2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aleksitiminin Kuramsal Temelleri
MAKALE #18481 © Yazan Dr.Psk.Şükriye VAROL | Yayın Haziran 2017 | 2,773 Okuyucu
ALEKSİTİMİNİN KURAMSAL TEMELLERİ

Ünlü ruh hekimi Freud “çalışmak ve sevmeyi (arbaiten und lieben) ruh sağlığının yerinde olmasının göstergesi olarak açıklarken, bir anlamda duyguların bireyin ruh sağlığındaki önemine işaret etmektedir. Türkçeye “Duygular için söz yokluğu” olarak çevrilen Aleksitimi, bireyin ruh sağlığı ile ilgili bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır. Aleksitiminin bireyde oluş nedenlerini açıklamaya yönelik bir çok kuram bulunmaktadır. Burada, Psikoanalitik, Davranışçı-Öğrenme ve Bilişsel bakış açısından konuyu ele alan kuramsal görüşlere yer verilmiştir.

1. PSİKONALİTİK KURAM

Bilindiği psikonalitik yaklaşım, duyguları sözel olarak iletişim kurma yetersizliğini psikolojik gelişimdeki bazı duraksamalara, sağlıksız ego savunma mekanizmalarına veya duygusal travmalara bağlamaktadır. Bu kurama göre; bir uyarıcı bilinçdışı bir süreçte ise, kişi sadece gerilim yalamakta, ancak bunun içeriğini bilinçli olarak algılamamaktadır. Bu nedenle, uyarıcı ile ilgili durumları daha az ifade etmektedir. Çünkü, bir uyarıcının sözel olarak ifade edebilmesi için, bilinç dışından bilinç düzeyine gelmesi gerekmektedir. Bu kurama göre, ifade edilmeyen veya sözel yolla paylaşılamayan duygu, çatışma ve gerginlikler beden dili (somatizasyon) ile ifade edilmektedir. Psikonalitik yaklaşımın önemli noktalarından biri anne ile çocuk arasındaki etkili iletişime verdiği önemdir. Bu yaklaşım, aleksitimikler de görülen en etkili iletişim kurabilme kapasitesinin sınırlılığı, anne-çocuk arasındaki sözel veya sözel olmayan iletişimden etkilenme ile açıklanmaktadır (Stoudemire,1991).
Krystal'e göre çocuk başlangıçta duygularını bedensel olarak ifade eder. Duyguları henüz farklılaşmamıştır ve sözel değildir. Doğuştan getirilen bir duygu genel olarak başlamakta, ancak büyüme ve gelişme süreci içinde farklılaşmakta, bedensellikten ayrışmakta ve sözel olarak ifade edilmektedir. Ancak bebeklikte yaşanılan olumsuz bir olayın durdurucu; erişkinlikte yaşanılan herhangi bir olayın geriletici bir etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle bazı aleksitimikler, geçirdikleri olumsuz yaşantılar nedeniyle, duygusal gelişimin ya ilk dönemine saplanmış, yada gerilemiş olan kişilerdir (Akt: Dereboy,1990).

2.DAVRANIŞÇI-ÖĞRENME KURAMI

Bu kurama göre, açık yada örtülü hemen tüm davranışlar öğrenme yoluyla kazanılmış davranışlardır. Davranışçı yaklaşım, öğrenme teması çerçevesinde düzenlenmiş bir yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre, bireyin tüm davranışları, doğumdan itibaren başlayan öğrenme ve eğitim sonucunda oluşur. Bu yaklaşım, her ailenin kendine ait bir kültürel yapısı ve iletişim biçiminin olduğunu kabul eder. Bireylerin, duygusal stres durumlarında verecekleri cevaplarla, duygusal olarak desteğe ihtiyaç hissettiklerinde verecekleri sinyaller bellidir. Bireylerin iletişim kurma yeteneklerini, aile içinde öğrenme (model alma) işleminin sonucunda ortaya çıkmaktadır. Aile içinde çocuklar, büyükleri stres altında iken, onları ifade etme ve baş etme çabaları yerine, hipokondriyak uğraşlar ve bedensel olarak ifade etme davranışı görüyorsa, "hasta" rolüne adapte olmaya hazır olmaktadır. Böylece, ailenin içinde büyüklerin duygusal durumlarda verdiği tepkiler, çocuklar için birinci öğrenme modelini içermektedir. Davranışçı-öğrenme modeli, aleksitimik bireylerde, duyguları bedensel olarak ifade etme davranışlarını, bedensel belirtileri bu hatalı öğrenme ile açıklık getirmektedir.

3-BİLİŞSEL KURAMLAR

Aleksitimiyi açıklamak için geliştirilen bu kurama göre, duyguları ifade etmek bilişsel gelişim sürecinden etkilenmektedir. Bu kurama göre, kişilerdeki bilişsel çarpıtmalar (Örneğin; keyfi çıkarsama, seçici soyutlama, aşırı genelleme, abartma yada küçültme, kişiselleştirme, sınırlı düşünme gb) onların duygu ve davranışlarını etkiler. Eğer kişi çerçeveyi tehdit edici olarak algılar, çevresel uyarıcıları tehlike yönünde abartır ve genelleştirirse kaygı durumları yaşar. Bu kişilerde tehlike, tehdit ve incinebilirlik şeklinde bilişsel şemalar oluşur. Lazarus'a göre de duyguların altında bilişsel değerlendirmeler yatmaktadır. Bilişsel değerlendirmenin en ilkel biçimi dil öncesi ve bilinç dışıdır. Martin ve Pihl, aleksitimiklerin basit ve ilkel bilişsel şemalar kullandıklarını, öne sürmüşlerdir. Yani, aleksitimik kişilerden bilişsel değerlendirme, en alt düzeyde ve tam anlamıyla simgesel olmayan bir biçimde yapılır. Kişi bazı uyarıcıları stresli olarak değerlendirdiğinde, kendisinde de strese bağlı bazı bedensel değişiklikler ortaya çıkabilir. Böyle bir durumdaki, bilişsel çarpıtmaları nedeniyle stres içinde olduğunun bütünüyle farkında olmadığı gibi, beraberindeki duyguları da tam olarak yaşayamamaktadır. Böylece, sık yaşanılan, abartılan, genelleştirilen stresli durumlar bedensel belirtiler olarak ifade edilmektedir.

Lane ve Schwartz'da aleksitimiyi Pioget'in Bilişsel Gelişim Kuramına da yolu olarak açıklamışlardır.: 0-2 yaş arası, Duygusal motor (Sensory Motor) döneminde çocuk dokunma gibi basit duygusal verilerden, tutma ve emme gibi basit hareketlerden işe başlar. Kuram ve dil gelişiminin temeli bu dönemde atılır.

2-5 yaş arası işlem öncesi (pre-operational) dönemde çocuk, kelime kullanmaya başlar, ilkel düzeyde, ilk olarak sembol ve sembolün temsil ettiği nesne arasında ilişkiyi kavrar. Bu dönemde dil gelişimi, süratli bir gelişim gösterir. 3-4 yaşlarından sonra hayal (imgelenim) kurma başlar.

5-12 yaş arasındaki somut işlemler döneminde (concrete operation) çocuk, yeni ve son derede etkin zihinsel beceriler geliştirir. Gerçek dünya ile hayal dünyası arasındaki farkı kavrar.

12-18 yaş arası soyut işlemler (formel operations) döneminde genç, blişsel gelişimin son aşamasına gelmiştir.Bu aşamada ki genç, yetişkinler dünyasında ki yerini almıştır, belli bir sorunu çözmede değişik hipotezler öne sürer, bunları test eder, tüme varım ve tümden gelim düşünce tarzını kullanır (Cüceloğlu,1995).

Bilişsel kurama göre, duygu fiziksel bir uyarım sonucu ortaya çıkmakta, belirtilen bilişsel gelişim dönemlerinde bu olay devam etmektedir. Aleksitimik bireylerde ki duygularını ifade etme güçlüğü bilişsel gelişim dönemlerindeki bazı eksikliklerden kaynaklanmaktadır. Aleksitimikler de ki duygusal durumların sözel ifade yerine, beden dili ile ifade edilmesi ise, kişinin duyusal-hareketsel(sensory-motor) dönem ile işlem öncesi dönem (pre-operational) dönemler arasında odaklanması ile meydana gelmektedir.

Bu kuramsal açıklamaların yanında, aleksitiminin tamamen veya kısmen sosyo kültürel etkenlere bağlı olabileceğini belirten açıklamalar ile, duyguların olduğu sağ serebral ile sol serebral arasında bir kopukluk ya da ilişki eksikliğinin aleksitimiye neden olduğunu belirten noröpsikolojik açıklamalar da bulunmaktadır.

KAYNAKLAR
Dereboy, İ. F,”Aleksitimi Özbildirim Özbildirim Ölçeklerinin Psikometrik Özellikleri Üzerine Bir Çalışma” Uzmanlık Tezi,1990.
Doğan, Cüceloğlu,İnsan ve Davranışı,Remzi Kitapevi,1995.
Lane,R.D.”İmpaired Verbal and Non Verbal Emotion Recognition in Alekithymia”, Psychosomatıc Medicine,1996.
Martn,B.J and Phıl,O.R,”İnfluence Alexithymic Charecteristics on Psychological and Sunjektive Stres Responses in Normal İndividuas” Psychoter Psychosom,1986.
Stoudemire ,Alan,”Somatotymia,Part 1 and 2” Psychosamatic,1991.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Aleksitiminin Kuramsal Temelleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Şükriye VAROL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Şükriye VAROL'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Şükriye VAROL Fotoğraf
Dr.Psk.Şükriye VAROL
Samsun
Doktor Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi66 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Psk.Şükriye VAROL'un Yazıları
► Depresyon ve Kuramsal Temelleri Dr.Volkan DEMİR
► Sosyal Kaygıyla İlgili Kuramsal Yaklaşımlar Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN
► Kişiliğin Psikolojik Temelleri Psk.Halil TÜRKMEN
► Öfkenin Temelleri ve Öfke Kontrolü Psk.Berna GÖRGÜLÜ ÇELİK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Aleksitiminin Kuramsal Temelleri' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Aleksitimi-Alexithymia Mayıs 2017
► Sınava Doğru Mart 2016
◊ Affetmek Mayıs 2017
◊ Emdr ve Bir Vak'a Mayıs 2017
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:56
Top