.
Ülkemizde genel itibarıyla 6 yaşında başlayan okul çağı, bedensel olarak en hızlı gelişim gösterilen zamanları kapsamaktadır. Kızlarda 14, erkeklerde ise 16 yaşına kadar bu hızla gelişim devam eder ve doğru beslenme ile efektif bir büyüme sağlanabilir. Çocukların boy, kilo, fiziksel aktivite sıklıkları ve dolayısıyla bazal metabolizma hızları farklı olsa da doğru beslenmeleri için temel bazı kaidelere aileler tarafından mutlak surette uyulmalıdır.

Temel Beslenme Tavsiyeleri
Bu konuda yapılabilecek en genel tavsiye, alınan kalorinin çocuklara yeterli enerjiyi sağlaması ve bir yandan da sağlıklarına olumlu katkısı olacak ürünlerin tercih edilmesidir. Bu nedenle vitamin ve mineral yönünden zengin meyve ve sebzeler ayrıca süt ürünleri, kuru baklagiller, et ürünleri gibi protein yönünden zengin besinlerin bolca tüketilmesi sağlanmalıdır. Bununla beraber işlenmiş et ürünleri, konserveler, gazlı ve hazır meyve suları ile aşırı tuz, şeker ve doymamış yağ içeren ambalajlı ürünlerden kaçınılmalıdır.
Okul çağındaki tüm çocukların sabah ve akşam bir bardak süt içmeleri günlük kalsiyum ihtiyaçlarını karşılamaları için destek oolacaktır. Süt içmeyi sevmeyen çocuklar ise ev yapımı yoğurt ya da ayran gibi gıdalarla bu eksikliklerini giderebilirler. Okul dönemlerinde en önemli ve atlanmaması gereken öğünün kahvaltı olduğu asla unutulmamalıdır. Peynir, zeytin, yumurta, ceviz , ekmek ve ev yapımı reçel gibi ürünlerle zenginleştirilmiş geleneksel Türk kahvaltısı mutlaka bir alışkanlık haline getirilmelidir.

Çocukların okulda bulundukları zamanlarda yanlarına verilecek gıdalara da özen gösterilmeli, onların hoşlarına gidecek ancak sağlıklı besin maddeleri olmasına dikkat edilmelidir. Alternatif olarak tam tahıllı ekmekle hazırlanmış peynir, domates, tavuk ve ton balığı gibi gıdalarla hazırlanmış tost veya sandviçler kimi zaman ana öğün kimi zaman bir ara öğün tercihi olabilecektir. Bunların yanına evde hazırlanmış limonata, ayran, meyve suyu veya taze meyve eklenmesi ile sağlıklı bir beslenme sağlanmış olacaktır. Bunlara ilave olarak, kış aylarında güneşten yararlanma süresi azaldığı için fırsatını buldukça güneşte yeterli vakit geçirilmesi ile D vitamini gereksinimleri karşılanacak, hem ailemizin hem de ülkemizin geleceği olan çocukların çok daha sağlıklı bireyler olması sağlanacaktır.