2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bir Çaresizlik Masalı: Ergen Anne Babası Olmak
MAKALE #14128 © Yazan Uzm.Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN | Yayın Şubat 2015 | 4,855 Okuyucu
Türk atasözlerine bayılırım. Uzmanlık alanım edebiyat değil ancak bilgelik içeren her şeyin başımın üstünde yeri vardır ve özellikle meslek alanım açısından atasözlerinden inanılmaz beslenirim.

Üzüm üzüme baka baka kararır derler. Terapi odalarında ergen çocuklarından şikayet eden anne babalar farkında olmadan onlar gibi davranışlar gösterirler. Duygularını ifade ederken onlar gibi gel gitler yaşar gibi bir duygusallaşır, bir öfkeye savrulurlar. Ya da dilleri onlara öykünür. Çocuklarına sıfatlar takar, tanıyamadıkları bir “yaratık” gibi ifadeler kullanır, fiilleri ergenimsi çekimlerle kullanırlar: “Beni takmıyor”, “En ufak bir olayda birden yükseliyor” gibi. Bu durum beni her zaman gülümsetir ve rahatlatır çünkü bunu onlara yansıttığımda sandıkları gibi aralarında dağlar ve uçurumlar kadar mesafe olmadığını aksine aslında yürek ve beyin olara ne kadar yakın olduklarını gösterir.
Ergenlik söz konusu olunca biz psikoloji elemanları çok sıkıcı geliriz anne babaya. Anne babalar da çok zor durumdadır ve onlara göre biz sürekli ergeni anlamaya yönelik telkinlerde bulunuruz. O yüzden terapi odasında konuşan anne babaya öncelikle onların ruh skalasından yaklaşmaya özen gösteririm. Sonuçta evde bir adet başkalaşan varlık var. Gerçekten çocuklarını tanıyamıyorlar ve gerçekten çok çaresizler.
Bizlere geldiklerinde sürekli olarak ergenden yana bir tutum alıyor görünüyoruz belki. Ama anne babalara acı bir haberim var: Aslında bu doğanın KARMAsı. Daha kültürel ifade edecek olursak: “Bugün sana yarın bana” hali. Küçükken “Sen büyüksün idare edeceksin, sen abisin, ablasın “diyerek çocuklarını durduran ve tenkit eden anne babaya hayatın sıra sende deme hali…

Bu onların çaresiz olduğu anlamına gelmiyor tabii ki. Her ne kadar terapi odalarında bizi taraf tutmakla ve onları anlamamakla suçlasalar da aslında onları da anlamaya ve yardımcı olmaya çalışıyoruz. “Peki anla, anla yine anla diyorsunuz? Hep ergene Müslümansınız. Biz çaresiz anne babalar olarak ne yapacağız? “ dediğinizi duyar gibiyim. Demeye hakkınız var, zaten ergenlik mağduru anne babalar olarak birleşseniz hükümet kuracak kadar büyük bir çoğunluksunuz kabul. Ancak düşündüğünüzde biz ergeni anlamanızı sağlamaya çalışarak sizlere de yardım etmeye çalışıyoruz. Korkmayın yani sizden de yanayız. Şöyle ki: Ergenliği bir belgesel izler gibi izleyen anne babalar bilirim. Kafalarında bir anlatıcı var ve uzaktan uzağa onlara yabancı bir dünyada, saldırgan, vahşi bir yırtıcıyı izliyorlar ve yaklaşamıyorlar. Aslında bu abartılı bakış açısı doğanın dengesini de yansıttığından yüzde yüz yanlış değil ama oldukça şişirilmiş bir hayret içeriyor. Bakıldığında ergenliği sadece çocuk değil anne baba da yaşıyor ve biz uzmanlardan belgesel yapımcılığı üstlenmemizi istiyorlar. “Ergenlere Fısıldayan Kadın”  Bu noktada anne babaları rahatlatmak çocuğa da uzanan ciddi bir el olduğundan bu konuya çok önem veriyoruz. Sürekli onları anlamanızı isterken aslında sizi de anlamaya çalışıyor ve anlattıklarımız üzerinden patlamaya hazır bir yanardağın eteğinde yaşayan siz biçare yerlilere ulaşarak aile sisteminizi rahatlatmaya çalışıyoruz.
Farkındayız, devamlı söylediğimiz gibi ergenin içinde çok farklı ruh hallerinde sörf yapan duygusal bir hiperaktif var. O hiperaktif yüzünden Küçük Emrah / Küçük Ceylan ile Deli Kadir / Fosforlu Cevriye arasında gidip geliyorlar. Bu sizi dumura uğratıyor ancak bu durum onların psikolojik sıkıntılarından kaynaklanan bir şımarıklık, sizi deli etmek için tertiplenmiş bir kumpas ya da sandığınız gibi saygısızlık ile nankörlük içeren zehirli bir kafa yapısından kaynaklanmıyor. Yani bunu kişisel olarak algılamaktan, şahsınıza yapılan topyekun saldırılar olarak görmekten vazgeçtiğinizde sıkıntınızın yarısını çözmüş oluyorsunuz.

Ergenlik çocukluk yaralarının sarıldığı bir dönem. Bebekken her istedikleri yapılıyor. Bu sanal dünyada kral/ kraliçe onlar. Daha sonra yürümeye, dünyaya açılmaya başlıyorlar. İşte o zaman kurallar, hyasaklar ve hayırlarla yani gerçek dünya ile tanışıyorlar. Aslında günümüzde o döneme erken ergenlik denmesi tartışılıyor. Çocukluk ergenliği yani. Çünkü temel değişim, dönüşüm, takıntılı şekilde alışkanlıklarına bağlılık, değişime direnme, hayır deme ve kendini ortaya koymaya çalışma o dönemlerde de mevcut biliyorsunuz. İşte o dönemlerde karşılaşıp da tökezlediği, eksik bıraktığı adımlarını ergenlikte çok daha bilinçli bir ruh hali ile ve ileride kişiliğini oluşturacak şekilde tamir etmeye çalışıyor. Bu dönemde her şeyi korksun ya da korkmasın tek bir şekilde deneyimlemesi mümkün: yaşayarak! Bu yüzden sürekli korkuyor ve kaygı duyuyor. Yani ergen size değil değişime direniyor. İnatlaşıyor çünkü korkuyor, yetişkin olmak hata yapmayı gerektiriyor ve her hatanın bedeli var. Ayrıca bir düşünün bir hata yaptığında en çok kim kızıyor ergene?

Şımarık, nankör, saygısız, kıymet bilmez, kapı çarpan, ağlak ya da saldırgan diye nitelendirilen yaratık aslında korkak ve çaresiz bir yarı çocuk. Henüz “Yetişkin Olmanın El kitabı” gibi evrensel bir kitap olmadığından sarsak adımlarla bunun formülünü bulmaya çalışırken onun çıkardığı patırtı gürültüyü siz çekmek zorunda kalıyorsunuz. Üstelik evinizden tahliye edebileceğiniz bir kiracı da değil ve biliyoruz bu durum biraz sinir bozucu.

Ancak düşünecek olursanız bunun muhatabı olmanızın bir sebebi var. En çok size güveniyorlar! Aslında sizden uzakta falan değiller. Sizi kaybetmeyeceklerini bilmekten ya da ummaktan kaynaklanan bir ruh hali ile bu dönemi bu şekilde atlatmaya çalışıyorlar. Unutmayın anne babalar, evlatların fütursuzca kullandığı tükenmez doğal kaynaklardır. Ve bu durum doğanın değişmez bir gereğidir. Biz zamanında anne babamıza” onlarsız yapamam- beni anlamıyorlar – sanırım ne demek istediklerini anlıyorum – onlarsız yapamam” döngüsünde nasıl yaklaşıp, uzaklaşıp tekrar yaklaştıysak onlar da bu süreçten geçemeyecek.

Sevgili mağdur ebeveynler, sözüm size. Yaşadığınız şey sizi çok zorluyor. Biliyoruz. Dediğim gibi ergenin yaptıklarını kişisel almaktan öte onun korkusunu görün ve bu penceren bakın. Onu en iyi anlayacak olan sizsiniz çünkü o dünyanın değişimine korkudan bu tepkileri verirken siz kendi çocuğunuz üzerinden evinizde kurduğunun dünyanın değişimine karşı korku besliyor ve aslında benzer tepkiler veriyorsunuz. Yani yok bir farkınız birbirinizden. Aslında bu konuya tam oturan örnek şudur: Bir safariye katılsanız ceylanı aslanın ağzından kurtarma imkanınız da olsa yapamazsınız. Çünkü doğanın dengesi budur. Ama unutmayın aslan doğanın ve hayatın kendisi, ceylan çocuğunuz ve sizsiniz; tek fark eğer bu dönemi sağlıklı atlatırsanız aslanın midesinden çok daha güçlü hatta ona kafa tutar şekilde çıkacak olmanız…
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bir Çaresizlik Masalı: Ergen Anne Babası Olmak" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ümran ÖRKÜN Fotoğraf
Uzm.Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN
Adana (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi42 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN'ün Yazıları
► Mükemmel Anne Olmak Yerine Doğal Anne Olun! Psk.Zehra AKPINAR YENİDÜNYA
► Ergen-Anne-Baba Üçgeni ve İletişim Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Bir Çaresizlik Masalı: Ergen Anne Babası Olmak' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hayır De! Nisan 2021
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:44
Top