2007'den Bugüne 92,232 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,964 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Hipnoz: Unutulan Düşünceler Nereye Gider?
MAKALE #14389 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Zeynep ANAFOROĞLU BIKMAZ | Yayın Mart 2015 | 5,623 Okuyucu
Uyurken beynimiz otomatik olarak betadan alfa aralığına kayar ve arada teta ya da delta aralıklarına geçiş yaparsa da uykumuz büyük kısmı alfa aralığındadır. İşte hipnoz bu doğal olguyu kullanarak, tam uyku hali ortaya çıkmadan beynimizin alfa aralığında kaymasını sağlar ve bu aralıkta bilinçaltı zihnimiz telkinleri almaya hazırdır. Bilinç telkini pek iyi karşılamaz, o daha çok düşünmeye ve önceden öğrendiklerini eyleme dökmeye yatkındır. Oysa bilinçaltı zihnimiz itaatkar bir köle gibidir düşünmez, kritik etmez, sorgulamaz ve kendisine ne söylenir ne iletilirse onu yapar. Hipnozun gücü de buradadır aslında, hipnozu bilinçaltı zihnimize ulaşmak ve telkinleri vermek için kullanırız. Bilinçaltı zihin de bu verdiğimiz telkinleri kavrar ve uygular. Bu sayede de kişide değişim ve gelişim çok hızlı, kalıcı ve etkin bir şekilde ortaya çıkar.

Bilinç, dikkatin belli bir noktada odaklanmasını sağlayacak şekilde değiştirilebilir. Hipnoz, çevrenin farkındalığının azaldığı ve dikkatin belli bir noktada toplanabildiği bir bilinç değişikliği durumu olarak tanımlanabilir. Hipnoz için, kişinin o andaki gerçeğin farkında olmasına rağmen ondan ayrı olduğu hissine sahip olduğu, yoğun bir fiziksel ve zihinsel rahatlama durumudur da denebilir. Hipnoz, kişinin çevresel ve zihinsel uyaranlardan belli bir süreliğine uzaklaşarak doğuştan var olan telkin alabilme yeteneğinin artırıldığı, tamamen doğal zihinsel bir durumdur. Doğaldır çünkü, herkes bilerek ya da bilmeden birçok kez hipnozu yaşamıştır. Heyecanlı bir film seyrederken dalıp çevreden gelen uyaranları duymayışımız ve algılamayışımız bu doğal olarak oluşan hipnoz haline bir örnektir. Bunun diğer bir örneği de yol hipnozu dediğimiz sürücüde oluşan dalma halidir. Bilinçaltı yola odaklanmışken bilinciniz birçok değişik düşünceler arasında gezinir, eve gelip arabayı park ettiğinizin sonradan farkına varırsınız. İşte bu farkında bile olunmadan değişmiş bilinç halidir. Yani hipnoz için, değiştirilmiş bir bilinç halidir tanımlamasını da yapabiliriz.

Hipnozla ortaya çıkan olgular, mucizevi tedavileri açıklamakta kullanılmıştır ki bunlar, Orta Çağ’da kutsal heykellere, şifalı pınarlara ve üstün seviyedeki kişilere veya dini güçlerce yapılan “daha yüksek bir güç karşısında teslim olma” olgusuna bağlanmaktaydı. Hipnozun daha modern kullanımı, vücut içindeki görünmez “manyetik sıvının” uygun dağılımına atfettiği gösterişli tedavileri başaran, Viyanalı Doktor Mesmer!in çalışmalarıyla başlamıştır. 1784’te Louis’in kurduğu bir komisyon, hayvan manyetizması hakkında bir kanıt bulamamış ve Mesmer’in başarısını telkine bağlamışlardı. 1841 yılında James Braid ilk defa hipnoz kelimesini kullandı ve bir noktaya fiksasyon ile hipnozu oluşturdu. 1843 yılında Braid’in Neurynology adlı eseri yayınlandı ve bu tarih manyetizma devrinin sonu hipnotizma devrinin başlangıcı oldu. 1885 yılında Fransa’da Freud hipnozu Dr. Breuer ile birlikte uyguladı ve bu sayede ruhsal aygıtı ve bilinçaltı kavramını ortaya çıkardı. Freud uygulamada yaşadığı güçlükler dolayısıyla şifa verici katarzisi hipnozun yapabilecek bir metod aradı ve “Serbest Çağrışım Metodu’nu” buldu ve modern psikanalizin temellerini attı.

Bir kişiyi hipnotize etmeden önce bazı zihinsel egzersizlere ihtiyacımız vardır. Bunlar bir kişinin bazı basit testlere yanıt vermesini içerir. Kişinin telkinlere açıklığı ve hayal gücü “test” edilir. Hipnoz öncesi bu tip gösteriler başarı şansını artırır. Bunlara telkine yatkınlık testleri denir. Bu tip testler teorik olarak hipnotiste yol gösteriyormuş gibi gözükürse de pratikte tek amacı hastayı kolaylıkla hipnoz olabileceğine ikna etmektir.

Testler öncesi, hipnoz olacak kişiye ne yaptığınızı şu şekilde izah edebilirsiniz. “Size hayal gücünüzü keşfetmenizi sağlayacak bir fırsat veriyorum. Bu güne kadar belki de bu kadar güçlü bir hayal etme yeteneğiniz olduğunu fark etmediniz bile.” Neden böyle söylüyoruz? İnsanlar çocukluktan beri yeni bir şeyler keşfetmekten heyecan duyarlar. “Hayal etme gücü” sözcükleri bir anda kişinin gücünü arttırıcı bir etki yaratır. Bu egzersiz onun kendi hayal gücünü gösterecektir. Yani elde edilecek sonuç onun gücünün göstergesi olacaktır. Aynı zamanda hipnoz olacak kişilere telkinlere yatkınlık becerisini ölçeceğimizi söylememeliyiz. Çoğu insan test olmayı sevmez, kaygılanır. Telkine yatkınlık testi sözünü sadece mesleki ortamlarda kullanmalıyız.
Örnek olarak; test sonrası kişini yanıtına göre sözlerinizi ayarlayın; “Parmaklarınız hareket etti ama ben söylediğim için değil, siz bir mıknatıs hayal ettiğiniz için. İşte hipnozun gücü sizin hayal etmenizde yatıyor. Bunları söyleyerek kişinin hayal etmenin gücünü anlamasını sağladık. Hayal bilinçaltının dilidir. Bilinçaltı gerçek ile fantezi arasındaki farkı bilmez. Hayal ettiğini gerçek gibi işleme sokar. Aynı zamanda; hayal zihnin prova odasıdır. Hayal gücümüzle istediğimiz her şeyi yaparız. Bilinç bunun gerçek olmadığını bilir. Ama bilinçaltı gerçekmiş gibi tepki verir. Bu nedenle duygusal bir film izlerken ağlarız.

TSSB`li Vietnam gazilerinin hipnoza yatkınlığının diğer insanlardan daha yüksek olduğunun tespitinden sonra (Stutman & Bliss, 1985; Spiegel, Hunt ve meslektaşları, 1988) hipnozu kullanan tedavi tekniklerinin faydalı olduğu anlaşılmıştır. Özellikle travma yasamış TSSB`li bireyler travma esnasında ve sonrasında ani çözülme durumundaysa, hipnoz o an ki zihinsel durumun bir benzerini yeniden canlandırarak travmatik hatıraların bir boşluk bulup ortaya çıkmasına yardımcı olur.

Hipnoz kullanarak yapılan tedaviler yalnızca travmayla ilgili anıların duygusal boşalımı değil, aynı zamanda hastanın onu rahatsız eden etkiyle başa çıkılmasına, travmatik anıları üzerindeki kontrolünü artırmasına ve bunların anlamını bilişsel açıdan tekrar biçimlendirmesine yardımcı olmayı hedefler (Spiegel & Spiegel, 1978; Spiegel 1981, 1992, 1997). Duygusal boşalım (katarsis) bir başlangıçtır, fakat kendi içinde bir son değildir, eğer katarsise etkili tepkiyle başa çıkılması yönünde destek verilmesi, hatıralar üzerinde kontrolü sağlama ve onlar üzerinde kontrolü sağlama ve onlar üzerinde çalışma gibi etkinler eşlik etmezse katarsis travmanın yeniden yaşanmasına yol açabilir. Yas çalışması modeli (Lindemann, 1944) faydalıdır. Travmadan sonraki normal yas reaksiyonunun gözlenmesi, belirli miktarda duygusal rahatsızlık, huzursuzluk ve artmış uyarılmışlığın normal ve aynı zamanda travmatik anıları kabullenme, onlara tahammül etme ve onları bir bakış açısı oturtmanın bir parçası olarak gerçekten gereklidir (Spiegel 1986; Spiegel & Cardena, 1990). Bu, “split screen” (ekran bölünmesi) adı verilen bir hipnotik imaj tekniği yoluyla kolaylaştırılır. Bu teknikte hastaya ekranın bir yarısına rahatsız edici etkiyle birlikte travmanın bazı yönlerini resmetmesi, bir yarısına ise kendisini korumak ve başkalarına yardım etmek için neler yaptığını resmetmesi istenir. Bu yolla travmatik anı kabul edilir fakat çaresizlik üstünde hakimiyet kurma çabalarını dahil etmek için bu travmatik hatalar yeniden yapılandırılır.

Referanslar
Bower, G. H. (1981). Mood and memory. Am. Psychologist, 36 (2), 129-148.
Cahıll, L. , Prins, B. et at. (1994). Bcta-adrcncrgic activation and memory for emotional events. Nature, 371, 702-704.
Günaydın, A. (2010). Omni Hipnoz Akademisi, Ankara.
Lindemann, E. (1944). Symptomatology and management of acute grief. Am. J. Psychiat. , 151 (6), 155-160.
Loftus, E. (1979). Eyewitness Testimony. Cambridge, MA: Harvard University Press.
Loewenstein, R. L. (1991). Dissociative amnesia and fugue. In A. Tasman & S. M, Goldfmger (Eds), Psychiatric Press Review of Psychiatry, (p. 10) Washington DC; American Psychiatric Press.
Tellegen, A. & Atkinson, G. (1974). Openness to absorbing and self-altering experiences, atrait related to hypnotic susceptibility. J. Abnorm Psycho, 83 (3), 268-277.
Spiegel, H. & Spiegel, D. (1978). Trance and Treatment: Clinical Uses of Hypnosis. Washington DC: American Psychiatric Press.
Spiegel, D. , Hunt, T. ct al. (1988). Dissociation and hypnotizability in post-traumatic stres disorder. Am. J. Psychiat. , 145 (3), 301-305.
Spiegel, D. (1997). Trauma, dissocaiation, and memory. In M. A. Yehuda (Ed.), Psychobiol-ogy of post-traumatic stres disorder. Proc. NewYork
Stutman, R. K. & Bliss, E. L. (1985). Post-traumatic stres disorder, hypnotizability and imagery. Am. J. Psychiat. , 142 (6), 741-743.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Hipnoz: Unutulan Düşünceler Nereye Gider?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Zeynep ANAFOROĞLU BIKMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Zeynep ANAFOROĞLU BIKMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uzm.Psk.Dnş.Zeynep ANAFOROĞLU BIKMAZ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi26 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Zeynep ANAFOROĞLU BIKMAZ'ın Yazıları
► Nereye Bakıyorsunuz? Psk.Hasan KUL
► Nereye Gidiyor Bu Ergenlik! Psk.M.Abdullah YÜKSEL
► Şiddetle Nereye Gidiyoruz? Dr.Psk.Murat İDİN
► Gençlere Özgürlük Ama Nereye Kadar? Psk.Dnş.Fatih UYUMAZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,964 uzman makalesi arasında 'Hipnoz: Unutulan Düşünceler Nereye Gider?' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Ayrışma-Bireyleşme Aralık 2015
◊ Takıntı Nedir? Ekim 2017
◊ Otistik Zeka Aralık 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:04
Top