Toplumsal Bir Yöneliş Olarak: Rock Müziği
Uzun zamandır insan ve toplumla karşılıklı etkileşim halinde olan müzik, önemli bir kavram olarak varlığını sürdürmektedir. İnsanın içinde yaşadığı çevrede kaynağı, türü, işlevleri değişik çeşitli müzikler vardır. Çeşitli öğelerden oluşan müziksel çevre, içinde yaşayan insanla birlikte sürekli bir oluşum, değişim ve gelişim hâlindedir. (Munch, 1990). Bu bağlamda müziğin insan ve toplum üzerindeki etkisine yönelik pek çok makale bulunmaktadır. Bu çalışmada üzerinde durulacak bölüm ise müziğin toplum üzerindeki etkisidir. Bu etkiden yola çıkılarak Rock müziği incelenecektir. Rock müziği ve toplum ilişkisi Simon Frith’in ‘The Sociology Of Rock’(1978) makalesinde detaylıca incelenmiştir. Frith’in makalesi dışında konuyla direkt ilgili bir makale bulunamamıştır. Bu çalışmada ise genel olarak toplum ve müzik ilişkisine bakılıp Rock müziğinin ortaya çıkışı, Rock müziği ve Rock müziğinin toplum üzerindeki önemli ve değiştirici etkilerinden bahsedilecektir.
Genel Bilgiler
Öncelikle çalışmada geçecek kavramları açıklayalım.
Müzik, insanın doğadan aldığını, bilinciyle düzelterek oluşturduğu düzenlenmiş seslerdir. Müzik, doğadan ve toplumsal yaşamdan ‘alınanı’ zihinle, düşünceyle, duyguyla besleyerek ve aklın süzgecinden geçirerek, belli bir estetikle anlatır. Kişiyi başka bir ortama götürür. Evreni, yaşamı, başka bir boyutla anlatır. Müzik sanatlar içinde en soyut olandır. Bu yüzden kodlananı hiçbir zaman tam olarak vermez. Belki bu yüzden biraz ‘sınıflar üstü’ dür. Müziğe diğer sanatlara göre daha ‘ulvi’ bir değer verilmesi bundandır.(Kaygısız, 1999)
Toplum, belirli bir bölgede, birbirleriyle etkileşime giren ve bir kültürü paylaşan insanlar, anlamına gelmektedir.(Macionis,2010) Bu bağlamda toplum ve müzik arasında önemli bir belirleyici olarak kültürü de tanımlamak gerekir.
Kültür, düşünce biçimleri, davranış biçimi ve maddi nesnelerle birlikte insanların yaşam biçimleridir. Kültür ne düşündüğümüzü, nasıl davrandığımızı ve neye sahip olduğumuzu kapsamaktadır. Hem geçmişle olan bağlantımız, hem de gelecekle için kılavuzumuzdur.( Macionis,2010)
Asıl üzerinde durulacak olan Rock müziğinin tanımı ise şöyledir: 20. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış, genellikle elektrogitar, bas gitar, bateri Organ ve piyano gibi klavyeli enstrümanlarla icra edilen sert bir müzik formudur.
Toplum Müzik İlişkisi
Müzik yukarıda tanımı yapıldığı gibi insanın doğadan ve toplumsal yaşamdan ‘alınanı’ zihniyle, düşüncesiyle, duygusuyla şekillendirdiği seslerin ortaya çıkarmasıyla oluşur. Ve insanların oluşturmuş olduğu toplumda müzikten böylece etkilenir. Aslında burada bir döngü olduğu söz konusudur. Şöyle ki toplumdan etkilenerek bireyin oluşturduğu müzik yine toplumu etkilemektedir. Bir toplumun müzik yaşantısı toplumsal, kültürel, eğitsel ve ekonomik koşullardan etkilenir. Müzik yaparken müziğin kurallarına uymak, o toplumsal yapı içindeki sisteme göre davranmayı içerir. Müzik yoluyla toplumsal ilişkiler yaşanır (Günay, 2006). Bu bağlamda müzik toplumdan topluma, kültürden kültüre çok farklılık göstermektedir. Örneğin Batıdaki müzik ve müzik aletleriyle Doğudaki birbirinden oldukça farklıdır. Daha derine inersek İngiltere ve Türkiye’nin, hatta Türkiye’nin içinde bir şehir olan Trabzon ile Diyarbakır’ın müzik türleri, enstrümanları, söyleyişleri oldukça farklılık göstermektedir. Ayrıca Müzik, toplumu oluşturan bireyler arasındaki etkileşimleri, toplumların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyip, toplumsal ve toplumlararası anlaşma, dayanışma, paylaşma ve kaynaşmayı sağlar. Bir milletin gelişmişlik düzeyini belirlemede müzik, önemli bir göstergedir. Toplumsal bir olgu olan müziğin geldiği nokta, toplumun geldiği noktayla paralellik gösterir. Toplumun yaşadığı müziksel ortam genel kültür düzeyinin ifade edilmesine ortam tanır.(Erdal,2015) Bu konuda gün geçtikçe daha tek düze müzik tarzlarının yaygınlaştığı düşünülebilir. Yani eski, birbirinden oldukça farklı, geleneksel müzik tarzları yerine pop, rock, rap gibi belirli müzik türleri ses getirmekte ve yayılıp kendine dinleyici bulabilmektedir. Müziğin gün be gün evrenselleştiğini, belli başlı tarzların öne çıktığını söyleyebiliriz. Bunların yanı sıra müziğin bazı toplumsal işlevleri vardır. Müzikli etkinlikler, bireyin toplumsallaşmasını kolaylaştırıp hızlandırır. Müzik yapılan grup çalışmalarına katılma, grubun üyesi olma, grubun içinde dikkati çekme, gruba kendini kabul ettirme, grubun içinde toplumsal güven kazanma gibi aidiyet duygularının vb. geliştirmesi ile müziğin toplum içindeki temel işlevleri yerine getirilmiş olur. Müzik sayesinde bireyler arasında, birlikte müzik yapma yoluyla, etkileşme, işbölümü yardımlaşma-dayanışma-uyuşma paylaşmayı geliştirip güçlendirme, sağlanır ve birlikte çalışma sırasında bireylerin sorumluluk sahibi olmaları yönünde katkıda bulunarak, sorumluluk bilincini geliştirir (Uçan, 1996). Bu bağlamda Lull (2000), müzik türlerinin toplumsallaşma üzerindeki etkilerini şöyle sıralamaktadır:
* Müzik bir harekete destek ister veya yaratır,
* Bir hareketi destekleyen kişilerin değer yargılarını güçlendirir,
* Bireyleri belli bir hareketin içine çeker,
* Eylem yoluyla sosyal sorunlara çözüm önerir,
* Sosyal problemleri duygusal ifadelerle dile getirir.
Görüldüğü üzere müzik birey ve toplum içinde oldukça işlevseldir. Bu kavramlar birbirlerini karşılıklı olarak çok güçlü bir şekilde etkileyen yegâne kavramlardır. Kısacası toplum ve müzik ilişkisine, toplumun müziği ve müziğinde toplumu baştan inşa etmesi gözüyle bakabiliriz.
Rock Müziğinin Ortaya Çıktığı Ortam(1950ler)
Rock müziği 1950lerde Amerika da ortaya çıkmış bir müzik akımıdır. Rock müziğinin ortaya çıktığı bu dönemde Amerika ve dünya 2. Dünya savaşından henüz çıkmıştı. 20.yüzyıl, Amerika ve dünyaya savaşlar ve yıkımlar getirmişti. Bu yıkımların en büyüğü ise 6 Ağustos 1945 de bizzat Amerika tarafından Hiroşima ve Nagazaki de gerçekleştirilmişti. Japonya’nın gemilerine saldırması sonucu savaşa girmiş olan Amerika henüz eşi görülmemiş bir şekilde koca dünya savaşına böylece sona erdirmişti. Bu eşsiz sona erdiriş ve savaşın getirdiği onca ekonomik, siyasal, sosyal, psikolojik yıkımlar dünyayı çok derinden etkilemiştir. Yalnızca 50 yıl içinde dünya iki büyük dünya savaşı atlatmış, dahası sıcak savaşlar bitmiş olsa bile derin ve soğuk savaşlar başlamıştı. İnsanlar, toplumlar artık savaşlardan oldukça bıkmışlardı. İnsanlar barış ve huzur isteseler bile devletlerin otorite savaşları bitmek bilmiyordu. Böyle bir dönemde insanlar kendilerini ifade edebilecek her alana yeni bir soluk getiriyorlardı. Özellikle sanatta barış ve huzura hasret insan haykırışlarını 20.yüzyıl eserlerinde görmek oldukça mümkündü. Bu durumdan etkilenen ve bünyesine yenidünya düzenine karşı ve ya uygun tarzlar ekleyen bir sanat dalı da müzikti. Bu düzene karşı bir tarz olarak Rock müziği örnek gösterilebilir. Bir diğer yandan düzene uygun bir tarzı ve durumların ve bakış açısı farklılıklarının müzik üzerindeki farklılaştırıcı etkisini görmek için şu örneği verebiliriz; işte sözlerini Pleyer’in yazdığı bir marş(1933):
‘’Haydi bileyin kılıçlarınızı
Ve batırın Yahudi vücutlara
Oluk gibi kan akmalı
İntikam saati geldi
Soyları kuruyuncaya dek
Köpeklerin hepsini asmalı
Siyah domuzların toplandığı Sinagog’a
Bir el bombası fırlatmalı…’’(Kutluk, 1997)
Nazilerin bu ırkçı, saldırgan tutumu karşısında maruz kalmış insanların durumunu Arnold Schönberg bir şarkısında şöyle ifade etmiştir(1947):
‘’Ancak, Varşova'nın kanalizasyonlarındaki uzun süreli yaşantımın nasıl başladığını anımsamıyorum...
Gün sıradan başladı: Kalk borusu gün henüz karanlıkta çaldı.
‘Dışarı çık!’
Uyudunuz ya da, endişeleriniz sizi bütün gece uyutmadı.
Çocuklarınızdan, karınızdan ve ailenizden zorla ayrıldınız. Onlara ne olduğunu bilmiyorsunuz...
Nasıl uyuyabilirsiniz?’’
Bu iki örnekte de görüldüğü üzere 20.yüzyılda yaşanan ne varsa müziğe de yansımıştır.(Kaygısız, 1999) Sonuç olarak Rock müziğinin ortaya çıktığı Amerika ortamında insanlar savaşlardan, yıkımlardan bıkmış ve müzik gibi pek çok sanatta bu bıkkınlığı hatta isyanı gözler önüne sermiştir.
Toplumsal Bir Yöneliş Olarak: Rock
İşte Rock müziği dünya savaşlarından yeni çıkılan, ortalıkta soğuk savaş rüzgârlarının estiği, Hiroşima ve Nagazaki olaylarının henüz yaşandığı, insanlığın derin bir buhran döneminde, 1950li yılların başlarında ortaya çıkmış bir müzik akımıdır. İnsanlığı, toplumları, kültürleri böylesi etkileyen bu ortam müziğe de pek tabi zuhur etmiş, eskiden farklı, sert ve insanlığın bıkkınlığını haykıran Rock müziği ortaya çıkmıştır. Rock müzik akımının ortaya çıkmasında Rock’n Roll gibi müzik türleri önemli bir rol oynamıştır. Ama rock müziği direkt olarak Blues adlı müzik türünden etkilenmiştir. Blues müzik türü Amerika’da ki siyahi insanlar tarafından kullanılan Afrika kökenli bir müzik türüdür. Amerika da siyahi insanlar önceleri köle muamelesi görmüş ve uzun bir süre beyazlarla eşit haklara sahip olamamışlardır. Bu durum Blues müzik tarzını oldukça hüzünlü, özgürlüğe olan hasreti anlatan ve derin bir acıdan bahseden bir hale getirmiştir. 1856 yılında köleliğin kaldırılması ve siyahların yavaş yavaş beyazlarla aynı haklara olmaya başlamasıyla Blues ülke geneline yayılmaya başladı. Böyle bir dönemde, kültürel olarak soyutlanmış olan Siyahlar, özellikle müzik alanında özel ifade biçimleri ifade ediyor, plak şirketleri, konser organizasyonları ve yerel radyolar gibi bağımsız dağıtım ve yayın sistemleri kuruyorlardı. Beyaz gençlik tam da onları dinleyerek, Bing Crosby ya da Frank Sinatra gibi günün starlarının tekrarladıkları nakaratlardan daha cüretkâr bir müziği keşfedip rahatlıyorlardı.(Dister, 1992) Rock müziğiyle beraber Blues da yapılan üstü kapalı sitem ve isyanlar daha açık hale gelmiştir. Rock müziğinde enstrüman olarak başlarda yaygın olarak saksafon kullanılırken zamanla elektro gitar, bas gitar, bateri, piyano ve org kullanılmaya başlamıştır. Enstrümanlardan da anlaşılacağı üzere rock müziği öncekilerden daha sert, sesli ve keskin bir müzik halini almıştı. Dünya genelinde adeta bu haykırışlar yankı bulmuş ve kısa sürede gelişmiş ve yayılmıştır.
Rock Müziğinin Yayılışı Ve Etkileri
Rock müziği başlangıcından itibaren hızla yayılmaya başlamıştı. Özellikle Elvis Presley bu dönemde oldukça öne çıkmıştı. Asi imajı onun için biçilmiş bir kaftan gibiydi. Kamyoncunun kıroluğu, gülünç tavırları, hafif uzun saçlar, hırpani bir kılık, serseri bir sırıtış: Kabuk sert gibi görünüyordu, ama içi yumuşaktı.(Dister, 1992) Ayrıca Elvis Tanrı sevgisi gibi dini konularda da duyarlıydı ve en önemli özelliği olarak siyahlar gibi şarkı söyleyebiliyordu. ‘Bana Siyahlar gibi şarkı söyleyen bir Beyaz verin, bir milyon dolar kazanayım’(Phillips, 1954) Tam da Sam Phillips’in dediği gibi Elvis hızla önemli bir noktaya gelmiş ve beraberinde Rock müziğini de ön plana çıkarmıştır. Nisan 1954’te kaydedilen ‘Rock Around the Clock’ rock müziğin destanında önemli bir yere sahiptir.(Dister, 1992) Bill Haley and His Comets’in bu şarkısı oldukça ses getirmiş ve Rock iyice dinlenilmeye başlamıştı. Bluesdan devralınan yalnızlık, terk edilme, bahtsızlık, umutsuzluk temalarının yerini yavaş yavaş, ipe sapa gelmez baladlar, ritimli sözcük oyunları alıyordu. (Dister, 1992) Amerika da durum böylece gelişirken, rock rüzgârı İngiltere’ye de sıçramış ve ‘The Beatles’ ortaya çıkmıştı. (1960-1970) The Beatles’ın elde ettiği büyük başarı Rock dünyasında Amerika tarzını geride bırakmıştı. Böylece Rock müziği dünya çapında yankı uyandırmış, her gittiği ülke de farklı bir şekil alarak toplumları etkilemiş ve toplumlardan etkilenmiştir.
Günümüzde Rock Müziği
Zamanla oldukça büyüyen Rock müziği bünyesine pek çok yenilik katmıştır. Günümüzde Rock müziği genel olarak üç dala ayrılmıştır. Bunlar; Normal Rock, Hard Rock, Heavy Metal dir. Normal Rock, Rock türleri arasında en hafif olanıdır. Hard Rock da durum biraz daha sertleşir ve bütün dünyayı ilgilendiren sorunlara ve siyasete karşı evrensel bir yapıya dönüşerek sitemlerini dile getirir. Heavy Metal ise Rock’ın isyan çizgisinin dışına çıktığını savunanlar tarafından ortaya çıkarılmış çok sert bir tarz olarak kendini göstermiştir. Ayrıca günümüzde Rock Türkiye’de de önemli bir dinleyici kitlesine sahiptir. Konserleri hınca hınç dolan; Şebnem Ferah, Duman, Manga, Teoman, Emre Aydın, Athena ve Mor Ve Ötesi gibi pek çok sanatçı ve grup Rock müziğini icra etmektedir.
Sonuç
Sonuç olarak, insanlığın buhran dönemlerinde sitemi, haykırışları belirtmek için araç olarak kullanılmaya başlanılan Rock müziği gün be gün gelişmiş, dahası araç olmaktan amaç olmaya terfi etmiş bulunmaktadır. Rock müziği örneğinde olduğu gibi müzik, insan ve toplum birbirleriyle çok güçlü ilişkilere sahip ayrılamaz kavramlardır. Toplum müziği, müzik de toplumu çok derinlerden etkiler.
KAYNAKÇA
Munch, C. (1990), Ben Bir Orkestra Şefiyim. Afa Yayınları. İstanbul.
Kaygısız, Mehmet. (1999), Müzik Tarihi: Başlangıcından Günümüze Müziğin Evrimi. Kaynak Yayınları. İstanbul.
Macionis, J. J. (2010), Sosyoloji. Nobel Yayınları. Ankara.
Günay, E. (2006), Müzik Sosyolojisi. Bağlam Yayınları.
Erdal, G. G. (2015), Müziğin Kişisel-Toplumsal-Ulusal-Uluslararası İşlevleri Üzerine.
Uçan, A. (1996), İnsan ve Müzik/ İnsan ve Sanat Eğitimi. Müzik Ansiklopedisi Yayınları. Ankara.
Lull, J. (2000), Popüler Müzik ve İletişim. Çivi Yazıları. İstanbul.
Kutluk, F. (1997), Müzik ve Politika. Doruk Yayınları.
Dister, A. (1992), Rock Çağı. Yapı Kredi Yayınları.
Genel Bilgiler
Öncelikle çalışmada geçecek kavramları açıklayalım.
Müzik, insanın doğadan aldığını, bilinciyle düzelterek oluşturduğu düzenlenmiş seslerdir. Müzik, doğadan ve toplumsal yaşamdan ‘alınanı’ zihinle, düşünceyle, duyguyla besleyerek ve aklın süzgecinden geçirerek, belli bir estetikle anlatır. Kişiyi başka bir ortama götürür. Evreni, yaşamı, başka bir boyutla anlatır. Müzik sanatlar içinde en soyut olandır. Bu yüzden kodlananı hiçbir zaman tam olarak vermez. Belki bu yüzden biraz ‘sınıflar üstü’ dür. Müziğe diğer sanatlara göre daha ‘ulvi’ bir değer verilmesi bundandır.(Kaygısız, 1999)
Toplum, belirli bir bölgede, birbirleriyle etkileşime giren ve bir kültürü paylaşan insanlar, anlamına gelmektedir.(Macionis,2010) Bu bağlamda toplum ve müzik arasında önemli bir belirleyici olarak kültürü de tanımlamak gerekir.
Kültür, düşünce biçimleri, davranış biçimi ve maddi nesnelerle birlikte insanların yaşam biçimleridir. Kültür ne düşündüğümüzü, nasıl davrandığımızı ve neye sahip olduğumuzu kapsamaktadır. Hem geçmişle olan bağlantımız, hem de gelecekle için kılavuzumuzdur.( Macionis,2010)
Asıl üzerinde durulacak olan Rock müziğinin tanımı ise şöyledir: 20. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış, genellikle elektrogitar, bas gitar, bateri Organ ve piyano gibi klavyeli enstrümanlarla icra edilen sert bir müzik formudur.
Toplum Müzik İlişkisi
Müzik yukarıda tanımı yapıldığı gibi insanın doğadan ve toplumsal yaşamdan ‘alınanı’ zihniyle, düşüncesiyle, duygusuyla şekillendirdiği seslerin ortaya çıkarmasıyla oluşur. Ve insanların oluşturmuş olduğu toplumda müzikten böylece etkilenir. Aslında burada bir döngü olduğu söz konusudur. Şöyle ki toplumdan etkilenerek bireyin oluşturduğu müzik yine toplumu etkilemektedir. Bir toplumun müzik yaşantısı toplumsal, kültürel, eğitsel ve ekonomik koşullardan etkilenir. Müzik yaparken müziğin kurallarına uymak, o toplumsal yapı içindeki sisteme göre davranmayı içerir. Müzik yoluyla toplumsal ilişkiler yaşanır (Günay, 2006). Bu bağlamda müzik toplumdan topluma, kültürden kültüre çok farklılık göstermektedir. Örneğin Batıdaki müzik ve müzik aletleriyle Doğudaki birbirinden oldukça farklıdır. Daha derine inersek İngiltere ve Türkiye’nin, hatta Türkiye’nin içinde bir şehir olan Trabzon ile Diyarbakır’ın müzik türleri, enstrümanları, söyleyişleri oldukça farklılık göstermektedir. Ayrıca Müzik, toplumu oluşturan bireyler arasındaki etkileşimleri, toplumların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyip, toplumsal ve toplumlararası anlaşma, dayanışma, paylaşma ve kaynaşmayı sağlar. Bir milletin gelişmişlik düzeyini belirlemede müzik, önemli bir göstergedir. Toplumsal bir olgu olan müziğin geldiği nokta, toplumun geldiği noktayla paralellik gösterir. Toplumun yaşadığı müziksel ortam genel kültür düzeyinin ifade edilmesine ortam tanır.(Erdal,2015) Bu konuda gün geçtikçe daha tek düze müzik tarzlarının yaygınlaştığı düşünülebilir. Yani eski, birbirinden oldukça farklı, geleneksel müzik tarzları yerine pop, rock, rap gibi belirli müzik türleri ses getirmekte ve yayılıp kendine dinleyici bulabilmektedir. Müziğin gün be gün evrenselleştiğini, belli başlı tarzların öne çıktığını söyleyebiliriz. Bunların yanı sıra müziğin bazı toplumsal işlevleri vardır. Müzikli etkinlikler, bireyin toplumsallaşmasını kolaylaştırıp hızlandırır. Müzik yapılan grup çalışmalarına katılma, grubun üyesi olma, grubun içinde dikkati çekme, gruba kendini kabul ettirme, grubun içinde toplumsal güven kazanma gibi aidiyet duygularının vb. geliştirmesi ile müziğin toplum içindeki temel işlevleri yerine getirilmiş olur. Müzik sayesinde bireyler arasında, birlikte müzik yapma yoluyla, etkileşme, işbölümü yardımlaşma-dayanışma-uyuşma paylaşmayı geliştirip güçlendirme, sağlanır ve birlikte çalışma sırasında bireylerin sorumluluk sahibi olmaları yönünde katkıda bulunarak, sorumluluk bilincini geliştirir (Uçan, 1996). Bu bağlamda Lull (2000), müzik türlerinin toplumsallaşma üzerindeki etkilerini şöyle sıralamaktadır:
* Müzik bir harekete destek ister veya yaratır,
* Bir hareketi destekleyen kişilerin değer yargılarını güçlendirir,
* Bireyleri belli bir hareketin içine çeker,
* Eylem yoluyla sosyal sorunlara çözüm önerir,
* Sosyal problemleri duygusal ifadelerle dile getirir.
Görüldüğü üzere müzik birey ve toplum içinde oldukça işlevseldir. Bu kavramlar birbirlerini karşılıklı olarak çok güçlü bir şekilde etkileyen yegâne kavramlardır. Kısacası toplum ve müzik ilişkisine, toplumun müziği ve müziğinde toplumu baştan inşa etmesi gözüyle bakabiliriz.
Rock Müziğinin Ortaya Çıktığı Ortam(1950ler)
Rock müziği 1950lerde Amerika da ortaya çıkmış bir müzik akımıdır. Rock müziğinin ortaya çıktığı bu dönemde Amerika ve dünya 2. Dünya savaşından henüz çıkmıştı. 20.yüzyıl, Amerika ve dünyaya savaşlar ve yıkımlar getirmişti. Bu yıkımların en büyüğü ise 6 Ağustos 1945 de bizzat Amerika tarafından Hiroşima ve Nagazaki de gerçekleştirilmişti. Japonya’nın gemilerine saldırması sonucu savaşa girmiş olan Amerika henüz eşi görülmemiş bir şekilde koca dünya savaşına böylece sona erdirmişti. Bu eşsiz sona erdiriş ve savaşın getirdiği onca ekonomik, siyasal, sosyal, psikolojik yıkımlar dünyayı çok derinden etkilemiştir. Yalnızca 50 yıl içinde dünya iki büyük dünya savaşı atlatmış, dahası sıcak savaşlar bitmiş olsa bile derin ve soğuk savaşlar başlamıştı. İnsanlar, toplumlar artık savaşlardan oldukça bıkmışlardı. İnsanlar barış ve huzur isteseler bile devletlerin otorite savaşları bitmek bilmiyordu. Böyle bir dönemde insanlar kendilerini ifade edebilecek her alana yeni bir soluk getiriyorlardı. Özellikle sanatta barış ve huzura hasret insan haykırışlarını 20.yüzyıl eserlerinde görmek oldukça mümkündü. Bu durumdan etkilenen ve bünyesine yenidünya düzenine karşı ve ya uygun tarzlar ekleyen bir sanat dalı da müzikti. Bu düzene karşı bir tarz olarak Rock müziği örnek gösterilebilir. Bir diğer yandan düzene uygun bir tarzı ve durumların ve bakış açısı farklılıklarının müzik üzerindeki farklılaştırıcı etkisini görmek için şu örneği verebiliriz; işte sözlerini Pleyer’in yazdığı bir marş(1933):
‘’Haydi bileyin kılıçlarınızı
Ve batırın Yahudi vücutlara
Oluk gibi kan akmalı
İntikam saati geldi
Soyları kuruyuncaya dek
Köpeklerin hepsini asmalı
Siyah domuzların toplandığı Sinagog’a
Bir el bombası fırlatmalı…’’(Kutluk, 1997)
Nazilerin bu ırkçı, saldırgan tutumu karşısında maruz kalmış insanların durumunu Arnold Schönberg bir şarkısında şöyle ifade etmiştir(1947):
‘’Ancak, Varşova'nın kanalizasyonlarındaki uzun süreli yaşantımın nasıl başladığını anımsamıyorum...
Gün sıradan başladı: Kalk borusu gün henüz karanlıkta çaldı.
‘Dışarı çık!’
Uyudunuz ya da, endişeleriniz sizi bütün gece uyutmadı.
Çocuklarınızdan, karınızdan ve ailenizden zorla ayrıldınız. Onlara ne olduğunu bilmiyorsunuz...
Nasıl uyuyabilirsiniz?’’
Bu iki örnekte de görüldüğü üzere 20.yüzyılda yaşanan ne varsa müziğe de yansımıştır.(Kaygısız, 1999) Sonuç olarak Rock müziğinin ortaya çıktığı Amerika ortamında insanlar savaşlardan, yıkımlardan bıkmış ve müzik gibi pek çok sanatta bu bıkkınlığı hatta isyanı gözler önüne sermiştir.
Toplumsal Bir Yöneliş Olarak: Rock
İşte Rock müziği dünya savaşlarından yeni çıkılan, ortalıkta soğuk savaş rüzgârlarının estiği, Hiroşima ve Nagazaki olaylarının henüz yaşandığı, insanlığın derin bir buhran döneminde, 1950li yılların başlarında ortaya çıkmış bir müzik akımıdır. İnsanlığı, toplumları, kültürleri böylesi etkileyen bu ortam müziğe de pek tabi zuhur etmiş, eskiden farklı, sert ve insanlığın bıkkınlığını haykıran Rock müziği ortaya çıkmıştır. Rock müzik akımının ortaya çıkmasında Rock’n Roll gibi müzik türleri önemli bir rol oynamıştır. Ama rock müziği direkt olarak Blues adlı müzik türünden etkilenmiştir. Blues müzik türü Amerika’da ki siyahi insanlar tarafından kullanılan Afrika kökenli bir müzik türüdür. Amerika da siyahi insanlar önceleri köle muamelesi görmüş ve uzun bir süre beyazlarla eşit haklara sahip olamamışlardır. Bu durum Blues müzik tarzını oldukça hüzünlü, özgürlüğe olan hasreti anlatan ve derin bir acıdan bahseden bir hale getirmiştir. 1856 yılında köleliğin kaldırılması ve siyahların yavaş yavaş beyazlarla aynı haklara olmaya başlamasıyla Blues ülke geneline yayılmaya başladı. Böyle bir dönemde, kültürel olarak soyutlanmış olan Siyahlar, özellikle müzik alanında özel ifade biçimleri ifade ediyor, plak şirketleri, konser organizasyonları ve yerel radyolar gibi bağımsız dağıtım ve yayın sistemleri kuruyorlardı. Beyaz gençlik tam da onları dinleyerek, Bing Crosby ya da Frank Sinatra gibi günün starlarının tekrarladıkları nakaratlardan daha cüretkâr bir müziği keşfedip rahatlıyorlardı.(Dister, 1992) Rock müziğiyle beraber Blues da yapılan üstü kapalı sitem ve isyanlar daha açık hale gelmiştir. Rock müziğinde enstrüman olarak başlarda yaygın olarak saksafon kullanılırken zamanla elektro gitar, bas gitar, bateri, piyano ve org kullanılmaya başlamıştır. Enstrümanlardan da anlaşılacağı üzere rock müziği öncekilerden daha sert, sesli ve keskin bir müzik halini almıştı. Dünya genelinde adeta bu haykırışlar yankı bulmuş ve kısa sürede gelişmiş ve yayılmıştır.
Rock Müziğinin Yayılışı Ve Etkileri
Rock müziği başlangıcından itibaren hızla yayılmaya başlamıştı. Özellikle Elvis Presley bu dönemde oldukça öne çıkmıştı. Asi imajı onun için biçilmiş bir kaftan gibiydi. Kamyoncunun kıroluğu, gülünç tavırları, hafif uzun saçlar, hırpani bir kılık, serseri bir sırıtış: Kabuk sert gibi görünüyordu, ama içi yumuşaktı.(Dister, 1992) Ayrıca Elvis Tanrı sevgisi gibi dini konularda da duyarlıydı ve en önemli özelliği olarak siyahlar gibi şarkı söyleyebiliyordu. ‘Bana Siyahlar gibi şarkı söyleyen bir Beyaz verin, bir milyon dolar kazanayım’(Phillips, 1954) Tam da Sam Phillips’in dediği gibi Elvis hızla önemli bir noktaya gelmiş ve beraberinde Rock müziğini de ön plana çıkarmıştır. Nisan 1954’te kaydedilen ‘Rock Around the Clock’ rock müziğin destanında önemli bir yere sahiptir.(Dister, 1992) Bill Haley and His Comets’in bu şarkısı oldukça ses getirmiş ve Rock iyice dinlenilmeye başlamıştı. Bluesdan devralınan yalnızlık, terk edilme, bahtsızlık, umutsuzluk temalarının yerini yavaş yavaş, ipe sapa gelmez baladlar, ritimli sözcük oyunları alıyordu. (Dister, 1992) Amerika da durum böylece gelişirken, rock rüzgârı İngiltere’ye de sıçramış ve ‘The Beatles’ ortaya çıkmıştı. (1960-1970) The Beatles’ın elde ettiği büyük başarı Rock dünyasında Amerika tarzını geride bırakmıştı. Böylece Rock müziği dünya çapında yankı uyandırmış, her gittiği ülke de farklı bir şekil alarak toplumları etkilemiş ve toplumlardan etkilenmiştir.
Günümüzde Rock Müziği
Zamanla oldukça büyüyen Rock müziği bünyesine pek çok yenilik katmıştır. Günümüzde Rock müziği genel olarak üç dala ayrılmıştır. Bunlar; Normal Rock, Hard Rock, Heavy Metal dir. Normal Rock, Rock türleri arasında en hafif olanıdır. Hard Rock da durum biraz daha sertleşir ve bütün dünyayı ilgilendiren sorunlara ve siyasete karşı evrensel bir yapıya dönüşerek sitemlerini dile getirir. Heavy Metal ise Rock’ın isyan çizgisinin dışına çıktığını savunanlar tarafından ortaya çıkarılmış çok sert bir tarz olarak kendini göstermiştir. Ayrıca günümüzde Rock Türkiye’de de önemli bir dinleyici kitlesine sahiptir. Konserleri hınca hınç dolan; Şebnem Ferah, Duman, Manga, Teoman, Emre Aydın, Athena ve Mor Ve Ötesi gibi pek çok sanatçı ve grup Rock müziğini icra etmektedir.
Sonuç
Sonuç olarak, insanlığın buhran dönemlerinde sitemi, haykırışları belirtmek için araç olarak kullanılmaya başlanılan Rock müziği gün be gün gelişmiş, dahası araç olmaktan amaç olmaya terfi etmiş bulunmaktadır. Rock müziği örneğinde olduğu gibi müzik, insan ve toplum birbirleriyle çok güçlü ilişkilere sahip ayrılamaz kavramlardır. Toplum müziği, müzik de toplumu çok derinlerden etkiler.
KAYNAKÇA
Munch, C. (1990), Ben Bir Orkestra Şefiyim. Afa Yayınları. İstanbul.
Kaygısız, Mehmet. (1999), Müzik Tarihi: Başlangıcından Günümüze Müziğin Evrimi. Kaynak Yayınları. İstanbul.
Macionis, J. J. (2010), Sosyoloji. Nobel Yayınları. Ankara.
Günay, E. (2006), Müzik Sosyolojisi. Bağlam Yayınları.
Erdal, G. G. (2015), Müziğin Kişisel-Toplumsal-Ulusal-Uluslararası İşlevleri Üzerine.
Uçan, A. (1996), İnsan ve Müzik/ İnsan ve Sanat Eğitimi. Müzik Ansiklopedisi Yayınları. Ankara.
Lull, J. (2000), Popüler Müzik ve İletişim. Çivi Yazıları. İstanbul.
Kutluk, F. (1997), Müzik ve Politika. Doruk Yayınları.
Dister, A. (1992), Rock Çağı. Yapı Kredi Yayınları.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Toplumsal Bir Yöneliş Olarak: Rock Müziği" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Betül Esra BABA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Betül Esra BABA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.