2007'den Bugüne 92,769 Tavsiye, 28,308 Uzman ve 20,056 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sistemsiz Yaşamın Ruh Sağılığımıza Etkileri
MAKALE #17357 © Yazan Psk.Namık ACAR | Yayın Ekim 2016 | 3,048 Okuyucu
Öncelikle görmek ve kabul etmek durumundayız ki ülkemiz yaşamın sistemli olduğu ve sistemli yaşandığı bir ülke değildir.Bu nedenledir ki rastgelecilik,belirsizlik,değişkenlikler yaşamımızın ayrılmaz bir parçasıdır.Zaten ülkemizi değerlendirirken sistemsizliğin sistem olduğu bir ülke şeklinde değerlendirmeler yapıldığı bir gerçektir.ve tabi ki bu işleyişin yaşam akışımıza bir çok olumsuz etkisi vardır.Bunların en başında da ne istediğini tam bilemek ve bu nedenle yaşamını doğru yöne çevirememek,doğru yönetememek gelmektedir.Bu rastgelecilik yüzünden maalesef bizim mezarlıklarımız mutsuz ve doyumsuz yaşamış insan mezarları ile doludur.

Biz diğer makalelerimde de vurguladığım gibi yaşamı "dengeler kurma ve dengeleri yönetme sanatı" olarak tanımlarız.Aslında burada dengeler ile kastettiğimiz insanın fiziksel,ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarının bir sistematik bütünlük içinde dengelenmesi ve yaşamın da o dengeleri gözeterek yönetilmesidir.Ancak bunun sağlanabilmesi için önce insanların kavramsal gelişiminin yeterli olması,yaşamı doğru anlamlandırması ve yaşamın normallerinin neler olduğuna bilimi dikkate alarak karar verebilmiş olması gerekir.İnsanın bireysel yaşamında da,mesleki yaşamında da,ailevi yaşamında da,sosyal yaşamında da gözetmesi gereken dengeler vardır.Bu dengeler yaşamın parçası olan her konuda normallerin neler olduğu veya nereye kadar olduğunun doğru belirlenmesiyle sağlanabilir.Ne yazık ki insanlarımız ne ailede,ne okulda,ne de toplumda bu normallerin ne olduğu ve nereye kadar olduğuyla ilgili doğru ve yeterli bilgilendirilmemektedir.Bu nedenle de bir çok insanımız maalesef yaşamın normallerini doğru okuyacak bir şekilde yetişememekte ve yaşamın normallerinden uzak bir yaşam sürmektedir.Bunu bildiğimiz için biz bizden yardım almaya gelen insanları hiç bir şekilde suçlamaz ve bir eğitim eksikliğinin mağduru olarak onları görürüz.

Son yıllarda bu sistemsiz yaşamın evlilik yaşamından,eğitim yaşamına,sosyal yaşama hatta iş yaşamına kadar varan bir çok olumsuz yansıması biz psikologlara insanların problemleri olarak veya problem kaynakları olarak yansımıştır.Herkes dikkate almalıdır ki aslında yaşamın bir matematiği vardır.Neyin ne kadar,nasıl ve nereye kadar normal olduğunun hatta olacağının doğru belirlenmesi aslında bu yaşamın matematiğine vakıf olmaktan geçmektedir.Bu noktada birinci sorunumuz oturmuş ve herkesçe kabul gören müşterek yaşamsal ve sosyal normlarımızın olmaması kaynaklı uyumsuzluklardır.Kaldı ki bilimsel literatürde "normatif bütünleşme" olarak tabir ettiğimiz bir konu vardır.Sosyal psikoloji açısından toplum olabilmenin önemli bir ayağı olan bu müşterek normlar üzerinden bütünleşebilme ülkemizde özellikle de son yirmi yılda aşama aşama zayıflayarak bu günkü dağınıklığı ortaya çıkarmıştır.Ve bu dağınıklık nedeniyle maalesef herkesin kişisel doğruları öne çıkmış ve bu kişisel normların öne çıkışı yüzünden de insanlar arası ilişkilerde müşterekler azalmış,farklılıklar artmış ve uyum zorlaşır iken uyumsuzluklar belirginleşmiştir.Aynı zamanda insanlarımızın paylaşım oranları ve paylaşım kaliteleri azalmıştır.

Tüm bunların ortak sonucu olarak da karı-koca ilişkilerinden anne-baba-evlat ilişkilerine kadar bir çok insanı ilişki parametresinde ayrışmalar daha belirgin hale gelmiş ve insanlarımızla ahenk içerisinde birlikte yol alma becerilerinde ciddi bir mevzi kaybetmiştir.Günümüzde evlilik ilişkilerinin de,kadın-erkek ilişkilerinin de,diğer insanlar arası ilişkilerin de normal seyrinden çıkması insanlarımızdaki bu ben merkezci anlayışın farkında olmadan gelişmesinin ve yaşamı yönetir yoğunluğa ulaşmasından kaynaklanmaktadır.Bu gün ruh sağlığımızı en çok tehdit eden sorun toplum olarak normallerle ilgili ayarlarımızın iyice bozulmasıdır.Bir toplumda yaşamın normalleri ile ilgili ayarların bozulması ise bilimsel olarak zaten sistemsiz bir yaşama tekabül etmektedir.Böylesi bir yaşamın ise sahibinden paylaşım partnerlerine kadar kazananı yoktur,kaybedeni çoktur.

Mesela evliliklere bakıyoruz...Gerek erkeklerimizde ve gerekse kadınlarımızda nerede duracağını bilmemekle,kestirememekle ilgili haddinden fazla sıkıntı yaşanmaktadır.Üstelik bu sıkıntılar yaşanmasına rağmen üzücü olan bu sıkıntıları yaşayan insanlarımızın yaşamlarındaki sıkıntının kaynağına inememek,kendini gözden geçirememek ve alışkanlıklarıyla yaşamına devam etmek gibi bir takıntıyla yollarına devam etmek gibi bir özellikleri vardır.Aslında sorunsuz yaşam da ilişki de yoktur.Önemli olan sorunların olması değil sorunların çözülememesidir.Kaldı ki yaşanan o sorunların aslında doğru yüzleşmeler yapılsa ve sorunlara yol açan sebepler doğru tespit edilse hepsinin de çözümü vardır.İşte burada sistemsiz yaşadığımız,yaşamın matematiğini doğru kullanmadığımız,ölçülendirmeleri doğru yapmadığımız bir kez daha ortaya çıkmakta ve önemli bir sorun kaynağı olarak yaşamımız allak bullak ettiği anlaşılmaktadır.

Karşı cinsle iletişimde hiç bir zaman insanın doğal yazılımına uygun düşünen bir toplum olamadık.Ya kadınlarımızı çok bastırdık,ya erkeklerimizi çok bezdirdik ama bir şekilde evvel ezel hatalar yaptık.Bu gün de erkek dominantlığı ile kadın dominantlığının yarışa kalktığı bir ilişki silsilesi ile karşı karşıyayız.Kimse de bir ilişkide kadının normali ne olmalı,erkeğin normali ne olmalı,ilişkinin normali ne olmalı diye düşünmüyor.Üstelik herkes kendi kafasındaki normalleri karşısındakinin de forma gibi üzerine giydirmek istiyor.Bu çekişme ve yarış içerisinde yaşanan bir ilişkiden uyum,mutluluk ve huzur çıkarabilmek mümkün olabilir mi..?

Sosoyal ilişkiler ve iş ilişkilerinde ise son yılların öne çıkan trendi ilişkilerin menfaatler üzerinden kurulması ve yönetilmesidir.Bunun ilişkilerin ruhunu boşalttığını ise kimse uzun boylu dikkate almamaktadır.İnsanları arası ilişkilerde olması gereken ilkesel tutarlılıklar ise çoktan unutulmuş durumda.herkesin kendi doğruları var ve bu doğrulasr ona göre en doğru hatta diğer tüm insanlar bu doğruları kabul etmeli ve ona göre davranmalı.Aslında bu abartılı beklenti çok yaygın olarak yaşamsal ilişkilerimizin toplum olarak içerisinde var ve bütün normallerimizi de ortadan kaldırıyor.Ama sorun çıktığında bile sorunun kaynağına doğru inecek bilinçte ve insani duyarlılıkta insanlar yetiştirmemediğimiz için bu ben merkezcilik hayatımızı geniş ölçüde işgal etmiş durumda.

Giderek yaşamın normalleri güçleneceğine yaşamın normallerinden uzaklaşılan bir toplumda huzura,mutluluğa,sağlıklı paylaşıma doğru olumlu bir gelişmenin olduğu düşünülebilir mi..?Ortak normların zayıflaması,insanların normallerini doğru tespit etmemeleri ve ilişkilerin içinin boşalması zaten sistemsiz yaşayan toplumuzu daha da sistemsiz hale getirmiş ve bir çok psikolojik sorunun ortaya çıkmasında da tetikleyici olmuştur.Bu gidişata bir önelm alınmaz ve insanlara yaşamın normalleri öğretilip nerede duracakları belirlenmez ise tüm insan ilişkilerimiz bir ruhsal boğulma ile karşı karşıyadır.Bu şekilde yaşayan bir toplumda da kimse mutlu insanların ve mutlu yaşamların çıkmasının kolay olacağını beklemesin.Sevgiyle...
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sistemsiz Yaşamın Ruh Sağılığımıza Etkileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Namık ACAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Namık ACAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Namık ACAR Fotoğraf
Psk.Namık ACAR
Kocaeli (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildiTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Namık ACAR'ın Makaleleri
► Yaşamın İlk Yılları Psk.Gözde EMİK AKSOY
► Yaşamın Bir Parçası Öfke Psk.Zeynep ÖZGÜVEN
► Yaşamın İlk Yılları Neden Önemlidir? Psk.E. Elanur GÜRBÜZ KAYIKCI
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,056 uzman makalesi arasında 'Sistemsiz Yaşamın Ruh Sağılığımıza Etkileri' başlığıyla benzeşen toplam 31 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► YENİBenlik Gelişimi Eksiklikleri Eylül 2024
► Duygusal Beslenme Ağustos 2024
► Evlilik Bilinci Şubat 2024
► Psikolojik Sağlamlık ÇOK OKUNUYOR Ocak 2024
► Kötümserlik Sendromu Eylül 2022
► İlişki Yorgunluğu Ağustos 2022
► Evlilik Öncesi Desteği Temmuz 2022
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:28
Top