Eğitim Sürecine Ailenın Katılımı
EĞİTİM SÜRECİNE AİLENİN KATILIMI
Dr. Mehmet Zeki ILGAR Uzm.Psik.Dan.Semra COŞGUN
Yeryüzünde antik çağdan beri egemen olan klasik eğitim anlayışı çocukların eğitimini okula havale etmekte öğretmenle öğrenciyi baş başa bırakmaktaydı. Aile eğitim konusunda hiçbir sorumluluk almamakta barınma ve beslenme işlevini yeterli görmekteydi. Son iki yüzyılda okulların yaygınlaşması, bilim ve teknolojideki gelişmeler, müfredatın genişlemesi ve sınavların çoğalmasıyla birlikte öğrencilerin okullardaki sorunları artmaya başlayınca eğitim anlayışı sorgulanmaya başlandı. Öğrencilerde görülen öğrenmeye karşı direnç gösterme eğilimi de artınca eğitim anlayışının değiştirilmesi gerektiği gerçeği kabul görmeye başladı.
Yirminci yüzyılda kendini hissettiren yeni eğitim anlayışının savunucuları sürece ailenin katılımının gerekliliğini dillendirmeye başlamışlardır. Eğitim anlayışındaki değişime paralel olarak ülkemizde ailenin bir eğitim kurumu olarak kabul görmeye başlaması kadar ailelerin okullardaki eğitim sürecine katılımında da bir artış meydana gelmiş olması sevindiricidir.
Aile katılımı, eğitim sürecinin niteliğini arttırmak ve çocuğun gelişimi daha sağlıklı kılmak amacıyla yapılan etkinlikleri kapsamaktadır. Okullarımızda yürütülen aile katılımını öngören etkinlikler sayesinde ailelerin kendi aralarında kaynaşması sağlanmakta, ana-babaların çocuklarının gelişimlerini izlemeleri kolaylaşmaktadır. Ayrıca okul aile işbirliği açısından da aile katılım programları önemli bir rol oynamaktadır.
Özellikle kadınların eğitimi açısından, onların çocuk gelişimi ve iletişim becerileri yönünde bilgilenmelerinin toplum açısından ve yetişkinlerin eğitimi açısından da önemi büyüktür. Aile katılım programları toplumun eğitim düzeyinin yükselmesinde önemli bir yere sahiptir. Böylece bu programlar daha nitelikli bir aile yapısı ve ilişkiler geliştirmek için de temel olmaktadır.
Aile katılımı (anne-baba katılımı), anne-babaya konuya özgü becerilerin öğretilmesi, sosyal ve duygusal destek verilmesi, anne-baba ve profesyoneller arasında bilgi alış-verişi, anne-babanın bir gruba katılması, uygun anne-baba –çocuk ilişkilerinin geliştirilmesi ve anne-babaya toplumsal kaynaklara ulaşmada yardımcı olmak gibi değişik biçimlerde tanımlanmıştır. Bunların yanı sıra anne-baba katılımı, güçlendirme kavramıyla da açıklanmaktadır. Bu kavram, gücü, anne-babanın ellerine teslim etmenin önemini vurgulamaktadır. Bu ise, onların durumun kontrolünü ellerinde tuttukları duygusuna sahip olmaları anlamına gelmektedir (Bekman, 1998).
Aile katılımının en önemli amaçları, çocuğun bilişsel, dilsel, hareketsel, duygusal ve sosyal gelişiminde ailenin desteklenmesidir. Bu çerçevede hedefleri şöyle sıralayabiliriz: (Eryorulmaz, 1993).
-Çocuğun ailedeki öğrenme ortamına katkıda bulunmak,
-Çocuğun tüm gelişimine katkıda bulunmak,
-Çocuğun ve ailenin gereksinimlerinin kurumdaki program tarafından sağlandığına emin olmak,
-Çocukta görülen olumlu değişikliklerin devamlı olmasını sağlamak,
-Ailenin kendi çocuğunun yaşamında ne kadar rolü olduğunu pekiştirmek,
-Problemleri önlemek ve alternatif disiplin yöntemleri sunmak,
-Aileye çocuğun ev ortamında öğrenebilecekleri deneyimler hakkında bilgi vermektir.
Özellikle aile ve çocuğa yönelik bilinçli uygulamalar, istenilen amaçlara ulaşmada etkilidir. Türkiye’de çocuğun bütünsel gelişimi için, aileye destek sağlanması kaçınılmazdır. Bu tür bir destek programı, çocuğun okulöncesi eğitim kurumlarındaki eğitimiyle bir arada uygulandığında daha kalıcı etkileri olduğu görülebilir. Çocuğun yakın çevresinin desteklenmesini içeren bütünsel bir yaklaşımla, çocuk için okulöncesi eğitim kurumu ve ev gibi birbirine zıt iki çevrenin oluşması engellenmiş olmaktadır. Ayrıca, bu kazanımlar, ailedeki diğer bireylere, özellikle kardeşlere ve başka akrabalara ve komşulara da uzanabilmektedir (Kağıtçıbaşı, 1991, 1998).
Konuyla ilgili yürütülen birçok çalışma da ise, aile katılımı programlarının şu hususları içermesi gerektiği üzerinde durulmaktadır:
* Çocuğun yaşamında önemli bir yere sahip ve eğitiminde önemli bir ortak olan anne-babalara destekleyici bir çevre sunma,
* Çocukların gelişimi açısından özsaygı kavramı önemlidir ve okulla, anne-babanın olumlu etkileşimini arttırmaktadır. Bu nedenle anne-babaların özsaygı kavramını tanımalarını sağlama,
* Anne-babaları, çocukları ve erken çocukluk programının tamamı hakkında karar verme sürecine katma,
* Anne-babalara sınıflarda gönüllü olarak gözlem yapmaları için çeşitli yollar ve fırsatlar sağlama,
* Çocukların yararlanabilmesi için öğretmenler ve anne-babalar arasındaki düşünce ve bilgi alışverişini ilerletme (Galen, 1991).
Coleman ve Churchill (1997), aile katılımı kavramının aşağıdaki öğeleri içermesi gerektiğini ifade etmektedir. Bunlar:
-Çocuk gelişimi konusunda anne-babaları bilgilendirme,
-Çocukları için etkili değişim faktörü olarak anne-baba öğretmenliği,
-Anne-babalara duygusal destek sağlama,
-Çocuklarına öğretmenlik ve rehberlik yapabilmeleri için anne-babaların eğitimi,
-Çocuk hakkında anne-baba ve öğretmen arasında karşılıklı bilgi alış-verişi,
-Öğretmen ve anne-baba etkinliklerini içeren ortak programlar planlama,
-Anne-babalara toplumsal hizmetlerden yararlanmaları için yardımcı olmadır.
Neden Aile Katılımı?
Okullarda uygulanan programların başarılı olması aile katılımı ve desteğinin alınması ve çocukların ailelerinden teşvik ve destek almayı sürdürmesiyle mümkündür. Birçok aile çocuklarının eğitiminde kendilerinin ne kadar önemli olduğunun farkında değildir. Öğretmenler ise, okulların sıradan veya mükemmel olması arasındaki farkı ailelerin tayin ettiğine inanmaktadırlar (Wolfendale, 1992, Eliason ve Jenkins, 1994).
Öğretmenler, çocukların kurum dışındaki yaşantılarını öğrenmek için kurumun dışına çıkmalı, anne-babalar da çocuklarının kurum içindeki yaşamlarını öğrenmek için kurumun içine girmelidirler. Ancak böyle çalışıldığında öğrencilerin okul başarısında bir ilerleme kaydedilmektedir. Okul ve aile toplumun geleceğini oluşturmada işbirliği yaparak işlevlerini daha sağlıklı yerine getirebilirler.
Aile katılımı, çocukları etkileyecek kararları almak ve amaçları belirlemek amacıyla yönetim kurulunda yer alma, sınıfta gözlem yapma, çocuklarla birlikte kitap okuma, şarkı söyleme gibi bir etkinlik planlama ve uygulama, gezilerde öğretmene yardımcı olma, sınıf için çeşitli kaynak olmaya çalışılması ve katılması zor olan ailelerin katılımını sağlama vb. birçok biçimde olabilir. Ayrıca, kitapçıklar, haber mektupları, ailelerle yapılan yazışmalar, bültenler, bülten tahtaları, dökümantasyon panelleri, teyp ve video kayıtları, fotoğraflar, dilek kutusu, makale kutusu, anne-baba kütüphaneleri, telefonla görüşme, ailelerin sınıf içi ve sınıf dışı etkinliklere katılımı, aile toplantıları, konferanslar, anne-babalarla bireysel görüşmeler ve ev ziyaretlerinden yararlanılarak ta gerçekleştirilebilir.
Aileler sadece, okulda ve program etkinliklerinde değil sınıfta da yer almaktadırlar. Ailelerin tamamı, sınıfa katkıda bulunabilirler ve okulda farklılık yaratmak için eğitimli olmak zorunda değildirler. Düşük gelirli ve küçük ailelerden gelen çocukların aile katılımından büyük yararlar sağlamaktadır (Ersoy ve Kandır, 2004, s.117).
Aile Katılımı Çalışmalarının Yansımaları
1.Öğrenciler Boyutunda
Araştırma sonuçlarına bakıldığında anne-babaların eğitim programlarına katılımlarının çocukların zeka düzeyi, benlik saygısı, öğrenmeye güdülenme ve dil becerilerini arttığı görülmektedir (Powel, 1986; Temel, 2001).Ailelerin çeşitli etkinliklere katılması, çocukların sınıf ortamında kendilerini daha güvenli ve desteklenmiş hissetmelerine neden olmaktadır. Ayrıca çocuklar aile katılım çalışmaları aracılığıyla çeşitli meslek gruplarına, kültürel geçmiş ve fikirlere sahip, geniş bir yetişkin grubuyla tanışma şansı bulmakta ve onlarla iletişim fırsatlarını yakalamaktadırlar (Catron, 1993).
Yapılan bilimsel araştırma sonuçlarına göre ailelerin çocuklarının eğitiminde yer alması, çocukların başarı seviyesini arttırmaktadır (Powel, 1986, Wolfendale, 1992, Eliason ve Jenkins, 1994).Ayrıca aile katılımının sağlanması, çocukların okul hakkında olumlu duygular hissetmelerini ve okulu güvenli bir yer olarak algılamalarını sağlamaktadır (Davies,1997, Webb, 1997, Ballantine, 1999).
Aile katılımı çalışmalarıyla, öğretmen ve anne-babalar aynı derecede birbirlerini haberdar ederek birbirlerinin amaç ve değerlerini öğrenmektedir. Bu yolla çocuğun kafasında karışıklığa neden olabilecek öğretmen ve anne-baba çatışması azalmaktadır (Aksoy ve Turla, 2001).
2.Aile Boyutunda
Okul ve aile arasında köprü kurularak anne-babalara çocuklarını anlama ve kavrama konusunda yeni fırsatlar verilmiş olmaktadır. Aileler bu sayede desteklendiklerine inanmaktadırlar (Wolfendale, 1992, Catron, 1993, Eliason ve Jenkins, 1994, Sanders ve Epstein, 1998).Anne-babalar kendilerini daha iyi hissetmektedirler (Webb, 1997). Anne-babalar ve diğer aile üyeleri eğitim sürecine katılmakla çocuk yetiştirme, ekonomik koşullar sağlama ve iyi bir vatandaş olma açısından gerekli olan becerileri, bilgileri ve güveni kazanmaktadırlar (Davies, 1997).
Aile katılım çalışmaları sonucunda ailelerin çocuklarıyla iletişimleri gelişmektedir. Çocuğu ile birlikte evde zamanı kullanma konusunda daha bilinçli olmakta çocuğunun başarısını, başarıyla tamamlama duygusunu yaşamaktadırlar (Ballantine, 1999). Aileler çocuklarına çok daha olumlu gözlerle bakmakta ve aile olarak görevlerini yerine getirme konusunda daha istekli olmaktadırlar (Leik ve Chalkley, 1990). Aileler, okul hakkında olumlu deneyimler kazanmakta, okulu çocuğun gelişimi ve eğitimiyle ilgili ihtiyaç duyduğu pek çok bilgi ve beceriyi edinebileceği bir yer olarak görmeye başlamaktadırlar (Gisler ve Eberts, 2002).
3.Okul ve Öğretmen Boyutunda
Aile katılım çalışmalarıyla öğretmenler ve okullar ihtiyaçları konusunda bilgili anne-babalara sahip olmaktadırlar. Böylece anne-babalar sınıfa ve okula her türlü desteği kolayca verebilmektedirler. Sınıfa ve okula ekstra personel ve insan kaynakları sağlanmış olmakta, böylece çocuklara etkili bir öğrenme ortamı sunulmakta ve öğretmen çocukların bireysel ihtiyaçlarına daha fazla zaman ayırabilmektedirler.
Her çocuğun anne-babasını ve ev ortamını bilen öğretmen, çocuğun okula gelmeden önceki deneyimlerini doğru değerlendirebilmektedir. Aile katılım çalışmaları aracılığıyla öğretmenler, anne-baba olma, aile dinamikleri ve çocuğun öğrenme yolları gibi konuları sürekli olarak takip edip, öğrenmektedirler. Öğretmenler, anne-babaları yakından tanıma şansına sahip olmakta böylece çocuğun eğitimi konusunda anne-babaları çaba sarf etmeye daha kolay cesaretlendirebilmektedirler. Bu durum, çocukların ve okulların başarı düzeyini artırmaktadır.
Çocuğun okuldaki deneyimlerinin anne-babalara bildirilmesi, öğretmenlerin programlar hakkında önemli geribildirimler elde etmesine yardımcı olacak karşılıklı iletişimin başlamasına neden olmaktadır ( Sanders ve Epstein, 1998, Aksoy, 2001, Webb, 1997).
Anlaşılacağı gibi artık çocuğun eğitimiyle ilgili tüm sorumluluğu okula ve öğretmene yüklemenin yanlışlığı ortaya çıkmıştır. Çocuğunuzun başarılı bir akademik yaşamı olmasını istiyorsanız eğitim sürecine doğrudan katılmak zorundasınız. Bunun için evinizi bir eğitim kurumu gibi düzenlemeniz ve yönetmeniz gerekmektedir.
KAYNAKÇA:
AKSOY, A. Ebeveyn İle İşbirliği Geliştirmede Okulöncesi Eğitim Kurumlarına Düşen Sorumluluklar. Gazi Üniversitesi Anaokulu / Anasınıfı Öğretmeni El Kitabı. YA-PA Yayıncılık, İstanbul, 2001.
AKSOY, A. ;TURLA, A. Okul-Aile İşbirliği. Gazi Üniversitesi Anaokulu/ Anasınıfı Öğretmeni El Kitabı. YA-PA Yayıncılık, İstanbul, 2001.
BALLANTINE, J. H. “Getting Involved in Our Children’s Education”. Childhood Education, 1999.
BEKMAN, S. Anne-Çocuk Eğitim Programının Değerlendirilmesi. Anne-Çocuk Eğitim Vakfı Yayınları, İstanbul, 1998.
CATRON, E. C. Early Childhood Curriculum. John Allen Publishing Company, New York, 1993.
COLEMAN, M.; CHIRCHILL, S. “Challenges to Family Involvement”. Childhood Education. 1997.
DAVIES, D. “Working with Families ,Crossing Boundaries : How to Create Succesful Partnership with Families and Communities”. Early Chilhood Education Journal, Vol:25, No:1, 1997.
ELIASON, C.; JENKINS, L. A Practical Guide to Early Childhood Curriculum, Macmillan College Publishing Company, New York, 1994.
ERYORULMAZ, A. “Kurumsal Okulöncesi Eğitimde Ailenin Rolü”. 9. YA-PA Okulöncesi Eğitim ve Yaygınlaştırılması Semineri (17-19 Haziran Ankara).YA-PA Yayıncılık, İstanbul, 1993.
GALEN, H. “Increasing Parental Involvement in Elementary School:The Nitty of One Successful Program”. Young Children, 1991.
KAĞITÇIBAŞI, Çiğdem. İnsan -Aile-Kültür. Remzi Kitabevi, İstanbul, 1991.
KAĞITÇIBAŞI, Çiğdem. Kültürel Psikoloji Kültür Bağlamında İnsan ve Aile. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Tic. Ve San. A.Ş., İstanbul, 1998.
POWEL, D. R. “Parent Education and Support Programs”. Young Children. 1986.
WEBB, N.Ç. “Working with Parents from Cradle to Preschool: A University Collaborates with an Urban Public School”. Young Children. 1997.
WOLFENDALE, S. Introduction to Education: Empowering Parents and Teachers. Working for Children (Editor: J. Solity). Great Britain: Biddles Ltd., Guilford and King’s Lynn, 1992.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Eğitim Sürecine Ailenın Katılımı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Mehmet Zeki İLGAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Mehmet Zeki İLGAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.