Dip Köşe Bilinçaltı Temizliği!
Bize en çok gelen sorulardan birisi bilinçaltını temizlemek mümkün mü sorusudur herhalde. Şimdi bende size soruyorum evimizi yaz temizliği yaptığımız gibi zihnimizide yaz ve kış olmak üzere her seferinde bir temizlesek, tüm yaşadıklarımızdan bir bir kurtulsak çok güzel olmaz mıydı? Temizliği seven bir toplum olarak bilinçaltını da dip köşe temizlemek isteyen bir yanımız var malum. Peki bu popüler camiada bilinçaltı temizliği denen şey gerçekten mümkün mü?
Bilinçaltı mı bilinçdışı mı?
İlk olarak ‘Bilinçaltı Temizliği’ kavramı tamamen günümüz iki günlük eğitimlerinde kullanılan ve mümkün olduğu düşündürülerek, satış ve pazarlama taktiği olarak kullanılan bir tanımdır. Öncelikle bilincin altı ve üstü diye bir ayrım yoktur. Bilincimizin dışında var olan, fark edemediğimiz, geçmiş dönemde yaşadıklarımızdan öğrendiğimiz kısım olan bilinçdışı kavramı vardır. Freud bilinç ve bilinçdışını tariflerken bugünlere geleceğini görseydi eminim başka tanımlarda bulunurdu. Freud’un bahsettiği bilinçdışı kavramı davranışlarımıza yansıyan ancak fark etmeden yaptığımız durumlardır. Örneğin başarılı olmak istediğini söylerken cümle aralarında ‘başarıyı hak etmediğine’ dair söylemlerde bulunmak, evlenmek istediğini ifade ederken evlilik yaklaştıkça kaçınma davranışları göstererek yoğun bir kaygı hissetmek. Bunlar ok bariz örnekler olsa da bu durumları yakalamak çok iyi bir dikkat ile mümkündür. İki günlük bilinçaltı dili eğitimleri ile yıllar boyu kendi içinde kompleks haline gelmiş ve üzerine uzun zaman çalışılmış zihin meselelerini çözümlemek mümkün değildir.
Bilinçaltı temizliği nedir?
Anlam olarak bakıldığında temizlemek için bir kir ya da pisliğin bulunması gerekir. Dolayısıyla burada bilinçaltı kavramı bir kirlilik olarak lanse edilmiş oluyor. Halbuki insanın ilk yıllarından itibaren oluşan bilinçdışı kavramı ne kirlidir ne de pis. İnsanın eski yaşantısal deneyimlerine kirli demesi kendi geçmişini kötülemesidir. Burada amaç eskiden yaşadıklarınızın bugün ki davranışlarınıza nasıl yansıdığını bularak farkına varmak ve bunların değişmesini sağlamaktır. Bu nedenle bilinçdışının temizliği değil bilinçdışının değişimi, fark edilmesi ve dönüşümü mümkündür.
Bilinçaltımız bizi biz yapan değerlerimizi içerir. Özellikle ilk 7 yaş öncesi dönemde yaşadıklarımızın saklandığı ve bugün fark etmeden hislerimiz, davranışlarımız, söylemlerimiz ile ortaya çıkmaya çalışan kısımdır. Örneğin çocuklukta kötü bir anne baba ilişkisi gören bir yetişkinin ileri yaşlarında ilişkilerden kaçınmak istemesi buna bağlı olabilir. İşte bu duruma bilinçaltının hayatına yansıması denir. Ve bu durumu geçmişinden silmek elbette k mümkün değildir. Ancak görmek ve onarmak, yaşamına eski günlerinin etkilerini azaltmak, kendi seçimlerin ile yeni yaşamını kurgulamak mümkündür.
Bilinçaltı Temizliğini Pazarlayanlara Dikkat Etmek Gerekir
Ayrıca bizim ülkemizde bilinmeyen ve gizli olan her şeye müthiş bir ilgi vardır. Kısa yollardan çözüm üreten hacı hoca, spritüelciler, esmalar ile şifalar, tılsımlı kitaplar, iki gün ile dip köşe temizlik ile değişimi vadedenler elbet tabi büyük ilgi görüyorlar. Ancak bir çoğumuzun bu kişileri doğru tartmadan inanmak istediğine inandığını görüyoruz. Çünkü insan bir bütündür. Bu insanları incelediğinizde gerek ses tonu, gerek davranış, gerek söylemlerinde diğerlerine dair kötücül yaklaşımlar görebilirsiniz. Halbuki kendine iyi geldiğini savunarak bir diğerine de iyi geleceğini iddia eden bu kişilerin öncelikle öfkelerini iyi yönetebilir, duygularını tanımlayabilir, toplum karşısındaki söylemlerine dikkat edebilir, olgunluk seviyesine ulaşmış insanlar olması gerekmez miydi? Sorgulamadan inanmak insanın en büyük hatasıdır.
Asıl kast edilen bilinçaltı mesaj gönderme teknikleridir.
Bilinçaltı temizliğinin hem anlam hem pazarlama açısından yanlış olarak kullanılabileceğiniz gördük. Peki bu terim nasıl ortaya çıktı. Bilinçaltı temizliğinin menşeine baktığımızda asıl kast edilenin bilinçaltı mesaj gönderme tekniklerini gördük. Bu teknikler bilinçaltı dinamiklerini yönetmeyi amaçlar. Bu teknikler eski zamanlardan itibaren insanları ya da grupları etkilemek için kullanılagelmiştir. Aslında bir nevi kişilerin söylemleri ve düşünce yapıları değiştirmeye çalışırlar.
Bilinçaltı Mesaj Gönderme Teknikleri
Bu yöntemler 25.kare gibi yöntemleri de içerir ve özellikle reklamcılık sektöründe kullanılır. Bu durum size şehir efsanesi olarak gözükebilir fakat yapılan çalışmalar bilinçaltının bazı şekillerde yönlendirilebileceğini bize gösteriyor. Bu nedenle Psikoterapiler esnasında bilinçaltını olumlu yönde şekillendirmeye yönelik teknikler uygulanabilir. Bu teknikler belli akupunktur noktalarına dokunarak telkinlerde bulunulması, hipnotik dil gibi yöntemlerdir ve beyin frekanslarını değiştirerek çalışır. Örneğin sürekli olarak olumsuz cümle kalıpları kullanan insanların olumsuzu ya da halk deyimiyle belayı kendilerine çektiklerine şahit olmuşsunuzdur. Bu kişilerin düşünce kalıpları bilinçaltına mesaj gönderme teknikleri kullanılarak olumluya çevrilebilir. Böylece bilinçdışı düzeyde rahatsız eden olumsuz kalıplar değiştiğinde kişinin davranışlarına yansır. Öncesinde belayı çektiği gibi artık kişi olumlu olayları kendine çekmesi daha muhtemeldir. Çünkü söylemleri ve tavrı değişmiştir.
Sonuç olarak,
Bilinçaltı temizliği altında verilen eğitimlere ve eğitimcilere oldukça dikkat etmek gerekir. İsmi gereği sanki sihirli bir değnek gibi görünen bu kavram o kadar da kurtarıcı olmayabilir. Bilinçaltı yani bilinçdışınızı evinize bahar temizliği yaptığınız gibi dip köşe temizlemeyeceğinizi artık biliyorsunuz. Yine de bir uzman eşliğinde bilinçdışını olabildiğince keşfetmek ve oradaki travmatik deneyimleri onarmak mümkündür. Fakat bunu kiminle yaptığınız oldukça önemlidir. Zihin karmaşık bir yapıdır. Hem geçmişin meselelerini hem şimdiyi hem de geleceğin pek çok dinamiğiyle çevrili olan zihinle uzman olduğuna güvendiğiniz kişilerle çalışmalısınız.
Bilinçaltı mı bilinçdışı mı?
İlk olarak ‘Bilinçaltı Temizliği’ kavramı tamamen günümüz iki günlük eğitimlerinde kullanılan ve mümkün olduğu düşündürülerek, satış ve pazarlama taktiği olarak kullanılan bir tanımdır. Öncelikle bilincin altı ve üstü diye bir ayrım yoktur. Bilincimizin dışında var olan, fark edemediğimiz, geçmiş dönemde yaşadıklarımızdan öğrendiğimiz kısım olan bilinçdışı kavramı vardır. Freud bilinç ve bilinçdışını tariflerken bugünlere geleceğini görseydi eminim başka tanımlarda bulunurdu. Freud’un bahsettiği bilinçdışı kavramı davranışlarımıza yansıyan ancak fark etmeden yaptığımız durumlardır. Örneğin başarılı olmak istediğini söylerken cümle aralarında ‘başarıyı hak etmediğine’ dair söylemlerde bulunmak, evlenmek istediğini ifade ederken evlilik yaklaştıkça kaçınma davranışları göstererek yoğun bir kaygı hissetmek. Bunlar ok bariz örnekler olsa da bu durumları yakalamak çok iyi bir dikkat ile mümkündür. İki günlük bilinçaltı dili eğitimleri ile yıllar boyu kendi içinde kompleks haline gelmiş ve üzerine uzun zaman çalışılmış zihin meselelerini çözümlemek mümkün değildir.
Bilinçaltı temizliği nedir?
Anlam olarak bakıldığında temizlemek için bir kir ya da pisliğin bulunması gerekir. Dolayısıyla burada bilinçaltı kavramı bir kirlilik olarak lanse edilmiş oluyor. Halbuki insanın ilk yıllarından itibaren oluşan bilinçdışı kavramı ne kirlidir ne de pis. İnsanın eski yaşantısal deneyimlerine kirli demesi kendi geçmişini kötülemesidir. Burada amaç eskiden yaşadıklarınızın bugün ki davranışlarınıza nasıl yansıdığını bularak farkına varmak ve bunların değişmesini sağlamaktır. Bu nedenle bilinçdışının temizliği değil bilinçdışının değişimi, fark edilmesi ve dönüşümü mümkündür.
Bilinçaltımız bizi biz yapan değerlerimizi içerir. Özellikle ilk 7 yaş öncesi dönemde yaşadıklarımızın saklandığı ve bugün fark etmeden hislerimiz, davranışlarımız, söylemlerimiz ile ortaya çıkmaya çalışan kısımdır. Örneğin çocuklukta kötü bir anne baba ilişkisi gören bir yetişkinin ileri yaşlarında ilişkilerden kaçınmak istemesi buna bağlı olabilir. İşte bu duruma bilinçaltının hayatına yansıması denir. Ve bu durumu geçmişinden silmek elbette k mümkün değildir. Ancak görmek ve onarmak, yaşamına eski günlerinin etkilerini azaltmak, kendi seçimlerin ile yeni yaşamını kurgulamak mümkündür.
Bilinçaltı Temizliğini Pazarlayanlara Dikkat Etmek Gerekir
Ayrıca bizim ülkemizde bilinmeyen ve gizli olan her şeye müthiş bir ilgi vardır. Kısa yollardan çözüm üreten hacı hoca, spritüelciler, esmalar ile şifalar, tılsımlı kitaplar, iki gün ile dip köşe temizlik ile değişimi vadedenler elbet tabi büyük ilgi görüyorlar. Ancak bir çoğumuzun bu kişileri doğru tartmadan inanmak istediğine inandığını görüyoruz. Çünkü insan bir bütündür. Bu insanları incelediğinizde gerek ses tonu, gerek davranış, gerek söylemlerinde diğerlerine dair kötücül yaklaşımlar görebilirsiniz. Halbuki kendine iyi geldiğini savunarak bir diğerine de iyi geleceğini iddia eden bu kişilerin öncelikle öfkelerini iyi yönetebilir, duygularını tanımlayabilir, toplum karşısındaki söylemlerine dikkat edebilir, olgunluk seviyesine ulaşmış insanlar olması gerekmez miydi? Sorgulamadan inanmak insanın en büyük hatasıdır.
Asıl kast edilen bilinçaltı mesaj gönderme teknikleridir.
Bilinçaltı temizliğinin hem anlam hem pazarlama açısından yanlış olarak kullanılabileceğiniz gördük. Peki bu terim nasıl ortaya çıktı. Bilinçaltı temizliğinin menşeine baktığımızda asıl kast edilenin bilinçaltı mesaj gönderme tekniklerini gördük. Bu teknikler bilinçaltı dinamiklerini yönetmeyi amaçlar. Bu teknikler eski zamanlardan itibaren insanları ya da grupları etkilemek için kullanılagelmiştir. Aslında bir nevi kişilerin söylemleri ve düşünce yapıları değiştirmeye çalışırlar.
Bilinçaltı Mesaj Gönderme Teknikleri
Bu yöntemler 25.kare gibi yöntemleri de içerir ve özellikle reklamcılık sektöründe kullanılır. Bu durum size şehir efsanesi olarak gözükebilir fakat yapılan çalışmalar bilinçaltının bazı şekillerde yönlendirilebileceğini bize gösteriyor. Bu nedenle Psikoterapiler esnasında bilinçaltını olumlu yönde şekillendirmeye yönelik teknikler uygulanabilir. Bu teknikler belli akupunktur noktalarına dokunarak telkinlerde bulunulması, hipnotik dil gibi yöntemlerdir ve beyin frekanslarını değiştirerek çalışır. Örneğin sürekli olarak olumsuz cümle kalıpları kullanan insanların olumsuzu ya da halk deyimiyle belayı kendilerine çektiklerine şahit olmuşsunuzdur. Bu kişilerin düşünce kalıpları bilinçaltına mesaj gönderme teknikleri kullanılarak olumluya çevrilebilir. Böylece bilinçdışı düzeyde rahatsız eden olumsuz kalıplar değiştiğinde kişinin davranışlarına yansır. Öncesinde belayı çektiği gibi artık kişi olumlu olayları kendine çekmesi daha muhtemeldir. Çünkü söylemleri ve tavrı değişmiştir.
Sonuç olarak,
Bilinçaltı temizliği altında verilen eğitimlere ve eğitimcilere oldukça dikkat etmek gerekir. İsmi gereği sanki sihirli bir değnek gibi görünen bu kavram o kadar da kurtarıcı olmayabilir. Bilinçaltı yani bilinçdışınızı evinize bahar temizliği yaptığınız gibi dip köşe temizlemeyeceğinizi artık biliyorsunuz. Yine de bir uzman eşliğinde bilinçdışını olabildiğince keşfetmek ve oradaki travmatik deneyimleri onarmak mümkündür. Fakat bunu kiminle yaptığınız oldukça önemlidir. Zihin karmaşık bir yapıdır. Hem geçmişin meselelerini hem şimdiyi hem de geleceğin pek çok dinamiğiyle çevrili olan zihinle uzman olduğuna güvendiğiniz kişilerle çalışmalısınız.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Dip Köşe Bilinçaltı Temizliği!" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Betül Esra BABA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Betül Esra BABA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.