2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Davranışı Anlamanın 2 Yolu
MAKALE #15798 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Zeynep ANAFOROĞLU BIKMAZ | Yayın Kasım 2015 | 4,354 Okuyucu
Sosyal bilimlerdeki diğer yaklaşımlar gibi sezgi bilimi de insan davranışını açıklamaya ve tahmin etmeye çalışır. Öte yandan diğer yaklaşımların pek çoğundan farklıdır. İçgüdüsel hisler ve göz kararı kurallar; sabit kişilik özelliklerine, kişisel tercihlere ve tutumlara vurgu yapan açıklamalarla aynı değildir. Daha önce bahsedildiği gibi aradaki temel fark, göz kararı kuralların sadece beyne değil, çevreye de demir atmış olmalarıdır. Davranışı bu şekilde açıklamak bizim uyarlanma yaklaşımı adlandırdığımız şeydir ve insanların davranışlarının çevreleriyle etkileşime girdikçe esnek bir şekilde geliştiğini var sayar. Söz gelimi, evrim psikolojisi bugüne ait bir davranışı geçmişteki çevre koşullarıyla ilişkilendirerek anlamaya çalışır. Brunswik, bir keresinde zihin ve çevre ilişkisini birbiriyle uzlaşmak zorunda olan evli bir çifte benzetmişti. Zihinsel (içsel) ve uyarlanma açıklamaları arasındaki farkı anlatmak için onun benzetmesini kullanacağım.
Bir genelleme yaparak karı koca arasındaki etkileşim biçimini ikiye ayıralım: Nazik olmak ve birbirini mutlu etmeye çalışmak ya da kaba olmak ve birbirini incitmeye çalışmakç Şimdi de birbirine bir özellik hariç her açıdan benzeyen iki çift olduğunu düşünün.: Yılmaz ve Özdemir ailelerini ele alalım. Yılmaz ailesi nazik, sıcak ve ilgili bir çifttir ve çok iyi anlaşmaktadır. Boşamanın eşiğindeki Özdemir ailesi ise tam tersine sürekli kavga eden, biribirne bağırıp çağıran ve hakaret eden bir çifttir. Bu iki ilişki arasındaki farkı nasıl açıklayabiliriz?
Yaygın bir kanıya gore her insanın bir takım inançları ve arzuları vardır ve bunlar davranışın nedenleridir. Söz gelimi Bay ve Bayan Yılmaz’da sadomazoşistik dürtüler olabilir. Birbirlerini incitmekten zevk alıyor ve sadece hazzı üst düzeye çıkarıyorlardır. Başka bir şıkka göre çiftin böylesi arzuları olamayabilir. Nasıl davranmaları gerektiğini hesap edemiyorlardır o kadar. İlk açıklama rasyonel, ikincsi kulaktan dolma olduğu halde her ikisi de insanın Franklin’ in bilanço yönetimine eş değer zihinsel hesaplar yaptığını varsayıyor. Üçüncü bir açıklama ise kişilik özelliklerini ve tutumları, örenğin saldırgan mizacı ya da karşı cinse duyarsızlığı esas alabilir. Bu açıklamaların her birinin kişinin davranış nedenini onun zihninde aradığına dikkat edin: Kişilik teorileri kişilik özelliklerini araştırır, tutum teorileri tutumları inceler, Bilişsel teoriler olasılıklara, faydalara, inançlara ve arzulara odaklanır.
Davranışı çevreyi analiz etmeden içsel olarak açıklama eğilimi, ‘temel yükleme hatası’ olarak bilinir. Sosyal psikologlargenel toplum içinde bu eğilimi incelemişlerdir, ama aynı hata sosyal bilimcilerin açıklamalarına da sızar. Oysa borsada finansal riskler alan bir kişiyle duygusal ilişki kurarken duygusal, dağa tırmanırken fiziksel riskler alan biri aynı değildir. Aramızdaki her türlü riski göze alan çok az kişi vardır. Öğrenciyken bize kişilik ve tutum araştırmaları öğretilmişti ve bundan çok keyif almıştım. Ancak bu araştırmaların insan davranışını nadiren tahmin ettiğini acı tecrübelerle öğrendim. Böyle düşünmemin iyi bir gerekçesi var. Sabit kişilik özellikleri ve tercihler fikri, homo sapiens’ in uyarlanmacı doğasını gözden kaçırır. Aynı şekilde, insane genomunu bilmek, davranışı anlamak demek değildir. Sosyal çevrenin insane davranışı üzerinde, belki DNA’nın büyüme hormone üretmesi üzerinde bile doğrudan etkisi vardır. Brunswik’ in gözlemlediği gibi kadının davranışını anlamak için kocasının ne yaptığını, adamın davranışını anlamak için de karısının ne yaptığını keşfetmek gerekir.
Uyarlanma teorileri sadece zihne değil, zihin ile çevre arasındaki ilişkiye de odaklanır. Bu bakış açısı Yılmaz ve Özdemir aileleri için farklı bir hikaye mi öne sürüyor? Bu noktada göz kararı kuralların çevresel yapılarla nasıl etkileşimde olduğunu anlamamız gerekir. Eşlerin davranışının altında yatan neden nedir?
Önce nazik ol, belleğini bir boy taze tut ve partnerinin son davranışını taklit et. Bu göz kararı kuralı bilinçsizce kullanan Bayan Yılmaz’ ınilk kez kocasıyla birlikte bir işi halletmeye çalıştığını (ilk bebeklerinin bakımı, birlikte giysi alış alışverişi yapılması, yemek hazırlanması ya da bulaşık yıkanması) farz edin. Bayan Yılmaz ilk ağızda kocasına nazik davranır, o da eşine aynı işbirlikçi tutumla karşılık verir. Sonra Bayan Yılmaz kocasının işbirlikçi davranışını taklit eder, kocası da eder vb. Sonuç çok uzun ve uyumlu bir ilişki olabilir. ‘Belleğini bir boy taze tut’ lafı sadece en son davranışın (nazik ya da kaba) taklit edilebileceği ve hazırlanması gerektiği anlamına gelir. Bir ilişki, taraflar geçmişteki hataları unutmaya istekli olduklarında gelişir, eşlerden biri hatalarıısıtıp ısıtıp ortaya koyduğunda değil. Bu durumda, unutmak bağışlamak demeketir.
En önemlisi, aynı göz kararı kuralın sosyal çevreye bağlı olarak yüz seksen derece farklı bir davranışa yol açabilmesidir. Eğer Bayan Yılmaz ‘eşine her zaman kaba davranacaksın ki patronun kim olduğunu anlasın’ düsturunu benimseyen biriyle evliyse, davranışı tam tersi olacak, kocasının başlattığı kaba davranışa hoyratça karşılık verecektir. Davranış kişilik özelliklerinin aynası değil, kişinin yaşadığı çevreye uyarlanma tepkisidir.
Kısasa kısas, eşiniz de bu kurala sadık olduğunda ve hata yapmadığında işe yarar. Cümlenin ikinci kısmının ne anlama geldiğini açıklama için Özdemir çiftinin de sezgisel olarak kısasa kısas davrnadığını farz edin. Bay ve Bayan Özdemir, Yılmazlar gibi birbirine karşı ilgili bir çift olarak yola çıkar. Ama an gelir, Bay Özdemir bir öfke patlaması esnasında düşmanca laflar eder. O zamandan sonra da karşılıklı lanet okumaların sonu gelmez. Bayan Özdemir incinmiştir, bu yüzden kocasına benzer şekilde tepki gösterir. Bu kocasının en yakın fırsatta misilleme yapamasına neden olur ve böyüle sürüp gider. Şimdi başlangıçtaki olay çoktan unutulmuştur, ama her ikisi de sonu gelmeyen bir davranış biçiminin tutsağı halindedir. Bay Özdemir karısının en son hakaretini kendi davranışının gerekçesi olarak görür ve misilleme yapar. Özdemir çifti bu oyuna nasıl son verebilir ya d abu işe bu oyunla başlamayabilir? Çift, ikincide kısasa kısas denilen daha bağışlayıcı bir kurala dayanabilir.
Önce nazik ol, belleğini iki boy taze tut ve sadece partnerin iki defa kaba davrandığında kaba ol; aksi halde nazik ol.
Bu defa Bay Özdemir karısına istemeden hakaret ederse Bayan Özdemir ona ikinci bir şans verir. Hakaret üs tüste iki ke zolduğunda misilleme yapar. İkincide kısasa kısas, eşlerden birinin art niyet olmadan olumsuz davrandığı çiftlerde daha iyi sonuçlar verir. Ama bu kuralın hoşgörüsü, suistimale dayanıksız olmasıdır. Sözgelimi, bir gece sarhoşken karısını döven, ama ertesi günü derin bir pişmanlık hissedip nazik ve düşünceli olan bir adam düşünün. Eğer kadının zihni ikincide kısasa kısas olarak hareket ederse, kocasına göre nazik olacaktır. Kurnaz bir adam bilerek ya da bilmeyerek bu oyunu uzun bir sure devam ettirmeyebilir ve karısının bağışlayıcı yanını suistimal edebilir. Kısasa kısas geçmek, adamın karısının aafından yararlanamayacağı anlamına gelir.
Bu basit kurallar, farklı kurallardan yol çıkma olasılığı olan, ikisden fazla partnerin yer aldığı etkileşimlrde ne kadar işe yarar? Geniş olarak tanıtımı yapılan bir bilgisayar turnavasında Amerikalı siyaset bilimci Robert Axelrod, 15 farklı stratejiyi biribiriyle yarıştırdı. Kazananı tüm oyunculardan elde edilen puanların toplamı belirledi. Turnavayı kazanan strateji, basitliğine karşın kısasa kısas oldu. Aslında en az başarılı olan en karmaşık strateji oldu. Axelord sonra şu sonuca vardı: Eğer birisi ikincide kısası kısası turnavaya sunmuş olsaydı, kazanan mutlaka o olurdu. İkincide kısasa kısas, Özdemirlerin sorunu olan karşılıklı suçlama rauntlarından kaçınma konusunda iyidir. Bu ikincide kısasa kısasın, kısasa kısastan daha iyi olduğu anlamına mı gelir? Hayır. Nasıl ki gerçek hayatta en iyi strateji diye bir şey yoksa, ikincide kısasa kısasın iyi olması da diğer oyuncuların oyunlarına bağlıdır. Axelord ikinci bir turnuva ilan ettiğinde ünlü evrim biyoloğu John Maynard ikincide kısasa kısas sundu. Ne var ki bu aziz hörüstik kazanamadı. Uysallığını istismar etmeye çalışan çirkin stratejiler karşısında çok gerilere düştü. Bir kez daha galip kısasa kısastı. Bunun üstünlü yapı taşlarından gelir. Genelde işbirliği yararlıdır, unutmak yararlıdır, taklit yararlıdır. Ama en önemlisi kombinasyonun yararlı olmasıdır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Davranışı Anlamanın 2 Yolu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Zeynep ANAFOROĞLU BIKMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Zeynep ANAFOROĞLU BIKMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uzm.Psk.Dnş.Zeynep ANAFOROĞLU BIKMAZ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi26 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Zeynep ANAFOROĞLU BIKMAZ'ın Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Davranışı Anlamanın 2 Yolu' başlığıyla benzeşen toplam 38 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Ayrışma-Bireyleşme Aralık 2015
◊ Takıntı Nedir? Ekim 2017
◊ Otistik Zeka Aralık 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:41
Top